Taner ARÇUKOĞLU
Köşe Yazarı
Taner ARÇUKOĞLU
 

Toplumu çürüten şey gürültülü kötülük değil, sessiz kalan iyiliktir.

Birlikte yaşamanın temel ilkesi nedir? Saygı. Ancak son yıllarda toplumda öyle bir değişim yaşanıyor ki, saygı artık yalnızca nostaljik bir erdem gibi anılıyor. Yerini ise bireysel konforunu toplumun önüne koyan, empati yoksunu bir bencillik aldı. Üstelik bu bencillik artık gizli saklı değil; aleni, utanmaz ve neredeyse meşrulaştırılmış durumda. Soyunma kabininde dakikalarca kalan biri, dışarıda bekleyenlerin farkında bile değil. Kapı çalınıyor, içeriden çıt yok. Umursamıyor çünkü ona göre orası onun dünyası. Alışveriş kuyruğunda insanlar dakikalardır bekliyor, ama biri kasiyerle sanki kahvede muhabbet eder gibi sohbete dalmış. Arkadaki insanların zamanı hiç umurunda değil. Neden? Çünkü o anda dünya sadece onun çevresinde dönüyor. Aracını park edeceğin yerin ortasına motosikletini bırakan adam da aynı hastalıktan muzdarip: “Ben yaptım, oldu. Gerisi beni ilgilendirmez.” Bu örnekler artarak çoğalıyor. Toplumun her alanında, her yaştan, her kesimden insan bu bencilliğin bir parçası olmuş durumda. Daha da kötüsü, bu durumdan rahatsız olanlar bile zamanla alışıyor, sessizleşiyor, uyum sağlıyor. Çünkü sesini çıkaran “problemli”, “tartışmacı” ya da “gereksiz hassas” ilan ediliyor. Saygı talep etmek bile tepki görüyor. Peki bu zihinsel dönüşümün sonu nereye varacak? Bencillik sıradanlaştıkça toplumsal düzen bozulur. Ortak yaşam alanlarında tahammül azalır, insanlar birbirine yabancılaşır. Kimse kimseye alan tanımaz. Trafikte, markette, sokakta, hatta evin içinde bile bir tür mikro savaş yaşanır. İnsanlar sadece kendilerini düşünen bireylerden oluşan kalabalık sürülere dönüşür. Ve en kötüsü, bu bencillik bulaşıcıdır. Bir kişi empatisiz davrandıkça, diğeri de “ben enayi miyim?” diyerek aynı şekilde davranmaya başlar. Bu kısır döngü, toplumun ruhunu kemirir. Bir zamanlar “komşu komşunun külüne muhtaçtır” diyerek büyüyen bir toplum, artık komşusunun yüzünü bile tanımıyor. Çünkü ilgilenmiyor. Çünkü gerek duymuyor. Çünkü “ben” en önemli kelime haline geldi. Toplum, “biz” olmayı unuttukça, değerler de tek tek eriyor. Saygı, hoşgörü, yardımseverlik, empati… Hepsi önce zayıflıyor, sonra hayatımızdan siliniyor. Geriye kalan ise kibir, öfke ve yalnızlık dolu bir dünya. Şimdi sormak gerek: Bu gidiş nereye? Herkesin sadece kendi rahatını düşündüğü, kimsenin kimseye saygı göstermediği bir toplumda huzur olur mu? Elbette olmaz. Çünkü huzur, paylaşmakla, birlikte var olmakla mümkündür. Sadece kendi konforunu düşünenler, bir süre sonra yalnızlıklarında boğulacaklardır. Bu yüzden hâlâ düşünen, hâlâ rahatsız olan, hâlâ saygıyı önemseyen insanlar varsa; sesini çıkarmalı, görmezden gelmemeli. Çünkü sessizlik, bencilliği meşrulaştırır. Unutmayalım: Toplumu çürüten şey gürültülü kötülük değil, sessiz kalan iyiliktir.
Ekleme Tarihi: 20 Temmuz 2025 -Pazar
Taner ARÇUKOĞLU

Toplumu çürüten şey gürültülü kötülük değil, sessiz kalan iyiliktir.

Birlikte yaşamanın temel ilkesi nedir? Saygı. Ancak son yıllarda toplumda öyle bir değişim yaşanıyor ki, saygı artık yalnızca nostaljik bir erdem gibi anılıyor. Yerini ise bireysel konforunu toplumun önüne koyan, empati yoksunu bir bencillik aldı. Üstelik bu bencillik artık gizli saklı değil; aleni, utanmaz ve neredeyse meşrulaştırılmış durumda.

Soyunma kabininde dakikalarca kalan biri, dışarıda bekleyenlerin farkında bile değil. Kapı çalınıyor, içeriden çıt yok. Umursamıyor çünkü ona göre orası onun dünyası. Alışveriş kuyruğunda insanlar dakikalardır bekliyor, ama biri kasiyerle sanki kahvede muhabbet eder gibi sohbete dalmış. Arkadaki insanların zamanı hiç umurunda değil. Neden? Çünkü o anda dünya sadece onun çevresinde dönüyor. Aracını park edeceğin yerin ortasına motosikletini bırakan adam da aynı hastalıktan muzdarip: “Ben yaptım, oldu. Gerisi beni ilgilendirmez.”

Bu örnekler artarak çoğalıyor. Toplumun her alanında, her yaştan, her kesimden insan bu bencilliğin bir parçası olmuş durumda. Daha da kötüsü, bu durumdan rahatsız olanlar bile zamanla alışıyor, sessizleşiyor, uyum sağlıyor. Çünkü sesini çıkaran “problemli”, “tartışmacı” ya da “gereksiz hassas” ilan ediliyor. Saygı talep etmek bile tepki görüyor.

Peki bu zihinsel dönüşümün sonu nereye varacak?

Bencillik sıradanlaştıkça toplumsal düzen bozulur. Ortak yaşam alanlarında tahammül azalır, insanlar birbirine yabancılaşır. Kimse kimseye alan tanımaz. Trafikte, markette, sokakta, hatta evin içinde bile bir tür mikro savaş yaşanır. İnsanlar sadece kendilerini düşünen bireylerden oluşan kalabalık sürülere dönüşür. Ve en kötüsü, bu bencillik bulaşıcıdır. Bir kişi empatisiz davrandıkça, diğeri de “ben enayi miyim?” diyerek aynı şekilde davranmaya başlar. Bu kısır döngü, toplumun ruhunu kemirir.

Bir zamanlar “komşu komşunun külüne muhtaçtır” diyerek büyüyen bir toplum, artık komşusunun yüzünü bile tanımıyor. Çünkü ilgilenmiyor. Çünkü gerek duymuyor. Çünkü “ben” en önemli kelime haline geldi.

Toplum, “biz” olmayı unuttukça, değerler de tek tek eriyor. Saygı, hoşgörü, yardımseverlik, empati… Hepsi önce zayıflıyor, sonra hayatımızdan siliniyor. Geriye kalan ise kibir, öfke ve yalnızlık dolu bir dünya.

Şimdi sormak gerek: Bu gidiş nereye? Herkesin sadece kendi rahatını düşündüğü, kimsenin kimseye saygı göstermediği bir toplumda huzur olur mu? Elbette olmaz. Çünkü huzur, paylaşmakla, birlikte var olmakla mümkündür. Sadece kendi konforunu düşünenler, bir süre sonra yalnızlıklarında boğulacaklardır.

Bu yüzden hâlâ düşünen, hâlâ rahatsız olan, hâlâ saygıyı önemseyen insanlar varsa; sesini çıkarmalı, görmezden gelmemeli. Çünkü sessizlik, bencilliği meşrulaştırır.

Unutmayalım: Toplumu çürüten şey gürültülü kötülük değil, sessiz kalan iyiliktir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.