Anasayfa
Yazarlar
Taner ARÇUKOĞLU
Yazı Detayı
Bu yazı 653 kez okundu.
Maske ;Trafik Güvenliği Kurulan Devlet Destekli Soygun Sistemi
Türkiye’de Devlet Vatandaşına Hizmet Değil, Tuzak Kuruyor
Bu ülkede arabaya bindiğin an, sadece direksiyona değil, bir cezalandırma sistemine emanet ediliyorsun.
Artık trafik güvenliği diye bir şey kalmadı. Onun yerine bir üçlü sistem geldi:
EDS – Drone – Ceza.
İşin bahanesi “kaza oranlarını düşürmek” ama gerçekte olan şu:
Vatandaş, artık devletin gözünde sadece kaza yapabilecek potansiyel suçlu,
ve mümkünse birkaç dakika içinde yakalanıp soyulacak bir ATM kartı.
HIZ SINIRLARI MI? ONLAR SADECE TUZAK ÇİZGİLERİ
Yola çıkıyorsun.
Önce 90’lık tabela, sonra 70, ardından 50.
Daha o hızlara alışamadan tekrar 70.
Sonra tekrar 50.
Sonra bir EDS.
Ve pat: Ceza!
Sistem seni korumuyor, sistem senin düşmeni bekliyor.
Bu hız sınırları mühendislik ürünü değil, gelir tablosu algoritması.
EDS: DİJİTAL TUZAK AĞI
EDS sistemi artık yolun güvenliği için değil, vatandaşın takip edilmesi, gözetlenmesi ve sömürülmesi için var.
Sabah işe giderken, çocuğunu okula götürürken, bir kavşakta bir milim fazla hız yapmışsın… Anında ceza.
Ne uyarı var, ne tolerans.
Sadece tek şey çalışıyor: ceza sistemi.
Bu bir denetim değil, pusu düzenidir.
DRONE’LA ARAÇ İÇİNİ GÖZETLEME: BU ARTIK REZİLLİĞİN DİBİDİR!
Devlet şimdi bir adım daha attı:
Araçların içini gözetlemek için havadan drone uçuruyor.
Sözde “sigara içeni, kemer takmayanı” yakalayacakmış.
Özde?
Özel hayatını dikizliyor.
Seninle birlikte eşini, çocuğunu, arkandaki yolcuyu, konuşmanı, jestini, mimiklerini izliyor.
Bu artık trafik meselesi değil.
Bu, bireyin mahremiyetine yapılmış ahlaksız bir saldırıdır.
Bu, Orwell’in “1984” distopyasının Türkiye versiyonudur.
Devlet, vatandaşın rızasını almadığı bir alana, yani özel yaşam alanına gözü dikmiştir.
Buna ne denir ...çok şey söylemek geliyor içimden insanlar şerefi ve onuru için yaşar
EĞİTİM YOK, CEZA VAR; YOL YOK, GÖZ VAR!
Sürücü eğitimi hâlâ 90’larda kalmış.
Direksiyon tutmayı öğrenen herkes trafikte…
Ama yol okumayı, araç dinamiğini, psikolojik refleksi bilen kaç kişi var?
Eğitmeyip cezalandırmak kolay çünkü.
Radar koymak kolay.
Drone uçurmak kolay.
Ceza kesmek çok kolay.
Ama eğitmek, sabır ve liyakat ister.
İşte bu devlette sabır da yok, liyakat de.
200 KM’LİK ARAÇ SAT, SONRA 50’YLE GİT DE!
Bir yandan 250 km/s kadranlı araçlara ruhsat ver,
Öte yandan 50’yi geçme de!
O hâlde satalım aracımızı alalım Eşek çıkalım yola.
Ama yok, eşekle gidersen vergi alamazsın, EDS kesemezsin, trafik sigortası düzenleyemezsin.
Çünkü bu düzen, ulaşımı değil, vatandaşı soyma mekanizmasını yönetiyor.
ÖNERİ Mİ? HAYIR, HESAP SORULMASI GEREKEN BİR REJİM VAR
Bu saatten sonra öneri sunulmaz.
Bu sistem ya değişecek ya da bu halk, direksiyonda olduğu gibi sandıkta da yönünü değiştirecek.
Çünkü bu sistem trafik güvenliği değil, bir tür sivil soygun sistemidir.
Çünkü bu devlet artık vatandaşını uyarmıyor, avlıyor.
SON SÖZ
Bu devlet, direksiyon başındaki vatandaşı artık:
Durdurmak istiyor.
Gözetlemek istiyor.
Süründürmek istiyor.
Ve sonra soymak istiyor.
Bu sistemin adı “EDS” değil.
Bu sistemin adı “Eşkıyalığın Dijitalleştirilmiş Sistemi”dir.
Yeter artık!
Trafik tuzakla değil, eğitimle çözülür.
Denetim düşmanlıkla değil, rehberlikle yapılır.
Devlet soymaz, yol açar!
Gözetlemez, güvenir!
Aksi hâlde bu halk ne EDS’ye boyun eğer,
Ne drona, ne de devletin dikiz kamerasına!
Ekleme
Tarihi: 09 June 2025 - Monday

Maske ;Trafik Güvenliği Kurulan Devlet Destekli Soygun Sistemi
Türkiye’de Devlet Vatandaşına Hizmet Değil, Tuzak Kuruyor
Bu ülkede arabaya bindiğin an, sadece direksiyona değil, bir cezalandırma sistemine emanet ediliyorsun.
Artık trafik güvenliği diye bir şey kalmadı. Onun yerine bir üçlü sistem geldi:
EDS – Drone – Ceza.
İşin bahanesi “kaza oranlarını düşürmek” ama gerçekte olan şu:
Vatandaş, artık devletin gözünde sadece kaza yapabilecek potansiyel suçlu,
ve mümkünse birkaç dakika içinde yakalanıp soyulacak bir ATM kartı.
HIZ SINIRLARI MI? ONLAR SADECE TUZAK ÇİZGİLERİ
Yola çıkıyorsun.
Önce 90’lık tabela, sonra 70, ardından 50.
Daha o hızlara alışamadan tekrar 70.
Sonra tekrar 50.
Sonra bir EDS.
Ve pat: Ceza!
Sistem seni korumuyor, sistem senin düşmeni bekliyor.
Bu hız sınırları mühendislik ürünü değil, gelir tablosu algoritması.
EDS: DİJİTAL TUZAK AĞI
EDS sistemi artık yolun güvenliği için değil, vatandaşın takip edilmesi, gözetlenmesi ve sömürülmesi için var.
Sabah işe giderken, çocuğunu okula götürürken, bir kavşakta bir milim fazla hız yapmışsın… Anında ceza.
Ne uyarı var, ne tolerans.
Sadece tek şey çalışıyor: ceza sistemi.
Bu bir denetim değil, pusu düzenidir.
DRONE’LA ARAÇ İÇİNİ GÖZETLEME: BU ARTIK REZİLLİĞİN DİBİDİR!
Devlet şimdi bir adım daha attı:
Araçların içini gözetlemek için havadan drone uçuruyor.
Sözde “sigara içeni, kemer takmayanı” yakalayacakmış.
Özde?
Özel hayatını dikizliyor.
Seninle birlikte eşini, çocuğunu, arkandaki yolcuyu, konuşmanı, jestini, mimiklerini izliyor.
Bu artık trafik meselesi değil.
Bu, bireyin mahremiyetine yapılmış ahlaksız bir saldırıdır.
Bu, Orwell’in “1984” distopyasının Türkiye versiyonudur.
Devlet, vatandaşın rızasını almadığı bir alana, yani özel yaşam alanına gözü dikmiştir.
Buna ne denir ...çok şey söylemek geliyor içimden insanlar şerefi ve onuru için yaşar
EĞİTİM YOK, CEZA VAR; YOL YOK, GÖZ VAR!
Sürücü eğitimi hâlâ 90’larda kalmış.
Direksiyon tutmayı öğrenen herkes trafikte…
Ama yol okumayı, araç dinamiğini, psikolojik refleksi bilen kaç kişi var?
Eğitmeyip cezalandırmak kolay çünkü.
Radar koymak kolay.
Drone uçurmak kolay.
Ceza kesmek çok kolay.
Ama eğitmek, sabır ve liyakat ister.
İşte bu devlette sabır da yok, liyakat de.
200 KM’LİK ARAÇ SAT, SONRA 50’YLE GİT DE!
Bir yandan 250 km/s kadranlı araçlara ruhsat ver,
Öte yandan 50’yi geçme de!
O hâlde satalım aracımızı alalım Eşek çıkalım yola.
Ama yok, eşekle gidersen vergi alamazsın, EDS kesemezsin, trafik sigortası düzenleyemezsin.
Çünkü bu düzen, ulaşımı değil, vatandaşı soyma mekanizmasını yönetiyor.
ÖNERİ Mİ? HAYIR, HESAP SORULMASI GEREKEN BİR REJİM VAR
Bu saatten sonra öneri sunulmaz.
Bu sistem ya değişecek ya da bu halk, direksiyonda olduğu gibi sandıkta da yönünü değiştirecek.
Çünkü bu sistem trafik güvenliği değil, bir tür sivil soygun sistemidir.
Çünkü bu devlet artık vatandaşını uyarmıyor, avlıyor.
SON SÖZ
Bu devlet, direksiyon başındaki vatandaşı artık:
Durdurmak istiyor.
Gözetlemek istiyor.
Süründürmek istiyor.
Ve sonra soymak istiyor.
Bu sistemin adı “EDS” değil.
Bu sistemin adı “Eşkıyalığın Dijitalleştirilmiş Sistemi”dir.
Yeter artık!
Trafik tuzakla değil, eğitimle çözülür.
Denetim düşmanlıkla değil, rehberlikle yapılır.
Devlet soymaz, yol açar!
Gözetlemez, güvenir!
Aksi hâlde bu halk ne EDS’ye boyun eğer,
Ne drona, ne de devletin dikiz kamerasına!
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.