Delege Seçiminin Tokadı
Seçim günü teşkilat çok açık bir mesaj verdi: Emek vermeden, halkın içinde olmadan, sadece liste oyunlarıyla siyaset yapılmaz. Burak Kunt’un elden dağıttığı listelere kimse yüz vermedi. Bu, sadece bir kayıp değil, siyaseten güvenin tamamen sarsılmasıdır. Teşkilatın sırtına basarak yükselmek isteyenler, o sırtı artık kendi önlerinde duvar gibi buldu.
Yerel Seçimlerdeki Kirli Zemin
Bu çöküş bir günde yaşanmadı. Temeli, yerel seçimlerde atıldı. O gün Burak Kunt, partiyi kendi hırsının oyuncağına çevirdi. Halkın tanımadığı, sahada ter dökmemiş, partiye aidiyeti olmayan isimleri bir gecede belediye meclis üyesi yaptı. .Yıllarca afiş asan, köy köy dolaşan, gece gündüz çalışan partililer bir kenara itilip eş dost kayırıldı. Teşkilatın emeği yok sayıldı, alın teri gasp edildi. O gün yapılan bu yanlış, bugün sandıkta çok ağır bir şekilde geri döndü.ve çalınan emeğin bedeli Kunt'a ödetildi..
Üstünlük Taslayan Zihniyet
Burak Kunt’un en büyük yanlışı, kendisini üstün insan gibi görmesi Ego ve Kibiri İnsanları sınıflara ayırması: Ona göre diploma, makam, mal varlığı altındaki araç kadar değerliydiniz; yoksa yok hükmündeydiniz. Parti aidiyetine, alın terine, yıllarca verilen emeğe en küçük saygısı olmadı. Onun için asıl olan hep kendisiydi. Kendisini bu günlere getirenlere, ona kol kanat gerenlere bile sırt çevirdi. “Artık ben oldum” diyerek dikilmesi, ve şımarması sadece siyasi bir saygısızlık değil, aynı zamanda karakterinin aynasıdır. Çünkü aidiyet hissetmeyen, vefa bilmeyen birinin ne halka, ne teşkilata, ne de kendisine faydası olur.
Sahte Samimiyet ve Tehditler
Burak Kunt, yıllarca sahte gülüşlerle, yapmacık samimiyet pozlarıyla sahaya çıktı. Yetmedi, eleştiri yapanlara karşı tehdit dilini kullandı. “Zamanı gelecek” diyerek gözdağı vermeye kalktı. İşte o sözün hesabı dün sandıkta kesildi. Halkın vicdanı öyle büyük bir tokat indirdi ki, artık o tehdidin tek bir hükmü bile kalmadı. Çünkü halkın zamanı geldiğinde, o sahte büyüklüklerin hepsi bir anda yerle bir olur.
Kaçınılmaz Son
Dünkü delege seçiminde yaşanan hezimet, bir tesadüf değildir. Yerel seçimlerdeki kayırmacılığın, üstünlük taslayan zihniyetin, sahte samimiyetin ve tehdit dilinin kaçınılmaz sonucudur. Sandık, bütün bu yanlışlara bütün bu çürümüşlüğe karşı en sert yanıtı verdi. Son Söz Burak Kunt ve Emirhan Şahbaz artık teşkilatın gözünde hiçbir güvene sahip değildir. Ne listeler, ne pozlar, ne de tehditler onları kurtaramaz.
Çanakkale’de siyasetin tokadı inmiştir ve dönüş yolu kapanmıştır. Şimdi yapılacak tek şey bellidir: Meclis üyelerinizi de yanınıza alın, gidin. Çünkü bu parti sizin kişisel ihtiraslarınızın değil, emek verenlerin ve alın teri dökenlerin partisidir.