Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Rüyalar bilinçaltına açılan kapıdır, ruhun dinlendiği alandır”

Dünya 30.06.2025 - 11:51, Güncelleme: 30.06.2025 - 21:16 1237 kez okundu.
 

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Rüyalar bilinçaltına açılan kapıdır, ruhun dinlendiği alandır”

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, rüyaların bilinçaltı, kuantum bilinç ve psikolojik travmalarla ilişkisine dair dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, insan bilincinin ve rüya dünyasının psikolojik, nörobilimsel ve felsefi yönleriyle bir bütün olarak ele alınması gerektiğini belirtti. Tarhan, rüyaların sadece “uyku içi görüler” olmadığını; aynı zamanda bilinçaltının, bastırılmış travmaların ve sezgisel farkındalığın dışa vurumu olduğunu vurguladı. “İnsan, kendi varlığının farkında olan tek canlıdır” Tarhan, insanın diğer canlılardan farklı olarak geçmişi hatırlama, geleceği planlama ve “ben kimim?” sorusunu sorma yetisine sahip olduğunu belirterek, bu bilincin temelinde bilinçaltı ile bilinç arasındaki etkileşimin bulunduğunu söyledi. “Bilinç kuantum düzeyde işleyen bir yapıdır” Modern psikiyatride bilincin, sadece zihinsel değil; kuantum düzeyde işleyen bir mekanizma olarak da değerlendirildiğini ifade eden Tarhan, “Bilinç belki de psikiyatrinin kuantumudur. İnsan davranışlarının arkasında örtük bellek, yani farkında olmadan kullandığımız bilgiler bulunur” dedi. Rüyalar, bilinçaltının dili ve bastırılmış duyguların dışa vurumudur Rüyaların, kişinin bastırılmış duygularını sembollerle ifade ettiği bir alan olduğunu belirten Tarhan, “Freud rüyaları bilinçaltına giden kral yolu olarak tanımlamıştı. Jung ise rüyaları, bilinç ile bilinçaltı arasında bir köprü olarak görür” dedi. “Rüya görmek fizyolojik bir ihtiyaçtır” Tarhan, rüya görmenin beyin gelişiminin doğal bir parçası olduğunu, REM uykusunun kesintiye uğratılması halinde kişinin psikolojik dengelerinin bozulabileceğini belirtti. “Rüyalar sadece dış uyaranlara değil, beynin içsel işleyişine de dayanır. Hatta görme engelli bebekler bile rüyada tebessüm edebilir” dedi. Terapi sürecinde rüyalar anlamlı hale gelir Rüyaların her zaman yorumlanması gerekmediğini belirten Tarhan, “Ancak psikiyatrik tedavi gören biri için rüyalar terapötik malzeme olabilir. Rüyalar, bilinçaltında çalışan korkulara dair ipuçları sunar. EMDR gibi terapötik yöntemlerde bu bilgiler aktif şekilde kullanılır” dedi. “Evren bir simülasyon olabilir mi?” Kuantum fiziği ile ruhsal gerçeklik arasında bağ kuran Tarhan, “Kimi bilimsel görüşler, evrenin gözlemlendiği sürece var olduğunu söylüyor. Bu, ‘evren bir simülasyon olabilir mi?’ sorusunu doğuruyor. Rüyalar da bu alternatif gerçekliklere açılan kapılardan biridir” dedi. Bilinçaltı ve otomatik tepkiler Tarhan, bazı kişilerin geçmiş travmalardan dolayı, farkında olmadan güçlü tepkiler verebildiğini vurgulayarak, “Bu tür refleksif tepkiler, bilinçaltı çağrışımlardır. Kişi farkında olmadan geçmişte yaşadığı bir acıyı tekrar yaşar gibi olur” dedi. Negatif düşünce yapısı rüya yorumlarını etkileyebilir Toplumda rüyaların anlamına büyük önem verildiğini hatırlatan Tarhan, “Toplumumuzda rüyadan etkilenme oranı %85’lere kadar çıkabiliyor. Bu oran, bireylerin karar alma süreçlerinde rüyaların nasıl belirleyici olabileceğini gösteriyor” diye konuştu. Her rüya kişiseldir; evrensel bir dil yoktur Rüyaların asla anlamsız olmadığını vurgulayan Tarhan, “Ancak rüyalar evrensel değil; kişiye özgü semboller içerir. Aynı sembol farklı insanlar için farklı anlamlar taşıyabilir” dedi. Rüyalar, yaratıcı düşüncenin kapısını da açabilir Son olarak Tarhan, ilhamın bazen rüyada geldiğini, bazen de yoğun düşünme sonucu ortaya çıktığını belirterek, “Sezgisel rüyalar, doğru yorumlanırsa önemli farkındalıklar sunabilir” diyerek sözlerini tamamladı.  
Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, rüyaların bilinçaltı, kuantum bilinç ve psikolojik travmalarla ilişkisine dair dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, insan bilincinin ve rüya dünyasının psikolojik, nörobilimsel ve felsefi yönleriyle bir bütün olarak ele alınması gerektiğini belirtti. Tarhan, rüyaların sadece “uyku içi görüler” olmadığını; aynı zamanda bilinçaltının, bastırılmış travmaların ve sezgisel farkındalığın dışa vurumu olduğunu vurguladı.

“İnsan, kendi varlığının farkında olan tek canlıdır”
Tarhan, insanın diğer canlılardan farklı olarak geçmişi hatırlama, geleceği planlama ve “ben kimim?” sorusunu sorma yetisine sahip olduğunu belirterek, bu bilincin temelinde bilinçaltı ile bilinç arasındaki etkileşimin bulunduğunu söyledi.

Bilinç kuantum düzeyde işleyen bir yapıdır”
Modern psikiyatride bilincin, sadece zihinsel değil; kuantum düzeyde işleyen bir mekanizma olarak da değerlendirildiğini ifade eden Tarhan, “ Bilinç belki de psikiyatrinin kuantumudur. İnsan davranışlarının arkasında örtük bellek, yani farkında olmadan kullandığımız bilgiler bulunur” dedi.

Rüyalar, bilinçaltının dili ve bastırılmış duyguların dışa vurumudur
Rüyaların, kişinin bastırılmış duygularını sembollerle ifade ettiği bir alan olduğunu belirten Tarhan, “Freud rüyaları bilinçaltına giden kral yolu olarak tanımlamıştı. Jung ise rüyaları, bilinç ile bilinçaltı arasında bir köprü olarak görür” dedi.

Rüya görmek fizyolojik bir ihtiyaçtır”
Tarhan, rüya görmenin beyin gelişiminin doğal bir parçası olduğunu, REM uykusunun kesintiye uğratılması halinde kişinin psikolojik dengelerinin bozulabileceğini belirtti. “Rüyalar sadece dış uyaranlara değil, beynin içsel işleyişine de dayanır. Hatta görme engelli bebekler bile rüyada tebessüm edebilir” dedi.

Terapi sürecinde rüyalar anlamlı hale gelir
Rüyaların her zaman yorumlanması gerekmediğini belirten Tarhan, “Ancak psikiyatrik tedavi gören biri için rüyalar terapötik malzeme olabilir. Rüyalar, bilinçaltında çalışan korkulara dair ipuçları sunar. EMDR gibi terapötik yöntemlerde bu bilgiler aktif şekilde kullanılır” dedi.

“Evren bir simülasyon olabilir mi?”
Kuantum fiziği ile ruhsal gerçeklik arasında bağ kuran Tarhan, “Kimi bilimsel görüşler, evrenin gözlemlendiği sürece var olduğunu söylüyor. Bu, ‘evren bir simülasyon olabilir mi?’ sorusunu doğuruyor. Rüyalar da bu alternatif gerçekliklere açılan kapılardan biridir” dedi.

Bilinçaltı ve otomatik tepkiler
Tarhan, bazı kişilerin geçmiş travmalardan dolayı, farkında olmadan güçlü tepkiler verebildiğini vurgulayarak, “Bu tür refleksif tepkiler, bilinçaltı çağrışımlardır. Kişi farkında olmadan geçmişte yaşadığı bir acıyı tekrar yaşar gibi olur” dedi.

Negatif düşünce yapısı rüya yorumlarını etkileyebilir
Toplumda rüyaların anlamına büyük önem verildiğini hatırlatan Tarhan, “Toplumumuzda rüyadan etkilenme oranı %85’lere kadar çıkabiliyor. Bu oran, bireylerin karar alma süreçlerinde rüyaların nasıl belirleyici olabileceğini gösteriyor” diye konuştu.

Her rüya kişiseldir; evrensel bir dil yoktur
Rüyaların asla anlamsız olmadığını vurgulayan Tarhan, “Ancak rüyalar evrensel değil; kişiye özgü semboller içerir. Aynı sembol farklı insanlar için farklı anlamlar taşıyabilir” dedi.

Rüyalar, yaratıcı düşüncenin kapısını da açabilir
Son olarak Tarhan, ilhamın bazen rüyada geldiğini, bazen de yoğun düşünme sonucu ortaya çıktığını belirterek, “Sezgisel rüyalar, doğru yorumlanırsa önemli farkındalıklar sunabilir” diyerek sözlerini tamamladı.


 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.