Çanakkale Haber

Berrak Damla YAĞAN
Köşe Yazarı
Berrak Damla YAĞAN
 

SAKLI MUCİZE HÜNNAP

Bundan yaklaşık bir ay kadar gittiğim Gökçalı köyünde bir teyze yaklaştı yanıma; Al kızım bu benim bahçemden şifadır dedi. Yıllar önce Adatepe köyünde tanıştığım zaman zaman yoluma çıkan Hünnap meyvasını burada görmeyi beklemiyordum. Ama tadı herzaman ki  gibi nefisti…             Geçen gün acaba hangi konu hakkında yazsam diye düşünürken tekrar aklıma geldi hünnap… Emine Teyzenin tavsiyesi  hünnap meyvasını belki sizde değerlendirebilirsiniz. Bu yazımda kısaca botanik özelliklerinden, yetişme koşullarından ve Tıbbi kullanım alanlarından bahsetmeye çalıştım. Umarım faydalı olur.             Latince adı Zizyphus jujubae olan hünnap ağacı yaklaşık 2-8 m yüksekliğinde dikenli bir ağaçtır. Ağacının gövdeleri silindir biçiminde, esmer kabuklu, çok dallıdır. Yapraklar karşılıklı 2 sıra halinde, kısa saplı, diken seklinde 2 küçük yaprakçıklıdır. Çiçekler 3-6 tanesi bir arada ve oldukça küçüktür. Çanak yaprakları 5 parçalı ve yeşil renklidir. Taç yaprakları sarı renkli kıvrık olup 5 parçalıdır. İğde yada iri zeytine  benzeyen  meyveleri, 3-4 santimetre büyüklüktedir. Sonbaharda olgunlaşıp, renkleri kahverengiye dönerler ve etli, sulu, mayhoş lezzeti elmayı andırmaktadır. En dış çeperi derimsi ve ince, pulpasi (yumuşak kısım) sari renkli ve tatlı, lezzetlidir. Bahçelerde yetiştirildiği gibi yabani olarak da bulunur. Halk arasında Çalıdikeni, Ünnap, Çiğde gibi yöresel isimlerle anılmaktadır. Türkiye, Güney Avrupa, ve Doğu Akdeniz ülkelerinde yayılış göstermektedir.  Ilıman iklim bitkisi olarak bilinen hünnap, batı ve güney bölgelerimizde orman örtüsü içinde yaygın olarak görülür. Soğuktan korunmuş mikro klima özellikli alanlarda yetişebilir. Ilıman iklim bitkisi olarak tanımlanmasının nedeni, karasal iklimlerde, çiçeklerinin açtığı mart ve nisan aylarında, bazı yıllarda ilkbahar geç donlarından çiçeklerinin zarar görmesiyle meyve veriminin düşmesidir.    Yetişme koşullarına gelirsek; Orta asitli topraklardan, hafif bazik yapılı (pH 5-7.5 arası) topraklara kadar gelişme göstermekte olup fazla toprak seçiciliği yoktur. Fakat hafif kumlu, tınlı ve humusça zengin topraklar onun için en idealidir. Bol ışık alan yerleri sever. Üretimi tohumla ve fidanla yapılabilir. Eğer Bahçede yetiştirmek istiyorsanız; Yaz aylarında toprağın sürekli nemli tutulmasına dikkat etmelisiniz. Hastalık ve zararlılara oldukça dayanıklı bir bitkidir. Hünnap meyvesi yüksek oranlarda A vitamini ve  Tiamin(B1), Riboflavin (B2), Niasin (B3) vitaminlerini içerir. Bünyesindeki C vitamini narenciyelerle kıyaslandığında 20 kat, elma ile kıyaslandığında ise 100 kat daha fazladır. Yine bol miktarda kalsiyum, bakır, demir, magnezyum, manganez, fosfor, potasyum, sodyum ve çinko içerir. Yapılan araştırmalarda bünyesinde insan için yaşamsal öneme sahip fenoller ve amino asitler, organik asitler ve en önemlisi Betulinik asit bulundurur. Betulinik Asitle ilgili kansere karşı etkisi ile ilgili geçtiğimiz on yıl içinde araştırmalar yapılmıştır. Bu noktada Hünnap için bir Anti-kanser ajanı da diyebiliriz. Yapılan bir çalışmada karbontetraklorüre maruz bırakılan fareleri iki gruba ayırıyorlar ve gruplardan birine bir hafta boyunca günlük hünnap çay tükettiriliyor. Daha sonra yapılan değerlendirmede hünnapla beslenen farelerin dayanıklılığının daha fazla olduğunu ve diğer gruba göre daha hızlı iyileştiklerini gözlemliyorlar.             Yine Farklı bir çalışmada karaciğer üzerindeki hünnap olumlu etkisinin göstergesi olarak; tavşanlara toksik kimyasallar uygulanıyor. Ve sonrasında  hünnap tükettirilen grubun daha hızlı iyileştiği dahası; hünnap hepatit ve siroza muzdarip olan deneklerde karaciğer fonksiyonlarını geliştirdiği gözlemleniyor. Araplar hekimleri tarafından hünnap göğüs yumuşatıcı, öksürük kesici, müshil ve kan temizleyici olarak kullanılmış bir drogtur. Hatta iç organları yatıştırdığı ve onların su tutmasını azalttığı söylenmektedir. Anadolunun bazı bölgelerinde şeker hastalığına karşı kullanılmaktadır. Ağacının dal  kabukları ve yaprakları ise mide üzerinde yatıştırıcı etkiye sahiptir.             Evliya Çelebi,  Karabiga toprağının vasıflarından bahsederken Ünnapla ilgili şöyle yazmıştır; “ Beğenilen şeylerden bağ ve bahçelerinde Unnap ağacı dünyayı tutmuştur. Unnap meyvası gayet meşhurdur. Bu şehir unnap suyu kullandıklarında hunmak (boğmaca) ve diğer boğaz hastalığı olmazlar.”   Ayrıca eski kaynaklara bakıldığında Hünnabım yorgunluğun neden olduğu stres gibi sendromlarda, vücudun tekrar kendini inşa etmesini hızlandırarak, gücü arttırdığından ve koruyucu hekimlikte kullanıldığından bahsedilmektedir. Modern Çin tıbbında hünnap ise nefes ve ciddi duygusal sıkıntı ve sinirlere bağlı halsizlik darlığı tedavisinde ve dalak, mide için kullanılır. Hintliler ve Pakistanlılara ait kaynaklarda hünnap; iyi bir kan temizleyici ve herhangi bir diyet için  tamamlayıcı bir ek besin olarak geçmektedir . Her iki kültür bu bitkiyi genel bir tonik, güçlendirici ve hastalık önleyici olarak kullanmaktalar.                                                                                                                                                                                                                                                                           Dr. Berrak Damla YAĞAN
Ekleme Tarihi: 04 Aralık 2014 - Perşembe
Berrak Damla YAĞAN

SAKLI MUCİZE HÜNNAP

Bundan yaklaşık bir ay kadar gittiğim Gökçalı köyünde bir teyze yaklaştı yanıma; Al kızım bu benim bahçemden şifadır dedi. Yıllar önce Adatepe köyünde tanıştığım zaman zaman yoluma çıkan Hünnap meyvasını burada görmeyi beklemiyordum. Ama tadı herzaman ki  gibi nefisti…

            Geçen gün acaba hangi konu hakkında yazsam diye düşünürken tekrar aklıma geldi hünnap… Emine Teyzenin tavsiyesi  hünnap meyvasını belki sizde değerlendirebilirsiniz. Bu yazımda kısaca botanik özelliklerinden, yetişme koşullarından ve Tıbbi kullanım alanlarından bahsetmeye çalıştım. Umarım faydalı olur.

            Latince adı Zizyphus jujubae olan hünnap ağacı yaklaşık 2-8 m yüksekliğinde dikenli bir ağaçtır. Ağacının gövdeleri silindir biçiminde, esmer kabuklu, çok dallıdır. Yapraklar karşılıklı 2 sıra halinde, kısa saplı, diken seklinde 2 küçük yaprakçıklıdır. Çiçekler 3-6 tanesi bir arada ve oldukça küçüktür. Çanak yaprakları 5 parçalı ve yeşil renklidir. Taç yaprakları sarı renkli kıvrık olup 5 parçalıdır. İğde yada iri zeytine  benzeyen  meyveleri, 3-4 santimetre büyüklüktedir. Sonbaharda olgunlaşıp, renkleri kahverengiye dönerler ve etli, sulu, mayhoş lezzeti elmayı andırmaktadır. En dış çeperi derimsi ve ince, pulpasi (yumuşak kısım) sari renkli ve tatlı, lezzetlidir. Bahçelerde yetiştirildiği gibi yabani olarak da bulunur.

Halk arasında Çalıdikeni, Ünnap, Çiğde gibi yöresel isimlerle anılmaktadır. Türkiye, Güney Avrupa, ve Doğu Akdeniz ülkelerinde yayılış göstermektedir. 

Ilıman iklim bitkisi olarak bilinen hünnap, batı ve güney bölgelerimizde orman örtüsü içinde yaygın olarak görülür. Soğuktan korunmuş mikro klima özellikli alanlarda yetişebilir. Ilıman iklim bitkisi olarak tanımlanmasının nedeni, karasal iklimlerde, çiçeklerinin açtığı mart ve nisan aylarında, bazı yıllarda ilkbahar geç donlarından çiçeklerinin zarar görmesiyle meyve veriminin düşmesidir.   

Yetişme koşullarına gelirsek; Orta asitli topraklardan, hafif bazik yapılı (pH 5-7.5 arası) topraklara kadar gelişme göstermekte olup fazla toprak seçiciliği yoktur. Fakat hafif kumlu, tınlı ve humusça zengin topraklar onun için en idealidir. Bol ışık alan yerleri sever. Üretimi tohumla ve fidanla yapılabilir. Eğer Bahçede yetiştirmek istiyorsanız; Yaz aylarında toprağın sürekli nemli tutulmasına dikkat etmelisiniz. Hastalık ve zararlılara oldukça dayanıklı bir bitkidir.

Hünnap meyvesi yüksek oranlarda A vitamini ve  Tiamin(B1), Riboflavin (B2), Niasin (B3) vitaminlerini içerir. Bünyesindeki C vitamini narenciyelerle kıyaslandığında 20 kat, elma ile kıyaslandığında ise 100 kat daha fazladır. Yine bol miktarda kalsiyum, bakır, demir, magnezyum, manganez, fosfor, potasyum, sodyum ve çinko içerir.

Yapılan araştırmalarda bünyesinde insan için yaşamsal öneme sahip fenoller ve amino asitler, organik asitler ve en önemlisi Betulinik asit bulundurur. Betulinik Asitle ilgili kansere karşı etkisi ile ilgili geçtiğimiz on yıl içinde araştırmalar yapılmıştır. Bu noktada Hünnap için bir Anti-kanser ajanı da diyebiliriz.

Yapılan bir çalışmada karbontetraklorüre maruz bırakılan fareleri iki gruba ayırıyorlar ve gruplardan birine bir hafta boyunca günlük hünnap çay tükettiriliyor. Daha sonra yapılan değerlendirmede hünnapla beslenen farelerin dayanıklılığının daha fazla olduğunu ve diğer gruba göre daha hızlı iyileştiklerini gözlemliyorlar.

            Yine Farklı bir çalışmada karaciğer üzerindeki hünnap olumlu etkisinin göstergesi olarak; tavşanlara toksik kimyasallar uygulanıyor. Ve sonrasında  hünnap tükettirilen grubun daha hızlı iyileştiği dahası; hünnap hepatit ve siroza muzdarip olan deneklerde karaciğer fonksiyonlarını geliştirdiği gözlemleniyor.

Araplar hekimleri tarafından hünnap göğüs yumuşatıcı, öksürük kesici, müshil ve kan temizleyici olarak kullanılmış bir drogtur. Hatta iç organları yatıştırdığı ve onların su tutmasını azalttığı söylenmektedir. Anadolunun bazı bölgelerinde şeker hastalığına karşı kullanılmaktadır. Ağacının dal  kabukları ve yaprakları ise mide üzerinde yatıştırıcı etkiye sahiptir.

            Evliya Çelebi,  Karabiga toprağının vasıflarından bahsederken Ünnapla ilgili şöyle yazmıştır; “ Beğenilen şeylerden bağ ve bahçelerinde Unnap ağacı dünyayı tutmuştur. Unnap meyvası gayet meşhurdur. Bu şehir unnap suyu kullandıklarında hunmak (boğmaca) ve diğer boğaz hastalığı olmazlar.”

 

Ayrıca eski kaynaklara bakıldığında Hünnabım yorgunluğun neden olduğu stres gibi sendromlarda, vücudun tekrar kendini inşa etmesini hızlandırarak, gücü arttırdığından ve koruyucu hekimlikte kullanıldığından bahsedilmektedirModern Çin tıbbında hünnap ise nefes ve ciddi duygusal sıkıntı ve sinirlere bağlı halsizlik darlığı tedavisinde ve dalak, mide için kullanılır. Hintliler ve Pakistanlılara ait kaynaklarda hünnap; iyi bir kan temizleyici ve herhangi bir diyet için  tamamlayıcı bir ek besin olarak geçmektedir . Her iki kültür bu bitkiyi genel bir tonik, güçlendirici ve hastalık önleyici olarak kullanmaktalar.

 

                                                                                                                                                                                                                                                                        Dr. Berrak Damla YAĞAN

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.