Çanakkale Haber

Berrak Damla YAĞAN
Köşe Yazarı
Berrak Damla YAĞAN
 

Her yere yakışmak; Defne

Bugün hepimizin mutfağına yolu defalarca düşmüş eski bir dosttan “Defne” den bahsetmek istiyorum. Tanıyoruz, biliyoruz diye hakkını vermeyelim mi? İki satır kelamını etmeyelim mi? Ederiz elbet… Efendim, Bizim eski dost defne dünya da pek çok isimle anılmakta; İngilizce de Bay laurel, Sweet laurel, Sweet bay veya Laurel, Arapça’da Rend Gar, Habbül Gar, Çince’de Ye gui, Fransızca’da Laurier, Laurier sauce, Almanca’da Lorbeer, Lorbeerbaum, İtalyanca’da Alloro, Lauro, Fince’de Laakeripuu, Laakerinlehti, Lehçe’de (Polonya) Wawrzyn Szlachetny, Rusça’da Lavr Brogorodny….Biz sadece Defne diyoruz kendisine… Kısaca bitkiyi tarif edecek olursak; 5-10 m boyunda, herdem yeşil ve dalları gövdesi ile daima dar açı yapan ağaçcıklardır. Mart-Nisan aylarında açan çiçekleri sarı renklidir. Tek bir tohum taşıyan meyveleri üzümsü yapıda olup, her bir meyve zeytin tanesi büyüklüğündedir. Önceleri yeşil renkte olan meyveler Eylül-Ekim ayları arasında olgunlaşarak mavimsi siyah renk almaktadır. Akdeniz ve ege kıyılarında hemen hemen her yerde doğal yayılış göstermektedir.   Defnenin hikayesini de kokusu gibi çok severim ben; Hikayenin geçtiği yer ise Antakya’nın Harbiye ilçesi. Hikayenin kahramanları Apollon ve Daphne (defne). Apollon çok iyi bir okçudur. Daphne ise bir su perisi. Bu su perisine aşık olan birçok erkek olmuştur. Ancak Defne hayatı boyunca evlenmemeye kararlıdır ve bu nedenle hiçbir evlenme talebini kabul etmemiştir. Apollon günlerden bir gün yeşillikler içindeki ülkesinde oturmuş lirini çalarken, ormanda yalnız başında dolaşmakta olan Daphne'yi görmüş. Ve aşık olmuş. Apollon artık hergün gökyüzündeki krallığından inip Daphne’yi gizli gizli izliyormuş. Artık ne savaşlardaki başarısı, ne avdaki keskin nişancılığı, ne de ustaca çaldığı lirin tanrısal ezgileri tatmin etmiyormuş Apollon'u. Günler geçtikçe onu uzaktan uzağa izlemek yetmez olmuş. Kendi kendine demiş ki: - Ben Apollon’um. Niye çekiniyorum ki? Gidip şu ormanın güzel kızıyla konuşayım. Kendi kendine böyle cesaret verdikten sonra Daphne'nin karşısına çıkmış Apollon. Daphne aniden karşısına çıkan Apollon'u görünce korkmuş ve ondan kaçmaya başlamış. Apollon da onun peşinden koşuyormuş. Bu kovalamaca uzun süre devam etmiş. Bir an gelmiş ki Daphne’nin bacakları artık gövdesini taşıyamayacak hale gelmiş. Birden durarak ayağı ile toprağı eşelemiş ve tanrıya yalvararak yardım istemiş. Daphne'nin içten yalvarışını sonucu duası kabul olmuş. Vücudu birden ağırlaşmaya başlamış. Ayakları toprağın derinliklerine doğru kaymış, bedeni kabuk bağlamış, kokusundan bütün canlıların başını döndüren saçları da yapraklara dönüşmüş. İnce, narin kolları uzamış ve dallara dönüşmüş ve Daphne bir defne ağacına dönüşmüş. Gördükleri karşısında şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırmış Apollon. Üzüntüden bol bol gözyaşı dökmüş ve defne ağacına sarılmış. Apollon Defne ağacına şöyle demiş: - Ey güzeller güzeli, ben seni çok sevdim. Sen beni istemedin ve benden kaçtın. Oysa ki ben sana ne kadar aşıktım. Madem ki benim karım olamadın o zaman benim onur ağacım olacaksın. Bundan böyle ben ve tüm kahramanlar senin ağacının dallarıyla süsleyecekler kendilerini. Kokulu saçlarından olan bu ağacın yaprakları yaz ve kış yeşil kalacak ve ben onları taç yapacağım başıma. İşte bu efsaneden dolayı Roma heykellerinin komutanların başına hep defne tacı süsler. Zaferin ve onurun sembolüdür. Gelelim defnenin faydalarına; · Defne çayı hazımsızlığı önler ve mideyi rahatlatır. · İçeriğinde yer alan antioksidan bileşenler vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir. · Nezle ve grip gibi soğuk algınlığı enfeksiyonlarına karşı vücudun mücadelesini destekler. · Saçlarda kepeklenmeyi önlerler. · Özellikle cilt için tonik olarak kullanılırsa sivilce oluşumunu engellenir ve güneş lekelerini azaltır. · Defne yaprakları kurutulup toz haline getirilip açık yaralara kullanılır. Açık yaraların enfeksiyon kapma riskini önler. · Defne yaprağı çayı antioksidan olduğu için metabolizmayı arttırıcı özelliğe sahiptir. · Defne yaprağını ağzınızda çiğneyerek ağız içi yaralarınızdan ve aftlardan kurtulabilirsiniz. · Diş ağrılarına iyi bilinmektedir.   Nasıl kullanılır? Tarifler: J · Defne yaprağı saça nasıl uygulanır? 2 litre suyun içerisine 1-2 adet defne yaprağı eklenir ve kaynatılıp soğutulduktan sonra saçın son durulama suyuna eklenerek yıkanır. · 1 çay bardağı sirke ile 2-3 adet defne yaprağını kaynatarak ağız gargarası hazırlayabilirsiniz. · Diş ağrınız için 1 çay bardağı sirke ile 2-3 adet defne yaprağını kaynatarak ağız gargarası hazırlayabilirsiniz. En sevdiğim defneli yemek  Fırında Somon Balığı Tarifi İçin Malzemeler · 800 gr somon balığı · 1/2 (yarım) adet kapya biber · 1 adet orta boy patates · 1 adet yeşil biber · 1 adet küçük domates · 1 adet orta boy soğan · 2 diş büyük sarımsak · 4 defne yaprağı · 2 dilim limon · Zeytinyağı · Tuz · Karabiber Öncelikle fırın tepsisine yağlı kağıt seriyoruz. Tüm sebzeleri dileğinize göre doğrayın, tuz karabiber, sarımsak ve yağ ile karıştırın. Balıklara da aynı işlemi uygulayın ve tepsiye yerleştirin. Üzerine defne yapraklarınızı ve sadece balıklara limonları koyun. Fırınınızı üst ve alt olarak önceden 180 derecede ısıtın ve orta hazneye yerleştirin. 25-30 dakika kadar üzeri kızarana kadar pişirin. Afiyet olsun…     Görüşmek üzere
Ekleme Tarihi: 01 Ekim 2019 - Salı
Berrak Damla YAĞAN

Her yere yakışmak; Defne

Bugün hepimizin mutfağına yolu defalarca düşmüş eski bir dosttan “Defne” den bahsetmek istiyorum. Tanıyoruz, biliyoruz diye hakkını vermeyelim mi? İki satır kelamını etmeyelim mi? Ederiz elbet…

Efendim, Bizim eski dost defne dünya da pek çok isimle anılmakta; İngilizce de Bay laurel, Sweet laurel, Sweet bay veya Laurel, Arapça’da Rend Gar, Habbül Gar, Çince’de Ye gui, Fransızca’da Laurier, Laurier sauce, Almanca’da Lorbeer, Lorbeerbaum, İtalyanca’da Alloro, Lauro, Fince’de Laakeripuu, Laakerinlehti, Lehçe’de (Polonya) Wawrzyn Szlachetny, Rusça’da Lavr Brogorodny….Biz sadece Defne diyoruz kendisine…

Kısaca bitkiyi tarif edecek olursak; 5-10 m boyunda, herdem yeşil ve dalları gövdesi ile daima dar açı yapan ağaçcıklardır. Mart-Nisan aylarında açan çiçekleri sarı renklidir. Tek bir tohum taşıyan meyveleri üzümsü yapıda olup, her bir meyve zeytin tanesi büyüklüğündedir. Önceleri yeşil renkte olan meyveler Eylül-Ekim ayları arasında olgunlaşarak mavimsi siyah renk almaktadır. Akdeniz ve ege kıyılarında hemen hemen her yerde doğal yayılış göstermektedir.

 

Defnenin hikayesini de kokusu gibi çok severim ben;

Hikayenin geçtiği yer ise Antakya’nın Harbiye ilçesi.

Hikayenin kahramanları Apollon ve Daphne (defne). Apollon çok iyi bir okçudur. Daphne ise bir su perisi. Bu su perisine aşık olan birçok erkek olmuştur. Ancak Defne hayatı boyunca evlenmemeye kararlıdır ve bu nedenle hiçbir evlenme talebini kabul etmemiştir.

Apollon günlerden bir gün yeşillikler içindeki ülkesinde oturmuş lirini çalarken, ormanda yalnız başında dolaşmakta olan Daphne'yi görmüş. Ve aşık olmuş. Apollon artık hergün gökyüzündeki krallığından inip Daphne’yi gizli gizli izliyormuş. Artık ne savaşlardaki başarısı, ne avdaki keskin nişancılığı, ne de ustaca çaldığı lirin tanrısal ezgileri tatmin etmiyormuş Apollon'u. Günler geçtikçe onu uzaktan uzağa izlemek yetmez olmuş. Kendi kendine demiş ki:

- Ben Apollon’um. Niye çekiniyorum ki? Gidip şu ormanın güzel kızıyla konuşayım.

Kendi kendine böyle cesaret verdikten sonra Daphne'nin karşısına çıkmış Apollon. Daphne aniden karşısına çıkan Apollon'u görünce korkmuş ve ondan kaçmaya başlamış. Apollon da onun peşinden koşuyormuş. Bu kovalamaca uzun süre devam etmiş. Bir an gelmiş ki Daphne’nin bacakları artık gövdesini taşıyamayacak hale gelmiş. Birden durarak ayağı ile toprağı eşelemiş ve tanrıya yalvararak yardım istemiş. Daphne'nin içten yalvarışını sonucu duası kabul olmuş. Vücudu birden ağırlaşmaya başlamış. Ayakları toprağın derinliklerine doğru kaymış, bedeni kabuk bağlamış, kokusundan bütün canlıların başını döndüren saçları da yapraklara dönüşmüş. İnce, narin kolları uzamış ve dallara dönüşmüş ve Daphne bir defne ağacına dönüşmüş.

Gördükleri karşısında şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırmış Apollon. Üzüntüden bol bol gözyaşı dökmüş ve defne ağacına sarılmış. Apollon Defne ağacına şöyle demiş:

- Ey güzeller güzeli, ben seni çok sevdim. Sen beni istemedin ve benden kaçtın. Oysa ki ben sana ne kadar aşıktım. Madem ki benim karım olamadın o zaman benim onur ağacım olacaksın. Bundan böyle ben ve tüm kahramanlar senin ağacının dallarıyla süsleyecekler kendilerini. Kokulu saçlarından olan bu ağacın yaprakları yaz ve kış yeşil kalacak ve ben onları taç yapacağım başıma.

İşte bu efsaneden dolayı Roma heykellerinin komutanların başına hep defne tacı süsler. Zaferin ve onurun sembolüdür.

Gelelim defnenin faydalarına;

· Defne çayı hazımsızlığı önler ve mideyi rahatlatır.

· İçeriğinde yer alan antioksidan bileşenler vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir.

· Nezle ve grip gibi soğuk algınlığı enfeksiyonlarına karşı vücudun mücadelesini destekler.

· Saçlarda kepeklenmeyi önlerler.

· Özellikle cilt için tonik olarak kullanılırsa sivilce oluşumunu engellenir ve güneş lekelerini azaltır.

· Defne yaprakları kurutulup toz haline getirilip açık yaralara kullanılır. Açık yaraların enfeksiyon kapma riskini önler.

· Defne yaprağı çayı antioksidan olduğu için metabolizmayı arttırıcı özelliğe sahiptir.

· Defne yaprağını ağzınızda çiğneyerek ağız içi yaralarınızdan ve aftlardan kurtulabilirsiniz.

· Diş ağrılarına iyi bilinmektedir.

 

Nasıl kullanılır? Tarifler: J

· Defne yaprağı saça nasıl uygulanır? 2 litre suyun içerisine 1-2 adet defne yaprağı eklenir ve kaynatılıp soğutulduktan sonra saçın son durulama suyuna eklenerek yıkanır.

· 1 çay bardağı sirke ile 2-3 adet defne yaprağını kaynatarak ağız gargarası hazırlayabilirsiniz.

· Diş ağrınız için 1 çay bardağı sirke ile 2-3 adet defne yaprağını kaynatarak ağız gargarası hazırlayabilirsiniz.

En sevdiğim defneli yemek 

Fırında Somon Balığı Tarifi İçin Malzemeler

· 800 gr somon balığı

· 1/2 (yarım) adet kapya biber

· 1 adet orta boy patates

· 1 adet yeşil biber

· 1 adet küçük domates

· 1 adet orta boy soğan

· 2 diş büyük sarımsak

· 4 defne yaprağı

· 2 dilim limon

· Zeytinyağı

· Tuz

· Karabiber

Öncelikle fırın tepsisine yağlı kağıt seriyoruz. Tüm sebzeleri dileğinize göre doğrayın, tuz karabiber, sarımsak ve yağ ile karıştırın. Balıklara da aynı işlemi uygulayın ve tepsiye yerleştirin. Üzerine defne yapraklarınızı ve sadece balıklara limonları koyun. Fırınınızı üst ve alt olarak önceden 180 derecede ısıtın ve orta hazneye yerleştirin. 25-30 dakika kadar üzeri kızarana kadar pişirin. Afiyet olsun…

 

 

Görüşmek üzere

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.