"Aklı öldürürsen, ahlak da ölür. Akıl ve ahlak öldüğünde millet bölünür. Kadı'yı satın aldığın gün adalet ölür. Adaleti öldürdüğün gün devlet de ölür." diyor Fatih Sultan Mehmet Han. Hani sizin şu adını hiç dilinizden düşürmediğiniz ‘’Osmanlı Diriliyor’’ diye hamaset yaptığınız, yandaşlarınızı gaza getirdiğiniz aslında sizin değil Bop Projesi kapsamında ABD’nin bir ihanet projesi olan, bu proje uğruna bizden görünerek her kutsalımızı değersizleştirdiğiniz İstanbul’u alarak çağ kapatıp çağ açan ama sizin hiç mi hiç anlayamadığınız Osmanlı padişahı. Önce aklı öldürdünüz. Devlet yönetimine aklı-yeteneği değil yandaşlığı ölçü alarak, iradesini kullanabilen değil size sorgusuz-sualsiz size itaat edecek bilgisiz ve beceriksiz yöneticileri atadınız. Böylelikle devlet aklını yok edip, öldürdünüz. Akıl yok olunca ahlak da yok oldu. Toplumun eskiye göre daha ahlaklı ve edepli olduğunu söyleyecek değilsiniz herhalde. Toplumu sizin söyleminizle fifti fifti (yarı yarıya) böldünüz. Sayenizde toplumun bir yarısı diğer yarısıyla artık normal ilişkilerini bile yürütemiyor. Birbirine selam vermiyor. Aynı masada oturamıyor. Akrabalık ilişkileri bile yozlaştı. Saldığınız korku atmosferi insanları öylesine korkutup pısırıklaştırdı ki damgalanmamak için insanlar artık ikiyüzlü değil çok yüzlü oldular. Toplumun genelinde değil kendi aranızda bile samimiyetten eser kalmadı. Çıkar için birbirinizin kuyusunu kazar hale geldiniz. Kadıları/hakimleri-savcıları da satın aldınız. Satın alamadıklarınızı da iftirayla, kumpasla etkisiz hale getirdiniz. Önce altlarına Mercedesler verdiniz. İşinize nasıl geliyorsa her türlü hukuksuzluğun altına imza attırdınız. İşleri bitince de hain ilan edip (haindiler zaten, önce mesleklerine ihanet ettiler) itibarsızlaştırıp ipliğimiz pazara çıkmasın diye yurt dışına kaçırttınız. Bütün suçları onlara yamadınız. Oysaki adaleti öldürürken birlikte hareket ettiniz. Böylece onları günah keçisi ilan ederek kendinizi aklamaya çalıştınız. Bütün bu işler olup bittiğinde adalet zaten ölmüştü. Yani değersizleşmiş, sokağa düşmüştü. Böylece Fatih Sultan Mehmet Han’ın dediği gibi devlet de ölmüştü. Evet devleti siz öldürdünüz. Çünkü adalet dağıtamayan devlet artık ölmüştür. ‘’Adaletin olmadığı bir ülkede, hiçbir şey yok demektir.’’ diyen sizin hiç de hoşlanmadığınız Mustafa Kemal ATATÜRK, adını söylemekten çekindiğiniz Türk Milleti’ne ışık olmuş, tek umudu haline gelmiş, Türk Milleti, zorunuza gitse de ona sıkı sıkıya sarılmıştır. Ortak değer, umut ve kurtuluş onun Türk Milleti için vermiş olduğu Kurtuluş Mücadelesinde, bilge davranışındadır. Siz bile artık bu ülkede adalete güvenin zedelendiğini, adaletin olmadığını söylerken ‘’adalet sokakta aranmaz’’ demenin komikliğini yaşıyorsunuz. Ya nerede arayalım? Başta tutulması gereken adaleti ayağa, ‘’sokağa’’ siz düşürdünüz. Sizde adalet olmayınca vatandaşın da sokağa düşürdüğünüz adaleti düşürdüğünüz yerde araması kadar doğal bir davranış tarzı yoktur. Hem suçlu hem de güçlü olamazsınız. Bir yere gelir artık bıçak kemiğe dayanır. İşte o gün bugündür; Bıçak kemiğe dayanmıştır artık! Dağ, taş, bayır, sokak adalet arıyoruz. Hani şu sizin öldürdüğünüz adaleti. Ölünceye kadar da arayacağız. Adaletsiz yaşanmaz!