Çanakkale Haber

İÇTENCE...
Köşe Yazarı
İÇTENCE...
 

SEVGİ TUZAĞI

SEVGİ TUZAĞI Şarkılar yazdım sana, Sazlar seni kıskandı İçimdeki sevgiler,  Hazlar seni kıskandı Viran oldu gönlümde Bir çiçek açtı diye Yalnız bahar değil,  Yazlar seni kıskandı  Erol Kavisi Hepimizde var olan duruma göre ortaya çıkan, yok edilemeyen ama kontrol edilebilirliği olan bir duygudur KISKANÇLIK.  Yani;  Kontrol etmekle sorumlu olduğunuz bir duygudur kıskançlık.  Sebebi farklı olan çeşitli kıskançlık durumları var.   Çocuğun-çocuğu Kardeşin-kardeşi,  arkadaşın-arkadaşı.. Ben burada İçtence,  yetişkin bir birey olan Kadın-Erkek ilişkisinin içinde yer edinen kıskançlık konusuna değinmek istiyorum. Sosyal bir varlık olarak yaşayan insan gerek yaşam tarzına gerekse hedef ve amaçlarına uygun olarak toplum içinde kendisine bir yer hazırlama gayreti içindedir.  Bunu gerçekleştirirken duruşu,  görüşü ve davranışı her zaman ön plandadır.  Bu üç unsuru aynı zamanda diğer bireylerlere karşı kendisini "KIYASLAMA" ve "İSPATLAMA" yoluna giderek kullanır.  Bir dizi insan'ın duygusunu yerle bir eden,  sevgisini yok eden kıskançlık,  işte tam bu "KIYAS" ve "İSPAT" halinde kendisini belli eder.  Şimdi denilebilir ki, -" Birbirini seven insan kıskanır." -"Aşkın içinde kıskançlık yoksa,  sevgi.     eksiktir." - "Kıskançlık sevginin temelidir. " Doğru olabilir.  İlişkiyi belki canlı tutan olaylardan biri de kıskançlık duygusu olabilir.   Ama bu duygunun içinden geçerken dozu kaçırdığınız takdirde, baş edemeyeceğiniz sorunlar ortaya çıkar.  İlişkinizi canlı tutmak isterken, bir bakarsınız ki,  kendi ellerinizle imha etmişsiniz..  Her ne kadar kişiye ve kişiliklere göre değişkenlik göstersede genel olarak Kıskançlığın iki temel ögesi vardır.  - Öz güven eksikliği - Kaybetme korkusu Öz güven eksikliği ile bireyler üzerinde baskılar artar,  kaybetme korkusu ile de bir davranış bozukluğu olarak öfke ortaya çıkarken bu fiziksel şiddetti de beraberinde getirebilir.  Kıskançlığın kontrolsüz boyutunun hal ve davranışlara yansımasıyla sevgi gölgede kalır,  ilişkide taraflar huzursuzlaşır,  iletişim yavaş yavaş azalır,  konuşmaya dayalı paylaşımlar askıya alınır,  Yalan söylemeler başlar,  rahat ilişki bir anda tükenir ve daha da ileri aşamasında  ben buna "cinnet geçirme diyorum" cinayetler işlenir..  Hemen hemen hergün bir kadın cinayetinin gündeme düştüğü ülkemizde  istatistiki bilgilere net olarak ulaşamadığımızdan, 2017 verilerine göre Kaç kıskançlık cinayeti gerçekleşti tam olarak bilmesek de tahmin etmek zor değil.  Peki, Sevgi'nin kıskançlık tuzağına, düşmemesi için ne yapmalıyız?  Kıskançlık duygumuzdan tamamen kurtulamadığımıza göre nasıl kontrol etmeliyiz?  Ben diyorum ki;  Önce insani duygularımızı bir güzel yollayalım. İşe kendimizden başlayalım.   İnsan olma kalitemizi yükseltelim.   Kadın'a göre Erkek insan mı değil mi?  Erkeğe göre Kadın insan mı değil mi?  Bu soruları net olarak cevaplayalım. Değil diyorsanız benden size tavsiye hiç bir ikili ilişkiye girmeyin.  İnsandır diyorsanız;  Öncelikle yüreğinizi güzelleştirin. Yüreğinizi güzelleştirmeden duygularınızı  kontrol edemezsiniz.  Daha sonra da ikili ilişkiye yolculuğunuzu başlatın.  Etkili ve kaliteli bir sohbetle, aşşağılamadan, birbirinizin önce olumlu daha sonra olumsuz yönlerinize dokunarak yapıcı iletişim kurun.  Aranızda oluşan güven duygusunu zedelememeye özen gösterin.  Hiç bir şekilde 3. Yada 4. kişileri örnek olarak birbirinize parmakla göstermeyin.  Seçtiğiniz yol arkadaşınıza sahiplenin o kişiye bağlanın ama ne basamak olarak kullanın yada özgürlüğünü kısıtlayan.   İlgi gösterin programına dahil olun ama o programa çomak sokmayın.   İnsan olmanın temelinde olgunluk yatar.  Olgun insan duygularını kontrol edebilen insandır ve Egolarına yenilmez.  Duygularımızı kontrol etmeyi becerdiğinizde siz de farkedeceksiniz ki özünde zarar vermeyi barındıran KISKANÇLIK yerini özenme duygusu olan onarıcı ve yapıcı İMRENME duygusuna bırakacakdır. içTen
Ekleme Tarihi: 01 Ekim 2018 - Pazartesi
İÇTENCE...

SEVGİ TUZAĞI

SEVGİ TUZAĞI

Şarkılar yazdım sana,
Sazlar seni kıskandı
İçimdeki sevgiler, 
Hazlar seni kıskandı
Viran oldu gönlümde
Bir çiçek açtı diye
Yalnız bahar değil, 
Yazlar seni kıskandı 
Erol Kavisi

Hepimizde var olan duruma göre ortaya çıkan, yok edilemeyen ama kontrol edilebilirliği olan bir duygudur KISKANÇLIK. 

Yani; 
Kontrol etmekle sorumlu olduğunuz bir duygudur kıskançlık. 

Sebebi farklı olan çeşitli kıskançlık durumları var.  
Çocuğun-çocuğu Kardeşin-kardeşi,  arkadaşın-arkadaşı..

Ben burada İçtence,  yetişkin bir birey olan Kadın-Erkek ilişkisinin içinde yer edinen kıskançlık konusuna değinmek istiyorum.

Sosyal bir varlık olarak yaşayan insan gerek yaşam tarzına gerekse hedef ve amaçlarına uygun olarak toplum içinde kendisine bir yer hazırlama gayreti içindedir. 
Bunu gerçekleştirirken duruşu,  görüşü ve davranışı her zaman ön plandadır. 
Bu üç unsuru aynı zamanda diğer bireylerlere karşı kendisini "KIYASLAMA" ve "İSPATLAMA" yoluna giderek kullanır. 

Bir dizi insan'ın duygusunu yerle bir eden,  sevgisini yok eden kıskançlık,  işte tam bu "KIYAS" ve "İSPAT" halinde kendisini belli eder. 

Şimdi denilebilir ki,
-" Birbirini seven insan kıskanır."
-"Aşkın içinde kıskançlık yoksa,  sevgi.     eksiktir."
- "Kıskançlık sevginin temelidir. "

Doğru olabilir. 
İlişkiyi belki canlı tutan olaylardan biri de kıskançlık duygusu olabilir.  
Ama bu duygunun içinden geçerken dozu kaçırdığınız takdirde, baş edemeyeceğiniz
sorunlar ortaya çıkar. 
İlişkinizi canlı tutmak isterken, bir bakarsınız ki,  kendi ellerinizle imha etmişsiniz.. 

Her ne kadar kişiye ve kişiliklere göre değişkenlik göstersede genel olarak
Kıskançlığın iki temel ögesi vardır. 

- Öz güven eksikliği
- Kaybetme korkusu

Öz güven eksikliği ile bireyler üzerinde baskılar artar,  kaybetme korkusu ile de bir davranış bozukluğu olarak öfke ortaya çıkarken bu fiziksel şiddetti de beraberinde getirebilir. 

Kıskançlığın kontrolsüz boyutunun hal ve davranışlara yansımasıyla sevgi gölgede kalır,  ilişkide taraflar huzursuzlaşır,  iletişim yavaş yavaş azalır,  konuşmaya dayalı paylaşımlar askıya alınır,  Yalan söylemeler başlar,  rahat ilişki bir anda tükenir ve daha da ileri aşamasında  ben buna "cinnet geçirme diyorum" cinayetler işlenir.. 

Hemen hemen hergün bir kadın cinayetinin gündeme düştüğü ülkemizde  istatistiki bilgilere net olarak ulaşamadığımızdan, 2017 verilerine göre
Kaç kıskançlık cinayeti gerçekleşti tam olarak bilmesek de tahmin etmek zor değil. 

Peki,
Sevgi'nin kıskançlık tuzağına, düşmemesi için ne yapmalıyız? 

Kıskançlık duygumuzdan tamamen kurtulamadığımıza göre nasıl kontrol etmeliyiz? 

Ben diyorum ki; 
Önce insani duygularımızı bir güzel yollayalım. İşe kendimizden başlayalım.  
İnsan olma kalitemizi yükseltelim.  

Kadın'a göre Erkek insan mı değil mi? 
Erkeğe göre Kadın insan mı değil mi? 
Bu soruları net olarak cevaplayalım.

Değil diyorsanız benden size tavsiye hiç bir ikili ilişkiye girmeyin. 

İnsandır diyorsanız; 
Öncelikle yüreğinizi güzelleştirin.
Yüreğinizi güzelleştirmeden duygularınızı 
kontrol edemezsiniz. 
Daha sonra da ikili ilişkiye yolculuğunuzu başlatın. 
Etkili ve kaliteli bir sohbetle, aşşağılamadan, birbirinizin önce olumlu daha sonra olumsuz yönlerinize dokunarak yapıcı iletişim kurun. 
Aranızda oluşan güven duygusunu zedelememeye özen gösterin. 
Hiç bir şekilde 3. Yada 4. kişileri örnek olarak birbirinize parmakla göstermeyin. 
Seçtiğiniz yol arkadaşınıza sahiplenin o kişiye bağlanın ama ne basamak olarak kullanın yada özgürlüğünü kısıtlayan.  
İlgi gösterin programına dahil olun ama o programa çomak sokmayın.  

İnsan olmanın temelinde olgunluk yatar. 
Olgun insan duygularını kontrol edebilen insandır ve Egolarına yenilmez. 

Duygularımızı kontrol etmeyi becerdiğinizde siz de farkedeceksiniz ki
özünde zarar vermeyi barındıran KISKANÇLIK yerini özenme duygusu olan onarıcı ve yapıcı İMRENME duygusuna bırakacakdır.

içTen

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.