Çanakkale Haber

Emin VAROL
Köşe Yazarı
Emin VAROL
 

Telsiz Konuşmaları

Telsiz konuşmaları…      Terör örgütü panikte… Neden mi? Önüne gelen her şeye ateş ediyor, yakıyor, yıkıyor da ondan. Yıllar öncesine döndü. Birkaç yıldan bu yana cephanelik haline getirdiği bölgede terör yeniden hortladı. Bu kadar patlayıcıyı, silahı şehir içlerine kadar nasıl getirdikleri de cabası...  Siyasi irade ortaya konularak Meclis’te bir Araştırma Komisyonu kurulmalı ve son yıllarda İçişleri Bakanlığı yapan bakanlar, bölgede görev yapan Vali, Kaymakam, Emniyet Müdürü, Garnizon Komutanı ve güvenlikten sorumlu istihbarat elemanları dahil tüm ilgilliler soruşturulmalıdır.  Terör örgütü, şehirlere nasıl indi? Bu cephaneliği nasıl meydana getirdi? Sorularının cevapları bulunmalı ve varsa görevi ihmalden yargılanmalıdırlar. Aksi halde vebal hep üzerlerinde olacaktır.  Terör örgütü, 1984 yılında Eruh ve Şemdinli’de ilk silahlı eyleme başladıktan sonraki yıllarda da kundaktaki bebeklere kadar herkesi öldürüyordu. Yakıp yıktıktan sonra suçu güvenlik kuvvetlerinin üzerine attıkları yerleri “Başbağlar“ köyü gibi gözlerimle gördüm. Duman tüten evlerin önünde korkudan ne yapacağını şaşırmış, ölüm korkusu nedeniyle kimden yana olacağına henüz karar verememiş köylülerle röportajlar yaptım.  Yine aynı taktiklere tanık oluyoruz. Terör örgütü adeta fabrika ayarlarına geri döndü. Bölge halkını ‘büyük ölçüde’ kaybettiğini anlayan örgüt, hedefine yine sivil halkı aldı. Çocukları canlı kalkan yapan bu teröristler, sivil halkı devlete karşı isyan ettirmek ve iç savaş çıkarmak için çaba harcıyor. Cephanelik haline getirdiği hastane, sağlık ocağı, eczane, okul ve camileri havaya uçuruyor. Can kurtarmak için çalışan Cankurtaranları bile hedef alıyor. Bölgeyi terk eden genç kızları, öğretmenleri kurşuna diziyor. Bunu da devletin, askerin yaptığını, Ankara’daki uzantılarıyla birlikte inandırmaya çalışıyor. Talimat: “Yerle bir edin”  Bunu sadece ben söylemiyorum. Terör örgütünün başı Murat Karayılan da halkın artık terörün değil, devletin yanında olduğunu anlayınca, sahadaki teröristlerine şu talimatı veriyor:  ”… Artık, bölge halkının yanımızda olmadığı anlaşılmıştır. Desteği bize değil, güvenlik kuvvetlerine veriyor. Acımayın, ayrım yapmadan evleri, okulları, hastaneleri yerle bir edin. Ambulansları hedef alın ve vurun…”  Bu talimatı alan teröristlerin telsiz konuşmaları ise tek kelime ile ibretlik. Okuyunca siz de aynı yorumu yapacaksınız. Teröristlerin deşifre edilmiş bu konuşmaları her şeyi gözler önüne seriyor: Teröristlerin telsiz konuşmaları  - Arkadaş,  düşman hastanede orada. Yatan hastalar var. Ne yapalım?   - Talimat açık. Arkalarından vurun.  - Evet evet.  İnsanları düşünmeyin. Hastaneyi tamamen patlatın. ***  - Arkadaşlar! Benim yanımda kimse kalmadı, hepsi kaçıp gittiler.  - Şerefsizler nereye gitti? Neden vurmadın itleri? Her yer sarıldı?  - Başımı bir kaldırabilsem tamam da,  burası tam cehennem.  Gel sen vur.  - Aptal  aptal konuşma geber o zaman!..   ***  - Düşman etrafımızı alıyor? Bırakmıyor.  - Bak ambulans geliyor oraya. Ambulansı vurun kargaşa olur!  - Küfür ediyor… Niye açık not veriyorsun.  Gafil muhbirsiniz hepiniz.  - Küfür etme. Açığı mı kaldı. Vurun ambulansı! ***  - Eğer okula gelirlerse okulu tamamen imha et. Tüm mayınları birlikte patlat. Okulu da imha et.  -Tamam. Ben yukarıdaki okula gidiyorum. Orada biraz malzeme var. Onu getireceğim.  - Sen git, biraz da bize getir! ***  - Fedailer, hastaneye girsinler mi?  - Vurun! Vurun! Talan edin.  - Oradaki yerleri tarayıp vurun.  - Etrafta ve içerde asker var. Zayiat veririz, başarı şansı yok gibi.  - O zaman gidin kendinizi patlatın zaten öleceksiniz bari bir b…ka yarayın. ***  - Bir araç geliyor. Işığını azalttı. Şimdi kapattı.  - Hala niye bekliyorsunuz ki roketleyin.  - Her yer asker kaynıyor. Yerimiz ortaya çıkar. 8 kişiyiz hepimiz ölürüz.  - Ölün o zaman!  - Gel sen öl. Oradan konuşmak kolay! ***  - Suikastçiler (Jandarma Özel Harekatçılar) geldi, Caminin köşesindeler.  - Muhtar o… çocuğu onlarla beraber.  -Bizimkilere cepten ulaşamıyorum hatları kesiyorlar telsize cevap vermiyorlar.  -Patlatacaklardı şimdi camiyi ama ses yok. Camide çok mühimmat ve patlayıcı var.  - Allah belanızı versin! ... Küfür… *** - Biz düşmanın nerede olduğunu görmüyoruz. Düşmanın dikkatini çekin. - Görüntü vermelerini sağlayın, indirelim. Aradan eylem yapacağız.  - Arkadaş bunlar hayalet gibi. Üstümüze ateş yağıyor nereden geliyor görmüyoruz.  -  Bu sefer bittik gerçekten bittik. Teslim olmak yok kendinizi patlatın gerekirse.  - Fırsat bulursak patlatırız! ... ***    - Herkes çok dikkatli olsun. Bulut gibi bunlar, uçuyor herifler  - Lisenin oraya sızmaya çalışıyorlar.  - Karpuzları (el yapımı patlayıcılar) tek tek patlatın.  - Okulda iki arkadaş var.  - Boş ver patlatın onlar da “şehit! ...” olur. ***  - Kültür merkezini hemen patlatın.  - Okuldakiler de kaçarken ateşe versinler,  - Anlaşıldı. İlk fırsatta. Bunlar hiç uyumuyorlar. Dışarısı çok hassas.  -Burnumuzu çıkarsak vuruyorlar. 3 kişiyi kaybettim.Tamam fırsat bulunca hemen…
Ekleme Tarihi: 19 Aralık 2015 - Cumartesi
Emin VAROL

Telsiz Konuşmaları

Telsiz konuşmaları…
 
   Terör örgütü panikte… Neden mi? Önüne gelen her şeye ateş ediyor, yakıyor, yıkıyor da ondan. Yıllar öncesine döndü. Birkaç yıldan bu yana cephanelik haline getirdiği bölgede terör yeniden hortladı. Bu kadar patlayıcıyı, silahı şehir içlerine kadar nasıl getirdikleri de cabası...
 Siyasi irade ortaya konularak Meclis’te bir Araştırma Komisyonu kurulmalı ve son yıllarda İçişleri Bakanlığı yapan bakanlar, bölgede görev yapan Vali, Kaymakam, Emniyet Müdürü, Garnizon Komutanı ve güvenlikten sorumlu istihbarat elemanları dahil tüm ilgilliler soruşturulmalıdır.  Terör örgütü, şehirlere nasıl indi? Bu cephaneliği nasıl meydana getirdi? Sorularının cevapları bulunmalı ve varsa görevi ihmalden yargılanmalıdırlar. Aksi halde vebal hep üzerlerinde olacaktır.
 Terör örgütü, 1984 yılında Eruh ve Şemdinli’de ilk silahlı eyleme başladıktan sonraki yıllarda da kundaktaki bebeklere kadar herkesi öldürüyordu. Yakıp yıktıktan sonra suçu güvenlik kuvvetlerinin üzerine attıkları yerleri “Başbağlar“ köyü gibi gözlerimle gördüm. Duman tüten evlerin önünde korkudan ne yapacağını şaşırmış, ölüm korkusu nedeniyle kimden yana olacağına henüz karar verememiş köylülerle röportajlar yaptım.
 Yine aynı taktiklere tanık oluyoruz. Terör örgütü adeta fabrika ayarlarına geri döndü. Bölge halkını ‘büyük ölçüde’ kaybettiğini anlayan örgüt, hedefine yine sivil halkı aldı. Çocukları canlı kalkan yapan bu teröristler, sivil halkı devlete karşı isyan ettirmek ve iç savaş çıkarmak için çaba harcıyor. Cephanelik haline getirdiği hastane, sağlık ocağı, eczane, okul ve camileri havaya uçuruyor. Can kurtarmak için çalışan Cankurtaranları bile hedef alıyor. Bölgeyi terk eden genç kızları, öğretmenleri kurşuna diziyor. Bunu da devletin, askerin yaptığını, Ankara’daki uzantılarıyla birlikte inandırmaya çalışıyor.
Talimat: “Yerle bir edin”
 Bunu sadece ben söylemiyorum. Terör örgütünün başı Murat Karayılan da halkın artık terörün değil, devletin yanında olduğunu anlayınca, sahadaki teröristlerine şu talimatı veriyor:
 ”… Artık, bölge halkının yanımızda olmadığı anlaşılmıştır. Desteği bize değil, güvenlik kuvvetlerine veriyor. Acımayın, ayrım yapmadan evleri, okulları, hastaneleri yerle bir edin. Ambulansları hedef alın ve vurun…”
 Bu talimatı alan teröristlerin telsiz konuşmaları ise tek kelime ile ibretlik. Okuyunca siz de aynı yorumu yapacaksınız. Teröristlerin deşifre edilmiş bu konuşmaları her şeyi gözler önüne seriyor:
Teröristlerin telsiz konuşmaları

 - Arkadaş,  düşman hastanede orada. Yatan hastalar var. Ne yapalım?
  - Talimat açık. Arkalarından vurun.
 - Evet evet.  İnsanları düşünmeyin. Hastaneyi tamamen patlatın.
***
 - Arkadaşlar! Benim yanımda kimse kalmadı, hepsi kaçıp gittiler.
 - Şerefsizler nereye gitti? Neden vurmadın itleri? Her yer sarıldı?
 - Başımı bir kaldırabilsem tamam da,  burası tam cehennem.  Gel sen vur.
 - Aptal  aptal konuşma geber o zaman!..
 
***

 - Düşman etrafımızı alıyor? Bırakmıyor.
 - Bak ambulans geliyor oraya. Ambulansı vurun kargaşa olur!
 - Küfür ediyor… Niye açık not veriyorsun.  Gafil muhbirsiniz hepiniz.
 - Küfür etme. Açığı mı kaldı. Vurun ambulansı!

***
 - Eğer okula gelirlerse okulu tamamen imha et. Tüm mayınları birlikte patlat. Okulu da imha et.
 -Tamam. Ben yukarıdaki okula gidiyorum. Orada biraz malzeme var. Onu getireceğim.
 - Sen git, biraz da bize getir!

***
 - Fedailer, hastaneye girsinler mi?
 - Vurun! Vurun! Talan edin.
 - Oradaki yerleri tarayıp vurun.
 - Etrafta ve içerde asker var. Zayiat veririz, başarı şansı yok gibi.
 - O zaman gidin kendinizi patlatın zaten öleceksiniz bari bir b…ka yarayın.

***

 - Bir araç geliyor. Işığını azalttı. Şimdi kapattı.
 - Hala niye bekliyorsunuz ki roketleyin.
 - Her yer asker kaynıyor. Yerimiz ortaya çıkar. 8 kişiyiz hepimiz ölürüz.
 - Ölün o zaman!
 - Gel sen öl. Oradan konuşmak kolay!

***
 - Suikastçiler (Jandarma Özel Harekatçılar) geldi, Caminin köşesindeler.  - Muhtar o… çocuğu onlarla beraber.
 -Bizimkilere cepten ulaşamıyorum hatları kesiyorlar telsize cevap vermiyorlar.
 -Patlatacaklardı şimdi camiyi ama ses yok. Camide çok mühimmat ve patlayıcı var.
 - Allah belanızı versin! ... Küfür…
***

- Biz düşmanın nerede olduğunu görmüyoruz. Düşmanın dikkatini çekin. - Görüntü vermelerini sağlayın, indirelim. Aradan eylem yapacağız.
 - Arkadaş bunlar hayalet gibi. Üstümüze ateş yağıyor nereden geliyor görmüyoruz.
 -  Bu sefer bittik gerçekten bittik. Teslim olmak yok kendinizi patlatın gerekirse.
 - Fırsat bulursak patlatırız! ...
***
 
 - Herkes çok dikkatli olsun. Bulut gibi bunlar, uçuyor herifler
 - Lisenin oraya sızmaya çalışıyorlar.
 - Karpuzları (el yapımı patlayıcılar) tek tek patlatın.
 - Okulda iki arkadaş var.
 - Boş ver patlatın onlar da “şehit! ...” olur.

***
 - Kültür merkezini hemen patlatın.
 - Okuldakiler de kaçarken ateşe versinler,
 - Anlaşıldı. İlk fırsatta. Bunlar hiç uyumuyorlar. Dışarısı çok hassas.
 -Burnumuzu çıkarsak vuruyorlar. 3 kişiyi kaybettim.Tamam fırsat bulunca hemen…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.