Çanakkale Haber

Emin VAROL
Köşe Yazarı
Emin VAROL
 

Gazeteci müsveddesi...

Başbakan Binali Yıldırım’ın Moldova gezisi öncesinde Esenboğa Havalimanında yaptığı açıklamayı evden izledim. Haber kanallarından biri açık. Kamera, Başbakan Binali Yıldırım’ı yakın plan gösteriyor. Yüzünü göremediğim, kamera dışında kalan bir kişi ise Başbakan’a soru soruyor. Bir kişi diyorum. Çünkü her zaman Gazeteci’ler soru sormuyor artık. Ayrıca, soruyu sorma şeklinden de o kişi “Gazeteci” gibi gelmedi.. “ Kılıçdaroğlu…” diye başlıyordu sorusuna. Kulaklarıma inanamadım. Kafamı kaldırdım, ekrana baktım Başbakan, dinleme detayında... Görüntüde olmayan, “Gazeteci” olamayacak bu kişi, “Kılıçdaroğlu...” diye başladığı soruya devam ediyor, Başbakan ise hafif bir gülümseme ile dinlemeye devam ediyor. Aynı kişi, ikinci sorusuna başlıyor. İkinci sorusu da, Ana Muhalefet Partisi, CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili... Ancak o, yine soy adıyla “Kılıçdaroğlu…” diye sorusuna başlıyor. Kulağımı daha çok tırmalamaya başladı. Bir an Başbakan Binali Yıldırım’ın soruyu düzelteceğini zannettim. Hatta bekledim de... Başbakan’ın, soruyu soran kişiye, “Ana Muhalefet Partisi CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bahsediyorsunuz sanırım “ hatırlatmasını yapacak zannettim. Ama hayır, olmadı. Üzüldüm, 40 yıldır yaptığım mesleğim adına üzüldüm. Sanki babasının oğluymuş, arkadaşıymış gibi, “Sayın Kılıçdaroğlu...” falan değil, doğrudan “Kılıçdaroğlu...” . Üstelik, o kişi, yanlış yaptığını fark edip, “Sayın Kemal Kılıçdaroğlu”, “Sayın Kılıçdaroğlu” veya “CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu” veya hiç olmazsa “Kemal bey” diye sorusunu düzeltmedi bile.Yanındaki arkadaşları da uyarmadı. Başbakan Binali Yıldırım uçağına binerken, kameranın “o kişiyi” göstermesini çok bekledim. Yüzünü görseydim, ismiyle yazacaktım bu Gazeteci bozuntusunu. Ama o da olmadı. Aradan birkaç gün geçti. Tanık olduklarımı yazıp, yazmama konusunda gidip geldim. Ama hayır. Yazmalıydım, mesleğimiz bu duruma düşürülmemeliydi. Yıllardır muhabirlik yaptım. Halen de o ruhla çalışıyorum. Benim de zaman zaman ağzımdan kaçtığı zamanlar oldu. Ama, hemen özür dileyerek başına, “Sayın” kelimesini veya lideri olduğu partinin adını koyarak soruyu tekrarladım. Gazetecilikte ve Muhabirlikte geldiğimiz nokta bu...
Ekleme Tarihi: 07 Mayıs 2017 - Pazar
Emin VAROL

Gazeteci müsveddesi...

Başbakan Binali Yıldırım’ın Moldova gezisi öncesinde Esenboğa Havalimanında yaptığı açıklamayı evden izledim.

Haber kanallarından biri açık.

Kamera, Başbakan Binali Yıldırım’ı yakın plan gösteriyor.

Yüzünü göremediğim, kamera dışında kalan bir kişi ise Başbakan’a soru soruyor.

Bir kişi diyorum.

Çünkü her zaman Gazeteci’ler soru sormuyor artık.

Ayrıca, soruyu sorma şeklinden de o kişi “Gazeteci” gibi gelmedi..

“ Kılıçdaroğlu…” diye başlıyordu sorusuna.

Kulaklarıma inanamadım.

Kafamı kaldırdım, ekrana baktım

Başbakan, dinleme detayında...

Görüntüde olmayan, “Gazeteci” olamayacak bu kişi, “Kılıçdaroğlu...” diye başladığı soruya devam ediyor, Başbakan ise hafif bir gülümseme ile dinlemeye devam ediyor.

Aynı kişi, ikinci sorusuna başlıyor.

İkinci sorusu da, Ana Muhalefet Partisi, CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili...

Ancak o, yine soy adıyla “Kılıçdaroğlu…” diye sorusuna başlıyor.

Kulağımı daha çok tırmalamaya başladı.

Bir an Başbakan Binali Yıldırım’ın soruyu düzelteceğini zannettim. Hatta bekledim de...

Başbakan’ın, soruyu soran kişiye, “Ana Muhalefet Partisi CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bahsediyorsunuz sanırım “ hatırlatmasını yapacak zannettim.

Ama hayır, olmadı.

Üzüldüm, 40 yıldır yaptığım mesleğim adına üzüldüm.

Sanki babasının oğluymuş, arkadaşıymış gibi, “Sayın Kılıçdaroğlu...” falan değil, doğrudan “Kılıçdaroğlu...” .

Üstelik, o kişi, yanlış yaptığını fark edip, “Sayın Kemal Kılıçdaroğlu”, “Sayın Kılıçdaroğlu” veya “CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu” veya hiç olmazsa “Kemal bey” diye sorusunu düzeltmedi bile.Yanındaki arkadaşları da uyarmadı.

Başbakan Binali Yıldırım uçağına binerken, kameranın “o kişiyi” göstermesini çok bekledim.

Yüzünü görseydim, ismiyle yazacaktım bu Gazeteci bozuntusunu.

Ama o da olmadı.

Aradan birkaç gün geçti.

Tanık olduklarımı yazıp, yazmama konusunda gidip geldim.

Ama hayır. Yazmalıydım, mesleğimiz bu duruma düşürülmemeliydi.

Yıllardır muhabirlik yaptım. Halen de o ruhla çalışıyorum.

Benim de zaman zaman ağzımdan kaçtığı zamanlar oldu. Ama, hemen özür dileyerek başına, “Sayın” kelimesini veya lideri olduğu partinin adını koyarak soruyu tekrarladım.

Gazetecilikte ve Muhabirlikte geldiğimiz nokta bu...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.