Çanakkale Haber

Sarı nokta: Yaşlılıkta görme kaybına yol açan hastalıkta gen tedavisi umudu

SAĞLIK (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 22.02.2019 - 20:34, Güncelleme: 22.02.2019 - 20:34 2342+ kez okundu.
 

Sarı nokta: Yaşlılıkta görme kaybına yol açan hastalıkta gen tedavisi umudu

  İngiltereʹnin Oxford kentinde yaşayan bir kadın, Batı dünyasında en çok görülen körlük çeşidinin durdurulmasında gen terapisi kullanılan ilk insan oldu. Uzmanlar, daha çok hücrenin ölmesini önlemek için Janet Osborneʹun gözünün arka tarafına sentetik bir gen enjekte etti. Böylece, Sarı Nokta Hastalığı diye de bilinen yaşa bağlı maküler dejenerasyonun (AMD) altındaki genetik sorunu çözmeyi hedefleyen ilk tedavi yapıldı. İngiltereʹde yılda 600 bin kişi AMDʹden etkileniyor ve bunların çoğunun görme yeteneği ciddi şekilde olumsuz etkileniyor. Janet Osborne BBCʹye yaptığı açıklamada, ˮSol gözümle insanları tanımakta zorlanıyorum ve bu tedavi durumun daha da kötüye gitmesini engellerse, harika olur.ˮ dedi. Tedavi, Oxford Üniversitesi Göz Hastanesiʹnde Göz Hastalıkları Profesörü Rober MacLaren tarafından yapıldı. MacLaren, ˮAksi takdirde görme yeteneklerine kaybedecek hastalara erken dönemde genetik bir tedavi uygulanması göz hastalıklarında müthiş bir buluş olur ve yakın gelecekte görmeyi umduğum bir şeyˮ diye konuştu. 80 yaşındaki Osborne gen tedavisinde yer alan ilk 10 AMD hastasından biri. AMD nedir? Makula, retinanın bir parçası ve merkezi görüş açımızla, ayrıntıları görebilmemizi sağlıyor. Yaşa bağlı maküler dejenerasyonda, retina hücreleri ölüyor ve yenilenmiyor. AMD riski yaşla birlikte artıyor. Deneye katılanlar da dahil, AMD hastalarının çoğu, kuru AMDʹye yakalanıyor. Kuru AMDʹde görme kaybı yavaş yavaş gerçekleşiyor ve yıllar alabiliyor. Yaş AMD ise birden oluyor ve hızla görüş kaybına yol açabiliyor, ancak erken teşhis edilirse tedavi edilebiliyor. Prof. Robert Macaren Janet Osborneʹun sol gözüne gen tedavisini enjekte etti. Gen terapisi nasıl yapılıyor? Bazı insanlar yaşlandıkça, gözün doğal savunmasından sorumlu genlerde arıza oluyor ve makuladaki hücreleri yok etmeye başlayarak görme kaybına yol açıyor. Gözün arkasına bir enjeksiyon yapılıyor ve bununla sentetik bir gen bulunan, zararsız bir virüs veriliyor. Virüs retina hücrelerini enfekte ediyor ve gen salınıyor. Bu da gözün, hücrelerin ölümünü engelleyen ve böylece makulanın sağlıklı kalmasını sağlayan bir protein üretmesini sağlıyor. Oxford Göz Hastanesiʹndeki deneyin ilk aşamalarında amaç tedavinin güvenli olup olmadığını kontrol etmekti ve zaten görme yeteneklerinde kısmi bozulma olan hastalar üzerinde uygulandı. Tedavide başarı elde edilirse, görme yetisini henüz kaybetmemiş hastalar üzerinde de denenecek. AMD durdurulabilirse, bunun hastaların yaşam kalitesi üzerinde büyük bir olumlu etkisi olacak. Osborneʹun sol gözündeki görüş kaybının durdurulup durdurulamadığını öğrenmek için henüz erken, ancak deneye katılanların görüş yetenekleri izlenecek. Bir başka nadir görülen göz rahatsızlığında gen terapisi başarılı bir şekilde uygulanmıştı. 2016ʹda Oxfordʹdaki aynı ekip, normalde körlüğe yol açan koroideremi hastalarının görme yeteneğini tek bir enjeksiyonla geliştirmeyi başarmıştı. Geçen yıl da Londraʹdaki Moorfields Göz Hastanesiʹndeki uzmanlar, gözün arkasındaki zarar görmüş bölgeye kök hücre enjekte ederek AMDʹsi olan iki hastanın görme yetilerinin korunmasını sağlamıştı. Kök hücre terapisinin, görme yetisini zaten kaybetmiş olan hastalara yardımcı olabilmesi umuluyor. Ancak Oxfordʹdaki deney farklı. Çünkü bu tedavide AMDʹnin altında yatan genetik sorunun çözülmesi amaçlanıyor ve hedef kör olmadan önce hastalığın durdurulması.
  İngiltereʹnin Oxford kentinde yaşayan bir kadın, Batı dünyasında en çok görülen körlük çeşidinin durdurulmasında gen terapisi kullanılan ilk insan oldu. Uzmanlar, daha çok hücrenin ölmesini önlemek için Janet Osborneʹun gözünün arka tarafına sentetik bir gen enjekte etti. Böylece, Sarı Nokta Hastalığı diye de bilinen yaşa bağlı maküler dejenerasyonun (AMD) altındaki genetik sorunu çözmeyi hedefleyen ilk tedavi yapıldı. İngiltereʹde yılda 600 bin kişi AMDʹden etkileniyor ve bunların çoğunun görme yeteneği ciddi şekilde olumsuz etkileniyor. Janet Osborne BBCʹye yaptığı açıklamada, ˮSol gözümle insanları tanımakta zorlanıyorum ve bu tedavi durumun daha da kötüye gitmesini engellerse, harika olur.ˮ dedi. Tedavi, Oxford Üniversitesi Göz Hastanesiʹnde Göz Hastalıkları Profesörü Rober MacLaren tarafından yapıldı. MacLaren, ˮAksi takdirde görme yeteneklerine kaybedecek hastalara erken dönemde genetik bir tedavi uygulanması göz hastalıklarında müthiş bir buluş olur ve yakın gelecekte görmeyi umduğum bir şeyˮ diye konuştu. 80 yaşındaki Osborne gen tedavisinde yer alan ilk 10 AMD hastasından biri. AMD nedir? Makula, retinanın bir parçası ve merkezi görüş açımızla, ayrıntıları görebilmemizi sağlıyor. Yaşa bağlı maküler dejenerasyonda, retina hücreleri ölüyor ve yenilenmiyor. AMD riski yaşla birlikte artıyor. Deneye katılanlar da dahil, AMD hastalarının çoğu, kuru AMDʹye yakalanıyor. Kuru AMDʹde görme kaybı yavaş yavaş gerçekleşiyor ve yıllar alabiliyor. Yaş AMD ise birden oluyor ve hızla görüş kaybına yol açabiliyor, ancak erken teşhis edilirse tedavi edilebiliyor. Prof. Robert Macaren Janet Osborneʹun sol gözüne gen tedavisini enjekte etti. Gen terapisi nasıl yapılıyor? Bazı insanlar yaşlandıkça, gözün doğal savunmasından sorumlu genlerde arıza oluyor ve makuladaki hücreleri yok etmeye başlayarak görme kaybına yol açıyor. Gözün arkasına bir enjeksiyon yapılıyor ve bununla sentetik bir gen bulunan, zararsız bir virüs veriliyor. Virüs retina hücrelerini enfekte ediyor ve gen salınıyor. Bu da gözün, hücrelerin ölümünü engelleyen ve böylece makulanın sağlıklı kalmasını sağlayan bir protein üretmesini sağlıyor. Oxford Göz Hastanesiʹndeki deneyin ilk aşamalarında amaç tedavinin güvenli olup olmadığını kontrol etmekti ve zaten görme yeteneklerinde kısmi bozulma olan hastalar üzerinde uygulandı. Tedavide başarı elde edilirse, görme yetisini henüz kaybetmemiş hastalar üzerinde de denenecek. AMD durdurulabilirse, bunun hastaların yaşam kalitesi üzerinde büyük bir olumlu etkisi olacak. Osborneʹun sol gözündeki görüş kaybının durdurulup durdurulamadığını öğrenmek için henüz erken, ancak deneye katılanların görüş yetenekleri izlenecek. Bir başka nadir görülen göz rahatsızlığında gen terapisi başarılı bir şekilde uygulanmıştı. 2016ʹda Oxfordʹdaki aynı ekip, normalde körlüğe yol açan koroideremi hastalarının görme yeteneğini tek bir enjeksiyonla geliştirmeyi başarmıştı. Geçen yıl da Londraʹdaki Moorfields Göz Hastanesiʹndeki uzmanlar, gözün arkasındaki zarar görmüş bölgeye kök hücre enjekte ederek AMDʹsi olan iki hastanın görme yetilerinin korunmasını sağlamıştı. Kök hücre terapisinin, görme yetisini zaten kaybetmiş olan hastalara yardımcı olabilmesi umuluyor. Ancak Oxfordʹdaki deney farklı. Çünkü bu tedavide AMDʹnin altında yatan genetik sorunun çözülmesi amaçlanıyor ve hedef kör olmadan önce hastalığın durdurulması.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.