Ümit Özdağ Tahliye Edildi: Siyaset ve Hukuk Arasında Gölge Mücadelesi
Ümit Özdağ Tahliye Edildi: Siyaset ve Hukuk Arasında Gölge Mücadelesi
Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla yargılandığı davada hapis cezası aldı, ancak adli kontrolsüz tahliye edildi.
Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla yargılandığı davada hapis cezası aldı, ancak adli kontrolsüz tahliye edildi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın aylardır tutuklu yargılandığı davada ikinci perde bugün Silivri Cezaevi'nde kapandı. Kamuoyunun yakından takip ettiği davada mahkeme, Özdağ’ın sosyal medya paylaşımlarını “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” kapsamında değerlendirerek 2 yıl 4 ay 3 gün hapis cezası verdi. Ancak, Özdağ'ın cezaevinde geçirdiği süre dikkate alınarak, herhangi bir adli kontrol uygulanmaksızın tahliyesine karar verildi.
Duruşma öncesinde planlanan yer değişikliği dikkat çekiciydi. İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde yapılması öngörülen yargılamanın, “yoğunluk ve salon kapasitesi” gerekçesiyle Silivri’ye taşınması, davanın sadece hukuki değil, aynı zamanda politik bir zemine de kaydığını gösterdi. Nitekim Özdağ’ın mahkeme salonuna girerken destekçileri tarafından “Bozkurt Ümit” sloganlarıyla karşılanması, davanın bir siyasi kimlik meselesine dönüştüğünü açıkça ortaya koydu.
Özdağ savunmasında, suçlandığı içeriklerin yıllar öncesine ait ve kamu düzeni adına uyarı mahiyetinde olduğunu dile getirdi. “Sovyetler’de önce suçlu belirlenirdi, sonra suçlama bulunurdu; şimdi de benzerini yaşıyoruz” diyerek yargılamayı siyasi baskı aracı olarak değerlendirdi. Duruşma boyunca hem siyasi duruşundan hem de meydan okuyucu üslubundan ödün vermedi.
Mahkemenin kararı, kamuoyunda karmaşık duygular yarattı. Bir yandan suçun sabit görülmesi ve cezanın açıklanması, diğer yandan ceza süresine rağmen adli kontrolsüz tahliye edilmesi, “hukukla siyaset arasında gri alanlar mı oluşuyor?” sorusunu gündeme getirdi.
Siyasi yasak getirilip getirilmeyeceği ise gerekçeli karar sonrası netleşecek. Ancak her halükarda Özdağ, bu süreci sadece bir yargılama değil, siyasi mücadele alanına dönüştürmüş durumda. Cezaevinden çıktıktan sonra yaptığı ilk açıklama da bu tutumun devam edeceğini gösteriyor: “5 aydır içerideyim. En ağır cezayı alsam bu kadar yatardım. Şimdi devam ediyoruz.”
Zafer Partisi’nin önümüzdeki dönem izleyeceği strateji ve muhalefet dili, bu yargılamanın etkileriyle şekillenecek gibi görünüyor. Türkiye’de ifade özgürlüğü, sosyal medya kullanımı ve siyaset arasındaki dengenin nasıl kurulacağı ise hâlâ yanıt bekleyen sorular arasında.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.