Sessiz İlerleyen Tehlike: Beyin Metastazlarında Hayat Kurtaran Erken Uyarı

Kanserle mücadelede her geçen gün yeni yöntemler geliştiriliyor ancak bazı hayati riskler hala sessizce ilerliyor. Beyin metastazı, bu risklerin en tehlikelilerinden biri. Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Nöroşirurji Uzmanları Prof. Dr. Selçuk Göçmen ve Dr. Emre Zorlu’ya göre, beyne sıçrayan kanser hücreleri erken tespit edilmezse geri dönüşü zor bir süreci başlatabiliyor. Göçmen, beyin metastazlarının özellikle akciğer, meme, cilt (melanom), böbrek ve bağırsak (kolorektal) kanserlerinden sonra görüldüğünü belirtti. Tanı ve tedavide multidisipliner yaklaşımın altını çizen Göçmen, “Beyin ve Sinir Cerrahisi, Onkoloji, Radyasyon Onkolojisi, Nöroloji, Radyoloji ve Patoloji uzmanlarından oluşan nöro-onkoloji tümör kurulu, hasta için en uygun yol haritasını belirler” dedi. Kanama riski taşıyan metastazlarda ise cerrahinin öncelikli olduğunu söyledi. Tanı aşamasında ise PET-CT yerine Manyetik Rezonans Görüntüleme’nin (MRG) tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Göçmen, şüpheli vakalarda kesin tanı için beyin biyopsisinin kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Dr. Emre Zorlu ise erken tanının tedavi başarısında belirleyici olduğunu söyledi. “Özellikle daha önce akciğer kanseri geçirmiş hastalarda düzenli nörolojik takip şart. Küçük bir baş ağrısı bile bazen çok daha büyük bir problemin ilk sinyali olabilir,” diyen Zorlu, hasta yakınlarının sürece dahil olmasının önemine de dikkat çekti. Uzmanlar, tedavinin sadece tıbbi değil, psikolojik destekle de sürdürülebilir olduğuna işaret ediyor. Radyoterapi, kemoterapi, hedefe yönelik tedavi ve immünoterapi gibi yöntemlerle metastazın kontrol altına alınması sağlanabiliyor. Palyatif bakım ise hastanın yaşam kalitesini artırmada önemli rol oynuyor.