Otizmde Tedavi Kişiye Özel: Genetik Testler Kesin Sonuç Vermez

Yaşam 17.06.2025 - 13:56, Güncelleme: 17.06.2025 - 18:00 1417 kez okundu.
 

Otizmde Tedavi Kişiye Özel: Genetik Testler Kesin Sonuç Vermez

Uzman Dr. Melek Gözde Luş, Otizm Gurur Günü kapsamında otizmin tanısı, tedavi yaklaşımları ve genetik testler hakkında önemli bilgiler verdi.

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, 18 Haziran Otizm Gurur Günü kapsamında otizme dair güncel tanı ve tedavi yöntemleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Otizmin çok yönlü bir gelişimsel bozukluk olduğunu vurgulayan Luş, tanı sürecinde nöropsikolojik testlerin yanı sıra genetik analizlerin de rol oynadığını belirtti. Otizmde tedavi yaklaşımlarının bireysel gereksinimlere göre belirlendiğini ifade eden Dr. Luş, “Küçük yaşlarda başlanan yoğun ve düzenli eğitim programları, davranış terapileri, konuşma ve dil terapileri, sosyal beceri eğitimi gibi uygulamalar çocukların gelişimini önemli ölçüde destekler,” dedi. Ayrıca, uygulamalı davranış analizi, gelişimsel modeller ve ergoterapinin de sık kullanılan etkili yöntemler arasında olduğunu ekledi. Son yıllarda adından söz ettiren Transkraniyal Manyetik Uyarım (TMU) tedavisinin ise hala araştırma aşamasında olduğunu söyleyen Luş, bu yöntemin beyin aktivitesini kısa süreli manyetik darbelerle etkilediğini ve yardımcı tedavi olarak değerlendirilebileceğini belirtti. Dr. Luş, otizm tanı ve tedavisinde genetik testlerin yerini de değerlendirdi. Tüm Ekzom Dizileme (WES) gibi ileri genetik analizlerle otizmle bağlantılı varyantların tespit edilebildiğini ancak bu testlerin kesin bir teşhis sağlamadığını ifade etti. “Genetik testlerle otizmin yalnızca %10–30 arasındaki nedeni tespit edilebilir. Bu testler, otizm dışında başka hastalıklarla ilişkili genetik risklerin belirlenmesi açısından faydalı olabilir,” şeklinde konuştu. Alternatif tedavi yaklaşımlarının çoğunun ise bilimsel temelden yoksun olduğuna dikkat çeken Luş, kök hücre tedavisi, özel diyetler, sanal gerçeklik gibi uygulamaların etkinliğine dair yeterli bilimsel veri olmadığını vurguladı. Otizmin multifaktöriyel, yani pek çok faktörün birleşimiyle oluşan bir bozukluk olduğunun altını çizen Dr. Luş, her bireyin farklı belirtiler gösterdiğini ve tedavi planlarının bu bireyselliğe göre düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Genetik testlerin asıl amacının otizmle ilişkili olabilecek epilepsi, obezite ve diğer hastalık risklerini önceden tespit etmek olduğunun altını çizdi.  
Uzman Dr. Melek Gözde Luş, Otizm Gurur Günü kapsamında otizmin tanısı, tedavi yaklaşımları ve genetik testler hakkında önemli bilgiler verdi.

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, 18 Haziran Otizm Gurur Günü kapsamında otizme dair güncel tanı ve tedavi yöntemleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Otizmin çok yönlü bir gelişimsel bozukluk olduğunu vurgulayan Luş, tanı sürecinde nöropsikolojik testlerin yanı sıra genetik analizlerin de rol oynadığını belirtti.

Otizmde tedavi yaklaşımlarının bireysel gereksinimlere göre belirlendiğini ifade eden Dr. Luş, “Küçük yaşlarda başlanan yoğun ve düzenli eğitim programları, davranış terapileri, konuşma ve dil terapileri, sosyal beceri eğitimi gibi uygulamalar çocukların gelişimini önemli ölçüde destekler,” dedi. Ayrıca, uygulamalı davranış analizi, gelişimsel modeller ve ergoterapinin de sık kullanılan etkili yöntemler arasında olduğunu ekledi.

Son yıllarda adından söz ettiren Transkraniyal Manyetik Uyarım (TMU) tedavisinin ise hala araştırma aşamasında olduğunu söyleyen Luş, bu yöntemin beyin aktivitesini kısa süreli manyetik darbelerle etkilediğini ve yardımcı tedavi olarak değerlendirilebileceğini belirtti.

Dr. Luş, otizm tanı ve tedavisinde genetik testlerin yerini de değerlendirdi. Tüm Ekzom Dizileme (WES) gibi ileri genetik analizlerle otizmle bağlantılı varyantların tespit edilebildiğini ancak bu testlerin kesin bir teşhis sağlamadığını ifade etti. “Genetik testlerle otizmin yalnızca %10–30 arasındaki nedeni tespit edilebilir. Bu testler, otizm dışında başka hastalıklarla ilişkili genetik risklerin belirlenmesi açısından faydalı olabilir,” şeklinde konuştu.

Alternatif tedavi yaklaşımlarının çoğunun ise bilimsel temelden yoksun olduğuna dikkat çeken Luş, kök hücre tedavisi, özel diyetler, sanal gerçeklik gibi uygulamaların etkinliğine dair yeterli bilimsel veri olmadığını vurguladı.

Otizmin multifaktöriyel, yani pek çok faktörün birleşimiyle oluşan bir bozukluk olduğunun altını çizen Dr. Luş, her bireyin farklı belirtiler gösterdiğini ve tedavi planlarının bu bireyselliğe göre düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Genetik testlerin asıl amacının otizmle ilişkili olabilecek epilepsi, obezite ve diğer hastalık risklerini önceden tespit etmek olduğunun altını çizdi.


 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.