Kış Aylarında Bitki Çayı Uyarısı: Doğru Demleme ve Ölçü Şart

Dünya 18.12.2025 - 12:14, Güncelleme: 18.12.2025 - 13:18 669 kez okundu.
 

Kış Aylarında Bitki Çayı Uyarısı: Doğru Demleme ve Ölçü Şart

Kış aylarında sık tüketilen bitki çayları bağışıklığı destekleyebilir. Ancak uzmanlar, yanlış demleme ve bilinçsiz tüketimin risk oluşturabileceği uyarısında bulunuyor.

Kış aylarında soğuk havaların etkisini artırması, kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirilmesi ve enfeksiyonların daha kolay yayılması, bağışıklık sisteminin daha fazla desteğe ihtiyaç duymasına neden oluyor. Bu dönemde bitki çayları, hem iç ısıtan hem de destekleyici özellikleri nedeniyle sıkça tercih ediliyor. Ancak uzmanlar, bitki çaylarının her zaman masum olmadığını ve bilinçsiz tüketimin sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguluyor. Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, bitki çaylarının fayda sağlayabilmesi için doğru bitkinin, doğru yöntemle ve uygun miktarda tüketilmesi gerektiğini belirtti. Eren, “Her doğal ürün sağlıklı değildir. Bitki çayları da doğru seçildiğinde, ölçülü tüketildiğinde ve kişinin sağlık durumuyla uyumlu olduğunda fayda sağlar. Bilinçli tüketim bu aromatik desteği güvenli ve sürdürülebilir bir alışkanlığa dönüştürür” dedi. Bitki çaylarının hazırlanış şeklinin en az içeriği kadar önemli olduğunu vurgulayan Eren, bazı bitkilerin uzun süre kaynatıldığında etkili bileşenlerinin zarar görebileceğini söyledi. “10 dakikadan fazla kaynatılan bitkilerde acı bileşikler suya geçebilir ya da etkin maddeler bozulabilir. Doğru yöntem, kaynar suyun üzerine bitkinin eklenmesi ve 5–8 dakika demlenmesidir” diyen Eren, bu noktaya özellikle dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti. Bitki çaylarının bazı ilaçlarla etkileşime girebileceğine de dikkat çeken Eren, zencefil ve sarı kantaronun kan sulandırıcılarla risk oluşturabileceğini, ekinezyanın bazı ilaçların kandaki düzeylerini etkileyebileceğini, adaçayının ise tansiyon ve hormon metabolizması üzerinde etkili olabileceğini belirtti. Bu nedenle hamileler, emziren anneler, kronik hastalığı olanlar ve düzenli ilaç kullanan bireylerin bitki çayı tüketmeden önce mutlaka bir uzmana danışmaları gerektiğini vurguladı. Bitki çaylarının hastalıklara karşı tek başına yeterli olmayacağını belirten Eren, bu içeceklerin yalnızca destekleyici bir unsur olduğunu söyledi. “Kış aylarında bağışıklığı güçlendirmek isteyenler için ıhlamur, kuşburnu, rezene ve zencefil-limon gibi bitki çayları sıvı alımını artırarak genel iyilik hâlini destekleyebilir. Ancak bağışıklık sisteminin temel taşları; düzenli uyku, yeterli protein alımı, probiyotiklerden zengin beslenme, fiziksel hareket ve stres yönetimidir” ifadelerini kullandı. Kış aylarında en sık tercih edilen bitki çayları arasında ıhlamur, adaçayı, kuşburnu, papatya, zencefil, ekinezya ve zerdeçalın yer aldığını aktaran Eren, her birinin farklı etkilere sahip olduğunu söyledi. Kuşburnunun C vitamini açısından zengin olduğunu, zencefilin bulantıyı azaltıcı ve hafif iltihap önleyici özellikleriyle bilindiğini, papatyanın ise uyku kalitesine katkı sağlayabileceğini belirtti. Uzmanlar, bitki çaylarının “mucize” olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayarak, dengeli ve bilinçli tüketimin sağlık açısından en doğru yaklaşım olduğunu ifade ediyor.  
Kış aylarında sık tüketilen bitki çayları bağışıklığı destekleyebilir. Ancak uzmanlar, yanlış demleme ve bilinçsiz tüketimin risk oluşturabileceği uyarısında bulunuyor.

Kış aylarında soğuk havaların etkisini artırması, kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirilmesi ve enfeksiyonların daha kolay yayılması, bağışıklık sisteminin daha fazla desteğe ihtiyaç duymasına neden oluyor. Bu dönemde bitki çayları, hem iç ısıtan hem de destekleyici özellikleri nedeniyle sıkça tercih ediliyor. Ancak uzmanlar, bitki çaylarının her zaman masum olmadığını ve bilinçsiz tüketimin sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguluyor.

Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, bitki çaylarının fayda sağlayabilmesi için doğru bitkinin, doğru yöntemle ve uygun miktarda tüketilmesi gerektiğini belirtti. Eren, “Her doğal ürün sağlıklı değildir. Bitki çayları da doğru seçildiğinde, ölçülü tüketildiğinde ve kişinin sağlık durumuyla uyumlu olduğunda fayda sağlar. Bilinçli tüketim bu aromatik desteği güvenli ve sürdürülebilir bir alışkanlığa dönüştürür” dedi.

Bitki çaylarının hazırlanış şeklinin en az içeriği kadar önemli olduğunu vurgulayan Eren, bazı bitkilerin uzun süre kaynatıldığında etkili bileşenlerinin zarar görebileceğini söyledi. “10 dakikadan fazla kaynatılan bitkilerde acı bileşikler suya geçebilir ya da etkin maddeler bozulabilir. Doğru yöntem, kaynar suyun üzerine bitkinin eklenmesi ve 5–8 dakika demlenmesidir” diyen Eren, bu noktaya özellikle dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti.

Bitki çaylarının bazı ilaçlarla etkileşime girebileceğine de dikkat çeken Eren, zencefil ve sarı kantaronun kan sulandırıcılarla risk oluşturabileceğini, ekinezyanın bazı ilaçların kandaki düzeylerini etkileyebileceğini, adaçayının ise tansiyon ve hormon metabolizması üzerinde etkili olabileceğini belirtti. Bu nedenle hamileler, emziren anneler, kronik hastalığı olanlar ve düzenli ilaç kullanan bireylerin bitki çayı tüketmeden önce mutlaka bir uzmana danışmaları gerektiğini vurguladı.

Bitki çaylarının hastalıklara karşı tek başına yeterli olmayacağını belirten Eren, bu içeceklerin yalnızca destekleyici bir unsur olduğunu söyledi. “ Kış aylarında bağışıklığı güçlendirmek isteyenler için ıhlamur, kuşburnu, rezene ve zencefil-limon gibi bitki çayları sıvı alımını artırarak genel iyilik hâlini destekleyebilir. Ancak bağışıklık sisteminin temel taşları; düzenli uyku, yeterli protein alımı, probiyotiklerden zengin beslenme, fiziksel hareket ve stres yönetimidir” ifadelerini kullandı.

Kış aylarında en sık tercih edilen bitki çayları arasında ıhlamur, adaçayı, kuşburnu, papatya, zencefil, ekinezya ve zerdeçalın yer aldığını aktaran Eren, her birinin farklı etkilere sahip olduğunu söyledi. Kuşburnunun C vitamini açısından zengin olduğunu, zencefilin bulantıyı azaltıcı ve hafif iltihap önleyici özellikleriyle bilindiğini, papatyanın ise uyku kalitesine katkı sağlayabileceğini belirtti.

Uzmanlar, bitki çaylarının “mucize” olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayarak, dengeli ve bilinçli tüketimin sağlık açısından en doğru yaklaşım olduğunu ifade ediyor.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.