“Biz Bize Bisiklet Grubu Ankara” Çanakkale’deydi.

Geçen hafta pazar günü Çanakkaleli de olan ama şu anda zorunlu şartları gereği Ankara’da yaşayan Sevgili Nihat Ertan liderliğindeki yedi kişilik bir “Biz Bize Bisiklet Grubu Ankara” ilk önce Çanakkale-Truva arasında sonra da Gelibolu olmak üzere; Çanakkale Tarihi Alanlar: Tarihi Alanlar Müzesi, Anzak Koyu, 57’nci Alay Şehitliği ve Conk Bayırı Ziyaretimizden  dört gün süreli olarak Çanakkale’nin değişik yerlerine pedal çevirdiler. Ama gelin önce bu bisiklet grubu nasıl oluşmuş bunu Sevgili Nihat Ertan’dan dinleyelim. Ankara’da aynı semtte oturan iki emeklinin mevcut bisikletleri ile kısa ve yorucu olmayan şehiriçi yapmış oldukları dostluk turları ile başlayan hareket, 17 Ocak 2022 tarihinde Varol İraz’ın “Biz Bize” adlı bir WhatsApp grubunu kurmasıyla hayat bulmuş, isim babası ve kurucusu  kısa sürede çevresindeki bisiklet severleri de bu güzel amaç etrafında toplamayı başarmıştır. Zamanla, solo ve nonstop pedallamayı seven pedal dostlarının da katılımıyla grup büyüdü; üye sayısı 117’ye ulaştı. Ardından alınan ortak kararla grubun adı “Biz Bize Bisiklet Grubu Ankara” olarak güncellenmiş, grubun başkanlığını Varol İraz, başkan yardımcılığını ise Tülay Tunçlar üstlenmiştir. Grubun özgün logosu ise üyelerden Abdullah Dede tarafından tasarlanmıştır  Pedalın Ritmi: Dostluk, Dayanışma, Mücadele “Biz Bize” için bisiklet sadece bir ulaşım aracı değil; bir yaşam biçimi, bir dayanışma kültürü. *  Grubun mottosu nettir: “Bizim için bisiklet; yolculuk değil, dostluk, savaşım, dayanışma ve mutluluğu hissetmektir. Gerekirse acı çekmektir.” Rampalar sadece yokuş değil, aşılması gereken zorlukların sembolüdür. Her yaştan bisiklet severin bulunduğu grup üyelerinin çoğu emekli; ancak aralarında çalışan gençler de var ve aralarındaki bağ, sadece pedallar döndükçe güçleniyor. Meteorolojik koşullar elverdiği sürece, mevsim fark etmeksizin gün aşırı turlar düzenleniyor. Yağışlı günler dışında, gerek hafta içi gerekse tatil günlerinde Ankara içi (yaklaşık 50 km) ve ilçe yollarında (160 km’ye varan) tur etkinlikleri gerçekleştiriliyor. Katılımcıların bisikletleri genellikle tur, şehir, yol ve MTB türünde; son dönemde elektrikli bisikletlerin sayısında da belirgin bir artış var. Kurallar Basit: Güvenlik, Özgürlük, Saygı Grup, özgür pedal çevirmeyi benimsemiş bir topluluk olsa da, güvenliği asla ikinci plana atmıyor. Kask, eldiven ve far gibi ekipmanlar zorunlu; güvenlik teçhizatı olmayanlar gruba dahil edilmiyor. Turlar sırasında topluca ilerlenmiyor, herkes kendi temposunda pedal basıyor; belirli noktalarda bekleme yapılarak grup bütünlüğü korunuyor. Yollarda Karşılaşılan Zorluklara gelince; Ne yazık ki Ankara’da bisiklet sürmek halâ cesaret istiyor. Bisiklet yollarının azlığı, bilgilendirici görsellerin ve eğitim materyallerinin eksikliği, yerel yönetimlerin yeterli desteği vermemesi büyük bir sorun. Ankara gibi bir başkentte hâlâ bisiklet festivali düzenlenememesi de ayrı bir üzüntü kaynağı. Şehir içi ve şehirlerarası sürüşlerde karşılaşılan tehlikeler de cabası: Yollardaki cam parçaları, çiviler, teller sadece lastikleri değil, bisikletçilerin güvenliğini de tehdit ediyor. Dahası, tekerlek yarıldığında veya mekanik arıza yaşandığında belediye otobüsleri bisikletleri araca almıyor. Tren seferlerinde de durum farklı değil; YHT yalnızca katlanır bisikletleri kabul ediyor.  Bu noktada önemli bir talebimiz var: Tren ve otobüs yolculuklarında kolaylık sağlanması, inisiyatifin şoför, muavin veya tren/vagon sorumlularına bırakılmayıp bisikletliler lehine standart bir düzenleme yapılması gerekmektedir. Ayrıca, büyük şehirlerde bisiklet taşıma vagonlarının sayısında artışa gidilmesi hem iç turizmi hem de sürdürülebilir ulaşımı destekleyecektir. Bisikletle Dost Şehirler Hayal Değil Bisiklet sporu, ne yazık ki ülkemizde giderek pahalı bir hobiye dönüşüyor. Döviz kuru ve yüksek vergiler nedeniyle bisiklet, yedek parça ve aksesuar fiyatları el yakıyor. Bu nedenle genel ve yerel yönetimlerin bisikleti doğa ve insan dostu bir ulaşım aracı olarak görüp teşvik etmesi şart. Ana arterlerde ve şehirlerarası yollarda güvenli bisiklet yollarının planlanması, Ankara’da modern ve bisiklet dostu bir kent planlamasının hayata geçirilmesi acil bir ihtiyaçtır. Bu bilinci artırmak için başlangıçta bile atılabilecek basit adımlar var: Tüm yaya ve sürücülere yönelik farkındalık oluşturmak adına, şehirdeki ışıklı billboardlara bisiklet yasalarından kısa hatırlatmalar ve güvenlik mesajları yerleştirilebilir. Sonuç olarak; Biz Bize Bisiklet Grubu olarak, Ankara’da özgürce pedal çevirmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Yollar riskli, şartlar zor olsa da; dostluk, dayanışma ve bisiklet sevgisi bizim için tüm zorlukların üzerinde. Çünkü biliyoruz ki: “Bisiklet sadece bir araç değil, bir özgürlük manifestosudur.” Ve biz bu özgürlüğü —yağmurda, güneşte, rüzgârda— yaşamaya devam edeceğiz” *** Buradan ve bu haber vesilesi ile Çanakkale Belediyesine de bir çağrıda bulunalım. Hatta tüm turizm sektörüne seslenelim. Bu türden uluslararası geçerliliği olan Truva’dan Gelibolu’ya parkuru ile uzun bir parkurda uluslararası bir bisiklet festivali düzenlenemez mi? Malum Çanakkale’de Turizm sezonu oldukça kısa. Ama özellikle sonbahar , kış ve bahar mevsiminin ilk aylarında kır yürüyüşleri, kır koşuları, uzun mesafeli doğa yürüyüşleri (trekking) düzenlenemez mi? Mesela dağcılık kulüpleri ile görüşerek belli yürüyüş parkurlarında yürümeleri sağlanamaz mı? Cuma gecesi gelip Pazar günü dönecek şekilde bir faaliyet planlanarak hem yerel halka hem de turizm tesislerine destek olunamaz mı? Buradan en önemli iş ve görev sevgili Nihat Ertan’a düşmüş olsun. Acilen Çanakkale’ye dönsün ve bisiklet turları hakkındaki tecrübelerini sahaya taşısın. Hadi bakalım önce Kepez Belediyesi mi yoksa Çanakkale Belediyesi mi bu işe el atacak.? Ama aslında Çanakkale’nin her ilçesi, sahip olduğu muhteşem doğası ve tarihi ile  ile her türlü etkinliğe ev sahipliği yapacak durumda diye düşünüyorum.