İSG Uzmanından Uyarı: Orman Yangınlarına Müdahale Mevzuat Dışı

Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde çıkan ve 5'i orman işçisi, 5’i gönüllü arama kurtarma personeli olmak üzere 10 kişinin hayatını kaybettiği orman yangını, iş sağlığı ve güvenliği (İSG) konusunu bir kez daha gündeme taşıdı. Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı ve İSG Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, yaptığı açıklamada, orman yangınlarında görev yapan personelin mevzuat açısından büyük bir boşlukla karşı karşıya olduğunu vurguladı. Bingöl, 6331 Sayılı İş Güvenliği Kanunu’na göre acil müdahale ve afet birimlerinin faaliyetlerinin doğrudan kapsama alınmadığını hatırlatarak, “Bu personelin yaptığı iş, yasal olarak ‘çok tehlikeli sınıf’ içinde dahi değerlendirilemiyor. Aslında bu sınıfın çok çok üzerinde bir risk var. Eğer yeni bir tehlike sınıfı tanımlansaydı, buna ‘aşırı tehlikeli sınıf’ demek gerekirdi” dedi. Eğitimlerin önemli olduğunu ancak sahadaki başarının tecrübeyle doğrudan ilişkili olduğunu belirten Bingöl, “Yeni personel ön cepheye gönderilmez. Ön saflarda tecrübeli personel görev alır, bu kural çoğu profesyonel ekipte uygulanır. Yeni olanlar genellikle yangın sonrası soğutma işlemlerine katılır, doğrusu da budur” ifadelerini kullandı. Bingöl, orman yangınlarında sadece suyun değil, yangın başlamadan önce yapılacak kuru ot temizliğinin de kritik olduğunu söyledi. “Alt örtü temizlenmezse yangın büyür. Yangın ulaşmadan önce greyder ve buldozerlerle alan açılmalı, ulaşım sağlanmalıdır. Topografya çok önemli. Ormanı ve bölgeyi iyi tanıyan yerel işçilerin ve halkın desteği hayat kurtarır” dedi. En kritik faktörlerden birinin rüzgâr olduğunu vurgulayan Bingöl, “'Yanmaz kıyafet' ifadesi yanlıştır, bu kıyafetler yalnızca belli sıcaklıklara kadar dayanıklıdır. Rüzgâr yön değiştirdiğinde yangının yayılımı öngörülemez hale gelir. Yol açılmış olsa bile ekip çıkış yolu bulamayabilir. Yangın yöneticisi, bu öngörüleri yapabilecek tecrübede olmalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.