Surrey Nanosystems’in baş teknik sorumlusu Ben Jensen, Independent’a, “tepeleri görmek istiyorsunuz ancak sanki orada hiçbir şey yokmuş gibi gördüğünüz şey yalnızca karanlık kocaman bir çukuru andırıyor. Bu çok garip geliyor,” diye belirtiyor.  Surrey Nanosystems’taki araştırmacılar, Vantablack adı verilen bu yeni maddeyi üretmek için, İngiltere’nin Ulusal Fizik Laboratuvarı ve bir İngiliz şirketi olan ABSL Space Products ile birlikte çalıştı. Maddenin ismi, maddenin VANTA’dan (dikey olarak sıralanmış karbon nanoyüp dizisi) faydalanan mikroyapısına gönderme yapıyor. Vantablack, gelen ışığın yüzde 99,965’ini çekiyor. Guardian’a göre, Vantablack’ten önceki bu rekorun sahibi dünyanın en siyah maddesi kendisine gelen ışığın yüzde 99,960’ını çekebiliyordu.   Vantablack’in yaptığı şey sadece görülebilen ışığı yok etmek değil. Aynı zamanda, Vantablack, Surrey Nanosystems’in raporuna göre, kızılötesi ışınlarının yüzde 99,85’inden fazlası dahil olmak üzere karşılaştığı diğer ışınları da çekiyor. Vantablack’in üreticileri, Vantablack’in, uydu ile birlikte, ekstra hassas kızılötesi kameraların ayarlanmasına yardımcı olabileceği uzaya gidebilecek kadar dayanıklı olup olmadığını test etti. NASA da dahil olmak üzere araştırma grupları, uzayda kullanılan görüntüleme malzemelerine varmadan istenmeyen ışığı çekebilecek daha karanlık bir madde üretmek için uzun süre çalıştılar.   Bilim insanları, Vantablack’i, bir alüminyum levhanın üzerinde karbon nanotüpleri bir araya getirerek elde ediyor. Tüplerin arasındaki küçük boşluklar ışığı çekiyor ve maddeden geri yansımasını engelliyor. Birçok araştırma grubu, benzer mikroyapılarla, ışığı çeken siyah maddeler yapmıştı. Surrey Nanosystems’e göre, Vantablack, ayrıca, diğer karbon nanotüpler kadar yüksek ısıya ihtiyaç duymuyor. Bu da mühendislerin Vantablack’i kaplama olarak birçok materyalde kullanabileceği anlamına geliyor.   Kaynak: popsci.com