Çanakkale Haber

Temel SAĞIROĞLU
Köşe Yazarı
Temel SAĞIROĞLU
 

O ülkeye kaçacaklar

Ne oldum değil, ne olacağım demeli insan Muktedir güçler 2023 hatta 2053 yılının planlarını yapıyorlardı. Bugünlerde 2019 yılını görebilir miyiz diye kara, kara düşünüyorlar. Ahval böyle olunca da düne kadar kayıtsız, şartsız, sorgusuz, sualsiz iktidarın yanında olanlar, mavnalar gibi ağır ağır tornistan yapmaya başladılar. Ümmetin televizyonları, İzmir marşı eşliğinde Milli mücadelenin siyah beyaz görüntülerini yayınlıyor. Gazeteleri, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğraflarına daha fazla yer veriyor. Yazarları, makalelerinde iktidara uyarılar da bulunuyorlar. Halk değişimin farkında ama konuşmaktan korkuyor. Ekonomi dibe vurdu. Daha da kötüye gidecek. Teminat göstermelerine rağmen Türk Bankaları yurt dışından kredi alamıyorlar. İşsizlik oranları katlanarak büyüyor. Emekli, memur, işçi Cumhuriyet tarihinin en kötü dönemini yaşıyor. Önümüzdeki aylar içinde maaşlarını alamama riskleri bile var. Hazine ise tam takır kuru bakır. Merkez Bankası faiz artırımına gittiği halde dövizin ateşini söndüremedi. Amerika Birleşik Devletleri vize başvurularını askıya aldı. Avrupa her an Amerika’nın kararları doğrultusun da bir uygulamaya gidebilir. Rusya ise Türklere uyguladığı vizeyi kaldırdı. Muktedir gücün seçimleri kayıp etmesi halinde sessizce gidip gitmeyeceği tartışılıyor. Strateji uzmanları tarafından Suriye, Irak gibi bölünerek parçalanabileceğimiz yorumları yapılıyor. Ankara ve İstanbul hava limanlarından İnput/output sistemi kapalı uçakların iniş kalkış yaptığı haberleri yayılıyor. Kısaca programlı bir şekilde kapkara bir tablo çizilerek halka sunuluyor. Bunu İktidar yapıyor. Bir iç savaş çıkabileceği fikrini halkın bilinçaltına sokmak için çaba harcıyor. Tek amaçları ‘’istikrar bozulmasın’’ safsatası ile son şanslarını denemek. Çok rahat olabilirsiniz. Türkiye Cumhuriyetinde kesinlikle bir iç savaş olmayacak. Bir defa daha altını çizerek ve büyük harflerle yazıyorum. KAÇACAKLAR Şimdi bu iddiamı destekleyen parçaları bir araya getirmeye çalışalım. 1980 li yıllarda Rus lider Mihail Gorbaçov Glasnost(açıklık) Perestroyka(yeniden yapılanma) adıyla bir reform harekâtı başlattı. Bu reforma ilk destek veren ülkenin adı ise Amerika Birleşik Devletleridir. Rusya ve Amerika o tarihten bugüne kadar dünya üzerinde en iyi anlaşan iki emperyalist devlettir. Ortadoğu coğrafyasını kendi aralarında bölüşmüş, planlı bir şekilde bu coğrafyadaki ülkelerin kaynaklarını tüketmektedirler. Yeni üretilen silahların denenerek sunum yapıldığı devletler Lübnan, Sudan ve Afganistan’dır. Mısır, Irak, Suriye, Libya, Ürdün, Filistin, Suudi Arabistan, Pakistan, Tunus, Kuveyt, Bahreyn, Fas ve Türkiye ise kaynaklarını sömürülerek tükettikleri ülkelerdir. Bu iki süper güç hiçbir zaman karşı karşıya gelmemiş sadece yeni silahlarının deneme ve sunumlarını yapmak için uygun gördükleri ulusların topraklarında bir nevi tatbikat yapmışlardır. Amerika ve Rusya herhangi bir fikir ayrılığı içinde olmadığı gibi muhteşem bir uyum içerisinde planlarını hayata geçirmektedirler. Mezhep ve din çatışmaları Amerika’nın, Terör öğütleri ise Rusya’nın ilgi alanıdır. Birleşik devletler vize başvurularını askıya alırken Rusya’nın vizeleri kaldırması da aralarında yaptıkları anlaşmanın gereğidir. Türkiye Cumhuriyeti sadece bir devletin sömüremeyeceği kadar büyük bir ülkedir. Türkiye İki süper güç arasındaki dengeleri tamamen bozacak kadar zengin yeraltı kaynaklarına sahiptir. Bu yüzden her iki ülkenin de eşit olarak bu potansiyeli kullanması elzemdir. Muktedir güç tutarsız davranışlarıyla güven vermemektedir. Bu yüzden iktidardan uzaklaştırılmalı ama kesinlikle de sağ kalmalıdır. Hiçbir şekilde yargılanmamalı ve kalabalık bir taraftar kitlesi ile mutlaka ama mutlaka Türkiye sınırları dışına çıkarılmalıdır. Plan budur. Bu durum da Türkiye’deki siyasi çatışmalar ve kaos yıllarca devam edecektir. Türkiye’den çıkarılacak olanlara rezervasyon yapmış olan ülkenin adı Rusya’dır. Amerika’nın Reza Zarrab davasında Devlet yöneticilerinin adının geçtiğini açıklaması ve aynı anda vize başvurularını askıya almasının gerçek sebebi budur. Bir şekilde Türkiye’deki iktidara verdiği ‘’Amerika’yı düşünmeyin’’ mesajıdır. Rota belirlemedir. Rusların Ortadoğu’da radikal gruplara ulaşmasının ve Türkiye’de ki çıkarlarını uzunca bir zaman daha korumasının tek yolu budur. Silah ve mühimmat dolu gemilerini Boğazlarımızdan transit bir şekilde geçirecek olan kart budur. Kuzey Irak, Suriye ve Güneydoğudaki terörist gruplarla iletişimi koparmayacak olan bağ budur. Bunun yanı sıra; Rusya, Türkiye Cumhuriyeti ile imzaladığı S-400 füze satış anlaşmasını tek taraflı olarak iptal edecektir. En erken teslimat tarihinin 2019 yılı olarak belirlenmesi bu yüzdendir. Türkiye Cumhuriyetinin bu füzeler için ödediği tutarlar ise hiçbir durumda iade edilmeyecektir. İvedilikle önlem alınmalıdır. Cumhuriyetimizin ayakta kalabilmesi için bu planın bozulması gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında hizmet vermekte olan Rus sermayeli özel bankanın transfer hareketleri zaman geçirilmeden mercek altına alınmalıdır. Ankara ve İstanbul hava limanlarından İnput/output sistemleri kapalı olarak havalandığı söylenen uçakların ne taşıdıkları ve rotaları belirlenmelidir. Yapılacak tek şey; Kaçmalarını önlemek. Emperyalist devletlerin kirli oyunları ancak bu şekilde bozulur.   Sevgiyle kalın
Ekleme Tarihi: 29 Ekim 2017 - Pazar
Temel SAĞIROĞLU

O ülkeye kaçacaklar

Ne oldum değil, ne olacağım demeli insan

Muktedir güçler 2023 hatta 2053 yılının planlarını yapıyorlardı.

Bugünlerde 2019 yılını görebilir miyiz diye kara, kara düşünüyorlar.

Ahval böyle olunca da düne kadar kayıtsız, şartsız, sorgusuz, sualsiz iktidarın yanında olanlar, mavnalar gibi ağır ağır tornistan yapmaya başladılar.

Ümmetin televizyonları, İzmir marşı eşliğinde Milli mücadelenin siyah beyaz görüntülerini yayınlıyor.

Gazeteleri, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğraflarına daha fazla yer veriyor.

Yazarları, makalelerinde iktidara uyarılar da bulunuyorlar.

Halk değişimin farkında ama konuşmaktan korkuyor.

Ekonomi dibe vurdu. Daha da kötüye gidecek.

Teminat göstermelerine rağmen Türk Bankaları yurt dışından kredi alamıyorlar.

İşsizlik oranları katlanarak büyüyor.

Emekli, memur, işçi Cumhuriyet tarihinin en kötü dönemini yaşıyor. Önümüzdeki aylar içinde maaşlarını alamama riskleri bile var.

Hazine ise tam takır kuru bakır.

Merkez Bankası faiz artırımına gittiği halde dövizin ateşini söndüremedi.

Amerika Birleşik Devletleri vize başvurularını askıya aldı.

Avrupa her an Amerika’nın kararları doğrultusun da bir uygulamaya gidebilir.

Rusya ise Türklere uyguladığı vizeyi kaldırdı.

Muktedir gücün seçimleri kayıp etmesi halinde sessizce gidip gitmeyeceği tartışılıyor. Strateji uzmanları tarafından Suriye, Irak gibi bölünerek parçalanabileceğimiz yorumları yapılıyor.

Ankara ve İstanbul hava limanlarından İnput/output sistemi kapalı uçakların iniş kalkış yaptığı haberleri yayılıyor.

Kısaca programlı bir şekilde kapkara bir tablo çizilerek halka sunuluyor.

Bunu İktidar yapıyor. Bir iç savaş çıkabileceği fikrini halkın bilinçaltına sokmak için çaba harcıyor.

Tek amaçları ‘’istikrar bozulmasın’’ safsatası ile son şanslarını denemek.

Çok rahat olabilirsiniz.

Türkiye Cumhuriyetinde kesinlikle bir iç savaş olmayacak.

Bir defa daha altını çizerek ve büyük harflerle yazıyorum.

KAÇACAKLAR

Şimdi bu iddiamı destekleyen parçaları bir araya getirmeye çalışalım.

1980 li yıllarda Rus lider Mihail Gorbaçov Glasnost(açıklık) Perestroyka(yeniden yapılanma) adıyla bir reform harekâtı başlattı. Bu reforma ilk destek veren ülkenin adı ise Amerika Birleşik Devletleridir. Rusya ve Amerika o tarihten bugüne kadar dünya üzerinde en iyi anlaşan iki emperyalist devlettir. Ortadoğu coğrafyasını kendi aralarında bölüşmüş, planlı bir şekilde bu coğrafyadaki ülkelerin kaynaklarını tüketmektedirler.

Yeni üretilen silahların denenerek sunum yapıldığı devletler Lübnan, Sudan ve Afganistan’dır.

Mısır, Irak, Suriye, Libya, Ürdün, Filistin, Suudi Arabistan, Pakistan, Tunus, Kuveyt, Bahreyn, Fas ve Türkiye ise kaynaklarını sömürülerek tükettikleri ülkelerdir.

Bu iki süper güç hiçbir zaman karşı karşıya gelmemiş sadece yeni silahlarının deneme ve sunumlarını yapmak için uygun gördükleri ulusların topraklarında bir nevi tatbikat yapmışlardır.

Amerika ve Rusya herhangi bir fikir ayrılığı içinde olmadığı gibi muhteşem bir uyum içerisinde planlarını hayata geçirmektedirler.

Mezhep ve din çatışmaları Amerika’nın, Terör öğütleri ise Rusya’nın ilgi alanıdır.

Birleşik devletler vize başvurularını askıya alırken Rusya’nın vizeleri kaldırması da aralarında yaptıkları anlaşmanın gereğidir.

Türkiye Cumhuriyeti sadece bir devletin sömüremeyeceği kadar büyük bir ülkedir. Türkiye İki süper güç arasındaki dengeleri tamamen bozacak kadar zengin yeraltı kaynaklarına sahiptir. Bu yüzden her iki ülkenin de eşit olarak bu potansiyeli kullanması elzemdir.

Muktedir güç tutarsız davranışlarıyla güven vermemektedir. Bu yüzden iktidardan uzaklaştırılmalı ama kesinlikle de sağ kalmalıdır. Hiçbir şekilde yargılanmamalı ve kalabalık bir taraftar kitlesi ile mutlaka ama mutlaka Türkiye sınırları dışına çıkarılmalıdır.

Plan budur.

Bu durum da Türkiye’deki siyasi çatışmalar ve kaos yıllarca devam edecektir.

Türkiye’den çıkarılacak olanlara rezervasyon yapmış olan ülkenin adı Rusya’dır.

Amerika’nın Reza Zarrab davasında Devlet yöneticilerinin adının geçtiğini açıklaması ve aynı anda vize başvurularını askıya almasının gerçek sebebi budur.

Bir şekilde Türkiye’deki iktidara verdiği ‘’Amerika’yı düşünmeyin’’ mesajıdır. Rota belirlemedir.

Rusların Ortadoğu’da radikal gruplara ulaşmasının ve Türkiye’de ki çıkarlarını uzunca bir zaman daha korumasının tek yolu budur.

Silah ve mühimmat dolu gemilerini Boğazlarımızdan transit bir şekilde geçirecek olan kart budur.

Kuzey Irak, Suriye ve Güneydoğudaki terörist gruplarla iletişimi koparmayacak olan bağ budur.

Bunun yanı sıra;

Rusya, Türkiye Cumhuriyeti ile imzaladığı S-400 füze satış anlaşmasını tek taraflı olarak iptal edecektir. En erken teslimat tarihinin 2019 yılı olarak belirlenmesi bu yüzdendir. Türkiye Cumhuriyetinin bu füzeler için ödediği tutarlar ise hiçbir durumda iade edilmeyecektir.

İvedilikle önlem alınmalıdır.

Cumhuriyetimizin ayakta kalabilmesi için bu planın bozulması gerekmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında hizmet vermekte olan Rus sermayeli özel bankanın transfer hareketleri zaman geçirilmeden mercek altına alınmalıdır.

Ankara ve İstanbul hava limanlarından İnput/output sistemleri kapalı olarak havalandığı söylenen uçakların ne taşıdıkları ve rotaları belirlenmelidir.

Yapılacak tek şey;

Kaçmalarını önlemek. Emperyalist devletlerin kirli oyunları ancak bu şekilde bozulur.

 

Sevgiyle kalın

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

11
Mayıs
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.