Çanakkale Haber

Puna GÜLEÇÖZ
Köşe Yazarı
Puna GÜLEÇÖZ
 

PSİKOLOJİK OPERASYON

Psikolojik operasyonlar,düşünceleri değiştirme veya yöneltme amaçlı düzenlenen faaliyetlerdir.Psikolojik operesayonlar,Ülkelerin başka Ülkelere,yahut insanların amacı uğruna başka insanlara sinsi bir şekilde,algı yoluyla psikolojik yaptırım sonucunda isteklerine boyun eğdirebileceği ve dilediği gibi (iyi veya kötü fakat genel olarak kötü) yönetebildiği zamanın teknolojik boyuya kötü fakat genel olarak kötü) yönetebildiği zamanın teknolojik boyutuyla ve çağın gerekliliğiyle alakalı günümüzde en ideolojistik bir yöntemdir.Tehlikeli gizli örgüt ve tarikatların dünyayı ele geçirmek için insanları köleleştirdiği bir alanda, silah olarak kullandığı alanlardan bir tanesi de psikoltuyla ve çağın gerekliliğiyle alakalı günümüzde en ideolojistik bir yöntemdir.Tehlikeli gizli örgüt ve tarikatların dünyayı ele geçirmek için insanları köleleştirdiği bir alanda, silah olarak kullandığı alanlardan bir tanesi de psikolojidir. Bu yöntem,Afazi adı verilen ve ciddi boyutlarda kişiye ve kişilere zarar veren bu psikolojik rahatsızlığı, en etkili şekilde kullalanabilen bir yöntemdir. AFAZİ NEDİR? Normal bir konuşma için kişinin söyleneni anlaması ve düşündüklerini kelimelerle ifade edebilmesi gerekir. Buna okuma ve yazma aracılığıyla yapılan iletişimi de ekleyebilir. Böylece, konuşma sözlü ve yazılı iletişimi kapsayan bir fonksiyondur. Kuşkusuz, bunun için kişinin uyanık, mental durumunun normal, konuşmayı bozacak derecede duyusal veya motor bir yetersizliğinin bulunmaması gereklidir. İşte bütün bu koşulların tam olmasına karşın hastanın konuşması bozuksa bu duruma afazi veya disfazi adı verilir.Afazi, şer odaklarının psikolojik savaş birimlerince insan beyninin lisanla ilgili bölümünün dejenere edilmesiyle de ortaya çıkmaktadır.Afazinin en önemli bir sonucu olan, Türkiye’de yaşanan entellektüel sığlık, psikolojik savaş taktiklerinin bir sonucudur. Türk insanının şer odaklarının saldırılarına tepki vermemesi, kendini aydınlatmaması, gerçeği görmek istememesi afazinin ne kadar etkili olduğunu göstermektedir.Afazi denilen bu operasyon beynin Wernicke alanına (kodlama ve anlama merkezidir), Yüce Yaradan’ın insana bahşettiği, Kuran-ı Kerim’de belirttiği “idrak”e yöneliktir. Afazi’nin ne olduğunu oluşturduğu etkilerden anlamak yeterlidir.Enfermasyon ve teknoloji yüzyılında artık savaşların uygulama yöntemi de değişikliğe uğramıştır. 19.y.y sonlarına kadar silahlı olarak uygulanan savaş yöntemleri 1.dünya savaşından itibaren silahlı savaşın yanı sıra silahsız bir yöntem olan psikolojik operasyon/psikolojik savaş da düşman veya dost ülkelerin/halkların tutum ve davranışlarını değiştirmek için kullanılmıştır.Kitle iletişim araçlarının her geçen gün geliştiği, savaşları canlı olarak takip edibilme ve hatta bir seyir aracı olarak izleyebilme imkanı olan,sosyal medyanın popülerleştiği günümüzde tanklar,tüfekler ve toplarla yapılan bir savaş ülkelere pahalıya mal olmaktadır.Bu nedenle de kitle iletişim teknolojilerinin bireylere rahatlıkla ulaşabilmesinin yardımıyla hedef alınan toplumun bireylerini etkilemek kolaylaşmıştır.Bu durum aynı zamanda yeni bir dünya düzeninin ve kansız bir savaş yönteminin de işaretidir.1960’lara kadar kullanılan “psikolojik savaş” üstünlüğü daha yeni ve daha yumuşak bir terim olan “psikolojik operasyon” terimine bırakmıştır.Böylece yeni terim hem kulağa ürkütücü gelmeyecek hem de yanlızca düşmanlara değil dostlara karşı da psikolojik müdahaleler yapabileceğini ima etmektedir. Toplumlar genel itibariyle yüzeysel düşünürler, fakat içlerinde derin ve aydın düşünenlerin sayısı topumdan topluma değişir. Okuma-yazma oranı, mezuniyet derecesi, sosyolojik özellikler ve ideoloji faktörü düşünen insan sayısını belirleyen unsurlardır. Yine toplumsal hafıza denilen geçmişe dönük tarihsel süreci hatırlama ve tecrübe etme oranı da yine aynı unsurlara bağlı olarak seyreder. Bu sebeple analiz eden, yorumlayan ve eleştiren bir toplumun varlığı o devlet için kalkınmışlık seviyesini yükselten kaliteli bir devletin oluşmasını sağlar. Bu ise dünya dengelerini elinde şekillendiren ideolojik devletler için büyük önem arz eder. Zira ideolojik devletler uydu ve tâbi devletlerin kalkınmışlık seviyesini bulunduğu düşük halde muhafaza etmek ister. Bu yüzden gelişmelerin gerisinde kalmış, değerlendirme yapamayan, eleştiremeyen asalak bir toplum tasavvur eder. Tıpkı İngilizlerin Hindistan’ı sömürüsüne kattıktan sonra mistik yaşam tarzını güçlü bir pazarlama yoluyla halka enjekte edip orada ajanlarını istediği gibi kullanma fırsatı bulduğu gibi.Birinci Dünya Savaşı’ndan beridir sıklıkla kullanılan bu yöntem, teknolojinin ve sosyal bilimin gelişmesiyle birlikte daha profesyonel hale gelmiştir. Artık uydu veya sömürülmüş devletlerin yerine siyaset güden ve buradaki halkların yerine düşünerek, çözüm üreten kurumsal bir yapı oluşmuştur. Bu yapının mimarları kapitalist devletler ve sermayedarlar olup en önemli misyonları toplumları yönetmek ve kontrollerini ellerinde bulundurmaktır. Hatta kısa vadede hedefleri halkların neleri düşünüp, neleri düşünemez hale geldiğini kendi insiyatiflerine almak ve bu şekliyle güçlü olan konumlarını korumaktır. 21. yüzyılın sessiz devrimleri, en az maliyetli sömürüleri, en geçerli kitlesel ikna yöntemleri, en büyük fikrî dönüşümleri hep aynı sinsi üslupları kullanılarak gerçekleşti ki bunların başında da “Algı yönetimi” geldi. Sömürgeci savaşların veremediği kazançları, paranın açamadığı kapıları hep aynı yöntemle elde etti ta ki devletler kendisine tâbi olsun, halklar kendi düşüncelerine bağlansın ve böylece yeni dünya düzeninin kurucuları olsunlar. Yayınlanan bildiriler, hazırlanan raporlar, think thank kuruluşlarının bütün çabası hep bu amaca hizmet eder. Körfez Savaşı, İkiz Kulelere saldırı, borsa dalgalanmaları, komplolar, Çin’in sözde yükselişi, Bilderberg toplantıları gibi bir dizi faaliyet yine bu amaca hizmet eder. Nihai hedef ise Rockefeller ailesinin açık bir dille ifade ettiği her ferdin takip edilmesi hedefidir. Yeni dünya düzenini tasarlayanlar dünyadaki tüm fertlerin elektronik kimlik taşımalarını zorunlu hale getirmeyi işte bu yüzden istemektedirler.”TEK GÖZ” diye adlandırdığınız sistem sizin tüm verilerinizi çok rahatlıkla izleyebilen bu sistemden geçer.Her biriniz hakkında bu kadar bilgi sahibi olabilmeleri ve kendilerini ilahlaştırdıkları bu sistemle sizler onlara hayat verdiniz. Öyleki planlanan her amaca da hizmet ettiniz.Örn: beklenen bir mesih bir mehdi, oyunun son perdesidir.(anlarsanız).Kendilerini ilah ilan eden,peygamber ilan eden,mehdi ilan eden herkes afariz dediğimiz kişisel bozukluğunu açıkça ortaya koyabilen kişilerdir. Dünya kardeşliği uzaydan gelen mesajlar fasafisosu dahi bu oyunun inanılmaz parçasıdır.Sizleri bilmem ama böyle bir sistemde yitip gitmek koskoca bir yaşamı heba etmekle eşdeğer.İşte yüzyılınızın savaşı…İnanılmaz akıl oyunları,hiç istemediğiniz,fakat istediğiniz anda çok zorlu bir mücadele vereceğiniz yüzyıl savaşı. Çok şeyden vazgeçecek ve gerçek uğruna çok mücadele edeceksiniz.İşte böyle bir savaşın kahramanı gerçek bir savaşçı.Kendisine karşı kazanılan bir savaş ,Tüm asırların kutsal kitaplarına not düşürülmüş,tüm akıl haznenizden gizlendirilmiştir.Bulduğunuzda yüzyılın kurtarıcıları olacağınızı umuyorum. Bilgiyle kalın/P.G
Ekleme Tarihi: 12 Ekim 2017 - Perşembe
Puna GÜLEÇÖZ

PSİKOLOJİK OPERASYON

Psikolojik operasyonlar,düşünceleri değiştirme veya yöneltme amaçlı düzenlenen faaliyetlerdir.Psikolojik operesayonlar,Ülkelerin başka Ülkelere,yahut insanların amacı uğruna başka insanlara sinsi bir şekilde,algı yoluyla psikolojik yaptırım sonucunda isteklerine boyun eğdirebileceği ve dilediği gibi (iyi veya kötü fakat genel olarak kötü) yönetebildiği zamanın teknolojik boyuya kötü fakat genel olarak kötü) yönetebildiği zamanın teknolojik boyutuyla ve çağın gerekliliğiyle alakalı günümüzde en ideolojistik bir yöntemdir.Tehlikeli gizli örgüt ve tarikatların dünyayı ele geçirmek için insanları köleleştirdiği bir alanda, silah olarak kullandığı alanlardan bir tanesi de psikoltuyla ve çağın gerekliliğiyle alakalı günümüzde en ideolojistik bir yöntemdir.Tehlikeli gizli örgüt ve tarikatların dünyayı ele geçirmek için insanları köleleştirdiği bir alanda, silah olarak kullandığı alanlardan bir tanesi de psikolojidir. Bu yöntem,Afazi adı verilen ve ciddi boyutlarda kişiye ve kişilere zarar veren bu psikolojik rahatsızlığı, en etkili şekilde kullalanabilen bir yöntemdir.

AFAZİ NEDİR?

Normal bir konuşma için kişinin söyleneni anlaması ve düşündüklerini kelimelerle ifade edebilmesi gerekir. Buna okuma ve yazma aracılığıyla yapılan iletişimi de ekleyebilir. Böylece, konuşma sözlü ve yazılı iletişimi kapsayan bir fonksiyondur. Kuşkusuz, bunun için kişinin uyanık, mental durumunun normal, konuşmayı bozacak derecede duyusal veya motor bir yetersizliğinin bulunmaması gereklidir. İşte bütün bu koşulların tam olmasına karşın hastanın konuşması bozuksa bu duruma afazi veya disfazi adı verilir.Afazi, şer odaklarının psikolojik savaş birimlerince insan beyninin lisanla ilgili bölümünün dejenere edilmesiyle de ortaya çıkmaktadır.Afazinin en önemli bir sonucu olan, Türkiye’de yaşanan entellektüel sığlık, psikolojik savaş taktiklerinin bir sonucudur. Türk insanının şer odaklarının saldırılarına tepki vermemesi, kendini aydınlatmaması, gerçeği görmek istememesi afazinin ne kadar etkili olduğunu göstermektedir.Afazi denilen bu operasyon beynin Wernicke alanına (kodlama ve anlama merkezidir), Yüce Yaradan’ın insana

bahşettiği, Kuran-ı Kerim’de belirttiği “idrak”e yöneliktir. Afazi’nin ne olduğunu oluşturduğu etkilerden anlamak yeterlidir.Enfermasyon ve teknoloji yüzyılında artık savaşların uygulama yöntemi de değişikliğe uğramıştır. 19.y.y sonlarına kadar silahlı olarak uygulanan savaş yöntemleri 1.dünya savaşından itibaren silahlı savaşın yanı sıra silahsız bir yöntem olan psikolojik operasyon/psikolojik savaş da düşman veya dost ülkelerin/halkların tutum ve davranışlarını değiştirmek için kullanılmıştır.Kitle iletişim araçlarının her geçen gün geliştiği, savaşları canlı olarak takip edibilme ve hatta bir seyir aracı olarak izleyebilme imkanı olan,sosyal medyanın popülerleştiği günümüzde tanklar,tüfekler ve toplarla yapılan bir savaş ülkelere pahalıya mal olmaktadır.Bu nedenle de kitle iletişim teknolojilerinin bireylere rahatlıkla ulaşabilmesinin yardımıyla hedef alınan toplumun bireylerini etkilemek kolaylaşmıştır.Bu durum aynı zamanda yeni bir dünya düzeninin ve kansız bir savaş yönteminin de işaretidir.1960’lara kadar kullanılan “psikolojik savaş” üstünlüğü daha yeni ve daha yumuşak bir terim olan “psikolojik operasyon” terimine bırakmıştır.Böylece yeni terim hem kulağa ürkütücü gelmeyecek hem de yanlızca düşmanlara değil dostlara karşı da psikolojik müdahaleler yapabileceğini ima etmektedir.

Toplumlar genel itibariyle yüzeysel düşünürler, fakat içlerinde derin ve aydın düşünenlerin sayısı topumdan topluma değişir. Okuma-yazma oranı, mezuniyet derecesi, sosyolojik özellikler ve ideoloji faktörü düşünen insan sayısını belirleyen unsurlardır. Yine toplumsal hafıza denilen geçmişe dönük tarihsel süreci hatırlama ve tecrübe etme oranı da yine aynı unsurlara bağlı olarak seyreder. Bu sebeple analiz eden, yorumlayan ve eleştiren bir toplumun varlığı o devlet için kalkınmışlık seviyesini yükselten kaliteli bir devletin oluşmasını sağlar. Bu ise dünya dengelerini elinde şekillendiren ideolojik devletler için büyük önem arz eder. Zira ideolojik devletler uydu ve tâbi devletlerin kalkınmışlık seviyesini bulunduğu düşük halde muhafaza etmek ister. Bu yüzden gelişmelerin gerisinde kalmış, değerlendirme yapamayan, eleştiremeyen asalak bir toplum tasavvur eder. Tıpkı İngilizlerin Hindistan’ı sömürüsüne kattıktan sonra mistik yaşam tarzını güçlü bir pazarlama yoluyla halka enjekte edip orada ajanlarını istediği gibi kullanma fırsatı

bulduğu gibi.Birinci Dünya Savaşı’ndan beridir sıklıkla kullanılan bu yöntem, teknolojinin ve sosyal bilimin gelişmesiyle birlikte daha profesyonel hale gelmiştir. Artık uydu veya sömürülmüş devletlerin yerine siyaset güden ve buradaki halkların yerine düşünerek, çözüm üreten kurumsal bir yapı oluşmuştur. Bu yapının mimarları kapitalist devletler ve sermayedarlar olup en önemli misyonları toplumları yönetmek ve kontrollerini ellerinde bulundurmaktır. Hatta kısa vadede hedefleri halkların neleri düşünüp, neleri düşünemez hale geldiğini kendi insiyatiflerine almak ve bu şekliyle güçlü olan konumlarını korumaktır.

21. yüzyılın sessiz devrimleri, en az maliyetli sömürüleri, en geçerli kitlesel ikna yöntemleri, en büyük fikrî dönüşümleri hep aynı sinsi üslupları kullanılarak gerçekleşti ki bunların başında da “Algı yönetimi” geldi. Sömürgeci savaşların veremediği kazançları, paranın açamadığı kapıları hep aynı yöntemle elde etti ta ki devletler kendisine tâbi olsun, halklar kendi düşüncelerine bağlansın ve böylece yeni dünya düzeninin kurucuları olsunlar. Yayınlanan bildiriler, hazırlanan raporlar, think thank kuruluşlarının bütün çabası hep bu amaca hizmet eder. Körfez Savaşı, İkiz Kulelere saldırı, borsa dalgalanmaları, komplolar, Çin’in sözde yükselişi, Bilderberg toplantıları gibi bir dizi faaliyet yine bu amaca hizmet eder. Nihai hedef ise Rockefeller ailesinin açık bir dille ifade ettiği her ferdin takip edilmesi hedefidir. Yeni dünya düzenini tasarlayanlar dünyadaki tüm fertlerin elektronik kimlik taşımalarını zorunlu hale getirmeyi işte bu yüzden istemektedirler.”TEK GÖZ” diye adlandırdığınız sistem sizin tüm verilerinizi çok rahatlıkla izleyebilen bu sistemden geçer.Her biriniz hakkında bu kadar bilgi sahibi olabilmeleri ve kendilerini ilahlaştırdıkları bu sistemle sizler onlara hayat verdiniz. Öyleki planlanan her amaca da hizmet ettiniz.Örn: beklenen bir mesih bir mehdi, oyunun son perdesidir.(anlarsanız).Kendilerini ilah ilan eden,peygamber ilan eden,mehdi ilan eden herkes afariz dediğimiz kişisel bozukluğunu açıkça ortaya koyabilen kişilerdir. Dünya kardeşliği uzaydan gelen mesajlar fasafisosu dahi bu oyunun inanılmaz parçasıdır.Sizleri bilmem ama böyle bir sistemde yitip gitmek koskoca bir yaşamı heba etmekle eşdeğer.İşte yüzyılınızın

savaşı…İnanılmaz akıl oyunları,hiç istemediğiniz,fakat istediğiniz anda çok zorlu bir mücadele vereceğiniz yüzyıl savaşı. Çok şeyden vazgeçecek ve gerçek uğruna çok mücadele edeceksiniz.İşte böyle bir savaşın kahramanı gerçek bir savaşçı.Kendisine karşı kazanılan bir savaş ,Tüm asırların kutsal kitaplarına not düşürülmüş,tüm akıl haznenizden gizlendirilmiştir.Bulduğunuzda yüzyılın kurtarıcıları olacağınızı umuyorum. Bilgiyle kalın/P.G

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

07
Eylül
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.