Çanakkale Haber

Puna GÜLEÇÖZ
Köşe Yazarı
Puna GÜLEÇÖZ
 

BALFOUR DEKLARASYONU 1917

                           BALFOUR DEKLARASYONU 1917   (HATIRLATMA)        Ana teması, "halksız bir toprağın, toprağı olmayan bir halka verilmesi" vaadi olan deklarasyon. Ingiltere dışişleri bakanı lord arthur balfour 'un 2 kasım 1917'de, uluslararası siyonist hareketin önderlerinden lordrotschild'a gönderdiği, filistin'de yahudiere bir "ulusal yurt" kurulması çabasının ingiliz hükümetince destekleneceğinin belirtildiği mektup...ancak yine mektuba göre, yahudiler için kurulacak böyle bir yurt, bölgenin yahudi olmayan kesiminin haklarını ihlal etmeyecekti. Ingiliz dışişleri bakanını böyle bir mektup yazmaya iten en önemli sebep, toprakları üzerinde çok sayıda ve önemli etkiye sahip yahudi'nin yaşamakta olduğu abd'nin sempatisini ve almanya'ya karşı yürütülen savaşta katkısını sağlamaktı. Mektubun zamanlaması da iyi yapılmıştı. Çünkü kısa bir süre sonra almanya ve osmanlı devleti de yahudi desteğini sağlayabilmek için özellikle almanya siyonistlerine savaş sonrası ödünleri vermeye başlamışlardı. Bu deklarasyon, ingiliz hukumetinin icindeki binbir calkantidan sonra hazirlanip, thetimes da basilmasindan haftalar sonra dahi, o sirada ingilizlerin kontrolune yeni gecmis olan Suriye de basilmamis, duyurulmamistir. Bunun nedeni de ortadogu politikalarinda etkin rol oynayan kahire valiligindeki merkezi haberalma sefinin (gilbert clayton), yuksek komiserin (wintage) ve londradan uzak birkac ust duzey askeri yetkilinin (o sirada suriye askeri valisi olan general allenby dahil), musluman araplarin bunu iyi sekilde karsilamayacagina ve zar zor korumaya calistiklari duzenin daha da bozulacagina, dahasi bunun karsiliginda suriye ve cevresinde oncekinden daha fazla bagimsizlik isteyeceklerine olan inanclariydi. Londra zaten bunlari hesap etmisti ama onlar verilecek imtiyazlar kendi guclerini de azaltacagindan pek gonullu degillerdi. Zaten genelde de londradaki disislerine de, sykes-picot anlasmasinin mimari sykes'in idealizmini de zararli bulan, olay mahalinde calistiklari icin ilgili konularda en bilgili kisiler olduklarina inanan, ama tam da bu yuzden olaylara daha genis bir cerceveden bakip, hizla degisen dengelere uyum saglayamayan eski topraklardi. İngilizlerin Araplara yatırım yaptığı bir dönem olduğu için, bildiride 'ülkedeki öteki sakinlerin medeni ve dini haklarının ihlal edilmemesi' şart koşulmuştu.Balfour Deklarasyonu olarak bilinen bu mektupta İngiliz Dışişleri Bakanı Balfour, Siyonist lider Rotscshild'e şöyle hitap etmekteydi: "Saygıdeğer Lord Rotschild, Majestelerinin Hükümeti adına kabineye sunulan ve kabul edilen Yahudi Siyonist isteklerini sempati ile karşılayan müteakip deklarasyonu iletmekten memnuniyet duyarım.Majestelerinin Hükümeti, Filistin'de Museviler için bir milli yurt kurulmasını uygun karşılamaktadır ve bu hedefin gerçekleştirilmesini kolaylaştırmak için elinden geleni yapacaktır. Filistin'deki mevcut Musevi olmayan toplumların sivil ve dini haklarına ve başka ülkelerde yaşayan Musevilerin sahip oldukları hak ve politik statülerine zarar verecek hiçbir şeyin yapılmayacağı açıkça anlaşılmalıdır.Bu deklerasyonu Siyonist Federasyonu'nun bilgisine sunmanızdan memnuniyet duyacağım. Saygılarımla Arthur James Balfour"              Bu mektupla İngiliz Hükümeti, Müslüman Araplar’ın çoğunlukta bulunduğu Filistin bölgesini yahudiler’e yurt olarak göstererek, bu bölgede bir Yahudi Devleti'nin kurulmasını desteklemiş ve böylece İsrail Devleti'nin kurulması yolunda en büyük adımlardan biri atılmıştı. II. Dünya savaşının ardından 14 Mayıs 1948'de İsrail devleti bölgede resmen kuruldu. 1. Dünya savaşı öncesi ve savaş devam ederken itilaf devletleri aralarında gizli antlaşmalarla Osmanlı’yı kağıt üzerinde her defasında sinsi anlaşmalarla bitiriyorlardı ama bir şekilde başarılı olamıyorlardı…Her tarih bir mesaj demeye devam ediyor ve ülkemizin bugün geldiği noktalarda aynı hatalara düşmemelerini bir kez daha hatırlatıyorum…    
Ekleme Tarihi: 03 Mart 2016 - Perşembe
Puna GÜLEÇÖZ

BALFOUR DEKLARASYONU 1917

                           BALFOUR DEKLARASYONU 1917   (HATIRLATMA)

       Ana teması, "halksız bir toprağın, toprağı olmayan bir halka verilmesi" vaadi olan deklarasyon. Ingiltere dışişleri bakanı lord arthur balfour 'un 2 kasım 1917'de, uluslararası siyonist hareketin önderlerinden lordrotschild'a gönderdiği, filistin'de yahudiere bir "ulusal yurt" kurulması çabasının ingiliz hükümetince destekleneceğinin belirtildiği mektup...ancak yine mektuba göre, yahudiler için kurulacak böyle bir yurt, bölgenin yahudi olmayan kesiminin haklarını ihlal etmeyecekti. Ingiliz dışişleri bakanını böyle bir mektup yazmaya iten en önemli sebep, toprakları üzerinde çok sayıda ve önemli etkiye sahip yahudi'nin yaşamakta olduğu abd'nin sempatisini ve almanya'ya karşı yürütülen savaşta katkısını sağlamaktı. Mektubun zamanlaması da iyi yapılmıştı. Çünkü kısa bir süre sonra almanya ve osmanlı devleti de yahudi desteğini sağlayabilmek için özellikle almanya siyonistlerine savaş sonrası ödünleri vermeye başlamışlardı. Bu deklarasyon, ingiliz hukumetinin icindeki binbir calkantidan sonra hazirlanip, thetimes da basilmasindan haftalar sonra dahi, o sirada ingilizlerin kontrolune yeni gecmis olan Suriye de basilmamis, duyurulmamistir. Bunun nedeni de ortadogu politikalarinda etkin rol oynayan kahire valiligindeki merkezi haberalma sefinin (gilbert clayton), yuksek komiserin (wintage) ve londradan uzak birkac ust duzey askeri yetkilinin (o sirada suriye askeri valisi olan general allenby dahil), musluman araplarin bunu iyi sekilde karsilamayacagina ve zar zor korumaya calistiklari duzenin daha da bozulacagina, dahasi bunun karsiliginda suriye ve cevresinde oncekinden daha fazla bagimsizlik isteyeceklerine olan inanclariydi. Londra zaten bunlari hesap etmisti ama onlar verilecek imtiyazlar kendi guclerini de azaltacagindan pek gonullu degillerdi. Zaten genelde de londradaki disislerine de, sykes-picot anlasmasinin mimari sykes'in idealizmini de zararli bulan, olay mahalinde calistiklari icin ilgili konularda en bilgili kisiler olduklarina inanan, ama tam da bu yuzden olaylara daha genis bir cerceveden bakip, hizla degisen dengelere uyum saglayamayan eski topraklardi. İngilizlerin Araplara yatırım yaptığı bir dönem olduğu için, bildiride 'ülkedeki öteki sakinlerin medeni ve dini haklarının ihlal edilmemesi' şart koşulmuştu.Balfour Deklarasyonu olarak bilinen bu mektupta İngiliz Dışişleri Bakanı Balfour, Siyonist lider Rotscshild'e şöyle hitap etmekteydi:

"Saygıdeğer Lord Rotschild, Majestelerinin Hükümeti adına kabineye sunulan ve kabul edilen Yahudi Siyonist isteklerini sempati ile karşılayan müteakip deklarasyonu iletmekten memnuniyet duyarım.Majestelerinin Hükümeti, Filistin'de Museviler için bir milli yurt kurulmasını uygun karşılamaktadır ve bu hedefin gerçekleştirilmesini kolaylaştırmak için elinden geleni yapacaktır. Filistin'deki mevcut Musevi olmayan toplumların sivil ve dini haklarına ve başka ülkelerde yaşayan Musevilerin sahip oldukları hak ve politik statülerine zarar verecek hiçbir şeyin yapılmayacağı açıkça anlaşılmalıdır.Bu deklerasyonu Siyonist Federasyonu'nun bilgisine sunmanızdan memnuniyet duyacağım.
Saygılarımla
Arthur James Balfour"

             Bu mektupla İngiliz Hükümeti, Müslüman Araplar’ın çoğunlukta bulunduğu Filistin bölgesini yahudiler’e yurt olarak göstererek, bu bölgede bir Yahudi Devleti'nin kurulmasını desteklemiş ve böylece İsrail Devleti'nin kurulması yolunda en büyük adımlardan biri atılmıştı. II. Dünya savaşının ardından 14 Mayıs 1948'de İsrail devleti bölgede resmen kuruldu. 1. Dünya savaşı öncesi ve savaş devam ederken itilaf devletleri aralarında gizli antlaşmalarla Osmanlı’yı kağıt üzerinde her defasında sinsi anlaşmalarla bitiriyorlardı ama bir şekilde başarılı olamıyorlardı…Her tarih bir mesaj demeye devam ediyor ve ülkemizin bugün geldiği noktalarda aynı hatalara düşmemelerini bir kez daha hatırlatıyorum…

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

07
Eylül
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.