Çanakkale Haber

Olgun YÜKSEL
Köşe Yazarı
Olgun YÜKSEL
 

BREXİT

İngiltere bugün AB’liğinden resmen ayrıldı. İngiltere’nin ayrılma kararından sonraki dönemde dengeler çok değişti. AB’liği içinde özellikle son bir yıl içinde Fransa ile Almanya’nın liderlik rekabetini daha belirgin olarak izledik. Fransa AB’nin tek nükleer gücü olmanın avantajını, Almanya ise paranın patronluğunu kullanmaya çalıştı. İngiltere’ye gelirsek aslında onlar kendilerini Avrupa’ya ait hissetmezler. Avrupa anakarasından ayrı, kendilerini daha batılı ve daha gelenekçi olarak tanımlarlar. 80 yıl öncesine kadar üzerinde güneş batmayan imparatorluklarının özlemini çekerler. Bu özlemi bizde çekeriz. Bana göre İngilizler aslında Barbarlar Birliğinden ayrıldılar. Şöyle ki, Batı Avrupa ülkeleri kendilerini Grek-Roma (Antik Yunan-Roma) medeniyetinin devamı olarak nitelendirirler. Hâlbuki her iki medeniyetin en fazla ve en büyük yapıtları Anadolu’dadır. Doğal olarak bu medeniyetlerin mirasçısı da Türklerdir. Bugün bu medeniyetin kalıntılarını ortaya çıkarmak ve korumak için büyük kaynaklar aktarıyoruz. Öyle de olsa özellikle Avrupa ana karası bu konuda burunlarından kıl aldırmazlar. Tabi ki onlar öyle istiyor olsa da tarihi gerçekler öyle değildir. M.S. 4. Yüzyılda başlayan Kavimler Göçü, Büyük Roma İmparatorluğunun yıkılışına neden olmuştur. Bunlar Kimlerdi? Franklar (Fransızlar), Germenler(Almanlar), Danlar (İskandinavlılar) gibi kavimlerin bir kısmı Hunlardan kaçarak bir kısmı ise imparatorluğun zenginliklerini talan etmek için sınırları aşıp kurulmuş olan düzen ve asayişi yok edip imparatorluk otoritesini kökünden sarstılar. Bu kavimlerin günümüz uzantıları milletler, yıkılışını sağladıkları medeniyetin kendilerine ait olduğunu iddia ediyorlar. İngilizler bu konuda bu kavimlerden biraz ayrılırlar. Zira Britanya adasının bir kısmı Roma’nın bir parçasıydı ve o sınırlarda bugünkü İngilizlerin ataları yaşardı. Britanya adası ise Dan’ların göçünden ve istilalarından çok etkilenmişlerdir. Gerçek anlamda barbar kavim olan Franklar (Fransızlar) ve Germenleri (Almanlar) daha yakın tarihlerdeki barbarlıklarından bazılarını hatırlayalım. Katolik Hıristiyanlığın barbar kavimler üzerinde yayılarak okuryazarlığı dahi olmayan rahiplerin şekillendirdiği bir mezhep olduğunu hatırlarsak Rönesans döneminin en önemli sonucu Katolik Hıristiyanların bölünmesi olmuş ve Avrupa’nın yarısı Katolik olarak kalırken diğer yarısı ise Protestan olmuşlardır. Katolik rahiplerin kurduğu engizisyon mahkemeleri, içlerine şeytan girdiği gerekçesi ile bir milyondan fazla insanı direklere bağlayıp yakarak öldürdüler. En son 1720 yılında bir insanı aynı gerekçeyle direğe bağlayarak yaktılar. 16. Yüzyılda kendi aralarında başlayan ve 100 yıl savaşları olarak adlandırılan dönemde Katolik Fransızlar kendi halkından olan Protestan Fransızları bir gece düzenledikleri baskınla kadın, çocuk, yaşlı genç demeden 300 bin kişiyi boğazlayarak katlettiler. Kendi halkına bunları yapanlar yabancılara acır mı? Afrika’da soykırımlar yaptılar. 1950’lerde en az 1,5 milyon Cezayirliyi katlettiler. 1970’lerde Ruanda’da 800 bin insanı katlettiler. Germenlere gelince 1943-1945 yıllarında 7 milyon alman olmayan yahudi ağırlıklı insanlar ile özürlü Almanları özel hazırlanmış fırınlarda yakarak yok ettiler. O dönemde işgal altında olan Fansızlar orada yaşayan Yahudileri Almanlara kendi elleriyle teslim ettiler. Bu konuda onları takdir ettiğim en önemli konu yaşanan tüm bu katliamları unuttura bilme başarısıdır. Batı Avrupa’da oluşan ve son 70 yıldır AB’de vücut bularak şişirilen Batı Medeniyeti balonunun sonuna doğru yaklaşılıyor. Çok fazla süreceğini sanmıyorum. ÇİN AŞISI Son bir aydır dört gözle Çin’den gelecek aşıyı bekliyorduk. Nihayet ilk partisi geldi. Geçmiş zamanda Türkiye Çin’e bir milyon kolera aşısı göndermiş. Okul arkadaşlarımın kurduğu bir grupta bir arkadaşım arşiv belgeyi paylaşmış. Türkiye’de tüm aşıları üretebilen Hıfzıssıhha kurumunun 2011 yılında aslında tahmin ettiğimiz fakat söyleyemediğimiz gerekçelerle kapatılan bu kurumun 1938 yılında Çin’e 1 milyon aşı gönderen kurum olduğunu hayıflanarak ve isyan ederek belgesini sunuyorum. Kalın Sağlıcakla…
Ekleme Tarihi: 30 Aralık 2020 - Çarşamba
Olgun YÜKSEL

BREXİT

İngiltere bugün AB’liğinden resmen ayrıldı. İngiltere’nin ayrılma kararından sonraki dönemde dengeler çok değişti. AB’liği içinde özellikle son bir yıl içinde Fransa ile Almanya’nın liderlik rekabetini daha belirgin olarak izledik. Fransa AB’nin tek nükleer gücü olmanın avantajını, Almanya ise paranın patronluğunu kullanmaya çalıştı. İngiltere’ye gelirsek aslında onlar kendilerini Avrupa’ya ait hissetmezler. Avrupa anakarasından ayrı, kendilerini daha batılı ve daha gelenekçi olarak tanımlarlar. 80 yıl öncesine kadar üzerinde güneş batmayan imparatorluklarının özlemini çekerler. Bu özlemi bizde çekeriz. Bana göre İngilizler aslında Barbarlar Birliğinden ayrıldılar. Şöyle ki, Batı Avrupa ülkeleri kendilerini Grek-Roma (Antik Yunan-Roma) medeniyetinin devamı olarak nitelendirirler. Hâlbuki her iki medeniyetin en fazla ve en büyük yapıtları Anadolu’dadır. Doğal olarak bu medeniyetlerin mirasçısı da Türklerdir. Bugün bu medeniyetin kalıntılarını ortaya çıkarmak ve korumak için büyük kaynaklar aktarıyoruz. Öyle de olsa özellikle Avrupa ana karası bu konuda burunlarından kıl aldırmazlar. Tabi ki onlar öyle istiyor olsa da tarihi gerçekler öyle değildir. M.S. 4. Yüzyılda başlayan Kavimler Göçü, Büyük Roma İmparatorluğunun yıkılışına neden olmuştur. Bunlar Kimlerdi? Franklar (Fransızlar), Germenler(Almanlar), Danlar (İskandinavlılar) gibi kavimlerin bir kısmı Hunlardan kaçarak bir kısmı ise imparatorluğun zenginliklerini talan etmek için sınırları aşıp kurulmuş olan düzen ve asayişi yok edip imparatorluk otoritesini kökünden sarstılar. Bu kavimlerin günümüz uzantıları milletler, yıkılışını sağladıkları medeniyetin kendilerine ait olduğunu iddia ediyorlar. İngilizler bu konuda bu kavimlerden biraz ayrılırlar. Zira Britanya adasının bir kısmı Roma’nın bir parçasıydı ve o sınırlarda bugünkü İngilizlerin ataları yaşardı. Britanya adası ise Dan’ların göçünden ve istilalarından çok etkilenmişlerdir.

Gerçek anlamda barbar kavim olan Franklar (Fransızlar) ve Germenleri (Almanlar) daha yakın tarihlerdeki barbarlıklarından bazılarını hatırlayalım. Katolik Hıristiyanlığın barbar kavimler üzerinde yayılarak okuryazarlığı dahi olmayan rahiplerin şekillendirdiği bir mezhep olduğunu hatırlarsak Rönesans döneminin en önemli sonucu Katolik Hıristiyanların bölünmesi olmuş ve Avrupa’nın yarısı Katolik olarak kalırken diğer yarısı ise Protestan olmuşlardır. Katolik rahiplerin kurduğu engizisyon mahkemeleri, içlerine şeytan girdiği gerekçesi ile bir milyondan fazla insanı direklere bağlayıp yakarak öldürdüler. En son 1720 yılında bir insanı aynı gerekçeyle direğe bağlayarak yaktılar. 16. Yüzyılda kendi aralarında başlayan ve 100 yıl savaşları olarak adlandırılan dönemde Katolik Fransızlar kendi halkından olan Protestan Fransızları bir gece düzenledikleri baskınla kadın, çocuk, yaşlı genç demeden 300 bin kişiyi boğazlayarak katlettiler. Kendi halkına bunları yapanlar yabancılara acır mı? Afrika’da soykırımlar yaptılar. 1950’lerde en az 1,5 milyon Cezayirliyi katlettiler. 1970’lerde Ruanda’da 800 bin insanı katlettiler. Germenlere gelince 1943-1945 yıllarında 7 milyon alman olmayan yahudi ağırlıklı insanlar ile özürlü Almanları özel hazırlanmış fırınlarda yakarak yok ettiler. O dönemde işgal altında olan Fansızlar orada yaşayan Yahudileri Almanlara kendi elleriyle teslim ettiler. Bu konuda onları takdir ettiğim en önemli konu yaşanan tüm bu katliamları unuttura bilme başarısıdır. Batı Avrupa’da oluşan ve son 70 yıldır AB’de vücut bularak şişirilen Batı Medeniyeti balonunun sonuna doğru yaklaşılıyor. Çok fazla süreceğini sanmıyorum.

ÇİN AŞISI

Son bir aydır dört gözle Çin’den gelecek aşıyı bekliyorduk. Nihayet ilk partisi geldi. Geçmiş zamanda Türkiye Çin’e bir milyon kolera aşısı göndermiş. Okul arkadaşlarımın kurduğu bir grupta bir arkadaşım arşiv belgeyi paylaşmış. Türkiye’de tüm aşıları üretebilen Hıfzıssıhha kurumunun 2011 yılında aslında

tahmin ettiğimiz fakat söyleyemediğimiz gerekçelerle kapatılan bu kurumun 1938 yılında Çin’e 1 milyon aşı gönderen kurum olduğunu hayıflanarak ve isyan ederek belgesini sunuyorum. Kalın Sağlıcakla…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.