Tarihimizin en önemli dönüm noktası ve milletimizin hürriyet ve bağımsızlık fikrinin ölmez bir âbidesi olarak tarihteki yerini alan 30 Ağustos Zaferi, aynı zamanda bağımsız özlemi duyan  birçok ulusa da yol göstermiştir. Milletimizin makûs kaderini değiştirmiş olan bu zafer ile Türk Milleti; hiçbir şekilde vatanın bütünlüğünden, bağımsızlık ve hürriyetinden ödün vermeyeceğini; millî birlik ve beraberlik şuuru içinde sonsuza kadar hür, bağımsız ve onurlu bir şekilde yaşayacağını bütün dünyaya ispat etmiştir Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde 30 Ağustos 1922’de zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu için gerekli koşulların oluşmasını sağlayan emsali görülmemiş bir zaferdir. 19 Mayıs 1919’da başlayan ulusal kurtuluş mücadelemiz, 26 Ağustos 1922’de başlayıp 30 Ağustos’ta sona eren Büyük Taarruz ile emperyalist güçlerin Anadolu’daki varlığına son vermiştir          Çanakkale Savaşı ve 30 Ağustos Zaferi ile bir kez daha kök salıp kalıcılığımızı perçinlediğimiz Anadolu coğrafyası ve bize bırakılan şanlı zaferlerle dolu tarihimiz, Doğamız,bu toprakların  altı ve üstü ile  hepimiz için kutlu emanetlerdir. Bu emanetlere sahip çıkarak kültür ve medeniyetimizi geliştirerek yüceltmek, "fikri hür, vicdanı hür" nice nesillerle bizi biz yapan maddi-manevi değerlerimizi ve vatanperverliğimizi kuşaktan kuşağa aktarmak,her vatan evladının asli görevidir. Bu görevi yerine getirmenin temel şartı ise, hiç şüphesiz bilimin ve aklın önderliğinde çalışmak ve daha çok çalışmaktır.  Büyük Taarruzun zaferle sonuçlandığı 30 Ağustos 1922'nin, 97. yıl dönümü vesilesiyle, bizlere bu büyük ve şanlı zaferi armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, tüm kahraman ecdadımızı ve şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, bu kutlu zaferin mirasçısı milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramını kutluyorum.