İşimize bakalım! Kadir KENAR
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
06.08.2014 - 23:01, Güncelleme:
06.08.2014 - 23:01 4243+ kez okundu.
İşimize bakalım! Kadir KENAR
‘Türkiye kazandı’ğına göre; ‘Bir Türkiyeli’ olarak da biz de işimize bakalım. Zaten ‘olmayacak duaya amin’ demediğimiz ve sonuca da şaşırmadığımıza göre, çok da dertlenecek bir durum yok ortada. Hatta ‘umutlanacak’ bir ortam var. Önce kısaca genele dair üç beş cümle..
Türkiye dün itibariyle yeni bir yola girdi. Artık ‘eski siyasetin’ ve ‘eski siyasetçilerin’ dönemi kapandı diyebiliriz. Erdoğansız bir Ak partinin bundan sonra aynı başarılı sonuçları alabilmesi zor gözüküyor. Yine sözde ‘Atatürk’ün partisi’yiz deyip, solu temsil ettiğini iddia eden CHP’de yolun sonuna gelmiş durumda! Bir süreliğine yine ‘genel başkan’ değiştirmekle idare etseler bile, siyaset üretemeyen ve siyasi öngörüsüzlükle yalpalayan CHP’nin adı değişmese bile, anlayışının değişmesi şart. Yeni Türkiye’nin ve Türkiyeli vatandaşlar arasında yer alan; kendini Türk diye tanımlayanlara seslenen MHP’de ise neler değişir pek bilmiyoruz. Ama, bu lider ve ona bağlı kadroyla gelecek seçimlerde de şanslı görünmüyor.
Ve gelelim Çanakkale’ye. Dünden itibaren siyasetin odaklandığı tek nokta var; milletvekilliği seçimleri. Daha doğrusu, partilerin vekil isimleri. Ak partide Mehmet Daniş’in boşluğu ile, birinci sıra da boşalmış oluyor. En az iki vekil için yarışacak partide aday sayısının ne olacağını şimdiden kestirmek de zor. Ama, 10’un üzerinde olacağına iddiaya girebilirim. Yine burada yaşanacak yarışın çok da centilmence değil, kıran kırana geçeceğine. İl Başkanı Muzaffer Kutlu ve ekibinin işi bu anlamda çok zor olacak. Kendisi de aday konumunda bulunan Kutlu, belki de siyaset yaptığı dönemin en ağır günlerini yaşayacak.
CHP’de ise eski isimler yine yeniden bir kez daha sahne diyecek. Ahmet Küçük, Ali Sarıbaş, Serdar Soydan ve belki de İsmail Özay adaylık için mücadele edecekler. Yeni isimler ise başta Muharrem Erkek ve geçen dönem büyük bir şansı kaçıran Bülent Öz. Ancak bunlara eklenecek en az beş isim daha çıkacak. Yani CHP’de de sayı 10’un üzerine çıkabilir.
MHP ise, yine bu seçimin en sorunlu partisi olma yolunda ilerliyor. Politik olarak tecrübesi zayıf bir il yönetiminin yanında, ilçelerde de bir hayli sıkıntılar var. Ancak onlara biraz zaman vermek gerekiyor. Sanırım hızlı bir toparlanma sürecine girecekler. Aday açısından baktığımızda ise, MHP’de sayının çok da yukarılara tırmanacağını düşünmüyorum.
Ancak, il bazında yaptığımız bu genel değerlendirmeler Ankara’da şiddetli fırtınalar eserken çok masum kalacak. İktidar partisi de dahil olmak üzere üç partide de kongreler süreci başlarsa, taşların yerine oturması baya zor olacak.
Paralel mevzusuna gelince!
Bu konuda çok uzun bir yazı yazmanın bir anlamı yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın alt kadrolara seslenişini duyunca hele. Diyor ki, dönün kardeşlerim! Gittiğiniz yol yol değil!. Bilmiyorum, kim ne yapar. Ama Çanakkale’deki yapıya bakınca zaten bir çoğunun çoktan çark ettiğini görüyoruz!
Bundan 10 yıl öncesine kadar sayıları 20’yi bulmayan çekirdek kadro ne yapar bilmiyorum. Ama, gücün etrafında toplanan; daha doğrusu ortaya çıkan bu gücü biat etmek zorunda olanları bağlayan bir şey kalmadı. Ve onlar çoktan gemiyi terk ettiler.
Devlet kadrolarında bulunanlar ise sessizliğe bürünmüş durumda. Öte yandan ekonomik olarak sermaye sınıfı oldukça düşük olan kent ekonomisini etkileyecek bir sorun da görülmüyor. Yeni Türkiye’nin, bu yeni yazısında değişen bir şey olmadığı da görüldüğü için şunu söylüyorum. Kırmızı noktalı bir bölgede yaşamamıza rağmen, işimize gücümüze bakacağız vesselam..
‘Türkiye kazandı’ğına göre; ‘Bir Türkiyeli’ olarak da biz de işimize bakalım. Zaten ‘olmayacak duaya amin’ demediğimiz ve sonuca da şaşırmadığımıza göre, çok da dertlenecek bir durum yok ortada. Hatta ‘umutlanacak’ bir ortam var. Önce kısaca genele dair üç beş cümle..
Türkiye dün itibariyle yeni bir yola girdi. Artık ‘eski siyasetin’ ve ‘eski siyasetçilerin’ dönemi kapandı diyebiliriz. Erdoğansız bir Ak partinin bundan sonra aynı başarılı sonuçları alabilmesi zor gözüküyor. Yine sözde ‘Atatürk’ün partisi’yiz deyip, solu temsil ettiğini iddia eden CHP’de yolun sonuna gelmiş durumda! Bir süreliğine yine ‘genel başkan’ değiştirmekle idare etseler bile, siyaset üretemeyen ve siyasi öngörüsüzlükle yalpalayan CHP’nin adı değişmese bile, anlayışının değişmesi şart. Yeni Türkiye’nin ve Türkiyeli vatandaşlar arasında yer alan; kendini Türk diye tanımlayanlara seslenen MHP’de ise neler değişir pek bilmiyoruz. Ama, bu lider ve ona bağlı kadroyla gelecek seçimlerde de şanslı görünmüyor.
Ve gelelim Çanakkale’ye. Dünden itibaren siyasetin odaklandığı tek nokta var; milletvekilliği seçimleri. Daha doğrusu, partilerin vekil isimleri. Ak partide Mehmet Daniş’in boşluğu ile, birinci sıra da boşalmış oluyor. En az iki vekil için yarışacak partide aday sayısının ne olacağını şimdiden kestirmek de zor. Ama, 10’un üzerinde olacağına iddiaya girebilirim. Yine burada yaşanacak yarışın çok da centilmence değil, kıran kırana geçeceğine. İl Başkanı Muzaffer Kutlu ve ekibinin işi bu anlamda çok zor olacak. Kendisi de aday konumunda bulunan Kutlu, belki de siyaset yaptığı dönemin en ağır günlerini yaşayacak.
CHP’de ise eski isimler yine yeniden bir kez daha sahne diyecek. Ahmet Küçük, Ali Sarıbaş, Serdar Soydan ve belki de İsmail Özay adaylık için mücadele edecekler. Yeni isimler ise başta Muharrem Erkek ve geçen dönem büyük bir şansı kaçıran Bülent Öz. Ancak bunlara eklenecek en az beş isim daha çıkacak. Yani CHP’de de sayı 10’un üzerine çıkabilir.
MHP ise, yine bu seçimin en sorunlu partisi olma yolunda ilerliyor. Politik olarak tecrübesi zayıf bir il yönetiminin yanında, ilçelerde de bir hayli sıkıntılar var. Ancak onlara biraz zaman vermek gerekiyor. Sanırım hızlı bir toparlanma sürecine girecekler. Aday açısından baktığımızda ise, MHP’de sayının çok da yukarılara tırmanacağını düşünmüyorum.
Ancak, il bazında yaptığımız bu genel değerlendirmeler Ankara’da şiddetli fırtınalar eserken çok masum kalacak. İktidar partisi de dahil olmak üzere üç partide de kongreler süreci başlarsa, taşların yerine oturması baya zor olacak.
Paralel mevzusuna gelince!
Bu konuda çok uzun bir yazı yazmanın bir anlamı yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın alt kadrolara seslenişini duyunca hele. Diyor ki, dönün kardeşlerim! Gittiğiniz yol yol değil!. Bilmiyorum, kim ne yapar. Ama Çanakkale’deki yapıya bakınca zaten bir çoğunun çoktan çark ettiğini görüyoruz!
Bundan 10 yıl öncesine kadar sayıları 20’yi bulmayan çekirdek kadro ne yapar bilmiyorum. Ama, gücün etrafında toplanan; daha doğrusu ortaya çıkan bu gücü biat etmek zorunda olanları bağlayan bir şey kalmadı. Ve onlar çoktan gemiyi terk ettiler.
Devlet kadrolarında bulunanlar ise sessizliğe bürünmüş durumda. Öte yandan ekonomik olarak sermaye sınıfı oldukça düşük olan kent ekonomisini etkileyecek bir sorun da görülmüyor. Yeni Türkiye’nin, bu yeni yazısında değişen bir şey olmadığı da görüldüğü için şunu söylüyorum. Kırmızı noktalı bir bölgede yaşamamıza rağmen, işimize gücümüze bakacağız vesselam..
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.