Nature dergisinde 9 Ekim 2013'te çıkan bir makaleye göre 2047 yılı Dünya ikliminde görülmemiş değişiklikler için dönüm noktası olacak. 2047 ± 14 yıl içinde iklim parametreleri şimdiye dek görülen ortalamaların ve uç olayların tamamen dışına çıkacak ve yeni bir meteorolojik rejime girilecek. Sıcaklıklar ve yağışlar düzenli olarak şimdi rekor diye bilinen uç değerler dolayında seyrederken, ortalamalar bugünkünden çok farklı düzeylere taşınacak ve sık sık yeni rekorlar kırılacak. Hawaii Üniversitesi'nden Camilo Mora ve meslektaşları tarafından yapılan araştırmaya göre, fosil yakıtların tüketimi bugünkü hızında artmaya devam ederse 2047 yılı yeni bir iklim rejiminin kalıcı başlangıcı oluyor. İyimser bir bakışla eğer fosil yakıtlardaki artış sıfırlanabilir ve tüketim bugünkü düzeyinde tutulabilirse bu tarih 2069 ± 17 oluyor. Bu çalışma birçok benzer çalışmalardan farklı bir yol izledi. Diğer çalışmalar , birtakım iklim parametrelerinin yüzyılın sonunda ne değerlere varacağını kestirmeye çalışırken, bu araştırma Dünya'nın çeşitli noktalarında aynı parametrelerde şimdi aşırı uç kabul edilen değerlerin ne zaman ortalama veya doğal günlük olay olacağını kestirmeye çalıştı. Kestirilen parametreler arasında, hava sıcaklığı, deniz/okyanus suyu sıcaklığı, yağış miktarı, atmosferdeki CO2 miktarı ve okyanusların asitliği var. Araştırmacılar uygulanabilmesi mümkün gibi görünen değişik senaryolara göre parametrelerdeki değişimlere baktılar. Senaryo ne olursa olsun iklimde kalıcı değişimlerin gelmesi kaçınılmaz görünmekte. Değişen sadece önümüzde kalan süre olmakta. Makalenin yazarları sonuçları müthiş şaşkınlık ve endişeyle karşıladıklarını söylemekteler. Bu çalışma ile ekosistemlerin alışılmışların dışına itildiği açıkça görünmekte. Ancak bunun sonucunda olacakları kestirmek güç. Birçok canlı türünün soyu tükeneceği, insanlığın büyük göçler, açlık gibi olaylarla karşılaşacağı tahmin edilmekte. Çalışmaya göre öncelikle ve en çok etkilenenler tropikler ve az gelişmiş bölgeler olacak. Dünya'da biyoçeşitliliğin en fazla olduğu tropikler aynı zamanda iklime de en duyarlı bölgeler olduğundan buralardaki değişimler diğer bölgelere göre 10 yıl kadar önce görülmeye başlanacak. Aşırı iklim olaylarının görüleceği bölgelerde 2050 yılında en iyimser senaryoya göre bir milyar kişi, olağan düzenin devamı senaryosuna göre beş milyar kişi etkilenecek. Buralarda yiyecek ve su temini, salgın hastalıklar, diğer sağlık sorunları, aşırı sıcaklar, ekonomiye etkiler, çatışmalar şimdiden düşünülmesi gereken önemli sorunlar olarak ortaya çıkmakta. Aşırı değerlerin artık ortalama olacağı değişim tarihleri şehir ve bölgelere göre değişmekte. Örneğin bu tarih, bazı Endonezya adaları için 2020, Lagos Nijerya için 2029, Meksiko şehri için 2031, Rekyjavik İzlanda için 2066, Anchorage Alaska için 2071 olarak verilmekte. 2100 yılı için değerlere bakarsak, halen 400 ppm olan CO2, mevcut politikaların devamında 936 ppm değerine ulaşacak. Bu da sıcaklığın 2000 yılına göre 3,7 C derece yükseleceğini söylüyor. Dünya devletlerinin bir takım önlemler aldığı nispeten iyimser bir senaryoya göre 2100 yılında CO2 düzeyi 538 ppm ve sıcaklık artışı da 1,8 C derecede kalacak. Bu arada endüstriyel devrim öncesinden 2000 yılına kadar 0,7 C derece artış olduğunu da unutmamak gerekir. Birleşmiş Milletler 2100 yılında ortalama sıcaklıktaki artışın 2,0 C derece ile sınırlandırılması hedefini koymuş bulunuyor. Kaynakça: http://www.nature.com/nature/journal/v502/n7470/full/nature12540.html http://www.terradaily.com/reports/Radical_climate_change_just_around_the_corner_study_999.html