Çanakkale Haber

HABERİNİZ OLSUN: Uzman Sosyolog, Aile Danışmanı ve Yaşam Koçu Ömer Yıldız

RÖPORTAJ 30.06.2024 - 16:56, Güncelleme: 01.07.2024 - 09:40 32152+ kez okundu.
 

HABERİNİZ OLSUN: Uzman Sosyolog, Aile Danışmanı ve Yaşam Koçu Ömer Yıldız

Danışan dağlar aşarmış.

Çanakkale’nin Sesi (ÇS): Sevgili okurlar merhaba. Bugün sizlere Uzman Sosyolog, Aile Danışmanı ve Yaşam Koçu Ömer Yıldız’ı tanıtmak istiyoruz. Kendisini tanıyalı çok olmadı ama sanki kırk yıllık dost gibi tanışıp ahbap olduk. Oldukça renkli kişiliğe sahip olan Ömer Yıldız’ın neredeyse on parmağında on marifet var. Gelin en iyisi onu biz değil, kendisi bize kendisini anlatsın. Hemen soralım Ömer Yıldız kimdir? Ömer Yıldız: Hem size ve hem de okuyucularınıza merhaba diyerek söze başlamış olayım. 1960 yılında Tokat’ta doğdum. Köyden kente göç sürecini yaşamış çocukluğunu Ankara’da yaşamış, tek maaş yedi nüfuslu bir ailenin  ferdi olarak büyümüş biriyim. Rahmetli babam Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasından emekli devlet memuruydu. Annemin okuması yazması yoktu. Ama ben Atatürk Türkiye’sinin fırsatlar sağladığı insanlardan biriydim. 1974 yılında Kuleli Askeri Lisesini kazandım.  Sonrasında Kuleli Askeri Lisesi ve Kara Harp Okulunda 7 yılsüreyle yatılı okudum. 1981 yılında piyade teğmen olarak Türk ordusuna katıldım. Subaylık yıllarımda  13 yıl bölük ve tabur komutanlığı yaptım. Ömrüm Mehmetçiklerin arasında geçti. Yani Türk Ordusunun kıta tipi subaylardan biriydim. Diğer Türk subay ve astsubay meslektaşlarım gibi Mehmetçiklerimizin hem annesi hem de babası oldum. Evimden çocuklarımdan ve ailemden daha fazla askerlerimle ilgilendim. Onların her türlü sorunlarına dermen olmaya dert ortağı olmaya çalıştım. Beni kıta subaylığımdan tanıyan çok sevdiğim rahmetli komutanım Orgeneral Necati Özgen paşam bölük ve tabur komutanlığımın bitimine yakın  “emir subayı” olarak yanına aldı. Emir subaylığı zor bir iştir. Hele de Orgeneral ’in emir subaylığı daha da zordur. Ama tabi ki yapana. Emir subayları çok süslü üniforma giyinirler. Hepsinin kolunda yıldızlı işaretler, omuzunda sarı sarı murçlu kordonlar vardır. Emir subayı komutanın eli ayağı, gözü kulağı olmak durumundasınız. Komutanın sağlığını, güvenliğini, iş akışını herkesten bir adım önceden düşünmek zorundadır. Devlet protokol esaslarını bilmek zorundadır vs. Amaç komutanın sağlıklı ve zinde olarak vazifesini yerine getirmesine yardımcı olmaktır. Emir subayının omuzdaki süslü kordon yaverliğini yaptığı komutana bir zarar gelirse emir subayının boynuna geçirilecek sicim gibidir. 15 Temmuz’da bazı emir subaylarının kendi komutanlarına hata yaptığını da basından okudukça, emir subaylığının önemini ve değerini bir kere daha anladım. Necati Özgen paşamdan sonra bazı değerli komutanlarımızdan emir subayları olmam yönünde istek geldiyse de istemdim. Çünkü emir subaylığı zor zanaattı. Benim kıta tipli karakterime, hoplamalı zıplamalı askeri kişiliğime uygun değildi. Sonuçta karargâh subaylığını yapamayacağını, masa başı memur gibi çalışamayacağımı bildiğimden 2002 yılında yarbay rütbesinde emekliye ayrıldım. Ama şunu ifade etmek isterim ki 1981 yılından emekli olduğum son rütbeye kadar birlikte görev yaptığım askerlerimle hala görüşmeye devam diyorum. Onlar beni, ben onları sıklıkla arar sorarız. Ailecek buluştuğumuz asker gruplarım vardır ve hala da görüşürüm. Buradan hepsine selam olsun. ÇS: Sizin askerlik dışında da bazı özelliklerinin olduğunu biliyorum. Birazda o özelliklerinizden bahseder misiniz? Ömer Yıldız: Estağfurullah. Ekstra bir özellik değil. Benim alışkanlıklarım okumaya meraklı insanların yapacağı işler. Emeklilikten sonra sivil hayata çok fena giriş yaptım. İlk işim emekli ikramiyemi uyanık birine kaptırmak oldu. Sağ olsun, eşim bütün olumsuzluklarıma katladı. Sonrasında cam üzerine bezemeler yapan işler yaptım. Mesela bu işi Çanakkale veya Kepez Belediyesi bünyesinde bir atölye kurarak öğretmek isterim. Ama bu işin benim nezdimdeki piri, sevgili ağabeyim İsmail Akdoğan’dır. Aslında fırsat olsa da onu Çanakkale’ye getire bilsek. Oğlum ve kızım hukuk fakültesini bitirince bana cam işini bıraktırdılar. 2014 yılında yeniden okumaya karar verdim. İstanbul AUZEF’de sosyoloji lisans eğitimine başladığım. Sosyolojinin her alanda alt bölümleri vardı. Neticede ben asker emeklisiydim. “Askeri sosyoloji” var mı?Diye araştırdım. Türkiye’deki üniversitelerde böyle bir bölüm yoktu, ve Türkiye’de sadece Adem Başpınar hocanın yıllarda “Askeri Sosyoloji” alanında mastır yapmıştı. Onu arayıp buldum. Onun yönlendirmesi ile tüm sosyoloji lisans derslerimi “askeri sosyolojide nasıl kullanabilirim?” Merakı içinde çok dikkatli okudum ve anlamaya çalıştım. Ardında da Milli Savunma Üniversitesinde Askeri Sosyoloji Yüksek Lisans bölümü açılınca  ALES notumu da alarak MSÜ’de askeri sosyoloji yüksek lisans eğitimi aldım. Türkiye’d,e ömür hem askeri kıtalarda geçmiş, hem sosyoloji lisans ve askeri sosyoloji yüksek lisans yapmış ilk kişiyim. Şimdilerde her ne kadar YÖK tanımasa da, hobi olarak Gürcistan kayıtlı bir üniversite de sosyoloji doktora yapıyorum.  Tez konusu olarak da askeri sosyoloji bağlamında Atatürk’ün Büyük Nutkunu ele almaya, “pratikten teoriye geçişle Kemalizm’in teorisyenliğini” yapmaya çalışıyorum. Tabii bu arada üç şiir kitabı, bir öykü kitabı bir de makalelerimi derlediğim kitap yayınladım. Şimdilerde en az beş altı kitabım daha yayına hazır halde. Bazı film senaryoları da yazdıysam da bu alanda hedefime ulaşmadım. Öykü ve şiir yarışmalarına katıldım. Finale kaldıklarım, özel ödül aldıklarım oldu. Yıllardır yerelde ve internet gazetelerinde köşe yazarlığı yapıyorum. Ama hepsi hobi bağlamında. Esas işim okumak olunca; Aile Danışmanlığı, Yaşam Koçu, Çözüm Odaklı Terapi, Bilişsel Davranış Terapisi alanlarında özel eğitimler aldım. Halen de bu alanlarda Defne Sağlıklı Yaşam Merkezi bünyesinde zamanlı hizmet vermeye çalışıyorum. ÇS: Son bahsettiğiniz konularda yani Aile Danışmanlığı, Yaşam Koçu, Çözüm Odaklı Terapi, Bilişsel Davranış Terapisi alanında ne gibi hizmetler veriyorsunuz? Ömer Yıldız: Aslında bu eğitimler bana hayatımda sadece neyi ne kadar bildiğimi gösteren eğitimlerdi. Yıllarca komutanlık yaptığım için askerlerimin, bölüğümün veya taburumun karşılaştığı her türlü bireysel ve kurumsal sorunlarına pratik düşünceye dayalı çözüm ve sonuç odaklı çareler bulma alışkanlığım zaten vardı. Özellikle askerlerimle çok yakın ilgilenirdim. Onların bireysel sıkıntılarına, psikolojilerine ve ailevi problemlerine çareler bulmada yardımcı olurdum. Dolayısı ile şimdilerde Aile Danışmanlığı, Yaşam Koçu, Çözüm Odaklı Terapi, Bilişsel Davranış Terapisi alanında hizmet verirken gördüm ki ben yıllarca  fiili olarak hem kendime, hem de sevk ve idare ettiğim askerlerime zaten Aile Danışmanlığı, Yaşam Koçu, Çözüm Odaklı Terapi, Bilişsel Davranış Terapisi yapıyormuşum. 43 Yıldır evlilik hayatımızda iki başarılı çocuk, hukukcu yetiştirdik evlendirdik, iş güç meslek sahibi yaptık ve dört torun sahibiyiz. Aile Danışmanı ve Yaşam Koçu olarak  başarılı bir Aile danışmanı ve Yaşam Koçu’nun nasıl olması gerektiğini öncelikle kendi hayatımız içerinde uygulama ve gözlemleme fırsatım oldu. Dolayısı ile evliliğe adım atacak gençlerin ne gibi güçlükler yaşayacaklarını, evlendiklerinde, çocukları olduklarında, ergen çocukları olduğunda, engelli çocukları olduğunda, yaşlı anne ve babaya, yardıma muhtaç büyük aileye sahip olduklarında ve kendilerinin emeklilik çağlarında karşılaşacakları güçlükleri bilen, yaşayan biri olarak Aile Danışmanlığı, Yaşam Koçu, Çözüm Odaklı Terapi, Bilişsel Davranış Terapisi verimli olduğumu düşünüyorum.   Yaptığım danışmanlık seanslarında karşıma gelen bireylerin ve ailelerin sorunlarına  katkı sunarken, olumsuz hususları çözüme kavuştururken sadece tek bir uzmanlığımdan değil tüm uzmanlık alanlarımdan istifade ederek çok kısa sürede çözüme kavuşturmaya çalışıyorum. Yani bir yerde KARMA TERAPİ seansları uyguluyorum. ÇS: İnsanların nasıl ve neye ihtiyaç duyduğunu nasıl tespit ediyorsunuz? Ömer Yıldız: Bence bütün danışmaların temelinde yatan ana neden İLETİŞİM meselesidir. Kişinin hem kendisiyle ve hem de çevresiyle nasıl bir iletişim kurduğu bence işin kilit noktasıdır. Bu düşünceden hareketle danışanlarımın nasıl bir karaktere sahip olduklarını, beden dillerini, yetiştiği ve yaşadığı ortamın koşullarını anladıktan sonrada yapacağım kişiye özel danışmanlığın yöntemini belirliyorum.    Mesela günümüzün en önemli sorunu gençlerimizin gelecek kaygısı.  Bu nokta da gençlerimize ulaşamayacakları bir ütopik hayaller yerine, elle tutulur bir gelecek planlaması yapmasının yollarını, yine kendine bulduruyorum. Ama ondan önce de kendilerine, kendilerini tanıma fırsatı tanıyorum. Karşılarına çıkabilecek her karakterden insanla iletişime geçme ve sürdürme yöntemleri hakkında bilgiler veriyorum ve uygulamasını gösteriyorum. Gerek sosyoloji lisan ve yüksek lisans eğitimlerimde, gerek halen devam eden doktora eğitimlerinde ve elbette ki Harp Okulu eğitimi yıllarımda aldığım kimi dersler sayesinde beden dili ve iletişim konusunda oldukça yetkin olduğumu düşünüyorum. Tabii ki bir de Aile Danışmanlığı, Yaşam Koçu, Çözüm Odaklı Terapi, Bilişsel Davranış Terapisi eğitimlerimin ve diğer okumalarımın bana öğrettiği şeyleri de göz ardı etmememiz gerekir.. Hem askerlik mesleğim esnasında, hem uzman sosyologluğumun esnasında ve  hem de hem de aldığım özel eğitimlerimin faydasını 64 yıllık yaşam, 43 yıllık evlilik tecrübemin süzgecinden geçirerek en uygun yöntemi ve çözüm yolunu danışanlarımla paylaşıyorum. Mesela Aile Danışmanlığı konusunda karşılaştığım en önemli husus eşlerin birbirlerini sevmelerine rağmen, birbirlerine güvenmelerine rağmen çok ciddi huzursuzluk içinde isteksiz mutsuz yaşıyor olmalarıdır. Her şey v her koşul iyi olmasına rağmen neden eşler veya çiftler birbiri ile anlaşamıyor sorusuna hem özel yaşamımda hem de eğitimlerim esnasında cevap aradım. Çok fazla iddialı olmamakla birlikte bunun cevabını bulduğumu düşünüyorum. Biri birini seven iki insanın anlaşamamasının nedeni de yine kendilerinden kaynaklanmaktadır. Evlilerin veya birlikte yaşayan çiftlerin de kendi aralarında yaşadıkları olumsuzlukların ana nedeni iletişim eksikliğidir. Ben bu noktada devreye girerek kendilerini tanımalarında ayna görevi görüyor ve kendilerine yine kendilerinin  çeki düzen vermelerini sağlıyorum. Bu noktada evlenmeyi düşünen her gence önerim, evlenmeden önce mutlaka bir aile danışmanından evlilikle alakalı bilgi almalarıdır. Daha yirmili yaşların başlarında olan gençlere ve herkse tavsiyem bireysel yaşamlarına yön verebilmek için geleceğin kaotik ve belirsizliğinde rahat rahat yürüye bilmeleri için onlara Yaşam Koçu desteği almalarını öneriyorum. Ömer Yıldız olarak ben, hem kişisel ve hem de kurumsal bağlamada koçluk eğitimleri vermekteyim. Özellikle firmaların kurumsallaşmasına yönelik olarak firma sahiplerine, yöneticilerine ve çalışanlarına da danışmalık hizmeti verebilirim. ÇS: Sizinle saatlerce konuşsak her halde sıkılmayız. Bu güzel röportaj için teşekkür ederim. Ama anladığım şu ki siz, size gelen danışanlara sadece tek bir alanda değil çok farklı alanlarda bilgilendiriyorsunuz. Bu da danışanlar için çok daha iyi bir seçenek olsa gerek. Son bir sözünüz varsa onu da ifade edin isterseniz. Ömer Yıldız: Evet aslında ben Aile Danışmanlığı, Yaşam Koçluğu ,Çözüm Odaklı Terapi, Bilişsel Davranış Terapisi ve özellikle iletişim konusunda  KARMA SEANS  uyguluyorum. Bu sayede de çok kısa sürede sorunların temeline inerken sorunlardan uzaklaşma, sorunlara çözüm bulma veya çıkış yollarına da kolayca ulaşabilme imkanı sunmaya çalışıyorum. Bütün dostlara tavsiyem hangi probleminizle ilgili hangi uzmana giderseniz gidiniz mutlaka DEĞİŞİME hazır olmalısınız. Eski alışkanlıklarınızdan vazgeçmeden, hele de değişime  hazır olmadan sorunlarınıza çözüm bulamazsınız. Değişim olmadan gelişim olmaz. İnsanlar değiştikçe gelişmekte, geliştikçe de mutlu olmaktadır. Ben bu danışma ve terapileri bugün için Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesinin hemen yanı başındaki  Defne Sağlıklı Yaşam Merkezimizde yüz yüze verdiğim gibi dünyanın veya Türkiye'nin neresinde olurlarsa arayan ve görüşmek isteyen dostlarla internet üzerinden online olarak da danışma ve terapi yapma olanağımız var. Ben bu hizmeti genelde sosyal sorumluluk bağlamında insanlara destek olmak için yapmaya çalışıyorum. Benim esas amacım öncelikle para kazanmak değil hayat şartlerının zaten yetrince bunalttığı insanlara elimden geldiğince bilgim dahilinde en doğru yöntemle, en uygun çözüm yolları bularak en hızlı ve uygun şekilde katkı sunmaktır.Sosyal sorumluluk anlayışımla insanlara yardımcı olmaktır. Benimle iletişime geçenlerle en kısa zamanda bir ön görüşme yaptıktan sonra belli bir hazırlık yapıyrum ve ardından nasıl bir yöntem uygulamam gerektiğin karar veriyorum. Sonrasında da seanslarımızı en verimli şekilde kullanarak tüm sorunlara önclikle çözüm odaklı yaklaşarak geleceğe kapı aralıyorum. Biz esasında bir terapiden, danışmadan ziyade, adeta bir dostla veya dostlarla sohbeti yapar pozitif dbir yaklaşımla seanslarımızı sürdürüyoruz. Böyle bir huzurlu ortamda da çok huzur dolu sonuçlar da genellikle kaçınılmaz oluyor. Son olarak diyeceğim; değişime hazır olunmadıkça hiç bir sorun çözüme kavuşturulamaz. Been değişmeyeceğim eşim veya partnerim değişsin diyenlrle bir sonuç elde dilemez. Danışmanlık ve terapide amaç suçluyu bulmak veya sorunların kökenine inmak değil bugünü ve yarını huzurlu kılacak adımları ortaya çıkarmaktır. Özellikle Aile danışmanlığı hakkında ayrıntılı bilgi almak isteyenler kişisel sayfam https://www.ömeryıldız.com.tr  adresini ziyaret edebilir. Kurumsal sayfamız: https://www.defnesaglikliyasammerkezi.com.tr/  Mail adresim: asomeryildiz@gmail.com TLF: 0532 371 71 84 telefon numarası üzerinden benimle whatsapp üzerinden direkt iltişime geçebilecekleri gibi 0530 260 50 17 telefonu üzerinden de randevu alabilirler. ÇS: Ömer Yıldız bu güzel sohbet için çok teşekkür ederim. Sevgili okuyucularım bırakınız eskinin can yakan sorunsal tortularını. Bırakınız eski eskide kalsın. Yeni bir güne yeni bir şeyle hazırlanın. Mevlana’nın dediği gibi; Her gün bir yerden göçmek ne iyi Her gün bir yere konmak ne güzel Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş! Dünle beraber gitti cancağızım, Ne kadar söz varsa düne ait Şimdi yeni şeyler söylemek lazım...  
Danışan dağlar aşarmış.

Çanakkale’nin Sesi (ÇS):

Sevgili okurlar merhaba. Bugün sizlere Uzman Sosyolog, Aile Danışmanı ve Yaşam Koçu Ömer Yıldız’ı tanıtmak istiyoruz. Kendisini tanıyalı çok olmadı ama sanki kırk yıllık dost gibi tanışıp ahbap olduk. Oldukça renkli kişiliğe sahip olan Ömer Yıldız’ın neredeyse on parmağında on marifet var. Gelin en iyisi onu biz değil, kendisi bize kendisini anlatsın. Hemen soralım Ömer Yıldız kimdir?

Ömer Yıldız: Hem size ve hem de okuyucularınıza merhaba diyerek söze başlamış olayım. 1960 yılında Tokat’ta doğdum. Köyden kente göç sürecini yaşamış çocukluğunu Ankara’da yaşamış, tek maaş yedi nüfuslu bir ailenin  ferdi olarak büyümüş biriyim.

Rahmetli babam Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasından emekli devlet memuruydu. Annemin okuması yazması yoktu. Ama ben Atatürk Türkiye’sinin fırsatlar sağladığı insanlardan biriydim. 1974 yılında Kuleli Askeri Lisesini kazandım.  Sonrasında Kuleli Askeri Lisesi ve Kara Harp Okulunda 7 yılsüreyle yatılı okudum. 1981 yılında piyade teğmen olarak Türk ordusuna katıldım. Subaylık yıllarımda  13 yıl bölük ve tabur komutanlığı yaptım. Ömrüm Mehmetçiklerin arasında geçti. Yani Türk Ordusunun kıta tipi subaylardan biriydim.

Diğer Türk subay ve astsubay meslektaşlarım gibi Mehmetçiklerimizin hem annesi hem de babası oldum. Evimden çocuklarımdan ve ailemden daha fazla askerlerimle ilgilendim. Onların her türlü sorunlarına dermen olmaya dert ortağı olmaya çalıştım.

Beni kıta subaylığımdan tanıyan çok sevdiğim rahmetli komutanım Orgeneral Necati Özgen paşam bölük ve tabur komutanlığımın bitimine yakın  “emir subayı” olarak yanına aldı. Emir subaylığı zor bir iştir. Hele de Orgeneral ’in emir subaylığı daha da zordur. Ama tabi ki yapana. Emir subayları çok süslü üniforma giyinirler. Hepsinin kolunda yıldızlı işaretler, omuzunda sarı sarı murçlu kordonlar vardır. Emir subayı komutanın eli ayağı, gözü kulağı olmak durumundasınız. Komutanın sağlığını, güvenliğini, iş akışını herkesten bir adım önceden düşünmek zorundadır. Devlet protokol esaslarını bilmek zorundadır vs. Amaç komutanın sağlıklı ve zinde olarak vazifesini yerine getirmesine yardımcı olmaktır. Emir subayının omuzdaki süslü kordon yaverliğini yaptığı komutana bir zarar gelirse emir subayının boynuna geçirilecek sicim gibidir. 15 Temmuz’da bazı emir subaylarının kendi komutanlarına hata yaptığını da basından okudukça, emir subaylığının önemini ve değerini bir kere daha anladım.

Necati Özgen paşamdan sonra bazı değerli komutanlarımızdan emir subayları olmam yönünde istek geldiyse de istemdim. Çünkü emir subaylığı zor zanaattı. Benim kıta tipli karakterime, hoplamalı zıplamalı askeri kişiliğime uygun değildi. Sonuçta karargâh subaylığını yapamayacağını, masa başı memur gibi çalışamayacağımı bildiğimden 2002 yılında yarbay rütbesinde emekliye ayrıldım.

Ama şunu ifade etmek isterim ki 1981 yılından emekli olduğum son rütbeye kadar birlikte görev yaptığım askerlerimle hala görüşmeye devam diyorum. Onlar beni, ben onları sıklıkla arar sorarız. Ailecek buluştuğumuz asker gruplarım vardır ve hala da görüşürüm. Buradan hepsine selam olsun.

ÇS: Sizin askerlik dışında da bazı özelliklerinin olduğunu biliyorum. Birazda o özelliklerinizden bahseder misiniz?

Ömer Yıldız: Estağfurullah. Ekstra bir özellik değil. Benim alışkanlıklarım okumaya meraklı insanların yapacağı işler. Emeklilikten sonra sivil hayata çok fena giriş yaptım. İlk işim emekli ikramiyemi uyanık birine kaptırmak oldu. Sağ olsun, eşim bütün olumsuzluklarıma katladı. Sonrasında cam üzerine bezemeler yapan işler yaptım. Mesela bu işi Çanakkale veya Kepez Belediyesi bünyesinde bir atölye kurarak öğretmek isterim. Ama bu işin benim nezdimdeki piri, sevgili ağabeyim İsmail Akdoğan’dır. Aslında fırsat olsa da onu Çanakkale’ye getire bilsek.

Oğlum ve kızım hukuk fakültesini bitirince bana cam işini bıraktırdılar. 2014 yılında yeniden okumaya karar verdim. İstanbul AUZEF’de sosyoloji lisans eğitimine başladığım. Sosyolojinin her alanda alt bölümleri vardı. Neticede ben asker emeklisiydim. “Askeri sosyoloji” var mı?Diye araştırdım. Türkiye’deki üniversitelerde böyle bir bölüm yoktu, ve Türkiye’de sadece Adem Başpınar hocanın yıllarda “Askeri Sosyoloji” alanında mastır yapmıştı. Onu arayıp buldum. Onun yönlendirmesi ile tüm sosyoloji lisans derslerimi “askeri sosyolojide nasıl kullanabilirim?” Merakı içinde çok dikkatli okudum ve anlamaya çalıştım. Ardında da Milli Savunma Üniversitesinde Askeri Sosyoloji Yüksek Lisans bölümü açılınca  ALES notumu da alarak MSÜ’de askeri sosyoloji yüksek lisans eğitimi aldım.

Türkiye’d,e ömür hem askeri kıtalarda geçmiş, hem sosyoloji lisans ve askeri sosyoloji yüksek lisans yapmış ilk kişiyim. Şimdilerde her ne kadar YÖK tanımasa da, hobi olarak Gürcistan kayıtlı bir üniversite de sosyoloji doktora yapıyorum.  Tez konusu olarak da askeri sosyoloji bağlamında Atatürk’ün Büyük Nutkunu ele almaya, “pratikten teoriye geçişle Kemalizm’in teorisyenliğini” yapmaya çalışıyorum.

Tabii bu arada üç şiir kitabı, bir öykü kitabı bir de makalelerimi derlediğim kitap yayınladım. Şimdilerde en az beş altı kitabım daha yayına hazır halde. Bazı film senaryoları da yazdıysam da bu alanda hedefime ulaşmadım. Öykü ve şiir yarışmalarına katıldım. Finale kaldıklarım, özel ödül aldıklarım oldu. Yıllardır yerelde ve internet gazetelerinde köşe yazarlığı yapıyorum. Ama hepsi hobi bağlamında.

Esas işim okumak olunca; Aile Danışmanlığı, Yaşam Koçu, Çözüm Odaklı Terapi, Bilişsel Davranış Terapisi alanlarında özel eğitimler aldım. Halen de bu alanlarda Defne Sağlıklı Yaşam Merkezi bünyesinde zamanlı hizmet vermeye çalışıyorum.

ÇS: Son bahsettiğiniz konularda yani Aile Danışmanlığı, Yaşam Koçu, Çözüm Odaklı Terapi, Bilişsel Davranış Terapisi alanında ne gibi hizmetler veriyorsunuz?

Ömer Yıldız: Aslında bu eğitimler bana hayatımda sadece neyi ne kadar bildiğimi gösteren eğitimlerdi. Yıllarca komutanlık yaptığım için askerlerimin, bölüğümün veya taburumun karşılaştığı her türlü bireysel ve kurumsal sorunlarına pratik düşünceye dayalı çözüm ve sonuç odaklı çareler bulma alışkanlığım zaten vardı.

Özellikle askerlerimle çok yakın ilgilenirdim. Onların bireysel sıkıntılarına, psikolojilerine ve ailevi problemlerine çareler bulmada yardımcı olurdum. Dolayısı ile şimdilerde Aile Danışmanlığı, Yaşam Koçu, Çözüm Odaklı Terapi, Bilişsel Davranış Terapisi alanında hizmet verirken gördüm ki ben yıllarca  fiili olarak hem kendime, hem de sevk ve idare ettiğim askerlerime zaten Aile Danışmanlığı, Yaşam Koçu, Çözüm Odaklı Terapi, Bilişsel Davranış Terapisi yapıyormuşum.

43 Yıldır evlilik hayatımızda iki başarılı çocuk, hukukcu yetiştirdik evlendirdik, iş güç meslek sahibi yaptık ve dört torun sahibiyiz. Aile Danışmanı ve Yaşam Koçu olarak  başarılı bir Aile danışmanı ve Yaşam Koçu’nun nasıl olması gerektiğini öncelikle kendi hayatımız içerinde uygulama ve gözlemleme fırsatım oldu.

Dolayısı ile evliliğe adım atacak gençlerin ne gibi güçlükler yaşayacaklarını, evlendiklerinde, çocukları olduklarında, ergen çocukları olduğunda, engelli çocukları olduğunda, yaşlı anne ve babaya, yardıma muhtaç büyük aileye sahip olduklarında ve kendilerinin emeklilik çağlarında karşılaşacakları güçlükleri bilen, yaşayan biri olarak Aile Danışmanlığı, Yaşam Koçu, Çözüm Odaklı Terapi, Bilişsel Davranış Terapisi verimli olduğumu düşünüyorum.  

Yaptığım danışmanlık seanslarında karşıma gelen bireylerin ve ailelerin sorunlarına  katkı sunarken, olumsuz hususları çözüme kavuştururken sadece tek bir uzmanlığımdan değil tüm uzmanlık alanlarımdan istifade ederek çok kısa sürede çözüme kavuşturmaya çalışıyorum. Yani bir yerde KARMA TERAPİ seansları uyguluyorum.

ÇS: İnsanların nasıl ve neye ihtiyaç duyduğunu nasıl tespit ediyorsunuz?

Ömer Yıldız: Bence bütün danışmaların temelinde yatan ana neden İLETİŞİM meselesidir. Kişinin hem kendisiyle ve hem de çevresiyle nasıl bir iletişim kurduğu bence işin kilit noktasıdır. Bu düşünceden hareketle danışanlarımın nasıl bir karaktere sahip olduklarını, beden dillerini, yetiştiği ve yaşadığı ortamın koşullarını anladıktan sonrada yapacağım kişiye özel danışmanlığın yöntemini belirliyorum.   

Mesela günümüzün en önemli sorunu gençlerimizin gelecek kaygısı.  Bu nokta da gençlerimize ulaşamayacakları bir ütopik hayaller yerine, elle tutulur bir gelecek planlaması yapmasının yollarını, yine kendine bulduruyorum. Ama ondan önce de kendilerine, kendilerini tanıma fırsatı tanıyorum. Karşılarına çıkabilecek her karakterden insanla iletişime geçme ve sürdürme yöntemleri hakkında bilgiler veriyorum ve uygulamasını gösteriyorum.

Gerek sosyoloji lisan ve yüksek lisans eğitimlerimde, gerek halen devam eden doktora eğitimlerinde ve elbette ki Harp Okulu eğitimi yıllarımda aldığım kimi dersler sayesinde beden dili ve iletişim konusunda oldukça yetkin olduğumu düşünüyorum. Tabii ki bir de Aile Danışmanlığı, Yaşam Koçu, Çözüm Odaklı Terapi, Bilişsel Davranış Terapisi eğitimlerimin ve diğer okumalarımın bana öğrettiği şeyleri de göz ardı etmememiz gerekir..

Hem askerlik mesleğim esnasında, hem uzman sosyologluğumun esnasında ve  hem de hem de aldığım özel eğitimlerimin faydasını 64 yıllık yaşam, 43 yıllık evlilik tecrübemin süzgecinden geçirerek en uygun yöntemi ve çözüm yolunu danışanlarımla paylaşıyorum.

Mesela Aile Danışmanlığı konusunda karşılaştığım en önemli husus eşlerin birbirlerini sevmelerine rağmen, birbirlerine güvenmelerine rağmen çok ciddi huzursuzluk içinde isteksiz mutsuz yaşıyor olmalarıdır. Her şey v her koşul iyi olmasına rağmen neden eşler veya çiftler birbiri ile anlaşamıyor sorusuna hem özel yaşamımda hem de eğitimlerim esnasında cevap aradım. Çok fazla iddialı olmamakla birlikte bunun cevabını bulduğumu düşünüyorum. Biri birini seven iki insanın anlaşamamasının nedeni de yine kendilerinden kaynaklanmaktadır. Evlilerin veya birlikte yaşayan çiftlerin de kendi aralarında yaşadıkları olumsuzlukların ana nedeni iletişim eksikliğidir. Ben bu noktada devreye girerek kendilerini tanımalarında ayna görevi görüyor ve kendilerine yine kendilerinin  çeki düzen vermelerini sağlıyorum.

Bu noktada evlenmeyi düşünen her gence önerim, evlenmeden önce mutlaka bir aile danışmanından evlilikle alakalı bilgi almalarıdır.

Daha yirmili yaşların başlarında olan gençlere ve herkse tavsiyem bireysel yaşamlarına yön verebilmek için geleceğin kaotik ve belirsizliğinde rahat rahat yürüye bilmeleri için onlara Yaşam Koçu desteği almalarını öneriyorum.

Ömer Yıldız olarak ben, hem kişisel ve hem de kurumsal bağlamada koçluk eğitimleri vermekteyim. Özellikle firmaların kurumsallaşmasına yönelik olarak firma sahiplerine, yöneticilerine ve çalışanlarına da danışmalık hizmeti verebilirim.

ÇS: Sizinle saatlerce konuşsak her halde sıkılmayız. Bu güzel röportaj için teşekkür ederim. Ama anladığım şu ki siz, size gelen danışanlara sadece tek bir alanda değil çok farklı alanlarda bilgilendiriyorsunuz. Bu da danışanlar için çok daha iyi bir seçenek olsa gerek. Son bir sözünüz varsa onu da ifade edin isterseniz.

Ömer Yıldız: Evet aslında ben Aile Danışmanlığı, Yaşam Koçluğu ,Çözüm Odaklı Terapi, Bilişsel Davranış Terapisi ve özellikle iletişim konusunda  KARMA SEANS  uyguluyorum. Bu sayede de çok kısa sürede sorunların temeline inerken sorunlardan uzaklaşma, sorunlara çözüm bulma veya çıkış yollarına da kolayca ulaşabilme imkanı sunmaya çalışıyorum.

Bütün dostlara tavsiyem hangi probleminizle ilgili hangi uzmana giderseniz gidiniz mutlaka DEĞİŞİME hazır olmalısınız. Eski alışkanlıklarınızdan vazgeçmeden, hele de değişime  hazır olmadan sorunlarınıza çözüm bulamazsınız.

Değişim olmadan gelişim olmaz. İnsanlar değiştikçe gelişmekte, geliştikçe de mutlu olmaktadır.

Ben bu danışma ve terapileri bugün için Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesinin hemen yanı başındaki  Defne Sağlıklı Yaşam Merkezimizde yüz yüze verdiğim gibi dünyanın veya Türkiye'nin neresinde olurlarsa arayan ve görüşmek isteyen dostlarla internet üzerinden online olarak da danışma ve terapi yapma olanağımız var.

Ben bu hizmeti genelde sosyal sorumluluk bağlamında insanlara destek olmak için yapmaya çalışıyorum.

Benim esas amacım öncelikle para kazanmak değil hayat şartlerının zaten yetrince bunalttığı insanlara elimden geldiğince bilgim dahilinde en doğru yöntemle, en uygun çözüm yolları bularak en hızlı ve uygun şekilde katkı sunmaktır.Sosyal sorumluluk anlayışımla insanlara yardımcı olmaktır.

Benimle iletişime geçenlerle en kısa zamanda bir ön görüşme yaptıktan sonra belli bir hazırlık yapıyrum ve ardından nasıl bir yöntem uygulamam gerektiğin karar veriyorum. Sonrasında da seanslarımızı en verimli şekilde kullanarak tüm sorunlara önclikle çözüm odaklı yaklaşarak geleceğe kapı aralıyorum.

Biz esasında bir terapiden, danışmadan ziyade, adeta bir dostla veya dostlarla sohbeti yapar pozitif dbir yaklaşımla seanslarımızı sürdürüyoruz.

Böyle bir huzurlu ortamda da çok huzur dolu sonuçlar da genellikle kaçınılmaz oluyor.

Son olarak diyeceğim; değişime hazır olunmadıkça hiç bir sorun çözüme kavuşturulamaz. Been değişmeyeceğim eşim veya partnerim değişsin diyenlrle bir sonuç elde dilemez. Danışmanlık ve terapide amaç suçluyu bulmak veya sorunların kökenine inmak değil bugünü ve yarını huzurlu kılacak adımları ortaya çıkarmaktır.

Özellikle Aile danışmanlığı hakkında ayrıntılı bilgi almak isteyenler kişisel sayfam https://www.ömeryıldız.com.tr  adresini ziyaret edebilir.

Kurumsal sayfamız: https://www.defnesaglikliyasammerkezi.com.tr/ 

Mail adresim: asomeryildiz@gmail.com

TLF: 0532 371 71 84 telefon numarası üzerinden benimle whatsapp üzerinden direkt iltişime geçebilecekleri gibi 0530 260 50 17 telefonu üzerinden de randevu alabilirler.

ÇS: Ömer Yıldız bu güzel sohbet için çok teşekkür ederim.

Sevgili okuyucularım bırakınız eskinin can yakan sorunsal tortularını.

Bırakınız eski eskide kalsın.

Yeni bir güne yeni bir şeyle hazırlanın.

Mevlana’nın dediği gibi;

Her gün bir yerden göçmek ne iyi

Her gün bir yere konmak ne güzel

Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş!

Dünle beraber gitti cancağızım,

Ne kadar söz varsa düne ait

Şimdi yeni şeyler söylemek lazım...

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.