Yapay zekâ sosyolojisi yükseliyor: Robotlar artık toplumsal aktör

Dünya 21.06.2025 - 10:42, Güncelleme: 21.06.2025 - 19:15 1072 kez okundu.
 

Yapay zekâ sosyolojisi yükseliyor: Robotlar artık toplumsal aktör

Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, yapay zekânın sosyolojik etkilerini değerlendirdi: Yeni eşitsizlikler, robososyoloji ve dijiseksüelite gündemde.

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, yapay zekâ (YZ) ve robot teknolojilerinin günümüz toplumları üzerindeki derin etkilerini değerlendirdi. Süleymanlı, toplumsal ilişkilerin yalnızca insanlar arasında değil, artık makinelerle de kurulduğuna dikkat çekerek, bu dönüşümün sosyoloji biliminin kapsamını kökten değiştirdiğini vurguladı. Robososyoloji, post-hümanizm ve dijiseksüelite gibi kavramlara dikkat çeken Prof. Dr. Süleymanlı, bu süreçte sosyologların yalnızca teknolojik gelişmeleri değil, aynı zamanda etik, kültürel ve toplumsal bağlamları da analiz etme sorumluluğu taşıdığını belirtti. Yapay zekânın, özellikle eğitim, sağlık, hukuk ve iş gücü piyasalarında yarattığı dönüşümlerin toplumsal eşitsizlikleri daha da derinleştirme potansiyeli taşıdığına dikkat çeken Süleymanlı, “YZ yalnızca işlevsel değil, aynı zamanda yapısal sonuçlar doğuruyor. Bu sonuçlar, sosyolojik analizlerle daha doğru şekilde anlaşılabilir” dedi. Yapay zekâ sosyolojisinin iki ana yaklaşım etrafında şekillendiğini belirten Süleymanlı, “Hümanist yaklaşım, YZ’yi toplumsal eşitsizlikleri yeniden üreten bir fenomen olarak ele alırken, post-hümanist yaklaşım onu toplumsal bir aktör olarak kabul ediyor. Bu perspektif, insan ve teknoloji arasındaki sınırların belirsizleştiğini ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı. Dijiseksüelite gibi yeni kavramların da gündeme geldiğini belirten Süleymanlı, yalnız bireyler için geliştirilen robot-partner teknolojilerinin aile ve evlilik kurumlarını dönüştürme potansiyeli taşıdığını söyledi. Bu teknolojilerin etik ve demografik riskler barındırdığını vurgulayan Süleymanlı, multidisipliner yaklaşımların bu dönüşümü anlamada hayati öneme sahip olduğunu kaydetti. YZ’nin büyük veri setlerini hızlı analiz etme kabiliyetinin sosyolojik araştırmalara katkı sunduğunu belirten Süleymanlı, ancak bu süreçte “kara kutu algoritmalar” nedeniyle şeffaflık ve güven problemleri yaşandığını da ekledi. Son olarak, “Yapay Zekâ Sosyolojisi” derslerinin üniversitelerde yer almaya başladığını belirten Prof. Dr. Süleymanlı, bu derslerin öğrencilere teknoloji-toplum ilişkisini anlamada analitik bir bakış kazandırmayı hedeflediğini ifade etti.
Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, yapay zekânın sosyolojik etkilerini değerlendirdi: Yeni eşitsizlikler, robososyoloji ve dijiseksüelite gündemde.

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, yapay zekâ (YZ) ve robot teknolojilerinin günümüz toplumları üzerindeki derin etkilerini değerlendirdi. Süleymanlı, toplumsal ilişkilerin yalnızca insanlar arasında değil, artık makinelerle de kurulduğuna dikkat çekerek, bu dönüşümün sosyoloji biliminin kapsamını kökten değiştirdiğini vurguladı.

Robososyoloji, post-hümanizm ve dijiseksüelite gibi kavramlara dikkat çeken Prof. Dr. Süleymanlı, bu süreçte sosyologların yalnızca teknolojik gelişmeleri değil, aynı zamanda etik, kültürel ve toplumsal bağlamları da analiz etme sorumluluğu taşıdığını belirtti. Yapay zekânın, özellikle eğitim, sağlık, hukuk ve iş gücü piyasalarında yarattığı dönüşümlerin toplumsal eşitsizlikleri daha da derinleştirme potansiyeli taşıdığına dikkat çeken Süleymanlı, “YZ yalnızca işlevsel değil, aynı zamanda yapısal sonuçlar doğuruyor. Bu sonuçlar, sosyolojik analizlerle daha doğru şekilde anlaşılabilir” dedi.

Yapay zekâ sosyolojisinin iki ana yaklaşım etrafında şekillendiğini belirten Süleymanlı, “Hümanist yaklaşım, YZ’yi toplumsal eşitsizlikleri yeniden üreten bir fenomen olarak ele alırken, post-hümanist yaklaşım onu toplumsal bir aktör olarak kabul ediyor. Bu perspektif, insan ve teknoloji arasındaki sınırların belirsizleştiğini ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.

Dijiseksüelite gibi yeni kavramların da gündeme geldiğini belirten Süleymanlı, yalnız bireyler için geliştirilen robot-partner teknolojilerinin aile ve evlilik kurumlarını dönüştürme potansiyeli taşıdığını söyledi. Bu teknolojilerin etik ve demografik riskler barındırdığını vurgulayan Süleymanlı, multidisipliner yaklaşımların bu dönüşümü anlamada hayati öneme sahip olduğunu kaydetti.

YZ’nin büyük veri setlerini hızlı analiz etme kabiliyetinin sosyolojik araştırmalara katkı sunduğunu belirten Süleymanlı, ancak bu süreçte “kara kutu algoritmalar” nedeniyle şeffaflık ve güven problemleri yaşandığını da ekledi.

Son olarak, “Yapay Zekâ Sosyolojisi” derslerinin üniversitelerde yer almaya başladığını belirten Prof. Dr. Süleymanlı, bu derslerin öğrencilere teknoloji-toplum ilişkisini anlamada analitik bir bakış kazandırmayı hedeflediğini ifade etti.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.