Diş Sıkma Sessiz Tehlike: Bruksizm Stresle Besleniyor

Yaşam 17.12.2025 - 12:55, Güncelleme: 17.12.2025 - 16:03 302 kez okundu.
 

Diş Sıkma Sessiz Tehlike: Bruksizm Stresle Besleniyor

Bruksizm, stresle tetiklenen ve dişten çeneye birçok soruna yol açan ciddi bir sağlık problemidir. Uzmanlar erken farkındalık ve bütüncül yaklaşım uyarısı yapıyor.

Modern yaşamın getirdiği yoğun tempo, artan sorumluluklar ve ekonomik-sosyal baskılar, bireylerin stres düzeyini her geçen gün daha da artırıyor. Bu stres yalnızca ruh sağlığını değil, fiziksel sağlığı da doğrudan etkiliyor. Son yıllarda diş hekimliği kliniklerinde artış gösteren diş sıkma ve gıcırdatma vakaları, bu durumun en somut göstergelerinden biri olarak öne çıkıyor. Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Doç. Dr. Neslihan Tınastepe, bruksizmin stresle olan güçlü ilişkisine dikkat çekerek önemli uyarılarda bulundu. Bruksizm, kişinin farkında olmadan uyanıklık sırasında ya da uyku esnasında dişlerini sıkması veya gıcırdatması olarak tanımlanıyor. Bazı durumlarda dişler birbirine temas etmese bile, çene kaslarında yoğun bir kasılma şeklinde kendini gösterebiliyor. Doç. Dr. Tınastepe, uyanıklık ve uyku bruksizminin nedenleri farklılık gösterebilse de, her iki durumda da stres ve anksiyetenin temel ortak faktör olduğunu vurguluyor. Stresin diş sıkmayı artırdığını, diş sıkmanın da kişinin stresini besleyen kısır bir döngü yarattığını ifade ediyor. Bruksizmin basit bir alışkanlık olarak görülmemesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Tınastepe, bu durumun birçok sağlık sorununu beraberinde getirdiğini söylüyor. Normal çiğneme kuvvetlerinin çok üzerinde yüklere maruz kalan dişlerde aşınma, çatlak ve kırıklar oluşabiliyor. Bununla birlikte dişleri çevreleyen kemik ve bağ dokuları da zarar görebiliyor. Bruksizm yaşayan bireylerde sabahları ağız açmada zorluk, çene ekleminde ağrı ve tıklama sesi sık görülüyor. Ağrı yalnızca çene ile sınırlı kalmayıp baş, şakak ve boyun bölgesine de yayılabiliyor. Uyku kalitesinin düşmesi, sabahları yorgun uyanma, gün boyu süren gerginlik, dikkat dağınıklığı ve sinirlilik de bruksizmin yaygın etkileri arasında yer alıyor. Ayrıca bruksizmin çoğu zaman tek başına görülmediğini belirten Tınastepe; anksiyete, depresyon, uyku apnesi, çene eklemi rahatsızlıkları ve reflü ile birlikte sıkça karşılaşıldığını aktarıyor. Son dönem araştırmalar, artan akıllı telefon kullanımının da bruksizmi tetikleyebileceğine işaret ediyor. Bruksizmin kesin bir tedavisi bulunmadığını ancak oluşturabileceği zararların azaltılabildiğini ifade eden Doç. Dr. Tınastepe, diş hekimliğinde sıklıkla gece plaklarından yararlanıldığını söylüyor. Bu plaklar, dişlere ve çene kaslarına binen yükü azaltarak daha dengeli bir kas çalışması sağlıyor. Gerektiğinde ilaç tedavisi, fizik tedavi ve botulinum toksin uygulamalarının da destekleyici olarak kullanılabildiğini belirtiyor. Tedavinin yalnızca dişlerle sınırlı kalmaması gerektiğine dikkat çeken Tınastepe, psikolojik destek, uyku düzeninin sağlanması, nefes ve gevşeme egzersizleri, dijital yükün azaltılması ve bedensel farkındalığın artırılmasının önemini vurguluyor. Bruksizmin, ruhsal yüklerin bedendeki bir yansıması olarak görülmesi gerektiğini belirten Tınastepe, belirtilerin süreklilik kazanması durumunda profesyonel destek alınmasının en doğru yaklaşım olacağını ifade ediyor.    
Bruksizm, stresle tetiklenen ve dişten çeneye birçok soruna yol açan ciddi bir sağlık problemidir. Uzmanlar erken farkındalık ve bütüncül yaklaşım uyarısı yapıyor.

Modern yaşamın getirdiği yoğun tempo, artan sorumluluklar ve ekonomik-sosyal baskılar, bireylerin stres düzeyini her geçen gün daha da artırıyor. Bu stres yalnızca ruh sağlığını değil, fiziksel sağlığı da doğrudan etkiliyor. Son yıllarda diş hekimliği kliniklerinde artış gösteren diş sıkma ve gıcırdatma vakaları, bu durumun en somut göstergelerinden biri olarak öne çıkıyor. Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Doç. Dr. Neslihan Tınastepe, bruksizmin stresle olan güçlü ilişkisine dikkat çekerek önemli uyarılarda bulundu.

Bruksizm, kişinin farkında olmadan uyanıklık sırasında ya da uyku esnasında dişlerini sıkması veya gıcırdatması olarak tanımlanıyor. Bazı durumlarda dişler birbirine temas etmese bile, çene kaslarında yoğun bir kasılma şeklinde kendini gösterebiliyor. Doç. Dr. Tınastepe, uyanıklık ve uyku bruksizminin nedenleri farklılık gösterebilse de, her iki durumda da stres ve anksiyetenin temel ortak faktör olduğunu vurguluyor. Stresin diş sıkmayı artırdığını, diş sıkmanın da kişinin stresini besleyen kısır bir döngü yarattığını ifade ediyor.

Bruksizmin basit bir alışkanlık olarak görülmemesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Tınastepe, bu durumun birçok sağlık sorununu beraberinde getirdiğini söylüyor. Normal çiğneme kuvvetlerinin çok üzerinde yüklere maruz kalan dişlerde aşınma, çatlak ve kırıklar oluşabiliyor. Bununla birlikte dişleri çevreleyen kemik ve bağ dokuları da zarar görebiliyor. Bruksizm yaşayan bireylerde sabahları ağız açmada zorluk, çene ekleminde ağrı ve tıklama sesi sık görülüyor. Ağrı yalnızca çene ile sınırlı kalmayıp baş, şakak ve boyun bölgesine de yayılabiliyor.

Uyku kalitesinin düşmesi, sabahları yorgun uyanma, gün boyu süren gerginlik, dikkat dağınıklığı ve sinirlilik de bruksizmin yaygın etkileri arasında yer alıyor. Ayrıca bruksizmin çoğu zaman tek başına görülmediğini belirten Tınastepe; anksiyete, depresyon, uyku apnesi, çene eklemi rahatsızlıkları ve reflü ile birlikte sıkça karşılaşıldığını aktarıyor. Son dönem araştırmalar, artan akıllı telefon kullanımının da bruksizmi tetikleyebileceğine işaret ediyor.

Bruksizmin kesin bir tedavisi bulunmadığını ancak oluşturabileceği zararların azaltılabildiğini ifade eden Doç. Dr. Tınastepe, diş hekimliğinde sıklıkla gece plaklarından yararlanıldığını söylüyor. Bu plaklar, dişlere ve çene kaslarına binen yükü azaltarak daha dengeli bir kas çalışması sağlıyor. Gerektiğinde ilaç tedavisi, fizik tedavi ve botulinum toksin uygulamalarının da destekleyici olarak kullanılabildiğini belirtiyor.

Tedavinin yalnızca dişlerle sınırlı kalmaması gerektiğine dikkat çeken Tınastepe, psikolojik destek, uyku düzeninin sağlanması, nefes ve gevşeme egzersizleri, dijital yükün azaltılması ve bedensel farkındalığın artırılmasının önemini vurguluyor. Bruksizmin, ruhsal yüklerin bedendeki bir yansıması olarak görülmesi gerektiğini belirten Tınastepe, belirtilerin süreklilik kazanması durumunda profesyonel destek alınmasının en doğru yaklaşım olacağını ifade ediyor.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.