Psikolojik Destek Almak Güçsüzlük Değil, Farkındalıktır

Modern yaşamın yoğun temposu, ekonomik kaygılar, ilişkisel sorunlar ve toplumsal baskılar derken ruh sağlığı her geçen gün daha fazla insanı etkileyen bir mesele haline geliyor. Ancak hâlâ birçok kişi, yaşadığı psikolojik sorunları "geçici bir moral bozukluğu" olarak görüp yardım almaktan kaçınıyor. Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, bu yaklaşımın ciddi riskler barındırdığını belirtiyor ve şunu vurguluyor: “Ruh sağlığı, fiziksel sağlık kadar önemli; görmezden gelmek yalnızca süreci daha zor hale getirir.” Duygusal ve fiziksel belirtilerin zamanla kronikleştiğine dikkat çeken Aydın, “Sürekli kendini üzgün, değersiz, yetersiz hissetmek, sosyal hayattan çekilmek, uyku sorunları, iştahsızlık, ağrılar ve nefes darlığı gibi belirtiler iki haftadan uzun sürüyorsa mutlaka profesyonel destek alınmalıdır” diyor. Toplumda hâlâ psikoloğa gitmenin zayıflık gibi algılandığını belirten Aydın, bu algının son derece yanlış olduğunu ve bireyin destek aramasının bilinçli bir davranış olduğunu ifade ediyor. “Psikolojik destek, kişinin kendine verdiği değerin ve yaşam kalitesine gösterdiği özenin bir göstergesidir” diyen Aydın, terapi sürecinin bireyin duygularını anlamlandırmasına ve kendini yeniden inşa etmesine yardımcı olduğunu söylüyor. Psikolog ve psikiyatrist farkına da değinen Aydın, psikologların terapiyle farkındalık kazandırdığını, psikiyatristlerin ise gerekli durumlarda ilaç desteği sağladığını belirtiyor. “Ağır depresyon ya da intihar düşüncesi gibi vakalarda ikisinin birlikte çalışması gerekir” diyerek, ruhsal desteğin uzman ellerde planlanmasının önemine işaret ediyor. Sonuç olarak, psikolojik belirtileri hafife almak yerine onları ciddiye almak ve destek aramak, bireyin hem kendi hem de çevresinin yaşam kalitesini artırır. Psikolojik destek almak bir zayıflık değil, güçlü bir farkındalık göstergesidir.