Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Çocuk Erkil Aileler Geleceğin Krizidir”

Dünya 07.07.2025 - 11:48, Güncelleme: 07.07.2025 - 21:39 946 kez okundu.
 

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Çocuk Erkil Aileler Geleceğin Krizidir”

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sınır koyulmayan, aşırı sevgiyle büyütülen çocukların gelecekte ciddi uyum sorunları yaşayabileceği uyarısında bulundu.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, günümüzde giderek yaygınlaşan “çocuk erkil” aile yapısının çocuk gelişimine ve toplum geleceğine olumsuz etkileri hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Tarhan, "Geleneksel ataerkil yapıdan çocuk merkezli aile modeline geçişin dengeli yapılmaması, özellikle ergenlik döneminde ciddi davranışsal sorunlara neden oluyor" dedi. “Evde son söz çocuğun oluyor” Modern ebeveynlik anlayışının “çocuğu travmadan koruma” temelli şekillenmeye başladığını söyleyen Prof. Dr. Tarhan, bu tutumun çocukları adeta “cam fanusta” büyüttüğünü belirtti. “Evlerin küçük hükümdarlarına dönüşen çocuklar, dış dünyayla karşılaştıklarında büyük hayal kırıklıkları yaşıyor. Her istediği yapılan çocuklar, okulda kurallarla yüzleşince şoka giriyor” ifadelerini kullandı. Sevgiyle disiplin dengesinin önemi Özellikle tek çocuklu ailelerde, aşırı duygusal yatırım yapılan çocukların sınır koymadan büyütülmesinin gelişimsel sorunlara yol açtığını vurgulayan Tarhan, “Bir çiçeğe fazla su verirseniz çürür. Sevgi de ölçüsüz verilirse çocuğun öz denetimi gelişemez. Sevgi ve disiplin birlikte, dengeli sunulmalı” dedi. Proje çocuklar: İyi niyetli ama riskli Mükemmeliyetçi ve idealist ebeveynlerin, çocuklarını kendi hayallerine göre şekillendirmeye çalıştığını belirten Tarhan, “Bu ebeveynler çocuğu birey olarak değil, kendi uzantısı gibi görüyor. Bu durum, çocuğun kişilik gelişimini baskılar” uyarısında bulundu. Çocuğun kaptanı değil, kılavuz kaptanı olun Ebeveynlerin çocuklarının hayatını yönetmek yerine rehberlik etmesi gerektiğini savunan Tarhan, “Çocuğun kendi kararlarını vermesine alan tanınmalı. Ebeveyn sadece olası sonuçları gösterebilecek bir kılavuz olmalı. Böylece çocuk hem bireyselliğini kazanır hem de ailesiyle bağı kopmaz” diye konuştu. Ekran bağımlılığı gelişimi baltalıyor Tarhan, dijitalleşmenin çocuk gelişiminde ciddi tehditler barındırdığını belirterek, özellikle erken yaşta ekran maruziyetinin konuşma gecikmeleri ve sosyal izolasyona yol açtığını söyledi. “Çocuklar otizm zannediliyor ama aslında aşırı ekran kullanımı nedeniyle iletişim kuramıyor. Bu toksik bir etki yaratıyor” dedi. Sağlıklı gelişim için duygusal okuryazarlık şart Akademik başarının tek başına yeterli olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, “Empati kurabilen, sağlıklı ilişkiler geliştirebilen çocuklar yetiştirmek istiyorsak, duygusal ve sosyal becerileri de geliştirmeliyiz. Kötülük empati yoksunluğuyla başlar” dedi. Övgü ve eleştiride denge kurulmalı Tarhan, çocuğun kişiliğini değil, çabasını ve davranışını övmek gerektiğini vurguladı. “Örneğin ‘Ne güzel yatağını topladın’ gibi davranışa odaklı övgü, çocuğun öz güvenini destekler. Eleştiride de aynı yaklaşım geçerli olmalı. ‘Sen kötü çocuksun’ değil, ‘Bu davranışın doğru değil’ demeliyiz” diye konuştu. Annelik ve babalık öğrenilen bir süreçtir Son olarak, ebeveynliğin doğuştan gelen bir beceri olmadığını hatırlatan Prof. Dr. Tarhan, “Eşleşme biyolojiktir ama evlilik ve ebeveynlik kültüreldir. Kendimizi geliştirmedikçe sağlıklı anne-baba olamayız. Aile bir ekosistemdir; çocuk söyleneni değil, yapılanı örnek alır. Bu yüzden çocuğun ruhuna iz bırakacak davranışlar sergilemek gerekir” dedi.  
Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sınır koyulmayan, aşırı sevgiyle büyütülen çocukların gelecekte ciddi uyum sorunları yaşayabileceği uyarısında bulundu.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, günümüzde giderek yaygınlaşan “ çocuk erkil” aile yapısının çocuk gelişimine ve toplum geleceğine olumsuz etkileri hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Tarhan, "Geleneksel ataerkil yapıdan çocuk merkezli aile modeline geçişin dengeli yapılmaması, özellikle ergenlik döneminde ciddi davranışsal sorunlara neden oluyor" dedi.

“Evde son söz çocuğun oluyor”
Modern ebeveynlik anlayışının “çocuğu travmadan koruma” temelli şekillenmeye başladığını söyleyen Prof. Dr. Tarhan, bu tutumun çocukları adeta “cam fanusta” büyüttüğünü belirtti. “Evlerin küçük hükümdarlarına dönüşen çocuklar, dış dünyayla karşılaştıklarında büyük hayal kırıklıkları yaşıyor. Her istediği yapılan çocuklar, okulda kurallarla yüzleşince şoka giriyor” ifadelerini kullandı.

Sevgiyle disiplin dengesinin önemi
Özellikle tek çocuklu ailelerde, aşırı duygusal yatırım yapılan çocukların sınır koymadan büyütülmesinin gelişimsel sorunlara yol açtığını vurgulayan Tarhan, “Bir çiçeğe fazla su verirseniz çürür. Sevgi de ölçüsüz verilirse çocuğun öz denetimi gelişemez. Sevgi ve disiplin birlikte, dengeli sunulmalı” dedi.

Proje çocuklar: İyi niyetli ama riskli
Mükemmeliyetçi ve idealist ebeveynlerin, çocuklarını kendi hayallerine göre şekillendirmeye çalıştığını belirten Tarhan, “Bu ebeveynler çocuğu birey olarak değil, kendi uzantısı gibi görüyor. Bu durum, çocuğun kişilik gelişimini baskılar” uyarısında bulundu.

Çocuğun kaptanı değil, kılavuz kaptanı olun
Ebeveynlerin çocuklarının hayatını yönetmek yerine rehberlik etmesi gerektiğini savunan Tarhan, “Çocuğun kendi kararlarını vermesine alan tanınmalı. Ebeveyn sadece olası sonuçları gösterebilecek bir kılavuz olmalı. Böylece çocuk hem bireyselliğini kazanır hem de ailesiyle bağı kopmaz” diye konuştu.

Ekran bağımlılığı gelişimi baltalıyor
Tarhan, dijitalleşmenin çocuk gelişiminde ciddi tehditler barındırdığını belirterek, özellikle erken yaşta ekran maruziyetinin konuşma gecikmeleri ve sosyal izolasyona yol açtığını söyledi. “Çocuklar otizm zannediliyor ama aslında aşırı ekran kullanımı nedeniyle iletişim kuramıyor. Bu toksik bir etki yaratıyor” dedi.

Sağlıklı gelişim için duygusal okuryazarlık şart
Akademik başarının tek başına yeterli olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, “ Empati kurabilen, sağlıklı ilişkiler geliştirebilen çocuklar yetiştirmek istiyorsak, duygusal ve sosyal becerileri de geliştirmeliyiz. Kötülük empati yoksunluğuyla başlar” dedi.

Övgü ve eleştiride denge kurulmalı
Tarhan, çocuğun kişiliğini değil, çabasını ve davranışını övmek gerektiğini vurguladı. “Örneğin ‘Ne güzel yatağını topladın’ gibi davranışa odaklı övgü, çocuğun öz güvenini destekler. Eleştiride de aynı yaklaşım geçerli olmalı. ‘Sen kötü çocuksun’ değil, ‘Bu davranışın doğru değil’ demeliyiz” diye konuştu.

Annelik ve babalık öğrenilen bir süreçtir
Son olarak, ebeveynliğin doğuştan gelen bir beceri olmadığını hatırlatan Prof. Dr. Tarhan, “Eşleşme biyolojiktir ama evlilik ve ebeveynlik kültüreldir. Kendimizi geliştirmedikçe sağlıklı anne-baba olamayız. Aile bir ekosistemdir; çocuk söyleneni değil, yapılanı örnek alır. Bu yüzden çocuğun ruhuna iz bırakacak davranışlar sergilemek gerekir” dedi.


 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.