Kum Tanelerinden Troya’ya: Cevdet Ar’dan Mikro Mozaik Sanatı

Çanakkale’de yaşayan 73 yaşındaki emekli torna ustası Cevdet Ar, sıradan kum tanelerini sanat eserine dönüştürerek dikkat çekici bir uğraşa imza atıyor. Lapseki’den Babakale’ye kadar uzanan 140 kilometrelik sahil şeridinden topladığı farklı renklerdeki kumları kullanarak mikro mozaik tablolar yapan Ar, eserlerinde Troya mitolojisini ve tarihi hikâyeleri işliyor. Tornacılıktan emekli olduktan sonra kısa bir süre doğal gaz ve kalorifer işiyle ilgilenen Ar, daha sonra boş vakitlerini değerlendirmek amacıyla mutfak tezgâhından artan camlarla mozaik tablolar üretmeye başladı. Ancak zamanla bu uğraş, onu sahillerdeki doğal kumlara yönlendirdi. Farklı renklerdeki kum tanelerini toplayarak kendi renk paletini oluşturan Ar, gerektiğinde bu kumları da boyayarak tablolarındaki detayları zenginleştiriyor. Sanat hayatına ilham veren kaynaklar arasında, yazar Yusuf Ay’ın “Troyanın Gelini Helene” adlı kitabı ile Homeros’un İlyada Destanı ve Prof. Dr. Rüstem Aslan’ın Troya üzerine kaleme aldığı eserler bulunuyor. Özellikle "Troyanın Gelini Helene" kitabından esinlenerek 13 tablo yapan Cevdet Ar, karakterlerin anatomik yapılarını hayal gücüyle harmanlayarak özgün tasvirler ortaya koyuyor. Ar, mozaiklerinde yeşilin 55 farklı tonunu kullandığını belirterek, renklendirme sürecinin tamamen deneme-yanılma yöntemiyle geliştiğini vurguluyor. “Kumla mikro mozaik” tekniğinin resmi olarak bir sanat disiplini haline gelmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığına başvuru da yapıldığını dile getiriyor. Sanatçı Kadın Kooperatifi çatısı altında çalışmalarını sürdüren Ar, hem kooperatife teknik destek veriyor hem de bu sanatı öğrenmek isteyen üyeleri gönüllü olarak eğitiyor. Maddi imkânsızlıklar nedeniyle eserlerini Çanakkale dışında sergileyemediğini belirten Ar, "İmkân verilirse tablolarımı başka şehirlerde de insanlarla buluşturmak isterim" diyor. Çanakkale’de son yıllarda yaşanan orman yangınlarından etkilenerek yeni temalar üzerine de çalışan Ar, özellikle Atatürk ve Çanakkale Savaşları gibi konularda büyük titizlik gerektiğini ifade ederek, “Atatürk’ü çok seviyorum ama hata yapmaktan korktuğum için resmini çalışamıyorum” diyor.