Ebeler Derneği Çanakkale İl Temsilciliği ve ÇOMÜ Sağlık Yüksekokulu Öğr. Gör. Fide Göktaş liderliğinde Pozitif Doğum Yürüyüşü’nün ikincisi gerçekleştirildi. İstanbul ve Akçakoca’dan gelen Doğum İçin Ele Ele gönüllüleri ile bir araya gelinen yürüyüş, POZİTİF DOĞUMLAR için EL ELE eylemi olarak devam etti.      Pozitif Doğum Yürüyüşü 400 kişilik kalabalık bir grupla gerçekleşti. Golf Çay Bahçesinin önünde başlayan yürüyüş kordon boyunca devam ederek Cumhuriyet  Meydanında sonlandı. Cumhuriyet Meydanında Fide Göktaş bir basın açıklaması yaptı.   Göktaş Çanakkale Belediyesi başta olmak üzere, Sağlık Çalışanları ve Emeklileri Derneğine, İstanbul Doğum Akademisi ekibine, İzmir Lotus Anneliğe Yolculuk Okulu’na ve etkinliğe katılan herkese teşekkür ederek şunları söyledi:   “Bugün 5 Mayıs Dünya Ebeler günü. Kadının keyifli ve coşkulu doğumlar yapmasına engel olan uygulamalara dikkat çekmek,  farkındalık  yaratmak  için bugün buradayız. Doğumdaki sorunlar temel insan hakları sorunudur. Doğumun en büyük destekçisi olan ebeler, hekimler ve aileler doğumdaki haklarını korumak için sorumluluk duymalı, harekete geçmelidir. Bizler yaşadık ve gördük ki doğum, genel sanılanın aksine çok keyifli ve paha biçilemez bir eylem. Bizler yaşadık ve gördük ki kadın en çok doğumda güzel, erkek en çok doğumda destek. İnsanın dünya yolculuğunun ilk anları ve bir ailenin doğuşudur doğum.   Nelerin değişmesini istiyoruz?   Biz doğuma bakış açımızı değiştirdik. Çünkü biliyoruz ki doğuma ve doğurana güvenince daha pozitif doğumlara şahit olacağız.   Biz hep pozitifi konuşuyoruz. Çünkü biliyoruz ki bebekler de duyar ve bilinçaltı kaydetmeye anne karnında başlar.   Biz doğumda merkeze anne ve bebeği koyuyoruz. Çünkü biliyoruz ki doğum doktorun veya ebenin değil; anne ve bebeğin eylemidir.   Biz doğumda saygı ve mahremiyeti olmazsa olmazımız kıldık. Çünkü biliyoruz ki doğum çok kıymetli ve fizyolojinin uygun çalışması için doğum ortamı çok önemli.   Biz doğumda birebir desteği önemsiyoruz. Çünkü biliyoruz ki birebir destek alanların doğum anıları daha coşkulu.   Biz doğumdan sonra bir adım geri çekiliyoruz. Çünkü biliyoruz ki aile olmak için biraz mahremiyete ve ten tene temasa ihtiyaç vardır.   Biz doğum profesyonellerinin çalışma koşullarının düzeltilmesini istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki mutlu ve güvende olmayan bir sağlık çalışanı istediği hizmeti veremez.   Biz doğumda doktora ve ebeye yönelik fiziksel ve psikolojik şiddetin bitmesini istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki doğumda yaşanan sorunların birçoğu sistemin işleyişinden kaynaklanıyor.   Biz doğumun gücüne ve birlikteliğine inandık. Şimdi istiyoruz ki Türkiye de buna inansın ve bizler gibi şahitlik etsin.   Doğumları yaşarken ihtiyaçları da gördük. Ve anladık ki bu ihtiyaçlar çok basit adımlarda gizli. Bugün burada oluş amacımız ve duyurmak istediklerimiz nedir?   Şimdi bunlara değinelim;   ·         Hasta değil gebe olduğumuzun farkına varılsın,   ·         Aileler, doğumun garantisi olamayacağını hatırlasınlar,   ·         Gebelik ve doğumla ilgili kararlara aileler aktif katılsınlar,   ·         Aileler, doğumda sorumlulukları doğum ekibi ile paylaşsınlar,   ·         Ücretsiz doğuma hazırlık eğitimleri her hastanede uluslararası standartta yapılsın,   ·         Her gebeye bir ebe sloganı hayata geçirilsin,   ·         Doğumda mahremiyet sağlansın,   ·         Doğumda zamana saygı gösterilsin, bunun için yeterli personel sağlansın,   ·         Doğum sonrası bebekler Tene Tene Temas için anne kucağına verilsin ve orada kalsın,   ·         Her hastanede sadece tek kişilik doğum odaları olsun,   ·         Pozitif doğum dili gelsin, gebeler korkutulmasınlar,   ·         Doğumda birebir kesintisiz destek verilsin,   ·         Doğumda anneler aç bırakılmasın,   ·         Anne bebek dostu sezaryen uygulamaları ulaşılabilir olsun,   ·         Malpraktis yasası acilen çıkarılsın,   ·         Doktora ve ebeye yönelik fiziksel ve sözel şiddet bitsin,   ·         Daha insancıl çalışma şartları gelsin,   ·         Ebelere yeniden sorumluluk verilsin,   ·         Ailenin seçtiği tüm doğum destekçilerine her hastanede saygı gösterilsin,   ·         Bağımsız çalışan (serbest) ebelerin sayısı artsın,   ·         SSVD  (sezaryen sonrası vajinal doğum) için güvenli pilot hastaneler kurulsun,   ·         Ve medyanın doğuma dair korkutucu-yargılayıcı dili ve haberleri sona ersin.   Bunlar için ilk olarak ebelik hizmetlerinin geliştirilmesi ve ebe merkezli doğum servislerinin arttırılması gerekmektedir. Herhangi bir  konuda iyileştirme ve geliştirmenin birinci basamağı ölçüm yapmaktır. Ülkemizde de ebelerin yaptırdığı doğumların niteliğinin ve niceliğinin bakanlık tarafından sistematik olarak ölçülmesi, sonuçların karşılaştırılması ertelenemez bir ihtiyaçtır.   Bugün daha iyi yarınlar için burada olan herkese çok teşekkür ediyoruz”.