TARIM ALANLARININ YAĞMALANMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ! Çanakkale İli kırsalımız bir süredir enerji ve madencilik projelerinin yanı sıra, sözde “ekoturizm” projeleriyle de talan ediliyor. Ayvacık, Bayramiç ve Ezine en çok projenin olduğu ilçelerin başında geliyor. 2021 yılı başında Çanakkale İl Genel Meclisi tarafından onaylanan projeler, derneğimiz ve Assos Dostları tarafından masaya yatırılmış, gündemde olan 200’e yakın proje incelenmiş ve onaylanan bazı projelerden aralarından 10’un üzerinde kritik proje seçilerek, Çevre Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası ve Ziraat Mühendisleri Odası ile birlikte, plan iptal davaları açmıştık. Askıda olan planlara da hem İl Genel Meclisi, hem de ilgili diğer kamu kurumları nezdinde itiraz etmiştik. Açtığımız tüm davaları kazandık. Bu süreçte, İl Genel Meclisi, yaptığımız itirazlar sonucunda bizleri toplantıya davet etmiş ve İmar Komisyonu, itiraz gerekçelerimizi daha detaylı olarak bizlerden dinlemişti. Yapılan toplantı, itirazlarımız ve açtığımız davalar sonuç vermiş ve İl Genel Meclisi ekoturizm projelerine daha dikkatli davranmış ve ayrıca İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün de çabalarıyla bazı yasal düzenlemeler getirilmişti. 12.02.2022 tarihinde, 1/100.000 ölçekli Balıkesir Çanakkale Çevre Düzeni Planı’nda 8.16 n’olu maddelerde yapılan değişiklik ile ekoturizm yerine “kırsal turizm tesisi” kavramı ortaya konulmuş, alan limitleri arttırılmış, yağma daha da derinleştirilmişti. Ne yazık ki, Çanakkale İl Genel Meclisi’nin bu konudaki temkinliliğini yeniden bir kenara bırakarak, 2024 yılının ocak ve şubat ayları Meclis toplantılarında, yerel seçimlere çok az bir zaman kala, yeni ekoturizm projelerine onay verdiğine tanık olduk. CHP-AKP ittifakıyla onaylanan yeni 45 adet sözde ekoturizm projesinin çoğunun yine Ayvacık bölgesinde olduğunu gördük. İl Genel Meclisi’nin giderayak bu projeleri onaylamasının arkasında yatan nedenleri anlamak oldukça güç. Halkın vergileri ile maaş alan meclis üyelerinin, yöresini ve halkını koruması gerekirken, şirketlerin yararına rant projelerine onay vermesi kabul edilebilir bir durum değil. İktidar partilerinin yaklaşımlarını biliyoruz. Muhalefet partilerine ne demeli? Ranta gelince ortaklık etmekte beis görmemekteler. Çok üzücü ve utanılacak bir tutum, değil mi? Gerekçeleri “mevzuat” olamaz. Mevzuatı değiştirmek de ellerinde mutlaka. Aslında birer yazlık amaçlı toplu konut siteleri olduğu görülen sözde ekoturizm projeleri ile; · Mülkiyet çok hızlı bir şekilde el değiştirmekte, · Yerel halk yaşadığı bölgeden uzaklaşmak zorunda kalmakta, · Yerel aile işletmeleri bölge dışından gelen bölgeye yabancı büyük işletmelerle yer değiştirmekte, · Bölgenin sosyal ve kültürel yapısı bozulmakta, · Tarım alanları “marjinal tarım alanları”na dönüştürülerek ve betonlaştırılmakta, · Doğal alanların ve tarım alanlarının bütünselliği bozulmakta, · Bölgenin su kaynakları, yerel halkın ihtiyaçlarını karşılamakta yetersizken, ekoturizm kılıfı ile ortaya çıkan zengin peyzajlı, havuzlu, lüks villalara tahsis edilmekte, mevcut su kaynaklarının hoyratça kullanılmasına, yer altı sularının gizli veya açıkça çekilerek su kaynaklarının azalmasına yol açmaktadır. Rantçı inşaat şirketleri, süslü, görkemli, çevreci görünen pazarlama teknikleri ile gerçek niyetlerini gizlemekte, yöre halkını ve kamuoyunu ve hatta satın alan vatandaşları kandırmaktadır. Bu projeler nedeniyle mağduriyetlerin yaşanacağı ortadadır. Başka bir ekoturizm mümkün mü? Tabi ki mümnkün. Biz nasıl bir ekoturizm istiyoruz? · Bölge köylüsünü rantla değil, üretimle kalkındıracak, · Köylerin doğal çevreyle birlikte korunduğu, · Yerel halkın refahının gözetildiği, · Küçük köylü üreticinin değer kazandığı, · Yerel kültürel değerlere özen gösteren, · Yerinde kalkınmaya önem veren bir ekoturizm istiyoruz. Askıya çıkmış olan sözde ekoturizm projelerine itiraz edeceğiz ve planları onaylanmış olanlar için de plan iptalleri için dava süreçlerine başlayacağız. İlgili kamu kurum ve kuruluşlarını, siyasi karar mekanizmalarını uyarıyor, olası mağduriyetleri engellemeyi çağdaş hukuk devletinin en önemli özelliği olarak görüyoruz. Bu konuda tüm yasal, hukuki ve demokratik olanakları ve yolları kullanacağımızı beyan ediyoruz. KIRSALIN YENİ TALANINA HAYIR! SÖZDE DEĞİL, GERÇEK EKOTURİZM! KAZDAĞIN DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA DERNEĞİ