Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

NEDEN BU DURUMDAYIZ?

Çoban Ateşi Hareketi Afyonkarahisar Çalıştayını 21-22 Eylül 2019 tarihlerinde başarıyla tamamladık. Toplantımız ve alınan kararlar konusundaki notlarımı derleyip, sizleri yarın bilgilendireceğim. Bugün, hukuk devletinin işlemediği, lâik Cumhuriyetin paramparça olduğu, ekonomik tarihimizin en büyük krizine girdiği, dış politikada yaşadığımız rezilliklere nasıl geldiğimiz ve neden bu durumdayız sorularına yanıt olabilecek iki olayı aktarmak istiyorum. Olayları aktarmadan önce Sayın Cumhuriyet Savcılarımıza hatırlatmak istediğim önemli bir konu var! Biliyorum ki bu yazı için sizlere dava açmanız hakkında baskı gelecek. Baskıya boyun eğmek veya kendiliğinizden durumdan vazife çıkarıp dava açmak sizlerin takdirinde olan bir durumdur. Sizlerden ricam, dava açmadan evvel bu yazıyı bir kez daha okuyup, yazılanların gerçek olup olmadığını dikkatle değerlendirmenizdir. Kimse unutmamalıdır ki, bu dönemde kasıtlı olarak veya emirle yapılan adli kumpasların hesabı mutlaka ama mutlaka sorulacaktır… Birinci Olay; Adnan Oktar suç örgütünün ilk duruşmasında, suç örgütü lideri Adnan Oktar mahkeme huzurunda verdiği ifadesinde şunları söylüyor ve mahkeme zabıtlarına geçiriyor; “Tayyip Bey (Erdoğan) beni yakından tanır, beni sever. Tayyip Bey evimize gelirdi, yemek yerdik. Kendisini yatımızda gezdirirdik!” Bu ifade 17 Eylül’de verildi. Aradan 5 tam gün geçti. Ne saraydan, ne gazetecileri azarlayan Erdoğan’dan ne de besleme basından ifadeyi yalanlayan bir açıklama gelmedi. Sayın Erdoğan’dan bu konudaki doğruları öğrenmek, vatandaş olarak bizim hakkımızdır. Lütfen Türk Milletini bu konuda aydınlatın Sayın Erdoğan! -Adnan Hoca adlı suç örgütü liderinin evine kaç defa gittiniz? -Kaç defa birlikte yemek yediniz? -Suç örgütü liderinin teknesine kaç defa bindiniz? -Bu ziyaret ve tekne gezintilerinde size kedicikler diye bilinen suç örgütü elemanları mı hizmet etti? -Eğer yaptıysanız, ziyaretlerden memnun kaldınız mı? İkinci Olay; Först Leydi Emine Erdoğan’ın himayelerinde, Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen “Sıfır Atık-Sıfır İsraf” konulu toplantıda Först Leydi şunları söyledi; “Biz, sadece kendi çeşmemizden, ampulümüzden, soframızdan değil, YERYÜZÜNDE HALİFE OLMANIN SORUMLULUĞUNU TAŞIMAKTAN MESULUZ” Sayın First Leydi, bu sözleriniz hakkında bizleri lütfen aydınlatır mısınız? “Biz” demekle kimleri kast ediyorsunuz? Size, Halife olmanın sorumluluğunu taşımaktan mesul olduğunuzu kim tebliğ etti? Allah’ın, Peygamberine bile sadece İslam Dinini tebliğ etme görevini verdiği, Halife tayin etme görevini vermediği halde, sizi halife oldunuz diye kandıran kimdir? Siz, Lâik Türkiye Cumhuriyeti’nde mi yoksa şeriatın geçerli olduğu bir Arap ülkesinde mi yaşıyorsunuz? Mevcut Anayasa ve yasalara göre, suç işlediğinizin farkında mısınız? Değerli Okurlar; Bu sözler, bu anlayışlar, bu iddialar eğer doğru ise, demokrasiden-hukuk devletinden- özgürlüklerden taa Fizan kadar uzak bir kafayla yönetildiğimizin ispatı değil de nedir? Hala soruyor musunuz, neden böyle olduk diye? Pes… Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Eylül 2019 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 16 Eylül 2019 - Pazartesi
Rıfat SERDAROĞLU

NEDEN BU DURUMDAYIZ?

Çoban Ateşi Hareketi Afyonkarahisar Çalıştayını 21-22 Eylül 2019 tarihlerinde başarıyla tamamladık. Toplantımız ve alınan kararlar konusundaki notlarımı derleyip, sizleri yarın bilgilendireceğim.

Bugün, hukuk devletinin işlemediği, lâik Cumhuriyetin paramparça olduğu, ekonomik tarihimizin en büyük krizine girdiği, dış politikada yaşadığımız rezilliklere nasıl geldiğimiz ve neden bu durumdayız sorularına yanıt olabilecek iki olayı aktarmak istiyorum.

Olayları aktarmadan önce Sayın Cumhuriyet Savcılarımıza hatırlatmak istediğim önemli bir konu var! Biliyorum ki bu yazı için sizlere dava açmanız hakkında baskı gelecek. Baskıya boyun eğmek veya kendiliğinizden durumdan vazife çıkarıp dava açmak sizlerin takdirinde olan bir durumdur. Sizlerden ricam, dava açmadan evvel bu yazıyı bir kez daha okuyup, yazılanların gerçek olup olmadığını dikkatle değerlendirmenizdir. Kimse unutmamalıdır ki, bu dönemde kasıtlı olarak veya emirle yapılan adli kumpasların hesabı mutlaka ama mutlaka sorulacaktır…

Birinci Olay; Adnan Oktar suç örgütünün ilk duruşmasında, suç örgütü lideri Adnan Oktar mahkeme huzurunda verdiği ifadesinde şunları söylüyor ve mahkeme zabıtlarına geçiriyor; “Tayyip Bey (Erdoğan) beni yakından tanır, beni sever. Tayyip Bey evimize gelirdi, yemek yerdik. Kendisini yatımızda gezdirirdik!”

Bu ifade 17 Eylül’de verildi. Aradan 5 tam gün geçti. Ne saraydan, ne gazetecileri azarlayan Erdoğan’dan ne de besleme basından ifadeyi yalanlayan bir açıklama gelmedi.

Sayın Erdoğan’dan bu konudaki doğruları öğrenmek, vatandaş olarak bizim hakkımızdır. Lütfen Türk Milletini bu konuda aydınlatın Sayın Erdoğan! -Adnan Hoca adlı suç örgütü liderinin evine kaç defa gittiniz? -Kaç defa birlikte yemek yediniz? -Suç örgütü liderinin teknesine kaç defa bindiniz? -Bu ziyaret ve tekne gezintilerinde size kedicikler diye bilinen suç örgütü elemanları mı hizmet etti? -Eğer yaptıysanız, ziyaretlerden memnun kaldınız mı?

İkinci Olay; Först Leydi Emine Erdoğan’ın himayelerinde, Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen “Sıfır Atık-Sıfır İsraf” konulu toplantıda Först Leydi şunları söyledi; “Biz, sadece kendi çeşmemizden, ampulümüzden, soframızdan değil, YERYÜZÜNDE HALİFE OLMANIN SORUMLULUĞUNU TAŞIMAKTAN MESULUZ”

Sayın First Leydi, bu sözleriniz hakkında bizleri lütfen aydınlatır mısınız? “Biz” demekle kimleri kast ediyorsunuz? Size, Halife olmanın sorumluluğunu taşımaktan mesul olduğunuzu kim tebliğ etti? Allah’ın, Peygamberine bile sadece İslam Dinini tebliğ etme görevini verdiği, Halife tayin etme görevini vermediği halde, sizi halife oldunuz diye kandıran kimdir? Siz, Lâik Türkiye Cumhuriyeti’nde mi yoksa şeriatın geçerli olduğu bir Arap ülkesinde mi yaşıyorsunuz? Mevcut Anayasa ve yasalara göre, suç işlediğinizin farkında mısınız?

Değerli Okurlar; Bu sözler, bu anlayışlar, bu iddialar eğer doğru ise, demokrasiden-hukuk devletinden- özgürlüklerden taa Fizan kadar uzak bir kafayla yönetildiğimizin ispatı değil de nedir?

Hala soruyor musunuz, neden böyle olduk diye? Pes…

Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Eylül 2019 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.