Çanakkale Haber

Bünyamin Nami Tonka
Köşe Yazarı
Bünyamin Nami Tonka
 

Yine Kent Konseyi

Bir önceki seçimde iki yıllığına göreve gelen Kent Konseyi Başkanı ve Yürütme Kurulu'nün görev süresi 18 Ekim 2016 tarihinde sona erdi. Zamanında genel kurulu yapmayanlar günümüze kadar işgallerini sürdürüyordu. Bu arada devrimci arkadaşlarımız ,araya iki genel kurul daha sıkıştırarak ,kent konseyi seçimlerini ,zora girmeden kazanmak amacıyla "iki genel kurula gelmeyen delege ve kuruluş seçimli genel kurula katılamaz,diye bir kara aldılar. Biz bu kararın niçin alındığını sorduğumuzda?, demokratlığın kralını yaptık,diye bir cevap aldık. Biz de bir seçim yapılır ve herkes katılırsa demokratlığın imparatorluğunu size göstereceğiz,diye cevap verdik. Çanakkale Halkına " ibiş" diye hakaret edeceksin Sonra seçimlere iki genel kurula gelmedi ,diye engel olacaksın. Yok böyle bir şey. Ben ve bazı arkadaşlarım bunu kabullenemedik. Bu dönemde hukuk mücadelesi başladı. Geç de olsa hukuk ,adalet dağıtmış oldu. Mevcut Başkan, "mahkeme kesin sonuçlanıncaya kadar genel kurula gitmeyeceğiz ,"demişti.  Biz de Belediye Meclis toplantısında ,mecliste bulunan Ana Muhalefet Grup sözcüsüne; lütfen Sayın Belediye Başkanına ,bu mesele için ne düşünüyor,diye sorun dedik. Sayın Tülay Ömercioğlu da sordu. Çanakkale' nin en büyük demokratı olan Belediye Başkanımız,"Tülay Hanım,bu işin bizimle ne ilgisi var? Lütfen dersinize iyi çalışın ,bu bizi ilgilendirmez",diye cevap verdi. Belediye Başkanımız,Kent Konseyindeki kendi seçtirdiği arkadaşlarının arkasında durmuştu. Şahsen ben de Başkanımızı tebrik ettim. Aferin,demokratlık böyle olurdu. Biz de burada bir haksızlık var. Bunu ortadan kaldırmak için legal yollardan her merciye baş vurduk. Müfettişler geldi. Bizim haklı olduğumuzu beyan eden raporlar verdi. Sorumlu Hukuk önünde Belediye Başkanıdır,dediler. Ne olduysa işte o zaman oldu. Beni ilgilendirmez ,diyen zat.  Genel Kurul yapılsın ,diye gazete ilanı verdi. Altında da kendi imzası. Gündem de bir rezalet ama olsun ,genel kurula gidiliyordu.  Bu demokratik güçlerin bir zaferiydi. Ben, Kent Konseyi Başkan ve Yürütme kurulunun ne yapacağını merak ediyordum. Çünkü ,daha önceki genel kurulları hep Kent Konseyi Başkanı ve Yürütme Kurulu'nun çağrısıyla yapmıştık. Bu iş Kent Konseyi'nin işine müdahaleydi. Ne yapacaklarını merak ediyordum.  Belediye Başkanına karşı onlarda mı bir hukuk mücadelesi başlatacaklar,diye. Ancak gördük ki başat güç karşısında bu arkadaşlarımız da pes etmişler. Belediye Başkanımızı zor durumda bırakmamak için istifa etmişler. Böylece ayak oyunları üstadları bir birlerine çalım üstüne çalım atıyorlardı. Tabii ki bundan da "Çanakkale Halkı" kârlı çıkacaktır. Son söz, Korkunun ecele faydası yok. Bunu yaşayacaksınız ve hep birlikte göreceğiz. Ben........... , diyerek seçim alma dönemi sona erdi. Hepimize hayırlı olsun. Herkes tartışmaya başladı. Benim sistemim senin sistemini döver. Ya Hu! Sistemler kağıt üzerinde kaldıkça ve ırzına gelişecekse hangi sistem olsa fark etmez. Peki, biz ne yapmalıyız? Sorusuna cevabımdır. Kaliteli bir toplumda her sistem iyi olur.  Kalitesiz bir toplumda "Başkanlık" da kötü olur. Önce eğitim... Ondan önce de Öğretmen yetiştirme sistemi değişmeli, derim.  Evet, kabul görürse.  Biz tartışmalara devam edelim.  İşleyişle ilgili noksanlıkları tamamlayalım. 2019'a öyle gidelim.  2020' leri tartışarak geçirmeyelim.  Enerjimizi başka sahalara harcayalım. Türkiye'yi ,sürekli geliştiren, yenileyen yeni fikirleri gündeme getirelim ve hayata geçirelim,derim.    
Ekleme Tarihi: 11 Mart 2017 - Cumartesi
Bünyamin Nami Tonka

Yine Kent Konseyi

Bir önceki seçimde iki yıllığına göreve gelen Kent Konseyi Başkanı ve Yürütme Kurulu'nün görev süresi 18 Ekim 2016 tarihinde sona erdi.
Zamanında genel kurulu yapmayanlar günümüze kadar işgallerini sürdürüyordu.
Bu arada devrimci arkadaşlarımız ,araya iki genel kurul daha sıkıştırarak ,kent konseyi seçimlerini ,zora girmeden kazanmak amacıyla "iki genel kurula gelmeyen delege ve kuruluş seçimli genel kurula katılamaz,diye bir kara aldılar.
Biz bu kararın niçin alındığını sorduğumuzda?, demokratlığın kralını yaptık,diye bir cevap aldık.
Biz de bir seçim yapılır ve herkes katılırsa demokratlığın imparatorluğunu size göstereceğiz,diye cevap verdik.
Çanakkale Halkına " ibiş" diye hakaret edeceksin
Sonra seçimlere iki genel kurula gelmedi ,diye engel olacaksın. Yok böyle bir şey.
Ben ve bazı arkadaşlarım bunu kabullenemedik.
Bu dönemde hukuk mücadelesi başladı.
Geç de olsa hukuk ,adalet dağıtmış oldu.
Mevcut Başkan, "mahkeme kesin sonuçlanıncaya kadar genel kurula gitmeyeceğiz ,"demişti. 
Biz de Belediye Meclis toplantısında ,mecliste bulunan Ana Muhalefet Grup sözcüsüne; lütfen Sayın Belediye Başkanına ,bu mesele için ne düşünüyor,diye sorun dedik.
Sayın Tülay Ömercioğlu da sordu.
Çanakkale' nin en büyük demokratı olan Belediye Başkanımız,"Tülay Hanım,bu işin bizimle ne ilgisi var? Lütfen dersinize iyi çalışın ,bu bizi ilgilendirmez",diye cevap verdi.
Belediye Başkanımız,Kent Konseyindeki kendi seçtirdiği arkadaşlarının arkasında durmuştu.
Şahsen ben de Başkanımızı tebrik ettim.
Aferin,demokratlık böyle olurdu.
Biz de burada bir haksızlık var. Bunu ortadan kaldırmak için legal yollardan her merciye baş vurduk.
Müfettişler geldi. Bizim haklı olduğumuzu beyan eden raporlar verdi. Sorumlu Hukuk önünde Belediye Başkanıdır,dediler.
Ne olduysa işte o zaman oldu.
Beni ilgilendirmez ,diyen zat. 
Genel Kurul yapılsın ,diye gazete ilanı verdi. Altında da kendi imzası.
Gündem de bir rezalet ama olsun ,genel kurula gidiliyordu. 
Bu demokratik güçlerin bir zaferiydi.
Ben, Kent Konseyi Başkan ve Yürütme kurulunun ne yapacağını merak ediyordum.
Çünkü ,daha önceki genel kurulları hep Kent Konseyi Başkanı ve Yürütme Kurulu'nun çağrısıyla yapmıştık.
Bu iş Kent Konseyi'nin işine müdahaleydi.
Ne yapacaklarını merak ediyordum. 
Belediye Başkanına karşı onlarda mı bir hukuk mücadelesi başlatacaklar,diye.
Ancak gördük ki başat güç karşısında bu arkadaşlarımız da pes etmişler.
Belediye Başkanımızı zor durumda bırakmamak için istifa etmişler.
Böylece ayak oyunları üstadları bir birlerine çalım üstüne çalım atıyorlardı.
Tabii ki bundan da "Çanakkale Halkı" kârlı çıkacaktır.
Son söz,
Korkunun ecele faydası yok.
Bunu yaşayacaksınız ve hep birlikte göreceğiz.
Ben........... , diyerek seçim alma dönemi sona erdi.
Hepimize hayırlı olsun.

Herkes tartışmaya başladı. Benim sistemim senin sistemini döver.

Ya Hu! Sistemler kağıt üzerinde kaldıkça ve ırzına gelişecekse hangi sistem olsa fark etmez.
Peki, biz ne yapmalıyız? Sorusuna cevabımdır.

Kaliteli bir toplumda her sistem iyi olur. 
Kalitesiz bir toplumda "Başkanlık" da kötü olur. Önce eğitim...
Ondan önce de Öğretmen yetiştirme sistemi değişmeli, derim. 
Evet, kabul görürse. 
Biz tartışmalara devam edelim. 
İşleyişle ilgili noksanlıkları tamamlayalım. 2019'a öyle gidelim. 
2020' leri tartışarak geçirmeyelim. 
Enerjimizi başka sahalara harcayalım.
Türkiye'yi ,sürekli geliştiren, yenileyen yeni fikirleri gündeme getirelim ve hayata geçirelim,derim.

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.