Çanakkale Haber

Bünyamin Nami Tonka
Köşe Yazarı
Bünyamin Nami Tonka
 

Ya Hu! Bunu da yapmayın!

Bekri Mustafa, 4.Murat zamanında yaşamış bir meyhanecidir. Padisah içki ve tütün mamullerini yasaklamış olup yasağa uymayanları da idamla cezalandırmaktadır. Bu arada Bekri Mustafa, yasağa rağmen bir mahsende ,meyhane faaliyetine gizlice devam etmektedir.  Devrin jurnalcileri durumu saraya bildirirler. 4.Murad tebdili kıyafetle Bekri'nin meyhanesine gelir. Epeyi bir mey faslından sonra Bekri Mustafa, 4.Murat'a sorar. -BEKRI : ----Arkadaş, yedik içtik muhabbet ettik ama ,sana kim derler ,adın sanın nedir? 4.MURAT: ----Bana Murat derler. BEKRİ; Pek iyi, nerede oturursun? 4.MURAT ; ----Saray burnunda ikamet ederim. BEKRI,durumu anlar derki:" O ZAMAN BUYURUN CENAZE NAMAZINA ! yani padişahın kendisini de astıracağı evhamına kapılır. 4.Murat"BEKRİ ,BİZ BUNU YASAKLADIK .SEN DE YASAĞI ÇİĞNEDİN ,AMA IÇKIYİ ADAM GIBI İÇTİN. MEYHANENİ KAPAT SENi BIR CAMİYE İMAM TAYIN ETTIM, der. Gel zaman git zaman. Bekri artık imamdır. Bir gün, bir cenazenin namazını kıldırır . Tabuta yaklaşarak mevtaya bir seyler söyler. Cemaat ne dediğini merak edince ; ÖBÜR DÜNYADAN BU DÜNYANIN HALİNİ SORAN OLURSA BEKRI MUSTAFA BIR CAMİDE İMAM DERSEN, ORADAKILER BURANIN VAZİYETİNİ DAHA İYİ ANLARLAR ,der. ****** Yabancı bir ülkeye ,namusu ve şerefi üzerine bağlı kalacağı üzerine, yemin etmiş birisi ,çifte vatandaşlık sahibi. Büyükelçi tayin edilmiş de ,işte dünyamızın ahvali bu dememek elde değil. ****** Bu yapılan doğru değil. Bunu niçin yaptınız ,anlamakta zorluk çekmekteyim. ****** İnandırıcılığınızı yitiriyorsunuz. Yeter artık... Türkmen evine bir Şıh misafir geldi "Türkmen evine bir Şıh misafir geldi, cübbeli sarıklı torba sakallı… Buyur ettiler, köylülerle birlikte odaya aldılar, köylüler ne keramet edecek diye ağzının içine bakarken, şıh arada bir irkilir gibi yapıp “Hoşt” diyordu… Köylüler bunun bir keramet olduğunu anladılar ama ne kerameti olduğunu anlayamadılar, merakla sordular: “Ya şıh hazretleri nedir arada hoşt dediğin?..” Şıh: “Bir köpek Kabe’nin duvarına işeyecek gibi niyetleniyor, onu görüyorum, tabii ki hoşt diye kovalıyorum…” Köylülerin itikadı bir iken bin oldu… Olanları kapının eşiğinden dinleyen evin hanım ağası sofrayı hazırladı, herkesin önüne üzerinde et olan pilav geldi… Şıhın tabağında sadece pilav vardı… Şıh bir süre etsiz tabağa baktıktan sonra, kapıda beliren hanım ağaya “Benim tabağımda et niye yok, bunun bir sebebi var mıdır ey hatun?” diye sordu… Hanım ağa yaklaştı, tabağı ters çevirdi, onun etlerini pilavın altına koymuştu… Pilavın altında etlerin gözükmesiyle elindeki kepçeyi şıhın kafasına indirdi: “Ulan deyyus tabağındaki eti göremedin de, Kabe’deki iti mi gördün?..”    
Ekleme Tarihi: 31 Temmuz 2017 - Pazartesi
Bünyamin Nami Tonka

Ya Hu! Bunu da yapmayın!

Bekri Mustafa, 4.Murat zamanında yaşamış bir meyhanecidir.
Padisah içki ve tütün mamullerini yasaklamış olup yasağa uymayanları da idamla cezalandırmaktadır.
Bu arada Bekri Mustafa, yasağa rağmen bir mahsende ,meyhane faaliyetine gizlice devam etmektedir. 
Devrin jurnalcileri durumu saraya bildirirler.
4.Murad tebdili kıyafetle Bekri'nin meyhanesine gelir.
Epeyi bir mey faslından sonra Bekri Mustafa, 4.Murat'a sorar.
-BEKRI : ----Arkadaş, yedik içtik muhabbet ettik ama ,sana kim derler ,adın sanın nedir?
4.MURAT: ----Bana Murat derler.
BEKRİ; Pek iyi, nerede oturursun?
4.MURAT ; ----Saray burnunda ikamet ederim.
BEKRI,durumu anlar derki:" O ZAMAN BUYURUN CENAZE NAMAZINA ! yani padişahın kendisini de astıracağı evhamına kapılır.
4.Murat"BEKRİ ,BİZ BUNU YASAKLADIK .SEN DE YASAĞI ÇİĞNEDİN ,AMA IÇKIYİ ADAM GIBI İÇTİN. MEYHANENİ KAPAT SENi BIR CAMİYE İMAM TAYIN ETTIM, der.
Gel zaman git zaman.
Bekri artık imamdır.
Bir gün, bir cenazenin namazını kıldırır . Tabuta yaklaşarak mevtaya bir seyler söyler.
Cemaat ne dediğini merak edince ;
ÖBÜR DÜNYADAN BU DÜNYANIN HALİNİ SORAN OLURSA BEKRI MUSTAFA BIR CAMİDE İMAM DERSEN, ORADAKILER BURANIN VAZİYETİNİ DAHA İYİ ANLARLAR ,der.

******
Yabancı bir ülkeye ,namusu ve şerefi üzerine bağlı kalacağı üzerine, yemin etmiş birisi ,çifte vatandaşlık sahibi. Büyükelçi tayin edilmiş de ,işte dünyamızın ahvali bu dememek elde değil.
******
Bu yapılan doğru değil.
Bunu niçin yaptınız ,anlamakta zorluk çekmekteyim.
******
İnandırıcılığınızı yitiriyorsunuz.
Yeter artık...

Türkmen evine bir Şıh misafir geldi

"Türkmen evine bir Şıh misafir geldi, cübbeli sarıklı torba sakallı…
Buyur ettiler, köylülerle birlikte odaya aldılar, köylüler ne keramet edecek diye ağzının içine bakarken, şıh arada bir irkilir gibi yapıp “Hoşt” diyordu…
Köylüler bunun bir keramet olduğunu anladılar ama ne kerameti olduğunu anlayamadılar, merakla sordular: “Ya şıh hazretleri nedir arada hoşt dediğin?..”
Şıh:
“Bir köpek Kabe’nin duvarına işeyecek gibi niyetleniyor, onu görüyorum, tabii ki hoşt diye kovalıyorum…”
Köylülerin itikadı bir iken bin oldu…
Olanları kapının eşiğinden dinleyen evin hanım ağası sofrayı hazırladı, herkesin önüne üzerinde et olan pilav geldi…
Şıhın tabağında sadece pilav vardı…
Şıh bir süre etsiz tabağa baktıktan sonra, kapıda beliren hanım ağaya “Benim tabağımda et niye yok, bunun bir sebebi var mıdır ey hatun?” diye sordu…
Hanım ağa yaklaştı, tabağı ters çevirdi, onun etlerini pilavın altına koymuştu… Pilavın altında etlerin gözükmesiyle elindeki kepçeyi şıhın kafasına indirdi:
“Ulan deyyus tabağındaki eti göremedin de, Kabe’deki iti mi gördün?..”

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.