Boğaziçi Üniversitesi konusunda lehte ve aleyhte çok şeyler yazıldı. Doğru olanlar da vardı…, yanlış olanlar da vardı…, desteksiz atanlar daha çoktu… Algı oluşturmak için yazanların sayısı hepsinden daha çoktu… Ama desteksiz atanları ve algı oluşturmak için yazanları doğrulayan kaynakları bulamadım… Dönelim konumuza: Boğaziçi Üniversitesindeki iddiaları, irdeleyelim: İddia 1: Rektör Melih Bulu Boğaziçili değildir. Ama kaynaklar iddiayı doğrulamıyor: Rektör Melih Bulu: 1.Yüksek lisansını Boğaziçi Üniversitesinde yapmış, 2. Doktorasını Boğaziçi Üniversitesinde yapmış, 3. Bir dönem de Boğaziçi Üniversitesinde hocalık yapmış. ([1]) İddia 2: Boğaziçi Üniversitesinin geleneğinde dışardan rektör atanmamıştır. Ama kaynaklar öyle demiyor, Boğaziçi Üniversitesinin Kadrolu Öğretim elemanı olmadığı halde Prof. Dr. Ergün Toğrol (1982-1992) Boğaziçi Üniversitesinde iki dönem rektörlük yapmış. Prof. Dr. Ergün Toğrol: 1.Lisans eğitimini İTÜ İnşaat Fakültesi'nde yapmış, 2.Yüksek lisansını Cambridge Üniversitesi'nde yapmış, 3.Doktorasını İTÜ İnşaat Fakültesi'nde bitirmiş. ([2]) İddia 3: Rektör Melih Bulu’nun yüksek lisans ve doktora tezlerinde intihal vardır. Belki de doğrudur ama Melih Bulu’nun hem yüksek lisans hem de doktora tezlerini yöneten hocalar Boğaziçi Üniversitesinin hocalarıdır. Rektör Melih Bulu'yu suçlarken Boğaziçi Üniversitesinde yönetilen tezlerde bilim hırsızlığına izin veriliyor demektir. Bu var sayımdan yola çıkarsak bir kaç soru soralım: 1.Rektör Melih Bulu’nun yüksek lisans ve doktora tezlerinde bilim hırsızlığı kanıtlandığında veya böyle bir algı oluşturulduğunda Boğaziçi Üniversitesindeki akademisyenlerinin güvenirliği tehlikeye girmez mı? 2.Rektör Melih Bulu’nun yüksek lisans ve doktora tezlerinde bilim hırsızlığı kanıtlandığında veya böyle algı oluşturulduğunda Boğaziçi’nde yüksek lisans ve doktora tezlerini yöneten hocaların unvanları sorgulanacak mı? 3.Nefsimiz, tatmin olsun diye bir kurumda bir kişiyi zan altına sokarken Boğaziçi’ndeki tüm akademisyenlere zarar verileceğini düşündünüz mü? İddia 4: Rektör atama şekline karşıyız: Devlet böyle bir karar aldı. Demokratik tepkinizi göstermek hakkınızındır ama öğrencinin kullanılması hoş değildir. Ayrıca diğer üniversitelerde Boğaziçi Üniversitesindeki yöntemle rektör atandı. Örnek: 1.Ortadoğu Üniversitesi, 2.Akdeniz Üniversitesi, 3.Kastamonu Üniversitesi, Söz konusu bu üniversitelerde hiç gürültü çıkmadı, niye? İddia 5: Demokratik haklarını kullanan Boğaziçi öğrencileri tutuklandı: Ama kaynaklar başka bir şey diyor: 108 öğrenci emniyet tarafından alınmış. Alınanların içinde yedi (7) tanesi Boğaziçi Üniversitesinin öğrencisiymiş 101 tanesi komşu üniversitelerden gelen öğrenciler… ([3]) Üniversiteyi Sorgulayalım: Yüzde 1’lik, yüzde 2’lik dilimlerde öğrenci alan Boğaziçi üniversitesinin akademik alandaki başarısı: Times Higher Education Dünya Üniversiteler sıralamasında 1.2015 yılında 139. sırada idi, 2.2016 yılında 401- 500 aralığında, 3.2019 yılında 501- 600 aralığında, 4.2020 - 2021 yılındaki yeri 601- 800 aralığında, YÖK destekli İngiltere merkezli derecelendirme kuruluşu Quacquarelli Symonds'a göre: 1.2015 yılında 399. sırada, 2.2016 yılında 441- 450 aralığında, 3.2017 yılında 471- 480 aralığında, 4.2018 yılında 491- 500 aralığında, 5.2019 yılında 571- 580 aralığında, 6.2021 yılında 651-700 aralığında, URAP’a göre: Üniversite akademik performans sıralaması: 1.2015 yılında 575. sırada 2.2017 yılında 612. sırada 3.2018 yılında 699. sırada 4.2019 yılında 809. sırada 5.2020 yılında 1019.sırada 6.2021 yılında ise 1096. Sıraya geriledi. ([4]) Boğaziçi Üniversitesi bir süredir ciddi bir gerileme içinde görünüyor. Yukarıda verilen rakamlar karşısında yorum yapmama gerek yoktur. Mütevelli heyeti Boğaziçi Üniversitesindeki gürültünün kaynağını mütevelli heyetinde aramalıyız. Özel Üniversitede mütevelli heyetinin gücü 1.Üniversitenin mütevelli heyeti, izin vermediği müddetçe akademisyenler, irade kullanmakta zorlanır… 2.Mütevelli heyeti; öğretim elemanlarının ve memurların ücretlerini belirlediği için üniversiteyi istediği şekilde yönlendirir. Sonuç: Boğaziçi Üniversitesinde gelişen olayların devem etmesi veya devem etmemesi mütevelli heyetinin tutumuna bağlıdır… Selam ve saygılarımla