Şehit Aileleri, AKP tarafından hazırlanıp TBMM’ye gönderilen “PKK paketi”ne sert tepki göstererek bu tasarıyı  Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı bir ihanet girişimi olarak değerlendirdi. Şehit Aileleri Federasyonu Başkanı Hamit Köse, bu tasarısının, yasalaşması halinde kelimenin tam anlamıyla bir ihanet yasası olacağını söyleyerek, “Bu sadece şehit ailelerine değil, bütün Türk milletine, Türkiye Cumhuriyeti bayrağı altında yaşayan herkese ihanettir. Biz yine şehit ailesi olarak anılırız ama bu yasayı yapanlar, teklif edenler ve onaylayanlar ‘ülkeye ihanet edenler’ olarak anılacaktır. Çocukları, torunları bunları ‘bizim babamız, dedemiz bu ülkeye ihanet etmiş’ diye anacaklardır” dedi.  Teröristlere af getiren bu pakete isyan eden Şehit Hamit Köse, şunları söyledi: “Bu tasarıya göz yuman büyük bir vebalin altında kaalır. Bunların suça karışıp, karışmadığını nereden bilecekler? Kaç polis, kaç asker, kaç sivil öldürdüklerini kim nasıl tespit edecek? Bunun analizi nasıl yapılacak?”    PKK’ya katılmak suçtur Köse, PKK terör örgütüne katılıp, eline silah alarak dağa çıkanlar için “Hiç suça karışmamış” sözünün anlamsız olduğuna dikkat çekerek, şöyle dedi: “Türkiye Cumhuriyetinin varlığını, birliğini, üniter yapısını bozmak için eline silah alıp dağa çıkmadı mı? Niyeti bu değil mi? Bu niyetle eline silah alıp dağa çıkmak bile başlı başına bir suçtur. Bunlara göz yumanlar, bunların mimarları, bunları inşa edenler yarın bu vebalin altında kalacaklardır. Ben şuna da inanıyorum. Bunların iplerini, onlara hoş görünmek adına, onların oylarını almak üzere onlara taviz verdikleri hain şebekeler çekecektir. Biz de o zaman seyredeceğiz. Bu tamamen ihanet demektir. Bu yeni değildir. Bu ihanet Oslo’dan başlamıştır. Oslo’dan, İmralı’dan, Kandil’den her taraftan icazet almak suretiyle bugüne gelmiştir. Onlarla işbirliği yaparak, onlarla masaya oturarak, onlarla pazarlık yaparak, onlara taviz vererek ülke bu hale geldi.”    Asker kışlaya hapsedildi Hamit Köse şöyle devam etti: “Bugün ortaya çıkan Oslo’da ve İmralı’da yapılan görüşmelerle ilgili olarak biz ‘Bunlar görüşüyorlar’ dedik. Hükümetin başı çıkıp ne dedi?  ‘Bunlarla görüşen, pazarlık yapan şerefsizdir’ dedi. Peki şimdi biz bu ‘şerefsizlik’ lafını nereye konduracağız. Diyarbakır’a 3 bakanını gönderdi. Diyarbakır’da 3  bakanın karşısında PKK’yı temsilen oturan kişi dedi ki, ’Bundan sonra buraya Doğu ve Güneydoğu demeyin. Kürdistan diyeceksiniz.’Peki oraya katılan sözde Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden bakanlar acaba daha sonra o kişilere ne cevap verdi? Artık iş o kadar aleniyet kazandı ki herkes Kürdistan lafından bahsediyor. Özerklikten bahsediyor. Bağımsızlıktan bahsediyor. Bugün Doğu ve Güneydoğu’nun bölünmüşlüğünü hepimiz görüyoruz. Askeri kışlaya, polisi karakola hapsettiler. Bunların hepsi bizim şehit ailelerinin sorunu mu? Ülke tamamen elden gitmiştir. Bunlar o kadar gemi azıya almışlardır ki, ‘Kürdistan’ı kuruyoruz. Kürdistan özerk bölgedir. Ama Türkiye’nin yönetimine de ortak olacağız’ diyecek kadar ileri gitmişlerdir. Bu hükümet bu vebalin altından nasıl kalkacak?” Salim Yavaşoğlu