Çanakkale Haber

Michael Werz.ˮObama Erdoğanʹa büyük yatırım yaptıˮ

YEREL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 19.03.2015 - 20:02, Güncelleme: 19.03.2015 - 20:02 3243+ kez okundu.
 

Michael Werz.ˮObama Erdoğanʹa büyük yatırım yaptıˮ

Kısa bir süre önce İstanbul'daydı. Her yıl düzenlenen İstanbul Forumu'nun değişmez konukları arasında.     Obama Yönetimi'nin "dış politika şifrelerini" önceden "fısıldayan" Center For Progress'in "kıdemli" Türkiye uzmanı.     Center for Progress kritik bir kurum. Obama'nın Başkanlık seçimlerinde yer alan "beyin takımı" bu kuruluşta...    18 Ocak'ta İstanbul'a geldi. Stratejik İletişim Merkezi'nin düzenlediği İstanbul Forumu için...     "Forum"un değişmez katılımcıları arasında iyi bildiğiniz Henry Barkey de var, Irak Bölgesel Yönetimi'nden Sefin Dizayi de... İsrailli uzmanlardan başka Türk basın dünyasının "önde gelen" "herkonudauzmanları" da Forum da başgösteriyor.     2009 yılından beri düzenlenen Forum'da bu sene farklı olan ne derseniz?     Yanıtı ilginç...    2012'de Forumu Erdoğan'ın değişmez Başdanışmanı İbrahim Kalın açmış. Son sözü söylemese de; son oturumlardan birinin "moderatör"lüğünü Sümeyye Erdoğan yapmış. Önceki yıllarda da hep böyle... AKP-Washington hattında beyin fırtınası merkezi gibi çalışmış İstanbul Forumu...    Ancak bu yıl farklı.     Bu kez konuşanlar Erdoğan "ekol"ünden değil...     Kimler mi?    Açılış Kılıçdaroğlu'ndan... Ara sıcaklar Zaman yazarları İhsan Dağı ve Joost Lagendijk'ten... Tatlı menüsü bugünlerde çok sık basında görmeye başladığımız CHP'nin yeni vitrini ekonomi "uzmanı" Selin Sayek'ten...    Tabii Barzani'nin sağ kolu Sefin Dizayi'nin Prof. Dr. Ümit Özdağ ile aynı oturumda konuşmacı olmasını da not etmek gerekli. Aynı oturumda Henri Barkey de var... Konu "Kürtler".    Bu oturumun diğer konuğu kim mi?     Geçen hafta yayınlanan raporuyla AKP-ABD ilişkilerinde alarm sinyalleri veren Michael Werz.    Werz'in de katılımıyla tablo tamamlanıyor. ABD'den CHP'ye, Gülencilerden Barzani'ye uzanan bir resim...    Peki Erdoğan ve mevcut AKP yönetimi bu resmin neresinde?    Yanıtı Werz'in Center for Progress'den çıkan raporunda gizli:    "Obama Erdoğan'a büyük yatırım yaptı"    "Yatırımın bir karşılığı vardı: Ortadoğu'da ABD'nin vekaletini yürütmek"    "Erdoğan Kürt açılımı, Kıbrıs, AB ile ilişkiler ve Ermeni açılımında önemli adımlar attı"    "Ancak son iki yıldır bu yoldan saptı"    Göstergeler: Gezi protestolarında topluma hakim olamaması, Musul'da diplomatlarını rehin vererek ortaya koyduğu stratejik basiretsizlik ve Kobani'de IŞİD'i bırakıp Kürtlere tavır alarak ABD'ye engel oluşturması.    Burada ilginç bir bilgi de veriyor Werz:    "Kobani'ye havadan yardım gönderilmesi için Beyaz Saray'da bir gün de karar alınmadı. Türkiye'nin tutumuyla ilgili uzun süren rahatsızlık sonucu yapılan toplantılar sonrası kritik bir politika değişikliği yapıldı."    Werz'in raporunun özeti ise şu sözlerinde saklı:    "ABD ile yakın ilişkileri Erdoğan'a başbakan ve cumhurbaşkanı olarak büyük olanaklar yaratmıştı; ancak ABD bunun karşılında istediğini yeterince alamadı"    Werz'in raporu Türkiye'de yankılandı. En çok da "Gülen" gazetelerinde...    Çok geçmedi. Bu kez rapor değil ama en az onun kadar etkili bir başka yazı düştü gündeme:    "Türkiye NATO'dan Kopuyor"     Başlık New York Times'a ait. Beyaz Saray'ın sözcüsü olarak bilinen gazeteye...     Werz'in ayrıntılı olarak aktardığı "ABD'nin endişeleri" bu kez bir başyazıda kendine yer bulmuş:    Çin füzeleri kararından Ukrayna'ya, IŞİD'den Suriye'ye...    Soru: Türkiye NATO'dan kopar mı?    New York Times'a göre bu sorunun yanıtı değil önemli olan:    "Sorulması bile kriz işareti"    Peki eğer böyle ise Erdoğan, ABD'den kopma işaretleri mi veriyor?    Üstelik tam da Eğit-Donat imzalanmışken, İncirlik ABD'nin silahlı predatörlerine açılırken, TSK Irak'ta peşmerge ve ABD sünnilerine eğitim verirken, Şah-Fırat'ta PKK/PYD ile koordinasyon sınanmışken ve açılımda kritik hamle atılmışken...    Aksine Erdoğan ABD ile "yeniden eski günlerine dönme" arayışında. Bu çaba Amerika kıtasına doğru yollanan her hükümet üyesinin Washington'da bir temas arayışından belli...    Ama "mesele" sadece siyasi değil: Ekonomik    Burada da ABD'liler yetişiyor imdada. ABD'nin iki eski ama "kudretli" büyükelçisi: Morton Abramowitz ve Eric Edelman. Yanına bir de Türkiye deyince CIA'nın vazgeçilmez ismi Henri Barkey'i koyun.    Türkiye'nin ekonomisi masaya yatırılıyor: Türiye ekonomisi kırılgan. Ciddi sıkıntıları var.     En önemli tespitleri ise: Önümüzdeki günlerde sıkıntı daha da büyüyecek.     Nasıl mı? Rapordan aktaralım:    "Türkiye ekonomisini AKP döneminde dışarıdaki olumlu gelişmeler ileriye taşıdı."    "Artık bu durum değişecek. Sıcak para akışı duracak."    "Erdoğan bununla başa çıkabilir mi?"    ABD'liler böyledir: IŞİD raporu hazırlarlar, ancak içinde ne ABD'nin Afganistan-Irak işgali vardır ne de IŞİD'in neredeyse bütün önder kadrolarının ABD hapishanelerinde yetiştiği...    Tek sorumlu yine kendi güdümlerinde hareket eden bölge ülkeleri olur. Buna rasyonel araştırma yöntemi derler.    Erdoğan'ın faturasına katlanmak zorunda olduğu gelişmelerde ABD'nin payı yok mudur?    Çoktur... Yazının başında belirttik: ABD yatırımıyla gelirsen o yatırımın bedeline katlanmak zorunda kalırsın.    ABD'liler aslında şunu tespit ediyor:     Önümüzdeki süreç hem bölge hem de Türkiye açısından büyük karışıklıklara gebe...    Sorun açık: Erdoğan'a yatırıma devam edersek yeni bir Mısır/Tunus örneği ile karşı karşıya kalabiliriz...     Türkiye'de değil ama ABD'de Gezi/Haziran ayaklanması hala hafızalarda taze... Gezi'de ekonomik kriz yakıcı değildi. Artık o da var.     Erdoğan bu dalgaya dayanamaz... Dayanmaya kalkarsa daha büyük bir fırtınayla karşı karşıya bırakır ABD'nin Türkiye'deki çıkarlarını.    ABD'nin stratejik istihbaratı kuvvetlidir: Türkiye'de önümüzdeki süreçte ortaya çıkacak bir hareketlenmeye hazırlıyor ABD kendini...    Erdoğan ile ilişkileri günlük al-ver şeklinde.     Bu nedenle dikkatli olmak gerekir: ABD'den rol kapmak için Erdoğan önümüzdeki günlerde büyük tavizler verebilir... Irak, Suriye, İran dosyalarında...    Aslında bu Türkiye'nin 60 yıllık hikayesi. Ayı ile yatağa girmek böyle oluyor... Erdoğan geçen yıllar içinde bunun bedelini ödüyor, ödeyecek...    Biz de ABD'den yeni raporlar ve başyazılar okuyacağız. Sakın raporlara bakıp yoksa Erdoğan... soruları sormayın. Durum açık.    Ancak...    İnsanın anlamakta zorluk çektiği: Ülkemizde "ayı" ile yatağa girmeye "meraklı" ne kadar parti varmış...          KAYNAK: AYDINLIK                                
Kısa bir süre önce İstanbul'daydı. Her yıl düzenlenen İstanbul Forumu'nun değişmez konukları arasında.     Obama Yönetimi'nin "dış politika şifrelerini" önceden "fısıldayan" Center For Progress'in "kıdemli" Türkiye uzmanı.     Center for Progress kritik bir kurum. Obama'nın Başkanlık seçimlerinde yer alan "beyin takımı" bu kuruluşta...    18 Ocak'ta İstanbul'a geldi. Stratejik İletişim Merkezi'nin düzenlediği İstanbul Forumu için...     "Forum"un değişmez katılımcıları arasında iyi bildiğiniz Henry Barkey de var, Irak Bölgesel Yönetimi'nden Sefin Dizayi de... İsrailli uzmanlardan başka Türk basın dünyasının "önde gelen" "herkonudauzmanları" da Forum da başgösteriyor.     2009 yılından beri düzenlenen Forum'da bu sene farklı olan ne derseniz?     Yanıtı ilginç...    2012'de Forumu Erdoğan'ın değişmez Başdanışmanı İbrahim Kalın açmış. Son sözü söylemese de; son oturumlardan birinin "moderatör"lüğünü Sümeyye Erdoğan yapmış. Önceki yıllarda da hep böyle... AKP-Washington hattında beyin fırtınası merkezi gibi çalışmış İstanbul Forumu...    Ancak bu yıl farklı.     Bu kez konuşanlar Erdoğan "ekol"ünden değil...     Kimler mi?    Açılış Kılıçdaroğlu'ndan... Ara sıcaklar Zaman yazarları İhsan Dağı ve Joost Lagendijk'ten... Tatlı menüsü bugünlerde çok sık basında görmeye başladığımız CHP'nin yeni vitrini ekonomi "uzmanı" Selin Sayek'ten...    Tabii Barzani'nin sağ kolu Sefin Dizayi'nin Prof. Dr. Ümit Özdağ ile aynı oturumda konuşmacı olmasını da not etmek gerekli. Aynı oturumda Henri Barkey de var... Konu "Kürtler".    Bu oturumun diğer konuğu kim mi?     Geçen hafta yayınlanan raporuyla AKP-ABD ilişkilerinde alarm sinyalleri veren Michael Werz.    Werz'in de katılımıyla tablo tamamlanıyor. ABD'den CHP'ye, Gülencilerden Barzani'ye uzanan bir resim...    Peki Erdoğan ve mevcut AKP yönetimi bu resmin neresinde?    Yanıtı Werz'in Center for Progress'den çıkan raporunda gizli:    "Obama Erdoğan'a büyük yatırım yaptı"    "Yatırımın bir karşılığı vardı: Ortadoğu'da ABD'nin vekaletini yürütmek"    "Erdoğan Kürt açılımı, Kıbrıs, AB ile ilişkiler ve Ermeni açılımında önemli adımlar attı"    "Ancak son iki yıldır bu yoldan saptı"    Göstergeler: Gezi protestolarında topluma hakim olamaması, Musul'da diplomatlarını rehin vererek ortaya koyduğu stratejik basiretsizlik ve Kobani'de IŞİD'i bırakıp Kürtlere tavır alarak ABD'ye engel oluşturması.    Burada ilginç bir bilgi de veriyor Werz:    "Kobani'ye havadan yardım gönderilmesi için Beyaz Saray'da bir gün de karar alınmadı. Türkiye'nin tutumuyla ilgili uzun süren rahatsızlık sonucu yapılan toplantılar sonrası kritik bir politika değişikliği yapıldı."    Werz'in raporunun özeti ise şu sözlerinde saklı:    "ABD ile yakın ilişkileri Erdoğan'a başbakan ve cumhurbaşkanı olarak büyük olanaklar yaratmıştı; ancak ABD bunun karşılında istediğini yeterince alamadı"    Werz'in raporu Türkiye'de yankılandı. En çok da "Gülen" gazetelerinde...    Çok geçmedi. Bu kez rapor değil ama en az onun kadar etkili bir başka yazı düştü gündeme:    "Türkiye NATO'dan Kopuyor"     Başlık New York Times'a ait. Beyaz Saray'ın sözcüsü olarak bilinen gazeteye...     Werz'in ayrıntılı olarak aktardığı "ABD'nin endişeleri" bu kez bir başyazıda kendine yer bulmuş:    Çin füzeleri kararından Ukrayna'ya, IŞİD'den Suriye'ye...    Soru: Türkiye NATO'dan kopar mı?    New York Times'a göre bu sorunun yanıtı değil önemli olan:    "Sorulması bile kriz işareti"    Peki eğer böyle ise Erdoğan, ABD'den kopma işaretleri mi veriyor?    Üstelik tam da Eğit-Donat imzalanmışken, İncirlik ABD'nin silahlı predatörlerine açılırken, TSK Irak'ta peşmerge ve ABD sünnilerine eğitim verirken, Şah-Fırat'ta PKK/PYD ile koordinasyon sınanmışken ve açılımda kritik hamle atılmışken...    Aksine Erdoğan ABD ile "yeniden eski günlerine dönme" arayışında. Bu çaba Amerika kıtasına doğru yollanan her hükümet üyesinin Washington'da bir temas arayışından belli...    Ama "mesele" sadece siyasi değil: Ekonomik    Burada da ABD'liler yetişiyor imdada. ABD'nin iki eski ama "kudretli" büyükelçisi: Morton Abramowitz ve Eric Edelman. Yanına bir de Türkiye deyince CIA'nın vazgeçilmez ismi Henri Barkey'i koyun.    Türkiye'nin ekonomisi masaya yatırılıyor: Türiye ekonomisi kırılgan. Ciddi sıkıntıları var.     En önemli tespitleri ise: Önümüzdeki günlerde sıkıntı daha da büyüyecek.     Nasıl mı? Rapordan aktaralım:    "Türkiye ekonomisini AKP döneminde dışarıdaki olumlu gelişmeler ileriye taşıdı."    "Artık bu durum değişecek. Sıcak para akışı duracak."    "Erdoğan bununla başa çıkabilir mi?"    ABD'liler böyledir: IŞİD raporu hazırlarlar, ancak içinde ne ABD'nin Afganistan-Irak işgali vardır ne de IŞİD'in neredeyse bütün önder kadrolarının ABD hapishanelerinde yetiştiği...    Tek sorumlu yine kendi güdümlerinde hareket eden bölge ülkeleri olur. Buna rasyonel araştırma yöntemi derler.    Erdoğan'ın faturasına katlanmak zorunda olduğu gelişmelerde ABD'nin payı yok mudur?    Çoktur... Yazının başında belirttik: ABD yatırımıyla gelirsen o yatırımın bedeline katlanmak zorunda kalırsın.    ABD'liler aslında şunu tespit ediyor:     Önümüzdeki süreç hem bölge hem de Türkiye açısından büyük karışıklıklara gebe...    Sorun açık: Erdoğan'a yatırıma devam edersek yeni bir Mısır/Tunus örneği ile karşı karşıya kalabiliriz...     Türkiye'de değil ama ABD'de Gezi/Haziran ayaklanması hala hafızalarda taze... Gezi'de ekonomik kriz yakıcı değildi. Artık o da var.     Erdoğan bu dalgaya dayanamaz... Dayanmaya kalkarsa daha büyük bir fırtınayla karşı karşıya bırakır ABD'nin Türkiye'deki çıkarlarını.    ABD'nin stratejik istihbaratı kuvvetlidir: Türkiye'de önümüzdeki süreçte ortaya çıkacak bir hareketlenmeye hazırlıyor ABD kendini...    Erdoğan ile ilişkileri günlük al-ver şeklinde.     Bu nedenle dikkatli olmak gerekir: ABD'den rol kapmak için Erdoğan önümüzdeki günlerde büyük tavizler verebilir... Irak, Suriye, İran dosyalarında...    Aslında bu Türkiye'nin 60 yıllık hikayesi. Ayı ile yatağa girmek böyle oluyor... Erdoğan geçen yıllar içinde bunun bedelini ödüyor, ödeyecek...    Biz de ABD'den yeni raporlar ve başyazılar okuyacağız. Sakın raporlara bakıp yoksa Erdoğan... soruları sormayın. Durum açık.    Ancak...    İnsanın anlamakta zorluk çektiği: Ülkemizde "ayı" ile yatağa girmeye "meraklı" ne kadar parti varmış...          KAYNAK: AYDINLIK                                
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.