Kendini Sevmek Ruh Sağlığının Temelidir..

Yaşam 03.06.2025 - 14:41, Güncelleme: 03.06.2025 - 17:18 4955 kez okundu.
 

Kendini Sevmek Ruh Sağlığının Temelidir..

Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, kendini sevmenin psikolojik dayanıklılığı artırdığını ve sağlıklı ilişkilerin temelini oluşturduğunu vurguladı.

Her yıl 4 Haziran’da kutlanan “Kendine Sarılma Günü”, bireylerin kendileriyle olan ilişkilerine dikkat çekmek için önemli bir fırsat sunuyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, bu özel gün kapsamında yaptığı açıklamada, “kendini sevmenin” ruh sağlığı açısından temel bir unsur olduğunu belirtti. Bal’a göre psikolojik sağlamlık, bireyin yalnızca dışsal stres faktörlerine karşı değil, içsel çatışmalarına karşı da direnç geliştirmesiyle mümkün. Bu direncin temel taşlarından biri ise bireyin kendisini olduğu gibi kabul edip değer verebilmesi. “Kendini sevmek, bireyin kendini yüceltmesi değil; aksine, kusurlarını da görüp şefkatle yaklaşabilmesidir,” diyen Bal, bu sürecin özsaygıyı güçlendirdiğini ve kişiyi daha sağlıklı bir içsel diyalog kurmaya yönlendirdiğini ifade etti. Bu sayede birey, yaşamın zorluklarına karşı daha esnek ve dirençli hale geliyor. Toplumda sıkça karıştırılan “kendini sevme” ve “narsisizm” kavramlarına da açıklık getiren Bal, narsisizmin özdeğer değil, abartılı bir benlik algısı ve empati yoksunluğuna dayandığını vurguladı. “Gerçekten kendini seven biri, başkalarını da sevebilir, çünkü sağlıklı sınırlar içinde hem kendi hem de başkasının ihtiyaçlarına saygı gösterir,” diye konuştu. Bal, içsel eleştirinin yüksek olduğu bireylerde, özsaygı eksikliğinin genellikle kaygı, depresyon ve yalnızlık duygusunu tetiklediğini söyledi. Bu bireylerin başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurmakta da zorlandığını belirten uzman, psikoterapinin bu noktada etkili bir çözüm sunduğunun altını çizdi. Kendini sevme sürecinde zorlanan bireyler için bazı öneriler de paylaşan Bal, öz şefkat temelli bilişsel-davranışçı tekniklerin, mindfulness uygulamalarının ve gerektiğinde profesyonel psikolojik desteğin büyük fayda sağlayabileceğini dile getirdi. Sonuç olarak, kendini sevmek sadece bireysel bir gelişim değil, aynı zamanda toplumsal ilişkiler açısından da iyileştirici bir rol üstleniyor. Kendine sarılmak, kendine merhametle bakmak; yalnızca bugünün değil, sağlıklı bir hayatın da anahtarı.        
Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, kendini sevmenin psikolojik dayanıklılığı artırdığını ve sağlıklı ilişkilerin temelini oluşturduğunu vurguladı.

Her yıl 4 Haziran’da kutlanan “Kendine Sarılma Günü”, bireylerin kendileriyle olan ilişkilerine dikkat çekmek için önemli bir fırsat sunuyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, bu özel gün kapsamında yaptığı açıklamada, “kendini sevmenin” ruh sağlığı açısından temel bir unsur olduğunu belirtti.

Bal’a göre psikolojik sağlamlık, bireyin yalnızca dışsal stres faktörlerine karşı değil, içsel çatışmalarına karşı da direnç geliştirmesiyle mümkün. Bu direncin temel taşlarından biri ise bireyin kendisini olduğu gibi kabul edip değer verebilmesi.

“Kendini sevmek, bireyin kendini yüceltmesi değil; aksine, kusurlarını da görüp şefkatle yaklaşabilmesidir,” diyen Bal, bu sürecin özsaygıyı güçlendirdiğini ve kişiyi daha sağlıklı bir içsel diyalog kurmaya yönlendirdiğini ifade etti. Bu sayede birey, yaşamın zorluklarına karşı daha esnek ve dirençli hale geliyor.

Toplumda sıkça karıştırılan “kendini sevme” ve “narsisizm” kavramlarına da açıklık getiren Bal, narsisizmin özdeğer değil, abartılı bir benlik algısı ve empati yoksunluğuna dayandığını vurguladı. “Gerçekten kendini seven biri, başkalarını da sevebilir, çünkü sağlıklı sınırlar içinde hem kendi hem de başkasının ihtiyaçlarına saygı gösterir,” diye konuştu.

Bal, içsel eleştirinin yüksek olduğu bireylerde, özsaygı eksikliğinin genellikle kaygı, depresyon ve yalnızlık duygusunu tetiklediğini söyledi. Bu bireylerin başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurmakta da zorlandığını belirten uzman, psikoterapinin bu noktada etkili bir çözüm sunduğunun altını çizdi.

Kendini sevme sürecinde zorlanan bireyler için bazı öneriler de paylaşan Bal, öz şefkat temelli bilişsel-davranışçı tekniklerin, mindfulness uygulamalarının ve gerektiğinde profesyonel psikolojik desteğin büyük fayda sağlayabileceğini dile getirdi.

Sonuç olarak, kendini sevmek sadece bireysel bir gelişim değil, aynı zamanda toplumsal ilişkiler açısından da iyileştirici bir rol üstleniyor. Kendine sarılmak, kendine merhametle bakmak; yalnızca bugünün değil, sağlıklı bir hayatın da anahtarı.

 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.