Etnik Kürt Milliyetçiliği ve Özgür Özel

Ekonomi 03.06.2025 - 04:03, Güncelleme: 03.06.2025 - 05:08 4149 kez okundu.
 

Etnik Kürt Milliyetçiliği ve Özgür Özel

Hiç düşündünüz mü? Son 40 yıllın PKK etnik Kürtçülük hareketlerinin CHP Genel Başkanları üzerindeki etkisi nedir?

CHP’nin Ecevit sonrası gerçek anlamda Kemalist bir genel başkanı oldu mu? Sorunun cevabını zaten belli. Hiç olmadı desek abartmış olur muyuz?. Ecevit sonrası CHP Genel Başkanlarının hemen hemen tamamı Atatürkçülükle, Kemalizm’le fikri mahiyette, sosyolojik ve siyasal  bağlamda uzak durmayı yeğlediler. Ama Atatürkçü görünmekten de geri durmadılar. 12 Eylül sonrası rahmetli Bülent Ecevit, CHP’nin yanlış ellere geçtiğini görerek DSP’yi kurdu. Tek başına az bir bütçeyle başbakan olmayı bile başardı. DSP’de Ecevit’in rahmetli olmasından sonra eriyip tükendi. Demirel’in Adalet Partisi, Doğruyol Partisi, Özal’ın ANAP’ı, da aynı akıbete uğramadı mı? Olasılıkla Erdoğan sonrası AKP’de aynı kaderi yaşayacaktır. Nede olsa CHP, devletin ve ülkenin milli ve ideolojik temellerini atan Atatürk’ün kurduğu bir partiydi. Halkın partisiydi. Türk Milletinin partisiydi. Türk Milleti her ne olursa olsun CHP’den asla umudunu kesmedi. Elini ayağını çekmedi. Her koşul ve şartta CHP’nin yaşamasını istedi.  Halk böyle bir ilgi alaka gösterirken son 30- 40 yılın CHP Genel Başkanları ne yaptı? Halkın CHP’ye olan teveccühünü hoyratça harcadılar. Türk Milleti yerine, Atatürkçülük yerine, Kemalizm yerine, başka ideolojilere ve başka amaçlara yürüyenlere kol kanat gerdiler. Bir kaset operasyonuyla Deniz Baykal’dan başkanlığı devralan Kemal Kılıçdaroğlu, yıllarca AKP’nin iktidarda kalmasına hizmet edecek siyasal manevralar yapmadı mı? CHP’nin başına geçen Kılıçdaroğlu, okul arkadaşı Bahçeli’nin yolundan gitmeyi tercih etti. Nasıl ki Devlet Bahçeli; ülkücü, Türk Milliyetçisi, aklı başında güçlü kudretli siyasileri MHP’den uzaklaştırmayı başardıysa, Kılıçdaroğlu da aynısını yaptı. CHP’nin yönetici kadrolarındaki Atatürkçüleri / Kemalistleri, Atatürk Milliyetçilerini yavaş yavaş uzaklaştırdı. Onların yerine anti Kemalistleri, Atatürk karşıtlarını, , Atatürk Milliyetçiliği karşıtlarını ve hatta DEM ve benzeri partilerin sevdalılarını CHP’de etkili ve yetkili komuma getirmeyi bildi. Şimdilerde CHP üzerinde hukuksal süreçler devam etse de Kılıçdaroğlu bu saatten sonra CHP’de siyaset yapamaz. Çünkü CHP’de enteresan durumlar asla bitmez. Çünkü Kılıçdaroğlu’nun yetiştirdiği, sahip çıktığı, cilalayıp parlattığı, etkili ve yetkili konuma getirdiği şahsiyetler, Kılıçdaroğlu’nu ustaca ve kurnazca manevralarla siyaset arenasından uzaklaştırıldı. Sonuçta Kılıçdaroğlu’nun CHP’de etkili yetkili kıldığı İmamoğlu ve Özgür Özel ikilisi CHP’yi yönetmeye başladı. Ne enteresandır ki AKP ve MHP ikilisi,  kendi siyasal hedeflerine yürümek için APO üzerinden DEM’i ikna ederken, Özgür Özel bir anda DEM’i kaybetmenin endişesine kapılı vermiş olmalı ki, var gücüyle DEM tabanını elde tutmak için Kürtçülüğe sahip çıkan söylemlerinin dozunu ayyuka çıkarmaya başladı. Türk Milletini ve Atatürk Milliyetçilerini incitmemek, rahatsız etmemek adına PKK ve etnik ayrılıkçı Kürtçülük konunda daha dikkatli bir üslup kullanan Kılıçdaroğlu’nun pabucunu dama atarcasına, daha hoyratça ve daha umursamazca etnik Kürtçülerin isteklerini dile getiren bir Özgür Özer portresi, CHP’yi iyice Atatürk çizgisinden uzaklaştırmaya başladı. Özgür Özel, CHP lideri olduğu ilk günden bu güne kadar adeta DEM Parti eş başkanları gibi beyanatlar vermekten asla geri durmadı. Hatta adeta  koyu bir Kürt Milliyetçisi, etnik Kürtçülük sevdalısı bir siyasetçi imajı çizmekten hiç çekinmedi. Aslında Özgür Özel günlük bildik ekonomik konular, AKP ve MHP'nin bildik başarısızlıklarını anlatmaktan öteye gitmdi. Türk Milletinin milli ve manevi değerlerini yüceltecek, yükseltecek hiçbir söylem ve eylemde bulunmadı. Türklüğe, Türk Milliyetçiliğine, Atatürk Milliyetçiliğine ve hatta fiili olarak Atatürkçülüğe sırtını dönmekten zerre kadar çekinmeyen Özgür Özel, ne yazık ki Türkiye’nin üniter ulus devlet yapısını bozmaya çalışanlara destek verdiğinin farkında değil. Gelecek nesillerinin başını belaya sokacağının farkında değil. İşini gücünü etnik Kürtçülük peşinde koşanları mutlu edecek adımlar atmya döndürdü..   Onlara anayasal ve yasal hak ve ayrıcalıkla sağlamanın mücadelesine girişti. Özgür Özel ve benzerleri artık gerçekleri fark etmelidir.  Açılım veya PKK tesliminin görüşüldüğü bu günlerde dahi  Türkiye’ye ve Türk Milletine öfke ve kin kusan etnik Kürtçülük peşinde koşanlara verilecek her anayasal taviz ve ayrıcalık, Türkiye’yi hızla  Yugoslavyalılaştıracaktır. 1980 sonlarında Irak’da başlayan hadiseler 2000’li yılların başında Irak’ı etnik Kürtçüler lehine parçalamadı mı? 2010’da başlayan Arap Baharı sonrasında Suriye’de başlayan olaylar 2017 yılında iç savaşa dönüşmüşken, Suriye fiili olarak ABD’nin desteği ile etnik Kürtçüler lehine parçalanmadı mı? ABD, parçalamak istediği ülkelere karşı tetikçi olarak kullandığı etnik ayrılıkçı Kürtçüleri, yapacğı  askeri operasyonları öncesinde senelerce eğittikten sonra  onları ülkelerine karşı isyan ettirmedi mi? ABD yıllardır Türkiye’ye karşı FETÖ gibi örgütleri ve PKK’yı kullanmadı mı? ABD’nin FETÖ marifetiyle TSK’ya yönelik Ergenekon ve Balyoz kumpas saldırıları, 2016’da FETÖ’cü ayaklanma girişimler hâlâ hafızalarımızda dip diri durmaktadır. Şayet Türkiye güçlü bir TSK’ne, polis teşkilatına sahip olmasa, Türk halkının devletine sahip çıkma azmi olmasa ABD amacına çoktan ulaşmış olmayacak mıydı? Her halde ABD Türkiye'ye yönelik amacından vaz geçmemiş olacak ki MHP lideri Bahçeli  Mayıs 2023’de çıkıp da  “önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir, her şey değişecektir. Öyle gözüküyor. İnşallah Türkiye değişmez” demezdi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un 19 Mayıs 2025 sarf ettiği "bu aziz milletin evlatlarının önünde de iki yol var. Ya biz de sarı öküz gibi sıranın bize gelmesini bekleyecek yani paramparça olacağız, darmadağın olacak ya da Türkiye'nin insanları, bu aziz vatanın evlatları, Türkler, Kürtler hep beraber bir araya gelerek bir olacağız, beraber olacağız ve bu emperyalist projeyi ters yüz edeceğiz”demezdi.   Her iki siyasinin sözleri derin ve büyük endişenin dışa vurumu değil midir? Böylesine büyük bir muammanın olduğu günlerde Özgür Özel neden ısrarla etnik Kürtçü istekleri yerine getirmeyi kendisine vazife edindi? Aslında Özgür Özgür Özel'e yönelik ağır eleştirilerimin sebebi Rüdav’ın YouTube’ında “Gel Anlat” programına verdiği röportajda sarf ettiği sözlerdir. Röportajı kumdıysanız okuyunuz dinlemdiyseniz dinleyiniz lütfen Şahsen röportajı okuduğumda ve dinlediğimde gördüm ki Özgür Özel için en önemli mesele Türk Milletinin güvenliği selameti, refah ve mutluluğu değildir. Atatürk fikriyatına hizmet değildir. Anlaşılan o ki Özgür Özel ve ekibi için esas siyasal amaç, her halde Türk Devletini ve Türk Milletini anayasal ve yasal düzlemde DEM eksenli Kürtçülük isteklerine tavize zorlamak olsa gerek.   Gördüğüm kadarıyla Atatürk Milliyetçisi olmayı başaramayan Özgül Özer çok rahat bir şekilde etnik Kürt Milliyetçisi gibi davranmayı başarabiliyor. Özgür Özel, CHP Genel Başkanı gibi değil de DEM eş başkanı gibi açıklamalar yapıyor. Acaba Özgür Özel etnik Kürt Milliyetçisi izlenimi verdiğinin farkında değil mi? Özgür Özel’i uyaracak danışmanları yok mu? Oysa ki yanında iyi bir devlet adamı hüviytli emekli bir amiral var. Gitsin Yankı Bağcıoğlu’na sorsun. Gitsin Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’a sorsun? Özgür Özel bu siyasal anlayışa giderse, sanırım Kılıçdaroğlu’nun yaşadığı siyasal başarısızlıkları yaşamaya devam edecektir. Özgür Özel Türk Milletine yaslanarak iktidar olmak istemiyorsa Kılıçdaroğlu gibi davransın Küçük olsun benim olsun anlayışı ile hareket etsin. CHP Genel Başkanlığı ile kendini avunacaksa, CHP’nin başında Genel Başkan olarak kalmak istiyorsa etnik  Kürtçüleri mutlu edecek söylemlerine devam etsin. DEM ve benzeri partililer ne istiyorlarsa versin. Adına ister kent uzlaşısı desin gizliden versin. İsterse açıktan açığa DEM’le hatta FETÖ ile de anlaşsın, kadrolar, vekillikler meclis üyelikleri, belediye başkanlıkları versin. Vermenin sınırı yok.  Nasıl olsa Atatürk ve Türk milleti bu devleti ve bu vatanı yolda buldu. Ver gitsin sayın Özgür Özel ver gitsin. Hatta AKP ile kolyaca anlaşa bilirsin.  Hatta MHP'den Bahçeliden daha fazla AKP'ye Kürtçü isteekler konunda daha fazla destekte verirsin. Özgür Özel FETÖ'yü unutma. ne de olsa demokrat adamsın.  Ver Türkiyeyi sende kurtul bizde kurtulalım.  
Hiç düşündünüz mü? Son 40 yıllın PKK etnik Kürtçülük hareketlerinin CHP Genel Başkanları üzerindeki etkisi nedir?

CHP’nin Ecevit sonrası gerçek anlamda Kemalist bir genel başkanı oldu mu?

Sorunun cevabını zaten belli.

Hiç olmadı desek abartmış olur muyuz?.

Ecevit sonrası CHP Genel Başkanlarının hemen hemen tamamı Atatürkçülükle, Kemalizm’le fikri mahiyette, sosyolojik ve siyasal  bağlamda uzak durmayı yeğlediler. Ama Atatürkçü görünmekten de geri durmadılar.

12 Eylül sonrası rahmetli Bülent Ecevit, CHP’nin yanlış ellere geçtiğini görerek DSP’yi kurdu.

Tek başına az bir bütçeyle başbakan olmayı bile başardı.

DSP’de Ecevit’in rahmetli olmasından sonra eriyip tükendi.

Demirel’in Adalet Partisi, Doğruyol Partisi, Özal’ın ANAP’ı, da aynı akıbete uğramadı mı?

Olasılıkla Erdoğan sonrası AKP’de aynı kaderi yaşayacaktır.

Nede olsa CHP, devletin ve ülkenin milli ve ideolojik temellerini atan Atatürk’ün kurduğu bir partiydi.

Halkın partisiydi. Türk Milletinin partisiydi.

Türk Milleti her ne olursa olsun CHP’den asla umudunu kesmedi. Elini ayağını çekmedi.

Her koşul ve şartta CHP’nin yaşamasını istedi. 

Halk böyle bir ilgi alaka gösterirken son 30- 40 yılın CHP Genel Başkanları ne yaptı?

Halkın CHP’ye olan teveccühünü hoyratça harcadılar.

Türk Milleti yerine, Atatürkçülük yerine, Kemalizm yerine, başka ideolojilere ve başka amaçlara yürüyenlere kol kanat gerdiler.

Bir kaset operasyonuyla Deniz Baykal’dan başkanlığı devralan Kemal Kılıçdaroğlu, yıllarca AKP’nin iktidarda kalmasına hizmet edecek siyasal manevralar yapmadı mı?

CHP’nin başına geçen Kılıçdaroğlu, okul arkadaşı Bahçeli’nin yolundan gitmeyi tercih etti.

Nasıl ki Devlet Bahçeli; ülkücü, Türk Milliyetçisi, aklı başında güçlü kudretli siyasileri MHP’den uzaklaştırmayı başardıysa, Kılıçdaroğlu da aynısını yaptı.

CHP’nin yönetici kadrolarındaki Atatürkçüleri / Kemalistleri, Atatürk Milliyetçilerini yavaş yavaş uzaklaştırdı. Onların yerine anti Kemalistleri, Atatürk karşıtlarını, , Atatürk Milliyetçiliği karşıtlarını ve hatta DEM ve benzeri partilerin sevdalılarını CHP’de etkili ve yetkili komuma getirmeyi bildi.

Şimdilerde CHP üzerinde hukuksal süreçler devam etse de Kılıçdaroğlu bu saatten sonra CHP’de siyaset yapamaz.

Çünkü CHP’de enteresan durumlar asla bitmez.

Çünkü Kılıçdaroğlu’nun yetiştirdiği, sahip çıktığı, cilalayıp parlattığı, etkili ve yetkili konuma getirdiği şahsiyetler, Kılıçdaroğlu’nu ustaca ve kurnazca manevralarla siyaset arenasından uzaklaştırıldı.

Sonuçta Kılıçdaroğlu’nun CHP’de etkili yetkili kıldığı İmamoğlu ve Özgür Özel ikilisi CHP’yi yönetmeye başladı.

Ne enteresandır ki AKP ve MHP ikilisi,  kendi siyasal hedeflerine yürümek için APO üzerinden DEM’i ikna ederken, Özgür Özel bir anda DEM’i kaybetmenin endişesine kapılı vermiş olmalı ki, var gücüyle DEM tabanını elde tutmak için Kürtçülüğe sahip çıkan söylemlerinin dozunu ayyuka çıkarmaya başladı.

Türk Milletini ve Atatürk Milliyetçilerini incitmemek, rahatsız etmemek adına PKK ve etnik ayrılıkçı Kürtçülük konunda daha dikkatli bir üslup kullanan Kılıçdaroğlu’nun pabucunu dama atarcasına, daha hoyratça ve daha umursamazca etnik Kürtçülerin isteklerini dile getiren bir Özgür Özer portresi, CHP’yi iyice Atatürk çizgisinden uzaklaştırmaya başladı.

Özgür Özel, CHP lideri olduğu ilk günden bu güne kadar adeta DEM Parti eş başkanları gibi beyanatlar vermekten asla geri durmadı. Hatta adeta  koyu bir Kürt Milliyetçisi, etnik Kürtçülük sevdalısı bir siyasetçi imajı çizmekten hiç çekinmedi.

Aslında Özgür Özel günlük bildik ekonomik konular, AKP ve MHP'nin bildik başarısızlıklarını anlatmaktan öteye gitmdi. Türk Milletinin milli ve manevi değerlerini yüceltecek, yükseltecek hiçbir söylem ve eylemde bulunmadı.

Türklüğe, Türk Milliyetçiliğine, Atatürk Milliyetçiliğine ve hatta fiili olarak Atatürkçülüğe sırtını dönmekten zerre kadar çekinmeyen Özgür Özel, ne yazık ki Türkiye’nin üniter ulus devlet yapısını bozmaya çalışanlara destek verdiğinin farkında değil.

Gelecek nesillerinin başını belaya sokacağının farkında değil.

İşini gücünü etnik Kürtçülük peşinde koşanları mutlu edecek adımlar atmya döndürdü..  

Onlara anayasal ve yasal hak ve ayrıcalıkla sağlamanın mücadelesine girişti.

Özgür Özel ve benzerleri artık gerçekleri fark etmelidir. 

Açılım veya PKK tesliminin görüşüldüğü bu günlerde dahi  Türkiye’ye ve Türk Milletine öfke ve kin kusan etnik Kürtçülük peşinde koşanlara verilecek her anayasal taviz ve ayrıcalık, Türkiye’yi hızla  Yugoslavyalılaştıracaktır.

1980 sonlarında Irak’da başlayan hadiseler 2000’li yılların başında Irak’ı etnik Kürtçüler lehine parçalamadı mı?

2010’da başlayan Arap Baharı sonrasında Suriye’de başlayan olaylar 2017 yılında iç savaşa dönüşmüşken, Suriye fiili olarak ABD’nin desteği ile etnik Kürtçüler lehine parçalanmadı mı?

ABD, parçalamak istediği ülkelere karşı tetikçi olarak kullandığı etnik ayrılıkçı Kürtçüleri, yapacğı  askeri operasyonları öncesinde senelerce eğittikten sonra  onları ülkelerine karşı isyan ettirmedi mi?

ABD yıllardır Türkiye’ye karşı FETÖ gibi örgütleri ve PKK’yı kullanmadı mı?

ABD’nin FETÖ marifetiyle TSK’ya yönelik Ergenekon ve Balyoz kumpas saldırıları, 2016’da FETÖ’cü ayaklanma girişimler hâlâ hafızalarımızda dip diri durmaktadır.

Şayet Türkiye güçlü bir TSK’ne, polis teşkilatına sahip olmasa, Türk halkının devletine sahip çıkma azmi olmasa ABD amacına çoktan ulaşmış olmayacak mıydı?

Her halde ABD Türkiye'ye yönelik amacından vaz geçmemiş olacak ki MHP lideri Bahçeli  Mayıs 2023’de çıkıp da  “önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir, her şey değişecektir. Öyle gözüküyor. İnşallah Türkiye değişmez” demezdi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un 19 Mayıs 2025 sarf ettiği "bu aziz milletin evlatlarının önünde de iki yol var. Ya biz de sarı öküz gibi sıranın bize gelmesini bekleyecek yani paramparça olacağız, darmadağın olacak ya da Türkiye'nin insanları, bu aziz vatanın evlatları, Türkler, Kürtler hep beraber bir araya gelerek bir olacağız, beraber olacağız ve bu emperyalist projeyi ters yüz edeceğiz”demezdi.  

Her iki siyasinin sözleri derin ve büyük endişenin dışa vurumu değil midir?

Böylesine büyük bir muammanın olduğu günlerde Özgür Özel neden ısrarla etnik Kürtçü istekleri yerine getirmeyi kendisine vazife edindi?

Aslında Özgür Özgür Özel'e yönelik ağır eleştirilerimin sebebi Rüdav’ın YouTube’ında “Gel Anlat” programına verdiği röportajda sarf ettiği sözlerdir.

Röportajı kumdıysanız okuyunuz dinlemdiyseniz dinleyiniz lütfen

Şahsen röportajı okuduğumda ve dinlediğimde gördüm ki Özgür Özel için en önemli mesele Türk Milletinin güvenliği selameti, refah ve mutluluğu değildir.

Atatürk fikriyatına hizmet değildir.

Anlaşılan o ki Özgür Özel ve ekibi için esas siyasal amaç, her halde Türk Devletini ve Türk Milletini anayasal ve yasal düzlemde DEM eksenli Kürtçülük isteklerine tavize zorlamak olsa gerek.  

Gördüğüm kadarıyla Atatürk Milliyetçisi olmayı başaramayan Özgül Özer çok rahat bir şekilde etnik Kürt Milliyetçisi gibi davranmayı başarabiliyor.

Özgür Özel, CHP Genel Başkanı gibi değil de DEM eş başkanı gibi açıklamalar yapıyor.

Acaba Özgür Özel etnik Kürt Milliyetçisi izlenimi verdiğinin farkında değil mi?

Özgür Özel’i uyaracak danışmanları yok mu?

Oysa ki yanında iyi bir devlet adamı hüviytli emekli bir amiral var. Gitsin Yankı Bağcıoğlu’na sorsun.

Gitsin Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’a sorsun?

Özgür Özel bu siyasal anlayışa giderse, sanırım Kılıçdaroğlu’nun yaşadığı siyasal başarısızlıkları yaşamaya devam edecektir.

Özgür Özel Türk Milletine yaslanarak iktidar olmak istemiyorsa Kılıçdaroğlu gibi davransın

Küçük olsun benim olsun anlayışı ile hareket etsin.

CHP Genel Başkanlığı ile kendini avunacaksa, CHP’nin başında Genel Başkan olarak kalmak istiyorsa etnik  Kürtçüleri mutlu edecek söylemlerine devam etsin.

DEM ve benzeri partililer ne istiyorlarsa versin.

Adına ister kent uzlaşısı desin gizliden versin.

İsterse açıktan açığa DEM’le hatta FETÖ ile de anlaşsın, kadrolar, vekillikler meclis üyelikleri, belediye başkanlıkları versin.

Vermenin sınırı yok. 

Nasıl olsa Atatürk ve Türk milleti bu devleti ve bu vatanı yolda buldu.

Ver gitsin sayın Özgür Özel ver gitsin.

Hatta AKP ile kolyaca anlaşa bilirsin. 

Hatta MHP'den Bahçeliden daha fazla AKP'ye Kürtçü isteekler konunda daha fazla destekte verirsin.

Özgür Özel FETÖ'yü unutma. ne de olsa demokrat adamsın. 

Ver Türkiyeyi sende kurtul bizde kurtulalım.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.