Kadir KENAR Garip dünya!

Garibanların dünyası. Ne kadar güzel oldu Perşembe gecemiz. Beşiktaş yüzümüzü güldürdü. Her şeyi unutuverdik. Son penaltıya gelen livirpulluyu görünce dedim ki, bu dışarıya atar şimdi! Aha da dediğim gibi oldu ya! İşte bu. Kalbi temiz insan olmak buna denir!.. Kalbi temizlik her yerde geçmiyor tabi. Bakın Perşembe günü üniversitede rektör seçimi vardı. Neredeyse herkesin dert küpü olduğu güzide kurumuzda, eski rektör Laciner birinci çıktı iyi mi! Size daha öncede söylemiştim ya, ‘bu üniversite hocalarına akıl sır ermez!’ demiştim. Aynen de öyle oldu. Peki şaşırdım mı; hayır! Çünkü, ciddi oranda bir yapılanma ve kadrolaşmasının eseriydi bu. Onun için hiç önemli de değil. Çünkü, Laciner o gün itibariyle ESKİ Rektör oldu bile. Birinci çıkması hiçbir şeyi değiştirmiyor. Duyumlarımız bu yönde. Ve kesin. Üniversitemiz için temiz bir sayfa açmanın zamanı geldi diye de düşünüyoruz. İkinci olan Yücel Acer ya da üçüncü sıraya yerleşen Karaayvaz. Hiç fark etmez. Temiz bir sayfa. Huzur. Barış.  Herkes şaşırıyor! Evet Ak Parti’de de, CHP’de de ve MHP’de de aday bolluğunu gören herkes şaşıp kalıyor! Ne oluyor arkadaş diyor vatandaş! Bu nedir bu!  İşini aslını ben size söyleyeyim. Ak Parti’de Mehmet Daniş’in üçüncü döneme takılmasıyla birinci sıra heyecanı tavan yapmış durumda. Yine ikinci sıra için de durum aynı. İsmail Kaşdemir’in yerine geçebilme şansı insanların iştahını arttırmış durumda. Ve sonuç 32 aday adayı. içerden dışarıdan fark etmiyor. Yürü be kim tutar seni lafını duyan koşmaya başlıyor.  Tabi Ak Parti’de aday olmak bir avantaj. Çünkü aday olmak demek sadece milletvekilliği için geçerli bir ergüman değil. Bunun ertesi günü de var. Ak Parti’den aday adayı olmak bile bir prestij. Günlük hayatta her türlü kapının açılması demek. Şuna inanın adayların üçte birinin düşüncesi bu yöndü. Dört vekilliği bulunan ve birinci parti gelenin iki insanı meclise göndereceği bir ilde 32 aday adayının ortaya çıkmasını başka türlü açıklamak da mümkün değil zaten. Olsun, hepsine hayırlı uğurlu olsun diyelim.  Kıyamam muhalefete! İktidar böyleyken Muhalefette ise tam bir gönül rızası ve kurbanlık koyun durumu mevcut!. ‘Aldın mı tel dolaptan kıymayı’ diye bir laf var ya!. CHP ve MHP’de de otuz aday adayı var çok şükür. Napsınlar, bir kenarda oturmakla bişey olmuyor ki. Şanslarını denemek istiyorlar. İyi de yapıyorlar. Dört vekil için 60 tane adayımız var şimdilik.  Ve şuna inanın, işin başka bir yönü de şu. Çanakkale’de siyasetin ne kadar zayıf ve çelimsiz olduğunun da göstergesi bu. İşin özü yani. Çünkü, eğer partiler ya da partileri yönetenler güçlü ve de dirayetli olsa bu kadar aday adayının çıkması söz konusu bile olmaz. Şunu açık ve net görüyoruz; güçlü siyaset yok. Güçlü siyasetçi de yok. Sonuç da işte böyle oluyor. Önüne gelen aday adayıyım deyip reklamın yapıyor.  Ama ben inanıyorum ki, partilerdeki sağduyu en doğru insanları seçip çıkaracak.