Çanakkale Haber

Türkiye’nin gündemi

YEREL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 25.09.2014 - 14:45, Güncelleme: 25.09.2014 - 14:45 3265+ kez okundu.
 

Türkiye’nin gündemi

Düşünsenize dünyanın en güçlü devletlerinden biri olduğunuzu iddia ediyorsunuz.    Uluslararası bir toplantıya cumhurbaşkanlığı düzeyinde davet edilmişsiniz.   Etrafınızda savaşın devam ettiği bir Suriye var... Suriye ile ilgili bütün tezleriniz daha üç sene önce çökmüş...    Büyük bir devletsiniz ama Suriye'de devam eden iç savaşın gizli bir tarafı olmayı benimsemişsiniz siyaseten. Ama bunun gizli kalacağını zannedecek kadar da kötü bir istihbarata sahipsiniz.   Diğer sınır komşunuz olan Irak'ta ciddi  ekonomik ilişkileriniz varken yanlış siyasi kararlarınızla oradan da uzaklaştırılıyorsunuz...   Sınırınızın dibinde IŞİD diye koca bir terör örgütü  her gün onlarca insanı güya İslam adına öldürüyor...   49 vatandaşınız aylarca onların elinde rehin kaldı... Diğer sınır komşunuz olan Ermenilerle iletişim yollarının tamamını kapatmışsınız...   Ağabeylik tasladığınız Mısır'da taraf olduğunuz siyaset kaybetmiş. Kaybettiğiniz halde Mısır'la düşmansınız.   Filistin meselesindeki tavrınız sizi ülkecek zarara uğratıyor.      Dahası bu tarafgirliğiniz Filistin'i bile zor durumda bırakıyor.   İsrail ile göstermelik düşmanlık edip perde ardındaki dostluğunuzu Filistin'in görmeyeceğini sanacak kadar da pozitif bakıyorsunuz hayata.   Filistin’e yardım göndermek için ya Mısır’ın ya da İsrail’i iznine  muhtaçsınız.   Siyasetiniz sizi uluslararası arenada yalnızlaştırmış ama bunu "Değerli Yalnızlık" olarak yansıtacak kadar da kibirlisiniz...   Önce Almanya sonra İngiltere ve ABD Türkiye’yi bütünüyle dinlediklerini açıklıyorlar…   Hal böyle iken Cumhurbaşkanlığı düzeyinde mevkidaşlarınız ile NATO gibi büyük bir toplantıya katılıyorsunuz.   Gündeminiz ne olur?   Ekonomi konuşulur, demokrasi konuşulur, terör örgütlerinin faaliyetleri konuşulur, işbirliği adına neler yapılacağı, bizi neden dinliyorsunuz falan...   Ama siz ne yaptınız?    Bunlar yerine bulduğunuz lidere "Gülen'i iade edin, ülkenizdeki Türk okullarını kapatın" vs diyorsunuz....   Sonra ülkenizde paralel yapıyı ABD başkanına şikayet ediyorsunuz. Adama demezler mi "Sen bir kanıt bulamadığın paralel yapı diye birşeyden bahsediyorsun. Ülkenin bir iç meselesi bu. Git ülkende hallet"   Bir süre sonra Birleşmiş Milletler toplantısı için Amerika’ya gidiyorsunuz. Milletin bi dünya gündemi var.   “IŞİD” gibi kocaman bir sorunun tam da göbeğindesiniz, uluslar bunun  için bir araya gelmiş…   Ortadoğu’da bütün sorunlar sizin sınır komşunuz.   Aslında az gayretle, iyi bir politikayla liderliğe oynayabilirsiniz. Ama siz ağabeylik taslayıp, ukalalık yapınca dışlanıyorsunuz.   O da yetmezmiş gibi onca lideri bir arada görmüşken iç politikaya malzeme vereceğim diye paralel paranoyasını uluslar arası arenaya taşıyorsunuz…   ABD başkanı ile görüşürken meselenin odağında olduğunuz için rol bile çalabilirsiniz aslında. Ama siz ne yapıyorsunuz?   “Gülen’ bize ver” diye neredeyse yalvarıyorsunuz?   Gülen’i isteyeceğim diye cümle alemi kendinize güldürüyorsunuz!   Paralel yapı dediğiniz IŞİD gibi olur mesela!   Vergi toplar, ordu kurar, kurallarına uymayanı keser falan.   Cemaati paralel yapı diye, terörist diye anlatınca kimsenin sizi kale almaması da bundan sayın yetkililer.   Bunca rezilliği “kötü dış politika” diye anlatıyoruz da sanki içerde farklı.   Okul içinden yol geçirmeler, okul bahçesini dozerle yıkmalar, reklam panolarını örtü ile kapatmalar, Dershane tabelalarını indirmeler, o da yetmedi okula giden otobüsün seferlerini kaldırmalar falan…   Sanki o otobüs seferini siz kaldırınca öğrenciler o okula gitmeyecek…   Onlar okula gidecek bir yolu illa ki bulur da siz bu kadar saçmalayarak  ancak “rezil yönetimler” olarak tarihe geçersiniz!   Adnan Menderes’in kendisine oy vermeyen Kırşehir’i ilçeye çevirmesi demokratikleşme adına yaptığı her şeyi bir anda unutturmuştu. Menderes kısa sürede fark edip hatasından döndü ama iş işten geçmişti.   Yapılan bunca haksız ve hukuksuz uygulamalar Kırşehir’in ilçeye çevrilmesinden çok daha beter.   Şimdi iki - üç oy daha fazla almak ya da taraftarlarınızı tatmin için bu haksızlıkları hak  gibi görüyor, gösteriyor olabilirsiniz. Ama illa ki halkta da bir karşılığı olacaktır.   Unutmayın Menderes’in son dönemlerdeki haksız ve yanlış uygulamaları darbe yapıldığı zaman halkın onu yalnız bırakmasına sebep olmuştu…   YONCA KAYA ŞAHİN / ROTAHABER   www.twitter.com/yoncakayasahin          
Düşünsenize dünyanın en güçlü devletlerinden biri olduğunuzu iddia ediyorsunuz.    Uluslararası bir toplantıya cumhurbaşkanlığı düzeyinde davet edilmişsiniz.   Etrafınızda savaşın devam ettiği bir Suriye var... Suriye ile ilgili bütün tezleriniz daha üç sene önce çökmüş...    Büyük bir devletsiniz ama Suriye'de devam eden iç savaşın gizli bir tarafı olmayı benimsemişsiniz siyaseten. Ama bunun gizli kalacağını zannedecek kadar da kötü bir istihbarata sahipsiniz.   Diğer sınır komşunuz olan Irak'ta ciddi  ekonomik ilişkileriniz varken yanlış siyasi kararlarınızla oradan da uzaklaştırılıyorsunuz...   Sınırınızın dibinde IŞİD diye koca bir terör örgütü  her gün onlarca insanı güya İslam adına öldürüyor...   49 vatandaşınız aylarca onların elinde rehin kaldı... Diğer sınır komşunuz olan Ermenilerle iletişim yollarının tamamını kapatmışsınız...   Ağabeylik tasladığınız Mısır'da taraf olduğunuz siyaset kaybetmiş. Kaybettiğiniz halde Mısır'la düşmansınız.   Filistin meselesindeki tavrınız sizi ülkecek zarara uğratıyor.      Dahası bu tarafgirliğiniz Filistin'i bile zor durumda bırakıyor.   İsrail ile göstermelik düşmanlık edip perde ardındaki dostluğunuzu Filistin'in görmeyeceğini sanacak kadar da pozitif bakıyorsunuz hayata.   Filistin’e yardım göndermek için ya Mısır’ın ya da İsrail’i iznine  muhtaçsınız.   Siyasetiniz sizi uluslararası arenada yalnızlaştırmış ama bunu "Değerli Yalnızlık" olarak yansıtacak kadar da kibirlisiniz...   Önce Almanya sonra İngiltere ve ABD Türkiye’yi bütünüyle dinlediklerini açıklıyorlar…   Hal böyle iken Cumhurbaşkanlığı düzeyinde mevkidaşlarınız ile NATO gibi büyük bir toplantıya katılıyorsunuz.   Gündeminiz ne olur?   Ekonomi konuşulur, demokrasi konuşulur, terör örgütlerinin faaliyetleri konuşulur, işbirliği adına neler yapılacağı, bizi neden dinliyorsunuz falan...   Ama siz ne yaptınız?    Bunlar yerine bulduğunuz lidere "Gülen'i iade edin, ülkenizdeki Türk okullarını kapatın" vs diyorsunuz....   Sonra ülkenizde paralel yapıyı ABD başkanına şikayet ediyorsunuz. Adama demezler mi "Sen bir kanıt bulamadığın paralel yapı diye birşeyden bahsediyorsun. Ülkenin bir iç meselesi bu. Git ülkende hallet"   Bir süre sonra Birleşmiş Milletler toplantısı için Amerika’ya gidiyorsunuz. Milletin bi dünya gündemi var.   “IŞİD” gibi kocaman bir sorunun tam da göbeğindesiniz, uluslar bunun  için bir araya gelmiş…   Ortadoğu’da bütün sorunlar sizin sınır komşunuz.   Aslında az gayretle, iyi bir politikayla liderliğe oynayabilirsiniz. Ama siz ağabeylik taslayıp, ukalalık yapınca dışlanıyorsunuz.   O da yetmezmiş gibi onca lideri bir arada görmüşken iç politikaya malzeme vereceğim diye paralel paranoyasını uluslar arası arenaya taşıyorsunuz…   ABD başkanı ile görüşürken meselenin odağında olduğunuz için rol bile çalabilirsiniz aslında. Ama siz ne yapıyorsunuz?   “Gülen’ bize ver” diye neredeyse yalvarıyorsunuz?   Gülen’i isteyeceğim diye cümle alemi kendinize güldürüyorsunuz!   Paralel yapı dediğiniz IŞİD gibi olur mesela!   Vergi toplar, ordu kurar, kurallarına uymayanı keser falan.   Cemaati paralel yapı diye, terörist diye anlatınca kimsenin sizi kale almaması da bundan sayın yetkililer.   Bunca rezilliği “kötü dış politika” diye anlatıyoruz da sanki içerde farklı.   Okul içinden yol geçirmeler, okul bahçesini dozerle yıkmalar, reklam panolarını örtü ile kapatmalar, Dershane tabelalarını indirmeler, o da yetmedi okula giden otobüsün seferlerini kaldırmalar falan…   Sanki o otobüs seferini siz kaldırınca öğrenciler o okula gitmeyecek…   Onlar okula gidecek bir yolu illa ki bulur da siz bu kadar saçmalayarak  ancak “rezil yönetimler” olarak tarihe geçersiniz!   Adnan Menderes’in kendisine oy vermeyen Kırşehir’i ilçeye çevirmesi demokratikleşme adına yaptığı her şeyi bir anda unutturmuştu. Menderes kısa sürede fark edip hatasından döndü ama iş işten geçmişti.   Yapılan bunca haksız ve hukuksuz uygulamalar Kırşehir’in ilçeye çevrilmesinden çok daha beter.   Şimdi iki - üç oy daha fazla almak ya da taraftarlarınızı tatmin için bu haksızlıkları hak  gibi görüyor, gösteriyor olabilirsiniz. Ama illa ki halkta da bir karşılığı olacaktır.   Unutmayın Menderes’in son dönemlerdeki haksız ve yanlış uygulamaları darbe yapıldığı zaman halkın onu yalnız bırakmasına sebep olmuştu…   YONCA KAYA ŞAHİN / ROTAHABER   www.twitter.com/yoncakayasahin          
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.