Çanakkale Haber

Hayata Pozitif Bakış...

SAĞLIK (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 31.07.2015 - 19:06, Güncelleme: 31.07.2015 - 19:06 3326+ kez okundu.
 

Hayata Pozitif Bakış...

Her şeyi sorun yapıp kızgınlığınızı dışa vuruyorsunuz. Çok çalışıyorsunuz ve hiçbir şey iyi gitmiyor. Yorgun ve bitkinsiniz…   Bu tip duyguları dönem dönem hepimiz yaşıyoruz. Böyle dönemlerde her şeyin üst üste geldiğini de düşünmedik mi ?  Önce iş yerinde amirimizle aramız bozulur, sonra telaşla bir şeyleri yanlış yaptığınızı görürsünüz. Derken hava bulutlanmaya başlar. Bu ruh hali içimizi öyle kaplar ki; sanki dünya üzerimize geliyor gibi olumsuz senaryolar yazarız. Kendi içimizden söylenmeye başlarız. ‘’ her şey benim başıma geliyor’’.   Bilinçaltı zihnimiz bardağın boş olan tarafını görmemizden hoşlanmaz. Negatif  veya pozitif her bir sinyal bilinçaltı zihinde yer bulur. Bu bilinçli olarak sürdürdüğümüz yaşamımızda moral bozukluğu, can sıkıntısı, stres ve asabiyet yaratıyor. Ancak bu durumu düzeltmek de mümkün.  Her şeye ne kadar pozitif bakarsak performans ve motivasyonumuz da o oranda artıyor.   Bunun için öncelikle önyargılarımızdan uzaklaşmamız gerekiyor. Kendimiz, yaşamımız ve tüm benliğimiz için o kadar olumsuz nitelendirmeler de bulunuyoruz ki; tüm bunlar genellemelerden ve bardağın boş olan taraflarından oluşuyor. Örnek bir cümle: ‘’ Her kötü şey benim başıma gelir’’. Bu cümleyi hemen hepimiz yaşamımızda defalarca kullanıyoruz. İçeriğini düşündüğümüzde yaşamda olumlu olan bir çok durumla da karşılaşıyoruz ama bunlar için sevinip ‘’oh be benimde başıma güzel şeyler geliyor’’ demiyoruz. Ancak olumsuz her durumu seçerek bunları çoğaltıyor adeta koleksiyonunu yapıyoruz. öyle ki; zamanla İçimizde sadece olumsuz düşünüşlere yer kalıyor. Ve genellemelere ulaşarak kendi kendimizi üzüyor eleştiriyor ve yıldırıyoruz.     Shakespear’in dediği gibi  ‘’ Hiçbir şey iyi veya kötü değildir. Düşünce bir şeyi iyi veya kötü olarak değerlendirir ’’ başımıza gelen bir durumu biz anlamlandırırız. İyi veya kötü göreceli kavramlardır. Doğan Cüceloğlu bir kitabında şöyle der: ‘’Dünyayı olduğu gibi değil; olduğumuz gibi algılarız. Dünyaya bakış açımız, onu algılayışımız çerçevesinde düşünürüz ve algılarız. Psikoloji bilimi birçok durum için hazır reçeteler hazırlayan bir bilim dalı değildir. Kendimizi ve hayatımızı olumsuz olarak nitelendiriyor ve kendimizi kendimiz mutsuz ediyoruz. Bunun için psikoloji biliminin de ( genel geçer olmasa da )  birkaç önerisi de olmalıdır inancındayım.   -          Olaylar önemli değildir. Olayları algılama şeklimiz önemlidir.   -          Hayatınızla ilgili genellemelerden kaçının.   -          Bardağın boş olan tarafını değil, dolu olan tarafını da görün.   -          Kendinize güvenin ve inanın   -          Yaşamda problem çıktığında umutsuzluğa, ümitsizliğe kapılmayın.   -          Güçlü olduğunuza inanarak her şeyin üstesinden gelebilirsiniz.
Her şeyi sorun yapıp kızgınlığınızı dışa vuruyorsunuz. Çok çalışıyorsunuz ve hiçbir şey iyi gitmiyor. Yorgun ve bitkinsiniz…   Bu tip duyguları dönem dönem hepimiz yaşıyoruz. Böyle dönemlerde her şeyin üst üste geldiğini de düşünmedik mi ?  Önce iş yerinde amirimizle aramız bozulur, sonra telaşla bir şeyleri yanlış yaptığınızı görürsünüz. Derken hava bulutlanmaya başlar. Bu ruh hali içimizi öyle kaplar ki; sanki dünya üzerimize geliyor gibi olumsuz senaryolar yazarız. Kendi içimizden söylenmeye başlarız. ‘’ her şey benim başıma geliyor’’.   Bilinçaltı zihnimiz bardağın boş olan tarafını görmemizden hoşlanmaz. Negatif  veya pozitif her bir sinyal bilinçaltı zihinde yer bulur. Bu bilinçli olarak sürdürdüğümüz yaşamımızda moral bozukluğu, can sıkıntısı, stres ve asabiyet yaratıyor. Ancak bu durumu düzeltmek de mümkün.  Her şeye ne kadar pozitif bakarsak performans ve motivasyonumuz da o oranda artıyor.   Bunun için öncelikle önyargılarımızdan uzaklaşmamız gerekiyor. Kendimiz, yaşamımız ve tüm benliğimiz için o kadar olumsuz nitelendirmeler de bulunuyoruz ki; tüm bunlar genellemelerden ve bardağın boş olan taraflarından oluşuyor. Örnek bir cümle: ‘’ Her kötü şey benim başıma gelir’’. Bu cümleyi hemen hepimiz yaşamımızda defalarca kullanıyoruz. İçeriğini düşündüğümüzde yaşamda olumlu olan bir çok durumla da karşılaşıyoruz ama bunlar için sevinip ‘’oh be benimde başıma güzel şeyler geliyor’’ demiyoruz. Ancak olumsuz her durumu seçerek bunları çoğaltıyor adeta koleksiyonunu yapıyoruz. öyle ki; zamanla İçimizde sadece olumsuz düşünüşlere yer kalıyor. Ve genellemelere ulaşarak kendi kendimizi üzüyor eleştiriyor ve yıldırıyoruz.     Shakespear’in dediği gibi  ‘’ Hiçbir şey iyi veya kötü değildir. Düşünce bir şeyi iyi veya kötü olarak değerlendirir ’’ başımıza gelen bir durumu biz anlamlandırırız. İyi veya kötü göreceli kavramlardır. Doğan Cüceloğlu bir kitabında şöyle der: ‘’Dünyayı olduğu gibi değil; olduğumuz gibi algılarız. Dünyaya bakış açımız, onu algılayışımız çerçevesinde düşünürüz ve algılarız. Psikoloji bilimi birçok durum için hazır reçeteler hazırlayan bir bilim dalı değildir. Kendimizi ve hayatımızı olumsuz olarak nitelendiriyor ve kendimizi kendimiz mutsuz ediyoruz. Bunun için psikoloji biliminin de ( genel geçer olmasa da )  birkaç önerisi de olmalıdır inancındayım.   -          Olaylar önemli değildir. Olayları algılama şeklimiz önemlidir.   -          Hayatınızla ilgili genellemelerden kaçının.   -          Bardağın boş olan tarafını değil, dolu olan tarafını da görün.   -          Kendinize güvenin ve inanın   -          Yaşamda problem çıktığında umutsuzluğa, ümitsizliğe kapılmayın.   -          Güçlü olduğunuza inanarak her şeyin üstesinden gelebilirsiniz.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.