“Mükemmeliyetçilik Bir Altın Kafes Olabilir” Uyarısı

Dünya 27.11.2025 - 11:34, Güncelleme: 27.11.2025 - 12:01 414 kez okundu.
 

“Mükemmeliyetçilik Bir Altın Kafes Olabilir” Uyarısı

Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, mükemmeliyetçilik ve erteleme davranışının psikolojik etkilerini ve başa çıkma yöntemlerini anlattı.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, mükemmeliyetçilik ve erteleme (prokrastinasyon) davranışına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Mükemmeliyetçiliğin çoğu zaman başarı motivasyonu olarak görülse de, kişiyi baskı altına alan ve yaşam kalitesini düşüren bir tutum olduğuna dikkat çekti. Demir, mükemmeliyetçiliğin yalnızca yüksek standart belirlemekten ibaret olmadığını belirterek, “Mükemmeliyetçi kişi çoğu zaman gerçeğin kendisiyle değil, kendi zihninde yarattığı kusursuzluk idealiyle mücadele eder.” dedi. Hata yapma korkusu, eleştirilme kaygısı ve “yeterince iyi”yi kabul edememe gibi düşüncelerin bu kişilik yapısının temel unsurları olduğunu aktardı. “Erteleme tembellik değildir; mükemmel olma baskısının sonucudur” Uzman Psikolog Demir, erteleme davranışının çoğu zaman yanlış anlaşıldığını vurgulayarak, “Erteleme, tembellik değil; kişinin zihninde işin büyüklüğünün tehditkâr hale gelmesidir.” ifadelerini kullandı. Belirsizlik içeren görevlerde, yüksek kaygı oluşturan işlerde ve dışarıdan değerlendirilecek sunum, sınav ya da rapor gibi durumlarda erteleme davranışının sık görüldüğünü söyledi. Demir, araştırmaların mükemmeliyetçiliğin özellikle “uyumsuz mükemmeliyetçilik” türünde ertelemeyle doğrudan bağlantılı olduğunu gösterdiğini belirterek, “Kişi ‘Başlamazsam başarısız da olmam’ düşüncesiyle kaçınma yoluna gider. Bu kısa vadede kaygıyı azaltır ancak uzun vadede yoğun stres, özgüven kaybı ve zaman baskısına yol açar.” dedi. Öğrenciler ve çalışanlar risk altında Demir, öğrencilerde tez hazırlama, sınav çalışmaları ve ödev teslimi gibi süreçlerde; çalışanlarda ise rapor, sunum ve e-posta yazımı gibi görevlerde mükemmeliyetçiliğe bağlı erteleme davranışının sık görüldüğünü ifade etti. “Değişimin ilk adımı farkındalıktır” Mükemmeliyetçilikle baş etmede en önemli adımın kişinin kendi düşünce kalıplarını fark etmesi olduğunu belirten Demir, şu önerilerde bulundu: Kusursuzluk yerine “yeterince iyi” kavramını benimsemek, Görevleri parçalara ayırarak küçük adımlarla ilerlemek, Bir işe sınırsız zaman ayırmak yerine belirli süre hedefleri koymak, Hata yapmayı öğrenme sürecinin doğal bir parçası olarak görmek. Demir ayrıca, yoğun kaygı, tükenmişlik veya depresyon eşlik ediyorsa bir klinik psikologdan profesyonel destek almanın önemine dikkat çekti. “Mükemmeliyetçilik altın bir kafestir” Açıklamasının sonunda mükemmeliyetçiliği “altın bir kafese” benzeten Demir, “Parıldar ama içinde sıkışır kalırız. Erteleme ise bu kafesten çıkmak için seçilen geçici bir kaçış yoludur.” dedi. Yaşamın özünün kusursuzluk değil, “tamamlanmamış ama ilerleyen bir süreç” olduğunu vurgulayan Demir, “Kusurlarımızla barıştığımızda hem üretkenliğimiz hem de yaşam doyumumuz artar.” diyerek sözlerini tamamladı.    
Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, mükemmeliyetçilik ve erteleme davranışının psikolojik etkilerini ve başa çıkma yöntemlerini anlattı.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, mükemmeliyetçilik ve erteleme (prokrastinasyon) davranışına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Mükemmeliyetçiliğin çoğu zaman başarı motivasyonu olarak görülse de, kişiyi baskı altına alan ve yaşam kalitesini düşüren bir tutum olduğuna dikkat çekti.

Demir, mükemmeliyetçiliğin yalnızca yüksek standart belirlemekten ibaret olmadığını belirterek,
“Mükemmeliyetçi kişi çoğu zaman gerçeğin kendisiyle değil, kendi zihninde yarattığı kusursuzluk idealiyle mücadele eder.” dedi.
Hata yapma korkusu, eleştirilme kaygısı ve “yeterince iyi”yi kabul edememe gibi düşüncelerin bu kişilik yapısının temel unsurları olduğunu aktardı.

Erteleme tembellik değildir; mükemmel olma baskısının sonucudur”

Uzman Psikolog Demir, erteleme davranışının çoğu zaman yanlış anlaşıldığını vurgulayarak,
“Erteleme, tembellik değil; kişinin zihninde işin büyüklüğünün tehditkâr hale gelmesidir.” ifadelerini kullandı.

Belirsizlik içeren görevlerde, yüksek kaygı oluşturan işlerde ve dışarıdan değerlendirilecek sunum, sınav ya da rapor gibi durumlarda erteleme davranışının sık görüldüğünü söyledi.

Demir, araştırmaların mükemmeliyetçiliğin özellikle “uyumsuz mükemmeliyetçilik” türünde ertelemeyle doğrudan bağlantılı olduğunu gösterdiğini belirterek,
“Kişi ‘Başlamazsam başarısız da olmam’ düşüncesiyle kaçınma yoluna gider. Bu kısa vadede kaygıyı azaltır ancak uzun vadede yoğun stres, özgüven kaybı ve zaman baskısına yol açar.” dedi.

Öğrenciler ve çalışanlar risk altında

Demir, öğrencilerde tez hazırlama, sınav çalışmaları ve ödev teslimi gibi süreçlerde; çalışanlarda ise rapor, sunum ve e-posta yazımı gibi görevlerde mükemmeliyetçiliğe bağlı erteleme davranışının sık görüldüğünü ifade etti.

“Değişimin ilk adımı farkındalıktır”

Mükemmeliyetçilikle baş etmede en önemli adımın kişinin kendi düşünce kalıplarını fark etmesi olduğunu belirten Demir, şu önerilerde bulundu:

Kusursuzluk yerine “yeterince iyi” kavramını benimsemek,

Görevleri parçalara ayırarak küçük adımlarla ilerlemek,

Bir işe sınırsız zaman ayırmak yerine belirli süre hedefleri koymak,

Hata yapmayı öğrenme sürecinin doğal bir parçası olarak görmek.

Demir ayrıca, yoğun kaygı, tükenmişlik veya depresyon eşlik ediyorsa bir klinik psikologdan profesyonel destek almanın önemine dikkat çekti.

Mükemmeliyetçilik altın bir kafestir”

Açıklamasının sonunda mükemmeliyetçiliği “altın bir kafese” benzeten Demir,
“Parıldar ama içinde sıkışır kalırız. Erteleme ise bu kafesten çıkmak için seçilen geçici bir kaçış yoludur.” dedi.

Yaşamın özünün kusursuzluk değil, “tamamlanmamış ama ilerleyen bir süreç” olduğunu vurgulayan Demir,
“Kusurlarımızla barıştığımızda hem üretkenliğimiz hem de yaşam doyumumuz artar.” diyerek sözlerini tamamladı.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.