Bilim dünyası için keşfedildiği günden bu yana büyük bir sır olan "Metaspriggina" adlı canlıya ait en yeni ve eksiksiz fosil ortaya çıkarıldı. Araştırmacılar, birçok memelinin atası olabileceği belirtilen omurgalının, insan anatomisinin evrimi adına da önemli bilgiler sakladığını düşünüyor. Nature dergisindeki araştırmada yer alan Kanada'nın Victoria Üniversitesi'nden Thurston Lacalli, 'ilk omurgalılara ait geçmişte elde etmedikleri bir örnek bulduklarını' ifade etti. Omurgalıların evrimini ve birbirlerinden nasıl farklılaştıklarını anlamak için geçmişte yapılan çok sayıda kazı, Çin'de 515 milyon yıl öncesine uzanan kalıntılara ulaşılmasını sağlamıştı. Fosillerin bozulmaları nedeniyle istedikleri bilgilere ulaşamayan bilim insanları, Kanada'nın Mermer Kanyon'unda çıkarılan yeni örnekler sayesinde önemli bulgular elde etti. Toronto'daki Royal Ontorio Müzesi'nde paleontolog olan Jean-Bernard Caron'un başını çektiği ekip, Rocky Dağları'nın Kanada'da kalan kısmında 2012'de yaptıkları kazılarda 55 türe ait toplam 3 bin fosil buldu. Fosillerden 40 tanesi, ilk omurgalı canlılardan biri olduğuna inanılan Metaspriggina'ya aitti. Metaspriggina fosilleri üzerinde 1970'li yıllardan bu yana araştırmalar yapan Cambridge Üniversitesi'nden Conway Morris, Caron ile aylar süren çalışmalar sonucunda ilk kez canlının anatomisine ait detaylı bilgileri ortaya çıkarmayı başardı.     Kanada'da bulunan eksiksiz fosillerden bir tanesi. [Fotoğraf: Credit Jean-Bernard Caron]     Anatomisi modern canlıların öncüsü oldu Yıllarca eksik fosillerden elde ettiği bilgileri ilk kez tek parça halinde bulunan örnekler sayesinde birleştiren Morris, Metaspriggina'da modern balıkların sahip olduğu özellikleri gördü. Balığın vücudu boyunca uzanan W şeklindeki kas bloklarının, günümüzdeki balıklar gibi hızlı yüzmesini sağladığını belirten Morris, Metaspriggina'nın kemik yerine kuyruğundan başına kadar kıkırdaklı olduğunu ifade etti. İnsan embriyolarında da gelişen notokord adı verilen bu yapı, daha sonra omurlar arasındaki kıkırdak disklere dönüşüyor. New York Times'ın haberine göre, kafasının üzerinde yer alan gözleriyle tehlikeleri gözlemlediği düşünülen Metaspriggina, gözlerindeki lens sayesinde karmaşık nesneleri de seçebiliyordu. Balığın burnu da kafasının önünde yer alıyordu. Köpekbalıklarının göz ve burunlarıyla avını tespit ettikten sonra kaslarıyla hızlandığını belirten Morris, bu benzerliğe rağmen Metaspriggina'nın yırtıcı olmadığını söyledi. Balığın ağzı çok küçük olduğu gibi çenesi ve dişleri yoktu. Caron, Metaspriggina'nın kendi dönemine ait fosilleri bulunan ıstakoz ve böcek gibi canlılardan ayrı olduğunu, görme ve koklama yeteneği gelişmiş olan kaslı balığın bu özellikleri sayesinde hızla kaçabildiğini belirtti. Metaspriggina, modern balıkların öncüsü olduğuna inanılan solungaç ve çeneye de sahipti. Solungaçların önünde yer alan kıkırdak dokunun bugün geliştiği ve sadece deniz tabanından besin emmek için değil, av yakalayacak kadar geliştiği düşünülüyor. Morris, Metaspriggina'nın halen ne ile beslendiğinin kesin olmadığını ve canlı hakkında daha fazla bilgi edinmek için araştırmaların devam edeceğini belirtti. Kaynak: Al Jazeera