Çanakkale Haber

Ahmet Yaşar ZENGİN
Köşe Yazarı
Ahmet Yaşar ZENGİN
 

Arap Baharı Yazı Dizisi (1)

Değerli Okuyucularım, Arap Baharı konusunda doğru - yanlış cümleler kuruldu, yazılar yazıldı. Arap Baharını, iktidar ve muhalefet kendi tabanlarını bir arada tutmak için istismar ettiklerini görüyoruz. Muhalefetin ve iktidarın yandaş medyaları, gündemi meşgul etmek için Arap Baharını, ateşli bir şekilde tartıştıklarından dolayı doğru ve net bilgiyi öğrenemiyoruz… Muhalefet, iktidarın Libya ve Suriye’nin Arap baharına katıldığı için başımızı belaya soktuğunu ifade ederken, iktidar da bu konuda net bir bilgi vermediğini görüyoruz. Okuryazar kesimin kafasına takılan sorulara cevap bulabilmek için Arap Baharı ile ilgili bir araştırma yapmanın ihtiyaç olduğunu fark ettik. İşte yaptığımız bu çalışmayı siz okuyucularımızın takdirine sunuyoruz… Arap Baharı Nedir? Arap Baharı, 2010 yılında başlayan. Arap Dünyasında yaşanan halk hareketlerine verilen ortak isimdir. Arap Baharı; Arap halklarının demokrasi, özgürlük ve insan hakları taleplerinden ortaya çıkmış; bölgesel, toplumsal siyasi ve silahlı hareketin adıdır. Başlangıç tarihi: 18 Aralık 2010 (1) Arap Baharının asıl tanımı: Küresel sermayenin, (Emperyalist Ülkelerin) Arap devletlerinin kasalarını boşaltmak, kaynaklarına komple el koyabilmek için kışkırtma yönteminin adıdır. (2) Özgürlük ve insan hakları, perde önünde görülen kavramlardır. Asıl mesele kurt, kuzuyu yeme anlayışıdır. Bir nevi haçlı seferidir… Arap Baharı nasıl başlamıştır? Tunus'ta Muhammed Buazizi'nin kendini yakmasıyla Arap Baharı başlamıştır. Benzer sorunlar diğer Arap ülkelerine yayılmıştır… Emperyalist (Küresel Sermaye) ülkelerin işini kolaylaştıran Nedenler: 1. İşsizlik, gıda enflasyonu, siyasi yozlaşma, ifade özgürlüğü, usulsüzlükler ve kötü yaşam koşulları. Devletin reformlara yanaşmaması… Esad’ın yaptığı gibi… 2. Muhalefetin, iktidar olabilmesi için küresel sermaye (Emperyalist ülkeler) ile dirsek teması kurmasıdır. Ülke içinde bazı gurupların emperyalist ülkelerden destek alarak istikrarsızlığı meşrulaştırmak istemesidir. Örnek: HDP, PKK ve FETÖ terör örgütleri gibi… Bir başka örnek: Suriye'de 1000 kadar silahlı muhalif grupların oluşması gibi. Bir başka örnek: Tunus’ta sorumsuz muhalefetin davranışları ve Mısırda, seçilmiş cumhurbaşkanına darbe yapılması gibi… Bir başka örnek: İstikrarsızlığı tetikleyen ülkemizdeki bir gazetenin haberi: Savaşta ölen bir alevi askerin cenazesinde genelkurmaydan birilerinin bulunmaması… Söz konusu bir medya mensubunun iktidar olma hırsı ile yaptığı bir haberdir. Daha Sonra ölen askerin cenazesinin videosunu izlediğimizde komutanların cenazede olduğunu gördük. İşte bu gibi haberler, Küresel sermayenin (Emperyalistle devletler) işini kolaylaştırıyor… Yani kaş yapayım derken göz çıkaran sorumsuz medya haberlerine ses çıkarmayan sorumsuz muhalif anlayış… Tunus Arap Baharı: Arap Baharı 17 Aralık 2010 Tunus’ta bir gencin kendini yakmasının ardından gelişen olaylardır… Tunus halkının giriştiği eylemle beraber Arap dünyasına yayılan sıkıntılardır. Tunus’tan etkilenen birçok Arap ülkesi, söz konusu nedenlerden dolayı devletlerini istikrarsızlaştırmışlardır. Tunus, Mısır, Libya, Suriye, Bahreyn, Ürdün, Yemen gibi Arap baharından etkilenen ülkelerdir. Söz konusu ülkelerin hepsinde az veya çok petrol vardır… 17 Aralık 2010’da Tunus’ta yaşanan olay nasıl gelişti? Mühendislik mezunu olan Muhammed Buazizi işsizlik sebebiyle okuduğu mesleği icra edemediği için, sebze ve meyve satmaya başlamış… 17 Aralık 2010 günü satış yaptığı esnada Buazizi’nin yanına bir zabıta memuru gelmiş ve ona ruhsatsız satış yapamayacağını söylemiş. Aralarında tartışma başlamış ve zabıta memuru Buazzi’ye hakaret ettikten sonra tokat atmış. Bu olayı sindiremeyen Buazizi, protesto için valiliğin önünde kendini yakmış. Halk, yaşanan bu olayla birlikte adeta çılgına dönmüş ve sokaklara dökülmüş. 18 Aralık’ta Tunus’ta büyük bir protesto başlar… Söz konusu bu protesto zamanla isyana dönüşür… İşte bu isyan ülkede her şeyi alt üst eder… Buazizi’nin giriştiği eylemle beraber Arap dünyası bir anda değişir ve taşlar yerinden oynar... Bilindiği üzere Arap halkı çok büyük petrol rafinelerini elinde barındırdığı için lüks bir hayat sürdüğünü anlıyoruz… Fakat bazı Arap halkı, söz konusu bolluktan nasibini alamamıştır. Bu anlayış şu demektir. Soylu aileler bolluk içinde yaşarken bazı kesimler, açlıkla karşı karşıyadır… Bazılarının giyecek kıyafeti olmazken diğer zengin Araplar, keyifli bir hayat sürmektedirler... Bu resim ister istemez Arap baharına neden olabileceği gibi siyasi yozlaşma, ifade kısıtlaması, gıda enflasyonu, usulsüzlükler, gelir dağılımındaki adaletsizlik, diktatörlük ve kötü yaşam koşulları isyanın hızlanmasını sağlamıştır...(3)(4) Zeynel Abidin’in İsyancılara sunduğu öneriler ve yaptığı işler: 1. 300 bin kişiye iş imkânı sunulacağını… 2. 2014 yılında görevinden ayrılacağını… 3. Hükümeti görevden aldığını, 4. Besin fiyatlarını düşürdüğünü, 5. İç işleri bakanı ve diğer bakanlarını da görevden aldığını, Devlet Başkanı Zeynel Abidin, yukarıdaki açıklamayı yapsa da muhalifler, bundan tatmin olmayıp isyana devam etmiş… Bu isyana bir de başka ülkeler destek verince Zeynel Abidin’in, yukarıda belirtildiği gibi beş maddelik somut bir öneride bulunmuş… Fakat muhalefet, tatmin olmak istememiş… Muhalefetin amacı, Devlet Başkanı Zeynel Abidin’in gitmesini sağlamaktır. Yani muhalefetin derdi üzüm yemek değildir, bağcıyı dövmektir… Daha doğrusu küresel sermaye, Devlet Başkanı Zeynel Abidin’in, çözüm üretmesini istemiyor… Nedeni ise Küresel sermaye (Emperyalist Ülkeler) Tunus’un kasasını boşaltmak ve yeraltı zenginliklerine sahip olmak istiyor… Muhalefetin iktidar hırsı, Küresel sermayenin amaçlarına farkında olmadan hizmet ediyor… (5)(6)(7) Tekrar edelim muhalefete yardım eden küresel sermayenin derdi, Devlet Başkanı Zeynel Abidin ve var olan hükümeti yok etmektir… 14 Ocak günü Zeynel Abidin görevden ayrılmış... Tunus sokaklarında zafer sesleri yükselmiş. Sonuç: Halk başardı. Aslında halk değil küresel sermaye başardı… Arap halkı yaşanan bu olaya “Yasemin Devrimi” ismini vermiş. Dünyada büyük yankı uyandıran Arap Baharı sırasıyla başka Arap ülkelerinde de görünmeye başlanmış… (8)(9) Aslında kazanan küresel sermaye (Emperyalist ülkeler) dedim. Çünkü Tunus’un yeraltı zenginlikleri hangi Emperyalist ülkenin eline geçtiğini öğrendiğimizde kimin zafer kazandığını daha net anlayacağız… (10) Bir sonraki yazımız Mısır Arap Baharı: Selam ve saygılarımla   ------------------------------------------------------------------------- (5) 18 Aralık 2010: Arap Baharının Başlangıcı, İnsani Yardım Vakfı (6) 24 Kasım 2012, "ARAP BAHARI ve YENİ ORTADOĞU -1-" Radikal (7) 24 Aralık 2013 "Arap Baharı işte böyle başladı…" Sputniknews (8) 24 Kasım 2012, "ARAP BAHARI ve YENİ ORTADOĞU -1-" Radikal (9) 24 Aralık 2013 "Arap Baharı işte böyle başladı…" Sputniknews (10) Murat Akgül, İlahiyatçı Yazar    
Ekleme Tarihi: 09 Ocak 2020 - Perşembe
Ahmet Yaşar ZENGİN

Arap Baharı Yazı Dizisi (1)

Değerli Okuyucularım,

Arap Baharı konusunda doğru - yanlış cümleler kuruldu, yazılar yazıldı. Arap Baharını, iktidar ve muhalefet kendi tabanlarını bir arada tutmak için istismar ettiklerini görüyoruz. Muhalefetin ve iktidarın yandaş medyaları, gündemi meşgul etmek için Arap Baharını, ateşli bir şekilde tartıştıklarından dolayı doğru ve net bilgiyi öğrenemiyoruz…

Muhalefet, iktidarın Libya ve Suriye’nin Arap baharına katıldığı için başımızı belaya soktuğunu ifade ederken, iktidar da bu konuda net bir bilgi vermediğini görüyoruz. Okuryazar kesimin kafasına takılan sorulara cevap bulabilmek için Arap Baharı ile ilgili bir araştırma yapmanın ihtiyaç olduğunu fark ettik. İşte yaptığımız bu çalışmayı siz okuyucularımızın takdirine sunuyoruz…

Arap Baharı Nedir?

Arap Baharı, 2010 yılında başlayan. Arap Dünyasında yaşanan halk hareketlerine verilen ortak isimdir. Arap Baharı; Arap halklarının demokrasi, özgürlük ve insan hakları taleplerinden ortaya çıkmış; bölgesel, toplumsal siyasi ve silahlı hareketin adıdır. Başlangıç tarihi: 18 Aralık 2010 (1)

Arap Baharının asıl tanımı:

Küresel sermayenin, (Emperyalist Ülkelerin) Arap devletlerinin kasalarını boşaltmak, kaynaklarına komple el koyabilmek için kışkırtma yönteminin adıdır. (2) Özgürlük ve insan hakları, perde önünde görülen kavramlardır. Asıl mesele kurt, kuzuyu yeme anlayışıdır. Bir nevi haçlı seferidir…

Arap Baharı nasıl başlamıştır?

Tunus'ta Muhammed Buazizi'nin kendini yakmasıyla Arap Baharı başlamıştır. Benzer sorunlar diğer Arap ülkelerine yayılmıştır…

Emperyalist (Küresel Sermaye) ülkelerin işini kolaylaştıran Nedenler:

1. İşsizlik, gıda enflasyonu, siyasi yozlaşma, ifade özgürlüğü, usulsüzlükler ve kötü yaşam koşulları. Devletin reformlara yanaşmaması… Esad’ın yaptığı gibi…

2. Muhalefetin, iktidar olabilmesi için küresel sermaye (Emperyalist ülkeler) ile dirsek teması kurmasıdır. Ülke içinde bazı gurupların emperyalist ülkelerden destek alarak istikrarsızlığı meşrulaştırmak istemesidir. Örnek: HDP, PKK ve FETÖ terör örgütleri gibi… Bir başka örnek: Suriye'de 1000 kadar silahlı muhalif grupların oluşması gibi. Bir başka örnek: Tunus’ta sorumsuz muhalefetin davranışları ve Mısırda, seçilmiş cumhurbaşkanına darbe yapılması gibi… Bir başka

örnek: İstikrarsızlığı tetikleyen ülkemizdeki bir gazetenin haberi: Savaşta ölen bir alevi askerin cenazesinde genelkurmaydan birilerinin bulunmaması… Söz konusu bir medya mensubunun iktidar olma hırsı ile yaptığı bir haberdir. Daha Sonra ölen askerin cenazesinin videosunu izlediğimizde komutanların cenazede olduğunu gördük. İşte bu gibi haberler, Küresel sermayenin (Emperyalistle devletler) işini kolaylaştırıyor… Yani kaş yapayım derken göz çıkaran sorumsuz medya haberlerine ses çıkarmayan sorumsuz muhalif anlayış…

Tunus Arap Baharı:

Arap Baharı 17 Aralık 2010 Tunus’ta bir gencin kendini yakmasının ardından gelişen olaylardır… Tunus halkının giriştiği eylemle beraber Arap dünyasına yayılan sıkıntılardır. Tunus’tan etkilenen birçok Arap ülkesi, söz konusu nedenlerden dolayı devletlerini istikrarsızlaştırmışlardır. Tunus, Mısır, Libya, Suriye, Bahreyn, Ürdün, Yemen gibi Arap baharından etkilenen ülkelerdir. Söz konusu ülkelerin hepsinde az veya çok petrol vardır…

17 Aralık 2010’da Tunus’ta yaşanan olay nasıl gelişti?

Mühendislik mezunu olan Muhammed Buazizi işsizlik sebebiyle okuduğu mesleği icra edemediği için, sebze ve meyve satmaya başlamış… 17 Aralık 2010 günü satış yaptığı esnada Buazizi’nin yanına bir zabıta memuru gelmiş ve ona ruhsatsız satış yapamayacağını söylemiş. Aralarında tartışma başlamış ve zabıta memuru Buazzi’ye hakaret ettikten sonra tokat atmış. Bu olayı sindiremeyen Buazizi, protesto için valiliğin önünde kendini yakmış. Halk, yaşanan bu olayla birlikte adeta çılgına dönmüş ve sokaklara dökülmüş. 18 Aralık’ta Tunus’ta büyük bir protesto başlar… Söz konusu bu protesto zamanla isyana dönüşür… İşte bu isyan ülkede her şeyi alt üst eder… Buazizi’nin giriştiği eylemle beraber Arap dünyası bir anda değişir ve taşlar yerinden oynar...

Bilindiği üzere Arap halkı çok büyük petrol rafinelerini elinde barındırdığı için lüks bir hayat sürdüğünü anlıyoruz… Fakat bazı Arap halkı, söz konusu bolluktan nasibini alamamıştır. Bu anlayış şu demektir. Soylu aileler bolluk içinde yaşarken bazı kesimler, açlıkla karşı karşıyadır… Bazılarının giyecek kıyafeti olmazken diğer zengin Araplar, keyifli bir hayat sürmektedirler... Bu resim ister istemez Arap baharına neden olabileceği gibi siyasi yozlaşma, ifade kısıtlaması, gıda enflasyonu, usulsüzlükler, gelir dağılımındaki adaletsizlik, diktatörlük ve kötü yaşam koşulları isyanın hızlanmasını sağlamıştır...(3)(4)

Zeynel Abidin’in İsyancılara sunduğu öneriler ve yaptığı işler:

1. 300 bin kişiye iş imkânı sunulacağını…

2. 2014 yılında görevinden ayrılacağını…

3. Hükümeti görevden aldığını,

4. Besin fiyatlarını düşürdüğünü,

5. İç işleri bakanı ve diğer bakanlarını da görevden aldığını,

Devlet Başkanı Zeynel Abidin, yukarıdaki açıklamayı yapsa da muhalifler, bundan tatmin olmayıp isyana devam etmiş… Bu isyana bir de başka ülkeler destek verince Zeynel Abidin’in, yukarıda belirtildiği gibi beş maddelik somut bir öneride bulunmuş… Fakat muhalefet, tatmin olmak istememiş…

Muhalefetin amacı, Devlet Başkanı Zeynel Abidin’in gitmesini sağlamaktır. Yani muhalefetin derdi üzüm yemek değildir, bağcıyı dövmektir… Daha doğrusu küresel sermaye, Devlet Başkanı Zeynel Abidin’in, çözüm üretmesini istemiyor… Nedeni ise Küresel sermaye (Emperyalist Ülkeler) Tunus’un kasasını boşaltmak ve yeraltı zenginliklerine sahip olmak istiyor… Muhalefetin iktidar hırsı, Küresel sermayenin amaçlarına farkında olmadan hizmet ediyor… (5)(6)(7) Tekrar edelim muhalefete yardım eden küresel sermayenin derdi, Devlet Başkanı Zeynel Abidin ve var olan hükümeti yok etmektir…

14 Ocak günü Zeynel Abidin görevden ayrılmış... Tunus sokaklarında zafer sesleri yükselmiş.

Sonuç:

Halk başardı. Aslında halk değil küresel sermaye başardı… Arap halkı yaşanan bu olaya “Yasemin Devrimi” ismini vermiş. Dünyada büyük yankı uyandıran Arap Baharı sırasıyla başka Arap ülkelerinde de görünmeye başlanmış… (8)(9)

Aslında kazanan küresel sermaye (Emperyalist ülkeler) dedim. Çünkü Tunus’un yeraltı zenginlikleri hangi Emperyalist ülkenin eline geçtiğini öğrendiğimizde kimin zafer kazandığını daha net anlayacağız… (10)

Bir sonraki yazımız Mısır Arap Baharı:

Selam ve saygılarımla

 

-------------------------------------------------------------------------

(5) 18 Aralık 2010: Arap Baharının Başlangıcı, İnsani Yardım Vakfı

(6) 24 Kasım 2012, "ARAP BAHARI ve YENİ ORTADOĞU -1-" Radikal

(7) 24 Aralık 2013 "Arap Baharı işte böyle başladı…" Sputniknews

(8) 24 Kasım 2012, "ARAP BAHARI ve YENİ ORTADOĞU -1-" Radikal

(9) 24 Aralık 2013 "Arap Baharı işte böyle başladı…" Sputniknews

(10) Murat Akgül, İlahiyatçı Yazar

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.