Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

ZEYDAN İŞTE MEYDAN

PKK denen çakal sürüsü, asla mertçe savaşmaz. Ya pusu kurar, ya silahsız zavallı insanları kaçırır, ya çocuk-kadın ve yaşlı insanları vurur, ya da bombalı araç kullanıp Vatan Evlâtlarını öldürür, ya da gece vakti baskın yapıp yakar, yıkar, yok eder. En son Malazgirt’te Binbaşımızı kalleşçe pusu kurarak şehit ettiler. Eşini de yaraladılar. Şemdinli’de bir astsubayımızı da şehit ettiler. Bugün sizlere, bunlardan birini, gerçek yüzüyle tanıtacağım; Bunlar dışardan bakarsanız adama benzerler! Bölgeden dışarı çıktıklarında veya örneğin Hakkâri-Şırnak’ta tek başlarına yakalarsanız sizden fazla Türkiye Cumhuriyetinin dostu olurlar. Fakat üçü-beşi bir araya geldiler mi, birbirlerini ihbar korkusuna “Türkiye Cumhuriyeti” gider, yerine “TeCe” gelir! Okumamış ve gariban olanlar kandırılıp, ölmek üzere dağa gönderilir. Bir kez dağa çıkan biri, asla geri dönemez. Kaçsa bile, bulunur ve infaz edilir. Özellikle Türk Devleti sayesinde okumuş, mürekkep yalamış olanları önce Sivil Toplum Kuruluşlarında eğitilirler. (Hepsi PKK’nın yan kuruluşlarıdır) Sırayla her STK’da görev yaparlar. En son olarak hukukçu olanlar, İL ’lerin baro yönetim kurullarında çalışırlar. Bu kademelerden geçenler Belediye Meclis üyesi veya Köy-Mahalle Temsilcisi yapılırlar. Ağzı laf yapanlar, özellikle Toprak Ağası- Aşiret Sahibi ve çok zengin olanlar milletvekili yapılırlar. Bu arada, demokratik rejimin hoşgörüsü ve özgürlük ortamından yararlanıp devlete kapağı atanlar da çoktur. Terör Baronlarının ve siyasete sokulanların çocuklarının hiçbiri dağa gönderilmez! Kürtçe de öğrenmezler. Onlar ya yurtdışında ya da özel okullarda İngilizce eğitim görürler… Bunlardan birini adı, HDP Hakkâri Milletvekili Abdullah Zeydan’dır. Bu adam, gaza gelip Türk Milleti için; “PKK öyle güçlüdür ki, istese sizi tükürükle boğar” diyebildi! Bu sepetin babası Mustafa Zeydan, İran Kökenli Piyaşin Aşiretinin başı idi. DYP Hakkâri Milletvekilliği, AKP Hakkâri Milletvekilliği yaptı. Bir oğlu Rüstem Zeydan Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı görevinde bulundu. Bu seçimde AKP’den milletvekili oldu, ama seçilemedi. Diğer oğlu Yücel Zeydan, PKK Yüksekova-Dağlıca Tabur Komutanı idi, öldürüldü. Abdullah Zeydan ise şu an HDP Hakkâri Milletvekili. Aşiretin 9.000 civarında korucusu var. Her ay devletten maaş alırlar, fakat alınan maaşların yarısı Aşiret Reisine gider. Zeydan erkeklerinin çoğunun Türkiye’de ve İran’da ikinci evleri-eşleri vardır… Sistemi görüyor musunuz? Devletten her ay para al. Hakkâri ve çevresinde yapılan devlet yatırımlarından mutlaka avantanı al. Bir oğlunu PKKHDP milletvekili yap ve avantanın bir kısmını PKK’ya ver. PKK seni korusun! Kendin AKP milletvekili ol. Sen ölürsen, diğer oğlun AKP’li olsun. Bir oğlunu devlet bürokrasisinin tepesine koy. Senin adına işleri o takip etsin. Ohhhh, ne güzel memleket! Hem börek, hem kaymaklı ekmek kadayıfı, hem de fıstıklı baklava… Yıl 1994. Hakkâri’de miting yapıyoruz. Meydan gelincik tarlası gibi kıpkırmızı! Her taraf Türk Bayrakları ile dopdolu! Çok canlı bir kalabalık var. Birdenbire tüm pankartlar indirildi ve üzerinde “TC Yasalarına EVET, Zeydan Yasalarına HAYIR” yazılı onlarca pankart açıldı! Aşiret baskısının herkesi canından bezdirdiği ancak böylesine güzel anlatılabilirdi… Değerli Okurlar; Lütfen artık herkes gerçekleri görsün. “PKK” ile “İslam Devleti” isteyenler arasında fazla bir fark yoktur. İkisi de Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Türk Milletinin düşmanıdırlar. Bunların baskıları, şiddet uygulamaları, hırsızlıkları, kaçakçılıkları bölgede namusuyla çalışıp kazanan Kürt kökenli vatandaşlarımızı da bıktırmıştır. Sesleri çıkmıyorsa AKP İktidarının yönettiği, Türk Devletinin bu vatandaşlarına sahip çıkmamasındandır… Bölgeyi gezin, dolaşın. Çoğu Toprak Ağası-Aşiret Reisi veya aynı soyadından yüzlercesinin uyuşturucu kaçakçılığı suçundan cezaevinde olan, HDP Milletvekillerinin yaptırdığı bir okul, bir sağlık ocağı, bir hastane, bir yurt, bir sebil bile bulamazsınız! Peki, her biri son model Mercedeslerde, onlarca koruma ile dolaşan, saray yavrusu gibi evlerde yaşayan ve kendisini Hz. Peygamberin soyundan (!) diye tanıtan seccade şeytanlarından birinin bir hayır işlediğini, devlete bir kuruş vergi verdiklerini görebilir misiniz? Çıplak gözle Pluton Gezegenini görebilirsiniz ama bunları göremezsiniz… Google Hazretleri (!) denen bir bilge kişi var! Girin oraya ve tarihteki tüm silahlı isyanları inceleyin. Her isyanın kökeninde, Dinci takımı ile bölücü takımının işbirliğini ve menfaat hesaplarını göreceksiniz. Son 13 yılda bu iki takım AKP ve PKK formalarıyla memleketimizin anasını ağlattılar. Şimdiki kavgaları da tıpkı kayıkçı kavgası gibidir! Menfaatleri çakıştığı an tekrar beraber olurlar! Bunlardan Türk Milletinin hiçbir ferdine hayır gelmez. Çare; Türk Milleti Merkez Sağda, kendi partisini kuracak ve demokratik yolla şeriatçı ve bölücüleri hak ettikleri yere gönderecek. Başka yolu var mı? Bilen varsa söylesin, susmasın… Not; Sayın Bahçeli, Kaçak Saraya adamlarınızı gönderdiniz. Sizin takdiriniz! Çin’e giden Cumhur’un Başı’ nın yanına da bir iki kişi verseydiniz! Verdiniz mi? Oh ne ala, ne ala! Verin yesin, örtün üşümesin, iyi bakın, gözünüzden sakının…   Sağlık ve başarı dileklerimle 29 Temmuz 2015 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 29 Temmuz 2015 - Çarşamba
Rıfat SERDAROĞLU

ZEYDAN İŞTE MEYDAN

PKK denen çakal sürüsü, asla mertçe savaşmaz. Ya pusu kurar, ya silahsız zavallı insanları kaçırır, ya çocuk-kadın ve yaşlı insanları vurur, ya da bombalı araç kullanıp Vatan Evlâtlarını öldürür, ya da gece vakti baskın yapıp yakar, yıkar, yok eder. En son Malazgirt’te Binbaşımızı kalleşçe pusu kurarak şehit ettiler. Eşini de yaraladılar. Şemdinli’de bir astsubayımızı da şehit ettiler.

Bugün sizlere, bunlardan birini, gerçek yüzüyle tanıtacağım;
Bunlar dışardan bakarsanız adama benzerler! Bölgeden dışarı çıktıklarında veya örneğin Hakkâri-Şırnak’ta tek başlarına yakalarsanız sizden fazla Türkiye Cumhuriyetinin dostu olurlar. Fakat üçü-beşi bir araya geldiler mi, birbirlerini ihbar korkusuna “Türkiye Cumhuriyeti” gider, yerine “TeCe” gelir!

Okumamış ve gariban olanlar kandırılıp, ölmek üzere dağa gönderilir. Bir kez dağa çıkan biri, asla geri dönemez. Kaçsa bile, bulunur ve infaz edilir.
Özellikle Türk Devleti sayesinde okumuş, mürekkep yalamış olanları önce Sivil Toplum Kuruluşlarında eğitilirler. (Hepsi PKK’nın yan kuruluşlarıdır) Sırayla her STK’da görev yaparlar. En son olarak hukukçu olanlar, İL ’lerin baro yönetim kurullarında çalışırlar. Bu kademelerden geçenler Belediye Meclis üyesi veya Köy-Mahalle Temsilcisi yapılırlar.
Ağzı laf yapanlar, özellikle Toprak Ağası- Aşiret Sahibi ve çok zengin olanlar milletvekili yapılırlar.
Bu arada, demokratik rejimin hoşgörüsü ve özgürlük ortamından yararlanıp devlete kapağı atanlar da çoktur. Terör Baronlarının ve siyasete sokulanların çocuklarının hiçbiri dağa gönderilmez! Kürtçe de öğrenmezler.
Onlar ya yurtdışında ya da özel okullarda İngilizce eğitim görürler…

Bunlardan birini adı, HDP Hakkâri Milletvekili Abdullah Zeydan’dır.
Bu adam, gaza gelip Türk Milleti için; “PKK öyle güçlüdür ki, istese sizi tükürükle boğar” diyebildi!
Bu sepetin babası Mustafa Zeydan, İran Kökenli Piyaşin Aşiretinin başı idi. DYP Hakkâri Milletvekilliği, AKP Hakkâri Milletvekilliği yaptı. Bir oğlu Rüstem Zeydan Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı görevinde bulundu. Bu seçimde AKP’den milletvekili oldu, ama seçilemedi.
Diğer oğlu Yücel Zeydan, PKK Yüksekova-Dağlıca Tabur Komutanı idi, öldürüldü.
Abdullah Zeydan ise şu an HDP Hakkâri Milletvekili. Aşiretin 9.000 civarında korucusu var. Her ay devletten maaş alırlar, fakat alınan maaşların yarısı Aşiret Reisine gider. Zeydan erkeklerinin çoğunun Türkiye’de ve İran’da ikinci
evleri-eşleri vardır…

Sistemi görüyor musunuz?
Devletten her ay para al. Hakkâri ve çevresinde yapılan devlet yatırımlarından mutlaka avantanı al. Bir oğlunu PKKHDP milletvekili yap ve avantanın bir kısmını PKK’ya ver. PKK seni korusun! Kendin AKP milletvekili ol. Sen ölürsen, diğer oğlun AKP’li olsun. Bir oğlunu devlet bürokrasisinin tepesine koy. Senin adına işleri o takip etsin.
Ohhhh, ne güzel memleket! Hem börek, hem kaymaklı ekmek kadayıfı, hem de fıstıklı baklava…

Yıl 1994. Hakkâri’de miting yapıyoruz. Meydan gelincik tarlası gibi kıpkırmızı! Her taraf Türk Bayrakları ile dopdolu! Çok canlı bir kalabalık var. Birdenbire tüm pankartlar indirildi ve üzerinde “TC Yasalarına EVET, Zeydan Yasalarına HAYIR” yazılı onlarca pankart açıldı! Aşiret baskısının herkesi canından bezdirdiği ancak böylesine güzel anlatılabilirdi…

Değerli Okurlar;
Lütfen artık herkes gerçekleri görsün.
“PKK” ile “İslam Devleti” isteyenler arasında fazla bir fark yoktur. İkisi de Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Türk Milletinin düşmanıdırlar. Bunların baskıları, şiddet uygulamaları, hırsızlıkları, kaçakçılıkları bölgede namusuyla çalışıp kazanan Kürt kökenli vatandaşlarımızı da bıktırmıştır. Sesleri çıkmıyorsa AKP İktidarının yönettiği, Türk Devletinin bu vatandaşlarına sahip çıkmamasındandır…

Bölgeyi gezin, dolaşın.
Çoğu Toprak Ağası-Aşiret Reisi veya aynı soyadından yüzlercesinin uyuşturucu kaçakçılığı suçundan cezaevinde olan, HDP Milletvekillerinin yaptırdığı bir okul, bir sağlık ocağı, bir hastane, bir yurt, bir sebil bile bulamazsınız!

Peki, her biri son model Mercedeslerde, onlarca koruma ile dolaşan, saray yavrusu gibi evlerde yaşayan ve kendisini Hz. Peygamberin soyundan (!) diye tanıtan seccade şeytanlarından birinin bir hayır işlediğini, devlete bir kuruş vergi verdiklerini görebilir misiniz? Çıplak gözle Pluton Gezegenini görebilirsiniz ama bunları göremezsiniz…

Google Hazretleri (!) denen bir bilge kişi var! Girin oraya ve tarihteki tüm silahlı isyanları inceleyin.
Her isyanın kökeninde, Dinci takımı ile bölücü takımının işbirliğini ve menfaat hesaplarını göreceksiniz. Son 13 yılda bu iki takım AKP ve PKK formalarıyla memleketimizin anasını ağlattılar. Şimdiki kavgaları da tıpkı kayıkçı kavgası gibidir! Menfaatleri çakıştığı an tekrar beraber olurlar!

Bunlardan Türk Milletinin hiçbir ferdine hayır gelmez.
Çare; Türk Milleti Merkez Sağda, kendi partisini kuracak ve demokratik yolla şeriatçı ve bölücüleri hak ettikleri yere gönderecek. Başka yolu var mı?
Bilen varsa söylesin, susmasın…

Not; Sayın Bahçeli, Kaçak Saraya adamlarınızı gönderdiniz. Sizin takdiriniz!
Çin’e giden Cumhur’un Başı’ nın yanına da bir iki kişi verseydiniz! Verdiniz mi?
Oh ne ala, ne ala! Verin yesin, örtün üşümesin, iyi bakın, gözünüzden sakının…

 

Sağlık ve başarı dileklerimle 29 Temmuz 2015
Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.