Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

YENİ MALTA SÜRGÜNLERİ

Bu yazıyı yakın tarihimizi inceleyemeyen Türk Gençleri için yazıyorum. Siz değerli okuyucularımdan ricam, yazıyı çocuklarınıza, çevrenizdeki gençlere mutlaka okutmanızdır. Okutalım, kararlarını kendileri versinler. Osmanlı, 1914 yılında, Almanya-Avusturya Macaristan-Bulgaristan bloğu içinde, İngiltere-Fransa ve Rusya’ya karşı savaşa girdi. 1918’e kadar süren savaşta mağlup oldu. Osmanlı, 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesini imzaladı. Bu anlaşma Osmanlı Devleti’ni yok edecek, parçalayacak bir anlaşma idi. Mondros Mütarekesinin; 4. Md’si; Ermeni tutuklularının derhal İstanbul’da toplanıp, İngilizlere teslim edilmesini, 24. Md’si; Doğu Anadolu’da Ermeni Vilayetleri denilen 6 vilayette yani Sivas’a kadar olan bölgede kargaşa çıkarsa, buraların işgal edileceğini yazar… Sadece bu iki madde bile, İngiliz-Fransız-Rusların Anadolu’yu parçalama niyetinde olduklarının ve yerine Ermeni ve Kürt Devletini kuracaklarının açık ifadesidir. İngiltere, 1919-1920 yılları arasında 145 üst düzey Türk Asker, Devlet Adamı ve Yazarını, Ermenilere soykırım uyguladıkları iddiasıyla önce İstanbul’da Bekirağa Bölüğü Hapishanesine kapattı. Sonra da Malta’ya sürgün etti. Amacı Türk Milletini başsız bırakmaktı. (AKP-FETÖ işbirliği ile aynı kumpas yaklaşık 100 yıl sonra Ergenekon Davalarıyla yapıldı!) Bu tutuklamalara izin veren iblisin adı “Damat Ferit Paşa” idi! (Türk Ordusunun Komuta Heyetini zindana atıp, binlerce yıllık devlet sırlarımızın yabancı istihbarat örgütlerinin eline geçmesine ve 833 tane çok iyi yetiştirilmiş Türk İstihbaratçısının, PKK tarafından öldürülmesine sebep olan şimdiki yöneticinin adını sizler bilmiyor musunuz?) Damat Ferit’in sıkıyönetim mahkemelerinde önce Tokat-Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’e sonra da Bayburt Kaymakamı Nusret Bey’e “Ermenilere Soykırım” uyguladıkları iftirasıyla idam kararları verildi ve anında uygulandı. Mustafa Kemal Paşa, Anadolu’ya geçerek kıl payı kurtulmuştu. Anadolu’da peşine düştüler, İngilizler ve Kürtçüler Atatürk’e suikast düzenlediler ama başarılı olamadılar. Malta sürgünleri, iki yıla yakın bir süre yargılanmadan zindanda tutuldular. (Şimdi, iddianamesi yazılmadan birkaç yıldan fazla zamandır zindanda tutulanlar yok mu?) İngilizler, ellerindeki tüm belgeler ile suçlamaya çalıştılar. Ellerindeki belgeler yetmeyince, Amerikalıların elindeki belgeleri de istediler. İki yılın sonunda zindanda tutulan kahramanlarımızın “Ermeni Soykırımı” yaptıklarına dair tek delil bulamadılar. (Ergenekon davalarında da böyle olmadı mı? Ben Ergenekon davalarının savcısıyım diyen kişi, sonra “aldatılmışım, kumpasmış” demedi mi?) Daha sonra, Atatürk’ün emriyle bu kahramanlar yurda döndüler. Türk Ordusunun Ordu Komutanları hala zindan tutulmuyor mu? 1.Malta Sürgünleri, başta İngiltere olmak üzere, emperyalist devletlerin “Ermeni Devleti ve Kürt Devleti” kurmak için tezgahladıkları bir plan idi. Emperyalistlerin bu planı uygulamaya koymalarından yaklaşık üç sene sonra Türk Milleti Büyük Atatürk’ün önderliğinde, emperyalistlerin planlarını Lozan Antlaşması ile kafalarında parçaladı. Bu vahşetten 100 (Yüz) sene sonra, emperyalist devletlerin ülkemizde ve bölgemizde tezgahladıkları Genişletilmiş Ortadoğu Projesine gönüllü olarak eşbaşkan olan bir parti, Türk Milletine 2.Malta Sürgünleri macerasını yaşatmaktadır… (Amaç yine aynıdır. Bölgede 2. İsrail olarak görev yapacak Kürt Devletini kurmak!) Ülkede Demokratik Parlamenter rejimi bitiren, hukuk devletini yok eden, soyan bu iktidardan kaçan varlıklı insanlar çeşitli Avrupa ülkelerine yerleşmekteler! Bunlarla ilgili düşüncelerimizi ileride yazacağız. Fakat, tüm Sabancı Ailesinin Malta vatandaşlığına geçmesi bizi o kadar üzdü ki! Servetlerini Türkiye’de ve Türk Milleti sayesinde kazanan böyle simge ailelerin, şirketlerinin yönetimini ve servetlerini yurtdışına kaçırmaları, bizce vatana ihanetle eşdeğerdir. Ülkede kalıp, Türk Demokrasisi için gayret sarf eden vatanseverlere destek olacaklarına, kaçmayı seçmek kendini Türk Milletinden sayanlara hiç yakışmadı! Sözüm 2.Malta Sürgünü dediğim Sabancı-Ülker gibi kaçkınlaradır; Gidin, giderken bizim sırtımızdan kazandığınız servetlerinizi de götürün. Bizler Türk Milleti olarak hem demokrasimizi düze çıkarır hem de kaybettiğimiz ekonomik değerleri yine kazanırız. Ama sizler o zaman hangi yüzle Türkiye’ye geleceksiniz? Ya vatan toprağına bıraktığınız aile büyüklerinize ne diyeceksiniz? Onlar Kurtuluş Savaşı sırasında, sizler gibi kaçmışlar mıydı? Giderken Malta yatırımcısı Binali Yıldırım’ı ve Güler Sabancı’yı da götürün. Nasılsa Damat da arkanızdan gelecektir. Ve lütfen geri dönmeyin… Sağlık ve başarı dileklerimle 10 Mayıs 2023 Rifat Serdaroğlu DOĞRU Parti Genel Başkanı
Ekleme Tarihi: 10 Mayıs 2023 - Çarşamba
Rıfat SERDAROĞLU

YENİ MALTA SÜRGÜNLERİ

Bu yazıyı yakın tarihimizi inceleyemeyen Türk Gençleri için yazıyorum.

Siz değerli okuyucularımdan ricam, yazıyı çocuklarınıza, çevrenizdeki gençlere mutlaka okutmanızdır. Okutalım, kararlarını kendileri versinler.

Osmanlı, 1914 yılında, Almanya-Avusturya Macaristan-Bulgaristan bloğu içinde,
İngiltere-Fransa ve Rusya’ya karşı savaşa girdi.
1918’e kadar süren savaşta mağlup oldu.

Osmanlı, 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesini imzaladı. Bu anlaşma Osmanlı Devleti’ni yok edecek, parçalayacak bir anlaşma idi.
Mondros Mütarekesinin;
4. Md’si; Ermeni tutuklularının derhal İstanbul’da toplanıp, İngilizlere teslim edilmesini,
24. Md’si; Doğu Anadolu’da Ermeni Vilayetleri denilen 6 vilayette yani Sivas’a kadar olan bölgede kargaşa çıkarsa, buraların işgal edileceğini yazar…

Sadece bu iki madde bile, İngiliz-Fransız-Rusların Anadolu’yu parçalama niyetinde olduklarının ve yerine Ermeni ve Kürt Devletini kuracaklarının açık ifadesidir.

İngiltere, 1919-1920 yılları arasında 145 üst düzey Türk Asker, Devlet Adamı ve Yazarını, Ermenilere soykırım uyguladıkları iddiasıyla önce İstanbul’da Bekirağa Bölüğü Hapishanesine kapattı. Sonra da Malta’ya sürgün etti.
Amacı Türk Milletini başsız bırakmaktı.
(AKP-FETÖ işbirliği ile aynı kumpas yaklaşık 100 yıl sonra Ergenekon Davalarıyla yapıldı!)

Bu tutuklamalara izin veren iblisin adı “Damat Ferit Paşa” idi!
(Türk Ordusunun Komuta Heyetini zindana atıp, binlerce yıllık devlet sırlarımızın yabancı istihbarat örgütlerinin eline geçmesine ve 833 tane çok iyi yetiştirilmiş Türk İstihbaratçısının, PKK tarafından öldürülmesine sebep olan şimdiki yöneticinin adını sizler bilmiyor musunuz?)

Damat Ferit’in sıkıyönetim mahkemelerinde önce Tokat-Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’e sonra da Bayburt Kaymakamı Nusret Bey’e “Ermenilere Soykırım” uyguladıkları iftirasıyla idam kararları verildi ve anında uygulandı.
Mustafa Kemal Paşa, Anadolu’ya geçerek kıl payı kurtulmuştu.
Anadolu’da peşine düştüler, İngilizler ve Kürtçüler Atatürk’e suikast düzenlediler ama başarılı olamadılar.

Malta sürgünleri, iki yıla yakın bir süre yargılanmadan zindanda tutuldular.
(Şimdi, iddianamesi yazılmadan birkaç yıldan fazla zamandır zindanda tutulanlar yok mu?)
İngilizler, ellerindeki tüm belgeler ile suçlamaya çalıştılar. Ellerindeki belgeler yetmeyince, Amerikalıların elindeki belgeleri de istediler. İki yılın sonunda zindanda tutulan kahramanlarımızın “Ermeni Soykırımı” yaptıklarına dair tek delil bulamadılar. (Ergenekon davalarında da böyle olmadı mı?
Ben Ergenekon davalarının savcısıyım diyen kişi, sonra “aldatılmışım, kumpasmış” demedi mi?)
Daha sonra, Atatürk’ün emriyle bu kahramanlar yurda döndüler.
Türk Ordusunun Ordu Komutanları hala zindan tutulmuyor mu?

1.Malta Sürgünleri, başta İngiltere olmak üzere, emperyalist devletlerin “Ermeni Devleti ve Kürt Devleti” kurmak için tezgahladıkları bir plan idi.
Emperyalistlerin bu planı uygulamaya koymalarından yaklaşık üç sene sonra Türk Milleti Büyük Atatürk’ün önderliğinde, emperyalistlerin planlarını Lozan Antlaşması ile kafalarında parçaladı.

Bu vahşetten 100 (Yüz) sene sonra, emperyalist devletlerin ülkemizde ve bölgemizde tezgahladıkları Genişletilmiş Ortadoğu Projesine gönüllü olarak eşbaşkan olan bir parti, Türk Milletine 2.Malta Sürgünleri macerasını yaşatmaktadır… (Amaç yine aynıdır. Bölgede 2. İsrail olarak görev yapacak
Kürt Devletini kurmak!)

Ülkede Demokratik Parlamenter rejimi bitiren, hukuk devletini yok eden, soyan bu iktidardan kaçan varlıklı insanlar çeşitli Avrupa ülkelerine yerleşmekteler! Bunlarla ilgili düşüncelerimizi ileride yazacağız.

Fakat, tüm Sabancı Ailesinin Malta vatandaşlığına geçmesi bizi o kadar üzdü ki!
Servetlerini Türkiye’de ve Türk Milleti sayesinde kazanan böyle simge ailelerin, şirketlerinin yönetimini ve servetlerini yurtdışına kaçırmaları, bizce vatana ihanetle eşdeğerdir.
Ülkede kalıp, Türk Demokrasisi için gayret sarf eden vatanseverlere destek olacaklarına, kaçmayı seçmek kendini Türk Milletinden sayanlara hiç yakışmadı!

Sözüm 2.Malta Sürgünü dediğim Sabancı-Ülker gibi kaçkınlaradır;
Gidin, giderken bizim sırtımızdan kazandığınız servetlerinizi de götürün.
Bizler Türk Milleti olarak hem demokrasimizi düze çıkarır hem de kaybettiğimiz ekonomik değerleri yine kazanırız. Ama sizler o zaman hangi yüzle Türkiye’ye geleceksiniz?
Ya vatan toprağına bıraktığınız aile büyüklerinize ne diyeceksiniz?
Onlar Kurtuluş Savaşı sırasında, sizler gibi kaçmışlar mıydı?

Giderken Malta yatırımcısı Binali Yıldırım’ı ve Güler Sabancı’yı da götürün. Nasılsa Damat da arkanızdan gelecektir. Ve lütfen geri dönmeyin…

Sağlık ve başarı dileklerimle 10 Mayıs 2023
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.