Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

YANLIŞ COĞRAFYADASINIZ

Hayat, bir nehir gibi sürekli akar. Bu akışın yönü sebeplerden sonuçlara doğrudur. Sonuçlar, kendilerinden sonra ortaya çıkacak yeni sonuçlara sebep oluşturarak kendi rollerini oynar ve çekilirler. Hiçbir şey durağan değildir, geri döndürülemez nitelikte sürekli bir akış söz konusudur. Tıpkı bir nehir gibi… Türkiye ile ilgili olayları anlayabilmek, doğru değerlendirmek, sağlam öngörülerde bulunmak için, bu akışın bilincinde olunması gerekir. Ülkesinin tarihini ve insanını iyi tanıyıp, olayların sebebini anlayabilen kişiler “ehliyet sahibi” insanlardır. Ehliyet sahibi olmadığı halde ileri geri konuşanlar hele durumuna, cehaletine bakmadan ülke yönetimine talip olanlar ya yaşadıkları çağı ya da yaşadıkları coğrafyayı şaşırmış olanlardır. Hayat, sözünü ettiğimiz işleyişin farkında olan her kuşağın önüne engin tecrübeler yığar. Bu tecrübe yığınına “Kültür” diyoruz. Kültürümüz Türk Milletinin yaşadığı bütün tecrübelerin özü ve özetidir! Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Büyük Atatürk ve silah arkadaşlarının Türk Milletine armağan ettiği “Çağdaş ve Modern” bir devlettir. 21’inci yüzyılda bu ülkeye bir orta çağ rejimini dayatmaya kalkanlar, kişi hak ve özgürlüklerini tanımayan, kadın erkek eşitliğini “Yaradılışa Ters” olarak gören zavallılar, kendilerini orta çağ’da, yaşadıkları coğrafyayı da Arap ülkeleri ile karıştırmış olanlardır. Türk Tarihi; Zalimlere-hainlere-milletini soyanlara-düşmanla iş birliği yapanlara-insanlarımızı Allah ile aldatmaya kalkanlara-din bezirganı soytarılara karşı verilmiş, çok sayıda mücadele ile doludur. Hiçbir güç, Türk Milletini çağdaşlık ve bilim yolundan ayıramaz. FETÖ-PKK-IŞİD denen organize suç örgütleriyle beraber iş tutan, bunlara siyasi ve ekonomik güç verip darbe yapacak hale getiren, tarikat ve cemaat artığı AKP’nin, Türkiye’yi orta çağ karanlığına çekmesi de mümkün değildir. Güçleri bu ihaneti gerçekleşmeye yetmeyecektir Herkesi şunu çok net anlaması gerek! Demokrasi, hava gibi su gibi bir ihtiyaçtır. Demokrasiyi ve geleceğimizi ilgilendiren her konuda uyanık ve katılımcı olmamız şarttır. Kız- erkek çocuk tecavüzcülerini af etmek amacıyla, AKP tarafından gece yarısı verilen bir önergenin kadınlarımızın direnişi sayesinde nasıl kaldırıldığını beraberce yaşadık. Cumhuriyet değerlerine karşı olduğunu açıkça söyleyen bir iktidara karşı sürekli hassas olmaz isek, hepimiz çok acı çekeriz! Demokrasi, 7 gün 24 saat korunması, güçlendirilmesi gereken bir sistemdir. Atatürk Cumhuriyeti bir çerçevedir. Bu çerçevenin içine, demokratik standartları yüksek bir demokrasi tablosu oturttuğumuz zaman, çağdaş ülkeler seviyesine erişmiş olabiliriz… Not; Yine ve yeni bir Kanun Hükmünde Kararname! Beşi Mahalle Bekçisi olmak üzere binlerce insan ya işten atıldı, ya tutuklandı. Tekrar ediyorum; 11 sene FETÖ ile aynı yatağı paylaşan tüm siyasetçiler, FETÖ’ne gönüllü kölelik yapan sivil ve askeri bürokratlar, bünyesinde yüzlerce FETÖ’cu barındıran TOBB gibi kuruluşların yöneticileri yargılanmadan yapılan her eylem eksik ve hukuk dışıdır. Günahsız, suçsuz insanların ekmekleri ve özgürlükleri ile utanmadan oynayan ama esas tepedeki suçluları görmeyen yargı mensupları, kendilerini Türkiye’de değil de, Irak-Suriye coğrafyasında mı sanıyorlar? Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Kasım 2016 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 23 Kasım 2016 - Çarşamba
Rıfat SERDAROĞLU

YANLIŞ COĞRAFYADASINIZ

Hayat, bir nehir gibi sürekli akar. Bu akışın yönü sebeplerden sonuçlara doğrudur. Sonuçlar, kendilerinden sonra ortaya çıkacak yeni sonuçlara sebep oluşturarak kendi rollerini oynar ve çekilirler. Hiçbir şey durağan değildir, geri döndürülemez nitelikte sürekli bir akış söz konusudur. Tıpkı bir nehir gibi…

Türkiye ile ilgili olayları anlayabilmek, doğru değerlendirmek, sağlam öngörülerde bulunmak için, bu akışın bilincinde olunması gerekir. Ülkesinin tarihini ve insanını iyi tanıyıp, olayların sebebini anlayabilen kişiler “ehliyet sahibi” insanlardır. Ehliyet sahibi olmadığı halde ileri geri konuşanlar hele durumuna, cehaletine bakmadan ülke yönetimine talip olanlar ya yaşadıkları çağı ya da yaşadıkları coğrafyayı şaşırmış olanlardır.

Hayat, sözünü ettiğimiz işleyişin farkında olan her kuşağın önüne engin tecrübeler yığar. Bu tecrübe yığınına “Kültür” diyoruz. Kültürümüz Türk Milletinin yaşadığı bütün tecrübelerin özü ve özetidir!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Büyük Atatürk ve silah arkadaşlarının Türk Milletine armağan ettiği “Çağdaş ve Modern” bir devlettir. 21’inci yüzyılda bu ülkeye bir orta çağ rejimini dayatmaya kalkanlar, kişi hak ve özgürlüklerini tanımayan, kadın erkek eşitliğini “Yaradılışa Ters” olarak gören zavallılar, kendilerini orta çağ’da, yaşadıkları coğrafyayı da Arap ülkeleri ile karıştırmış olanlardır.

Türk Tarihi; Zalimlere-hainlere-milletini soyanlara-düşmanla iş birliği yapanlara-insanlarımızı Allah ile aldatmaya kalkanlara-din bezirganı soytarılara karşı verilmiş, çok sayıda mücadele ile doludur. Hiçbir güç, Türk Milletini çağdaşlık ve bilim yolundan ayıramaz.

FETÖ-PKK-IŞİD denen organize suç örgütleriyle beraber iş tutan, bunlara siyasi ve ekonomik güç verip darbe yapacak hale getiren, tarikat ve cemaat artığı AKP’nin, Türkiye’yi orta çağ karanlığına çekmesi de mümkün değildir. Güçleri bu ihaneti gerçekleşmeye yetmeyecektir

Herkesi şunu çok net anlaması gerek! Demokrasi, hava gibi su gibi bir ihtiyaçtır. Demokrasiyi ve geleceğimizi ilgilendiren her konuda uyanık ve katılımcı olmamız şarttır. Kız- erkek çocuk tecavüzcülerini af etmek amacıyla, AKP tarafından gece yarısı verilen bir önergenin kadınlarımızın direnişi sayesinde nasıl kaldırıldığını beraberce yaşadık. Cumhuriyet değerlerine karşı olduğunu açıkça söyleyen bir iktidara karşı sürekli hassas olmaz isek, hepimiz çok acı çekeriz!

Demokrasi, 7 gün 24 saat korunması, güçlendirilmesi gereken bir sistemdir. Atatürk Cumhuriyeti bir çerçevedir. Bu çerçevenin içine, demokratik standartları yüksek bir demokrasi tablosu oturttuğumuz zaman, çağdaş ülkeler seviyesine erişmiş olabiliriz…

Not; Yine ve yeni bir Kanun Hükmünde Kararname! Beşi Mahalle Bekçisi olmak üzere binlerce insan ya işten atıldı, ya tutuklandı. Tekrar ediyorum; 11 sene FETÖ ile aynı yatağı paylaşan tüm siyasetçiler, FETÖ’ne gönüllü kölelik yapan sivil ve askeri bürokratlar, bünyesinde yüzlerce FETÖ’cu barındıran TOBB gibi kuruluşların yöneticileri yargılanmadan yapılan her eylem eksik ve hukuk dışıdır. Günahsız, suçsuz insanların ekmekleri ve özgürlükleri ile utanmadan oynayan ama esas tepedeki suçluları görmeyen yargı mensupları, kendilerini Türkiye’de değil de, Irak-Suriye coğrafyasında mı sanıyorlar?

Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Kasım 2016 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.